3 Şubat 2017
Sayı: KB 2017/05

Suriye savaşında yeni aşama
OHAL koşullarında referandum!
Kürt halkının iradesi teslim alınmak isteniyor
“ozguruz.org” üzerinden ‘özgür basın’a dair
Eğitimde yeni müfredatın getirecekleri
Kapitalizmin krizi derinleşiyor
EMİS süreci aynasında metal hareketi
Tekstil işçisi yol arıyor
OHAL ve krizle birlikte seri iş cinayetleri rejimi
Greif Direnişi’nin deneyimleri ışığında Metal TİS’lerine hazırlanmak
Suriye’de siyasi çözüm arayışları
Avrupa’da faşist hareketin “zirve”si
Brexit sonrası Avrupa Birliği ve gelecek sorunu
Dünyada kriz ve kadınlar
Ücretsiz ve nitelikli kreş istiyoruz!
Devrim Okulları yapıldı: Bu davet bizim!
Apple’ın Trump’la “sorunu!”
Kriz sistemin iflasıdır
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

OHAL ve krizle birlikte seri iş cinayetleri rejimi

 

Kapitalizmin yük olarak gördüğü işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle işçiler iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam ediyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin açıkladığı verilere göre 2016 yılında en az 1970 işçi, iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi.

“Türkiye tarihinin en yüksek sayısı”

1970 sayısıyla Türkiye tarihinde en çok iş cinayeti gerçekleşen yıl olduğuna dikkat çekilen 2016’da en çok iş cinayetinin de güvencesizlikte başı çeken inşaat ve tarım iş kollarında yaşandığı belirtildi.

Buna göre yaşamını yitirenlerin 1682’si işçi ve memur, 288’i ise çiftçi ve esnaf olurken inşaatta 442, tarımda 389, taşımacılıkta 265, ticaret/büroda 124, belediyede 109, metalde 96, madenlerde ise 73 iş cinayeti gerçekleşti. 2016’da 56 çocuk, 100 kadın ve 96 göçmen işçi de iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

OHAL ve krizin işçilere faturası: “Seri iş cinayetleri rejimi”

İşçi ve emekçilere saldırı demek olan OHAL’le birikte iş cinayetlerinin arttığına ve çalışma koşullarının daha da kötüleştiğine dikkat çekilen raporda, OHAL’le birlikte iş cinayetlerinde yüzde 9 artış yaşandığı ifade edildi.

Aynı zamanda krizin faturasının işçilere kesilmeye çalışıldığına dikkat çeken İSİG Meclisi bunun da iş cinayetlerine kapı araladığına dikkat çekti. Çalışma sürelerinin arttırılmasının “seri iş cinayetleri”ne yol açtığına dikkat çekilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Ekonomideki sıkışma dolayısıyla sermaye, emek üzerine daha fazla yük bindirmeyi, yani maliyetleri düşürmek için emeğin daha uzun sürelerde daha ucuza çalıştırılmasını içeren bir politika izliyor. Dolayısıyla da iş cinayetlerine temel neden olan koşullar yaratılmış oluyor. Artık sadece belli iş kollarında değil hemen her iş kolunda çok yaygın bir şekilde iş cinayetleriyle karşı karşıya kalıyoruz, kalacağız. Bunlara da seri iş cinayetleri diyebiliriz.”

Açıklamada krizin işçilerin üzerindeki işsizlik sopasını daha da kalınlaştırdığına değinilerek, çalışma koşullarına rağmen işlerini kaybetme korkusu ile işçilerin seslerini çıkarmalarının önüne geçildiğinin altı çizildi.

Referandum ve rejim değişikliği tartışmalarının da üzerinde durulan açıklamada, faturanın emekçilere çıkarılmaya çalışıldığı, atılan adımların olası tepkilerin önünü almaya da dönük olduğuna işaret edildi.

Örgütlenme özgürlüğü yok

Sendikal örgütlenmenin iş cinayetlerini önlemenin bir yolu olduğu belirtilen açıklamada, sendika üyesi işçilerin işten atıldığına, devletin de sendikal faaliyeti ve grevleri yasakladığına dikkat çekildi.

Çoğu işyerinde bulunmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarında işçi temsilcilerinin sesini çıkaramadığı belirtilerek, böylesi kurulların kurulması ve en az yarısının işçi temsilcilerinden oluşması talebine yer verildi.

“Taşerona rahmet okutacak kiralık işçilik”

Kural dışı çalışmaya ve kiralık işçiliğe dair ise açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “İşyerlerinde işçilere keyfi bir biçimde iş tanımı dışında işler yaptırılıyor. Çalışma saatleri günde 10-12 saate ulaşıyor. Mesai ücretleri, izin hakları vb. verilmiyor. Özellikle taşeron işçiler bu koşullarda çalışırken şimdi taşerona rahmet okutacak kiralık işçilik gibi kölelik uygulamaları getiriliyor.”

Açıklamada iş cinayetlerinin sorumlularının cezalandırılmadığına dikkat çekilerek, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, sorumluların cezalandırılması istendi.

Açıklama’da iş cinayetlerinin en çok yaşandığı illerin sanayi kentleri olduğu da yer alırken; İstanbul’da 89, Kocaeli’de 81, Bursa’da 74, İzmir’de 72, Ankara’da 70, Antalya’da 61, Konya’da 56, Manisa’da 52 iş cinayeti yaşandığı belirtildi.

 

 

 

 

Tekstil İşçileri Sempozyumu’na çağrı faaliyetleri

 

Ümraniye

İstanbul Anadolu Yakası’nda tekstil işçilerinin yoğun olarak çalıştığı işçi havzaları sempozyum afişleri ile donatıldı. Dudullu başta olmak üzere Emek Mahallesi’nde yer alan Ünlü, Dafy ve Koza fabrikalarının etrafına, Sultanbeyli Greif işçilerinin iş çıkışı saati öncesi fabrikanın etrafına sempozyum afişleri yapıldı. Samandıra Greif ve Örsan fabrikalarının bulunduğu noktaya da afişler yapıldı.

GOP

GOP ve Bayrampaşa’da yapılan bildiri dağıtımı ve afiş çalışmasıyla sempozyum çağrısı işçilere taşındı.

Bisse gömlek fabrikası ve İşkent’te bulunan tekstil atölyelerinin paydos saatinde sempozyum çağrı bildirilerinin dağıtımı gerçekleştirildi. Ayrıca Bereç’te işçilerin yoğun olarak kullandığı güzergâhta dağıtım yapıldı. Dağıtımlarda yüzlerce bildiri işçilere ulaştırıldı.

GOP ve Rami, Topçular’da bulunan Uğur Konfeksiyon başta olmak üzere çok sayıda tekstil fabrikasının etrafına ve merkezi güzergâhlara da sempozyum çağrı afişleri yapıldı.

Şahintepe

Sempozyum afişleri, Şahintepe’de işçi ve emekçilerin yoğun olarak kullandığı noktalara ve işçi servislerinin geçiş güzergahlarına yapıldı.

Küçükçekmece-Yenibosna

Merkezi noktalara ve tekstil işçilerinin kullandığı güzergâhlara sempozyuma çağrı afişleri yapıldı.

Afişler Sefaköy merkez, Halkalı fabrikalar caddesi, İnönü Mahallesi servis güzergâhlarına, Yenibosna Kuleli ve Zafer Mahallesi’ne yaygın olarak yapıldı.

Esenyurt

Avcılar Firüzköy bölgesinde yer alan fabrikalarda çalışan tekstil işçilerine sempozyum çağrısının taşınması amacıyla Cuma namazı çıkışı dağıtım yapıldı. Dağıtımın bitişi sırasında gelen sivil polis ekibi dağıtım izni sorarak, OHAL ve Kaymakamlık emri üzerine yasak olduğunu dillendirdiler. DEV TEKSTİL üyeleri getirilen yasağı çevredeki işçilere teşhir ederek alandan ayrıldılar.

Sempozyuma çağrı materyalleri ise işçi mahallelerine taşındı. Esenyurt’ta Kıraç ve Bağlarçeşme mahallelerinin ana caddesi üzerine ve servis noktalarına sempozyum çağrı afişleri yapıldı. İşçi servislerinin yoğun olarak kullandığı ve işçilerin işe gidiş-geliş güzergâhına yapılan afişlerle sempozyum çağrısı işçi ve emekçilere ulaştırılıyor.

Kartal

Kartal’daki bir tekstil fabrikasında da sempozyuma çağrı yapan bildirilerin dağıtımı gerçekleştirildi. İşçilerin kadrolu, taşeron, gündelikçi gibi ayrıldığı tekstil fabrikasında, sabahçı ve öğlenci işçilerin vardiya değişiminde yapılan dağıtımda ücret, güvenceli çalışma talepleri dile getirildi. Esnek çalışmanın, düşük ücretlerin en yoğun olduğu tekstil sektöründe çalışan işçiler olarak yan yana gelme ve sempozyuma katılım çağrısı yapıldı.

 
§