10 Kasım 2017
Sayı: KB 2017/43

Burjuva siyaset sahnesini yeniden düzenleme ihtiyacı
Dengeler değişirken Kürt sorunundaki açmaz derinleşiyor
Böyle olur sömürü ve soygun düzeninin bütçesi!
Kapitalizm: Emekçiye cehennem, sermayeye cennet!
Duy da inanma!
Direnişlerin güçlenebilmesi için sınıf dayanışmas
“Akkim’e mutlaka sendika girecek!”
Metal TİS’lerinde 4. görüşmeler gerçekleştirildi
TOMİS’ten “örgütlenme ve mücadele” eğitimi

İstanbul’da direniş sürüyor

Büyük Sosyalist Ekim Devrimi 100. yılında!
Kapitalizme mahkum değiliz!
İzmir’de Ekim Devrimi eyleminde polis saldırısı: 20’yi aşkın gözaltı
RJ’nin 3. genel kurulu gerçekleştirildi
Suriyeli mülteciler ve toplumsal vicdan
Sömürüye karşı mücadeleye!
Peru’da “güzellik” yarışması kadına yönelik şiddeti konu aldı!
Mesleki eğitimde dönüşüm sürüyor
YÖK, 36. yılında protesto edildi
Devlet tacizi aile şiddetine döndü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kapitalizm: Emekçiye cehennem, sermayeye cennet!

 

Uluslararası sermaye grupları ve burjuva politikacılar, sömürü, soygun, hırsızlık ve kirli para transferi üzerinden elde ettikleri zenginlikleri bin bir yöntemle gizlemeye çalışırken; kamuoyuna yansıyan milyonlarca belge bir avuç asalağın elinde toplanan serveti gözler önüne sermeye devam ediyor.

Bunun yakın dönem örneği ise geçen yıl “Panama Belgeleri” üzerinden kamuoyuna yansımıştı. Panama merkezli bir hukuk firmasından sızdırılan 11 milyondan fazla belge, uluslararası çapta gerçekleştirilen kara para transferini ve vergi kaçakçılığını gözler önüne sermişti.

Şimdi de dünya ölçeğinde gerçekleştirilen soygun ve talan “Paradise Papers” (Cennet Belgeleri) adı altında ifşa edilen belgeler üzerinden gündeme geldi. “Paradise Papers” 13.4 milyon belgeden oluşuyor ve belgelerin çoğunun kaynağı, off-shore yatırım alanındaki önde gelen bir firma.

50 ülkeden 120’den fazla burjuva politikacı ile çok sayıda sermayedarın yurtdışındaki off-shore hesaplarını ortaya çıkaran “Cennet Belgeleri”nde Türkiye’den de tanıdık simalar yer alıyor.

Paradise Papers’a göre, off-shore hizmet sağlayıcısı Appleby’ın müşteri listesinde Türkiye’den en az 93 bireysel müşteri ve şirket bulunuyor. Sermaye çevrelerinin, Türkiye’de yıllardır uygulanan vergi teşvik politikalarına rağmen off-shore hizmetlerine ilgisi dikkat çekici. Gayrimenkul almak için off-shore kullanan da var, varlık şirketlerine yatırım yapan da.

Appleby müşterisi olan Türk sermaye çevrelerinin off-shore yatırımlarında en çok Jersey merkezli ortaklıklar kullanıyor. Tröstler sayesinde hak sahibi ya da esas hissedar, kimliği gizli tutularak farklı ülkelerde ve çeşitli alanlarda yatırım yapma imkânı buluyor. Buradan elde edilen kazançlarla ilgili Türkiye’de vergi ödemek zorunda da kalınmıyor.

Binali Yıldırım’ın oğulları da belgede

Belgelerden, Başbakan Binali Yıldırım’ın oğulları Erkam ve Bülent Yıldırım’ın Malta’da Hawke Bay Marine Co. Ltd ile Black Eagle Marine Co. Ltd adlı şirketleri olduğu anlaşılıyor.

Hawke Bay Marine Nisan 2004’te, Black Eagle ise Ocak 2007’de, deniz taşımacılığı alanında faaliyet göstermek üzere kurulmuş.

Ekim 2017’den bu yana iki şirketin aktif olduğu da belgelerdeki ayrıntılar arasında.

Şirketlerin kurulduğu tarihlerde Binali Yıldırım, AKP hükümetinin ulaştırma bakanıydı.

Belgelere göre, Erkam Yıldırım en büyük hissedar ve her iki şirketin de direktörü.

Kapitalist dünya emekçiler için cehennem, sermaye için cennet

Son yıllarda kamuoyuna yansıyan gerek Panama Belgeleri, gerekse “Paradise Papers” kapitalist sömürü düzeni içerisinde sermayenin ve politikacılarının servetlerine nasıl servet kattığını tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor. Emekçileri soyup soğana çeviren sermaye ve devletleri, kara para aklayarak, vergi kaçırarak, para transferleri gerçekleştirerek büyük bir servetin içerisinde yüzüyorlar.

İşçi sınıfı ve emekçilere “öteki dünyadaki” cenneti reva görenler, yoğun sömürü ve sürekli artan vergi yükleri ile ezenler, bu dünyanın tüm nimetlerini sonuna kadar yağmalamakta sakınca görmüyorlar.

Her türlü yolsuzluğa boğazına kadar saplanmış olan din istismarcısı AKP şefleri ise, bu alanda hep başa güreşiyorlar.

 

 

 

 

Ekim ayı enflasyon rakamları

 

Krizin emekçilere fatura edilmeye çalışılmasının sonucu burjuva iktisatçıların bile “hayat pahalılaştı” tespitleri yaptığı koşullarda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.

TÜİK verilerine göre, “Ekim ayında bir önceki aya göre %2,08, bir önceki yılın Aralık ayına göre %9,52, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,90 ve on iki aylık ortalamalara göre %10,37 artış gerçekleşti.”

TÜİK verilerinde en fazla enflasyon artışının %11,51 ile giyim ve ayakkabıda olduğu belirtilerek “Ana harcama grupları itibariyle 2017 yılı Ekim ayında endekste yer alan gruplardan, ev eşyasında %2,96, ulaştırmada %2,61, gıda ve alkolsüz içeceklerde %1,97 ve konutta %0,94 artış gerçekleşti” ifadelerine yer verildi. En düşük artışın ise eğlence ve kültür harcamalarında olduğu kaydedilerek “Ana harcama grupları itibariyle 2017 yılı Ekim ayında endekste düşüş gösteren bir diğer grup ise %0,01 ile haberleşme oldu” denildi.

Yalnız Ekim ayında değil, yıllık en fazla artış da %16,79 ile ulaşımda oldu. Diğer yıllık artışlar ise şöyle sıralandı: “TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler %12,74, çeşitli mal ve hizmetler %12,63, sağlık %12,21 ve ev eşyası %11,65 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.”


 


S&P: Türkiye en kırılgan ülke

 

AKP şefleri, tartışmalı büyüme verileri üzerinden Türkiye ekonomisindeki “rekor” büyümelerle övünürken, Türkiye kapitalizminin bunalımı farklı şekillerde ortaya seriliyor.

Son olarak da uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin “Kırılgan Beş” raporunda, Türkiye ekonomisi en fazla risk altında olan 5 ülkenin başında yer aldı.

Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar’ın “kırılgan beş” olarak belirlendiği raporda, bu 5 ülkede cari işlemler açığının yanı sıra, ulusal yatırımları karşılamak için tasarruf oranlarının yetersiz olduğu ortaya kondu.

Raporda, bu 5 ülkenin “Global finansal şartlar er ya da geç sıkılaştığında en fazla risk altında olabilecek ülkeler” olduğu ifade edilirken, Türkiye en kırılgan ülke olarak seçildi.

 

 

 

 

Benzine yine zam

 

Ham petrol ithalatıyla geçinen Türkiye kapitalizmi, emekçilerin ihtiyaçlarını değil, kendi kârlarını düşündüğü için petrol fiyatlarının yanı sıra dolardaki artışı da benzin fiyatlarına zam yaparak karşılıyor. Bunun bir diğer sonucu da, son aylarda enflasyonda dikkat çeken ulaşım zamları oluyor.

Önceki hafta zam yapılan benzin fiyatlarına 9 Kasım’dan itibaren geçerli olmak üzere yeni zam yapıldı. Böylece 10 günde benzin fiyatları 25 kuruş zamlanmış oldu.

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) tarafından yapılan açıklamada, “9 Kasım 2017 tarihinden geçerli olmak üzere benzinde 13 kuruş fiyat artışı beklenmektedir” denildi.

Yeni zamma gerekçe olarak “rafineri çıkış fiyatlarındaki değişiklik” öne sürüldü. Önceki hafta başında yapılan 12 kuruşluk zamla birlikte benzin fiyatları 10 günde toplam 25 kuruş arttırılmış oluyor.

Zamların ardından benzinin litre fiyatının ortalama olarak Ankara’da 5.66 TL, İstanbul’da 5.61 TL, İzmir’de ise 5.63 TL olması bekleniyor.

 
§