7 Ekim 2016
Sayı: KB 2016/37

Emperyalist savaşın “aktif tetikçiliği”ne hazırlanıyorlar
Etkin tetikçilikte durmak yok, yola devam!
Muhalif basın neden hedefte?
Basına “terör” baskısı
15 Temmuz sonrası hapishanelerde yaşananlar
Silivri Hapishanesi’nde OHAL keyfiyeti
1. yılında Ankara Katliamı ve katil devlet gerçeği
Yeni Türkiye’nin “yeni kapısı”
Greif işçilerine bildiri dağıtımı
55. Vicdan ve Adalet Nöbeti
Kapitalizmin özel bir aşaması olarak emperyalizm - V. İ. Lenin
TKİP Programı'ndan... Emperyalizm ve dünya devrimi süreci
Enternasyonal mücadelenin maddi temeli güçleniyor
Komünistler yurtdışında merkezi geceye hazırlanıyor
ABD: Rusya ile Suriye’de ateşkesi askıya aldık
Emperyalistler arasında Halep çatışmaları ve yansıması
Dev-Genç 47 yaşında!
DGB: Ne kadar saldırırsanız saldırın boşuna!
Bahçelievler Katliamı
Çocuklarımız değil, istismar güvencede!
1917 Ekim Devrimi göstermiştir ki işçiler ülke yönetebilir!
İlk köle isyanı ve Spartaküs
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ABD: Rusya ile Suriye’de ateşkesi askıya aldık

 

Emperyalistlerin ve işbirlikçileri olan gerici bölge devletlerinin 5 yıldır körüklediği Suriye’deki savaş sürerken, ABD ve Avrupa emperyalistleri gerek besledikleri çeteler eliyle gerekse de kurdukları üsler ve hava saldırıları ile doğrudan bu savaşa dahil olmuşlardı.

“Ilımlı muhalif” adı altında beslenen ve donatılan çeteler; Türk sermaye devletinin de başında yer aldığı işbirlikçi devletler tarafından para, silah ve lojistik desteğin yanı sıra ateş gücü ile desteklenirken insani yardım, güvenli bölge, koridor, ateşkes vb. adlar altında emekçi halkları kandırma çabaları devam ediyor.

Bir süredir ise Rusya ile Suriye’de “ateşkes” iddiası ile görüşmeler yapan ABD, 3 Eylül günü bu görüşmeleri askıya aldıklarını duyurdu. Geçtiğimiz günlerde ise ABD tarafından Rusya’ya tehditvari açıklamalar yapılmıştı.

“Ateşkes görüşmelerini askıya aldık”

Açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, Rusya ile yürütülen ve “Suriye’de çatışmaları sonlandırmayı amaçlayan” görüşmelerin askıya alındığını duyurdu. Kirby, Rusya’yı taahhütlerini yerine getirmemekle suçladı ve “ABD düşmanlıkların durdurulmasını sağlamak için Rusya ile kurulan ikili iletişim kanalını askıya alıyor” dedi.

Rusya’dan ABD açıklamasına değerlendirme

ABD’nin Rusya ile sözde “ateşkes” görüşmelerini askıya aldığını duyurmasının ardından Rusya’dan konuya ilişkin açıklama yapıldı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, ABD’nin kendi hazırladığı anlaşmanın şartlarını dahi yerine getirmediğini ve şimdi de Rusya’yı hedef gösterdiğini belirtti.

ABD’nin anlaşmanın kilit koşulunu yerine getirmediğini belirten Zaharova şu ifadeleri kullandı: “Washington, Halep sakinlerinin insani durumunu hafifletmek için anlaşmanın kilit koşulunu yerine getirmedi. Şimdi de kendilerinin hazırladığı bu anlaşmayı uygulamada başarısız olduğu için sorumluluğunu başkasına yüklemeye çalışıyorlar”

Zaharova, söz konusu kilit maddenin, çatışan tarafların, Suriye ordusu ve dinci çetelerin, Kastello yolundan eşit mesafeye çekilmesi olduğunu belirterek, ABD’nin dinci-gerici çetelerin önünü açmak adına anlaşmayı bozduğunu belirtti. Zaharova, ABD’nin “muhalefete baskı yapmayı reddettiğini ve militanların bu dönemde yeniden gruplanmasına yol açtığını” sözlerine ekledi.

 

 

 

 

Kolombiya’da referandumdan “barış” çıkmadı

 

Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile Kolombiya devleti arasında bir süredir yürütülen “barış” görüşmelerinin ardından yapılan referandumdan hayır sonucu çıktı. Devlet ile FARC arasında imzalanan “barış” anlaşmasının onaya sunulduğu referanduma katılım yüzde 40 olurken, sandıktan yüzde 49.78 evet oyu, yüzde 50.22 hayır oyu çıktı.

Anlaşmaya ‘hayır’ diyenlerin esas gerekçesinin metinde yer alan bazı hükümler olduğu ifade ediliyor. Bunların başında FARC gerillalarının kurulması öngörülen özel mahkemede suçlarını itiraf etmeleri halinde hapis cezası yerine bir çeşit ‘kamu hizmeti’ ile toplumsal yaşama katılmasını sağlayacak maddeler geliyordu. Yine anlaşmaya göre FARC silahlarını bırakarak “siyasi parti”ye dönüşecekti. FARC yöneticisi Timolen Jimenez ise “barış” için çabalarını sürdüreceklerini belirtti.



 


Yunanistan’da polis saldırısı

 

Yunanistan’da maaşlarındaki yüksek kesintileri protesto etmek isteyen emekliler polis saldırısıyla karşılaştı.

Syriza hükümetinin kemer sıkma politikaları neticesinde emeklilerin maaşlarında yüzde 50’ye varan kesintiler yapması 3 Ekim’de protesto edildi. Maaşlarındaki kesintileri protesto etmek isteyen emekliler kendilerini ilgilendiren 2017 bütçe görüşmelerinin yapıldığı başkent Atina’da toplandı. Sintagma Meydanı’nda toplanan yüzlerce emekli Tsipras’ın ofisine yürümek isteyince önce polis engeliyle karşılaştı ardından ise gaz bombalarıyla saldırıya uğradı.

Yunanistan’da Syriza hükümetinin hayata geçirdiği kemer sıkma politikalarından en çok etkilenenlerin emekliler olduğu ve açlık sınırının altında maaş aldıkları belirtiliyor.

 

 

 

 

Calais’de göçmenler için yapılan eyleme polis saldırdı

 

Fransa’nın Manş Denizi kıyısındaki Calais kentinde yıkılması planlanan, göçmen kampı yakınlarındaki “Jungle”da Fransız hükümetinin göçmenlere yönelik politikaları protesto edilirken polis eyleme saldırdı.

Göçmenlerin yanı sıra göçmenlerle dayanışma için gelenlerin de katıldığı eylemde Calais’de kent merkezindeki baskılar ve kampın bulunduğu alandaki barbarlık koşulları protesto edildi.

Irkçı gericiliğin yaygın olduğu kent merkezinde göçmenlere yönelik saldırılar yaşanırken, bundan kaçmak isteyen göçmenler “Jungle”da da her türlü yozlaşma ve sefalete maruz kalıyor. İnsan kaçakçılığı, çocuk tacizi ve uyuşturucu kullanımının burada yoğun olarak yaşandığı belirtilirken, kent merkezinde ise bunlara ek olarak göçmenler ırkçı çetelerin saldırılarına uğruyor. Geçtiğimiz haftalarda Calais’deki kampın yıkılmasının ardından göçmenler “Jungle”a taşınmıştı.

Bunun etkisiyle “Jungle”da nüfusun ve sorunların arttığı, 10 bini aşkın kişinin burada kaldığı ileri sürüldü. Fransız devleti burayı da kış gelmeden yıkmayı hedefliyor.

Bütün bu sorunları protesto etmek için yapılan eylemde, göçmenlere yönelik saldırıların ve ırkçılığın yanı sıra devletin bu duruma göz yummasına tepki gösterildi.

Kitleyi dağıtmaya çalışan polis dağılmayan kitleye biber gazı ve tazyikli suyla saldırıya geçti.

Diğer yandan Calais’de göçmenlerin İngiltere’ye geçmesini engellemek için de duvar örülmeye devam ediyor. İngiliz hükümetinin 2.7 milyon avroluk maliyeti karşılayacağı bildirildi.

 
§