1 Aralık 2017
Sayı: KB 2017/46

Devrimci bir sınıf hareketi!
Bu kez faturayı kim ödeyecek?
Posco Assan işçileri sermayeye tepki gösteriyor
MESS’ten işçilere kölelik dayatması ve tehdit
Kalkınma ajansları gerçeği - 1
İhraçlara karşı direniş 41. haftasında
Özelleştirmelerin yüzde doksanı AKP döneminde gerçekleşti
Erdoğan ailesinin milyon dolarlık offshore kazancı
Reza Zarrab’tan rüşvet itirafları
Zindanlarda katliam hazırlığı
Gelecek mutlak sosyalizm!
Haklarımız, eşitliğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye!
Taciz ve mobbing nedir? Nasıl mücadele edilmelidir?
Almanya’da koalisyon arayışları ve tek program
Zimbabve’de ordu darbesi
Fransa’da Fete de L’Humanite etkinliği
ABD’den “askeri destek” açıklamaları
3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Star-Socar işçilerin kanı üzerinden büyüyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

MESS’ten işçilere kölelik dayatması ve tehdit

 

MESS 2017 Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) için Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile işçilerin örgütlü olduğu sendikalar Türk Metal, Birleşik Metal-İş, Çelik-İş arasında görüşmeler devam ederken, metal patronlarının kölelik dayatmaları ve tehditleri basına yansıdı.

MESS 2015’i unutmuyor

Açıklamaları basına yansıyan MESS Genel Sekreteri Özgür Barut, 2015 TİS zamlarındaki farklar sonrası patlayan ‘Metal Fırtına’yı unutmadıklarını ifade ederek korkularını dile getirdi. 2015’i hatırlatan Barut, MESS kapsamındaki şirketlerin Türkiye ekonomisinin üçte birini oluşturduğunu, grevlerin milyonlarca dolar zarar etmelerine yol açacağını belirtti.

Metal patronları sefalet zammı istiyor

Metal Fırtına’yı unutmadıklarını öncü işçilere yönelik işten atma saldırılarıyla ortaya seren metal patronları, 2017 TİS’iyle birlikte fabrikalardaki köleliği pekiştirmek istiyor.

İşçilerin baskı ve fazla mesailerle tam kapasite çalışmaya zorlandığı fabrikalarda, bu sayede üretim rekorları kırılırken, metal işçilerinin zam talebini “kabul edilemez” diye tanımlayan metal patronlarının sözcüsü, “Memurlar yüzde 4 zam aldılar. Beyaz yakada ise yıllık yüzde 10 civarında zam var” diyerek sefalet zammı heveslerini dile getirdi.

Patronların “kırmızı çizgisi”: 3 yıllık sözleşme, devam zorunluluğu

MESS genel sekreterinin “olmazsa olmaz 3 şartımız” var diyerek öne sürdüğü şartların başında ise 3 yıllık sözleşme dayatması yer alıyor. Bununla birlikte işçilere “devam zorunluluğu” dayatmasında bulunmak istediklerini belirten ve rapor alınmasına dahi tahammül etmediklerini itiraf eden Barut, bu baskının “Hasta olmadığı halde rapor alanlar için iyi olacağını” öne sürerek şunları söyledi: “Devamsızlığın azalmasını istiyoruz. Doğum, iş kazası gibi istisnai durumlar haricinde işe gelmeyenlerin, gelmediği süredeki ikramiyeleri kesilsin, bir havuzda toplansın. Daha sonra işçi sendikalarının da kararı doğrultusunda süreklilik sağlayan işçilere dağıtılsın.”

Üçüncü olarak kıdeme göre zamma da karşı çıktıklarını söyleyen Barut, “Kıdem zammını en son Japonya uyguluyordu, onlar da vazgeçtiler” diyerek “eşit işe eşit zam” istediklerini ifade etti.

“Yatırımlar başka ülkelere kayar” tehdidi

İş kolunda üretim rekorları kıran işçilerin taleplerini çok gören sermaye sözcüsü, “yatırımlar başka ülkelere kayar” tehdidinde de bulundu. Barut’un tehdidi ise, Türk sermaye devletinin işçi sınıfına yaklaşımını ortaya koydu. Zira köleliği kabul etmeyen, haklarını arayıp mücadele eden işçiler, “terörist” ilan edilmekten işten atma saldırılarına kadar türlü baskıların hedefi oluyor.

 

 

 

 

MESS savaş ilan etti

MESS ve onun sendikal ağalık düzenini parçalamak için kolları sıvayalım!

 

180 fabrika, 130 bin işçi ve ailesini doğrudan, milyonlarca Türkiye emektarı işçi sınıfını ise sonuçları itibari ile ilgilendiren MESS grup TİS sürecinde artık sona gelinmiştir!

MESS’in bugüne kadar işlettiği süreç ve MESS Genel Sekreteri’nin medya üzerinden ettiği sözler, sonu ifade etmiştir. MESS metal işçisi için açık bir kölelik istemekte ve bunda ısrar etmektedir.

3 yıllık sözleşme, hatta yasalar izin verse 5-6 yıllık sözleşme istemektedir!

İşçilerin maaşlara bölerek hiç ettikleri ikramiyelerine gözünü dikmiştir!

Enflasyonun %12’lere vurduğu, 3 yıllık kayıplarımızın arttığı, tuzundan çayına, benzininden iğnesine kadar %50 zamların olduğu bir dönemde %4-5 ücret artışı dayatmaktadır.

Bir de bunlar kırmızı çizgilerimizdir diye altını çiziyor.

Metal işçisi kardeşlerimiz; MESS çizgilerini çizmiş, açık bir savaş ilan etmiştir. Metal işçisine yine deli gömleği giydirilmek istenmektedir. Masada işçi adına oturan sendikalar bu duruma sesini dahi çıkarmaktan acizlerdir.

İş başa düşmüştür. Bundan sonra metal işçisi beklemek yerine greve, grev yasaklarına karşı dişe diş mücadeleye hazırlanmalıdır. Derlenip, toparlanmalıdır!

Beklemek MESS ile işbirliği içerisindeki ağa takımına satış için izin vermek, zaman tanımaktan başka bir şey değildir! Beklemek, MESS’e karşı icazeti aşamayan, metal işçisinin “SÖZ-YETKİ-KARAR” hakkının meşruluğuna güvenmeyen ağalık düzeninin sürmesine onay vermektir.

Gerek MESS gerekse sendikalardaki beylik takımına karşı metal işçisi gereken yanıtı verecektir. Kendi bölüm komitelerinde, fabrika komitelerinde tek vücut olarak 2015’in derslerini kuşanacaktır.

Haydi, metal işçisi kardeşlerimiz! Zafer için hazırlanmalıyız! Satış sözleşmesine karşı birleşmeliyiz! MESS ve onun sendikal ağalık düzenini parçalamak için kolları sıvayalım, birbirimize ve birliğimizin gücüne güvenelim! Metal Fırtına’nın mirası TOMİS kölelik düzeni sona erene dek her zaman yanında olacak!

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası
28 Kasım 2017

 

 

 

 

Emekçilere asgari yaşam ücreti

 

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2018 yılı için asgari ücreti belirlemek üzere Aralık ayında çalışmalarına başlayacak. Sermaye devleti, önümüzdeki yıl da işçi ve emekçileri sefalet ücretine mahkum etmeye hazırlanıyor. Savaş ve saldırganlığa, “devlet büyükleri”nin kişisel lüks harcamalarına, polis devletinin tahkimatına ve saraya devasa bütçeler akıtılırken, emekçiler 1400 TL asgari ücretle geçinmeye çalışıyor.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, patronlara işçi başına 100 TL olarak verdikleri asgari ücret desteğini keseceklerini açıkladı. Patron örgütleri Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ise, “sürdürülebilir istihdam” için gerekli olduğunu söyledikleri 100 TL’lik desteğin kesilmesine karşı çıktı.

Patronların, aldıkları teşvikler ve vergi indirimlerine rağmen, “sürdürülebilir istihdam” için 100 TL’lik desteğe ihtiyaç olduğunu açıklamaları, üretim ve ihracat rekorları kırmalarına karşın kâr hırsıyla hareket ettiklerini bir kez daha ortaya koydu.

 
§