7 Ekim 2016
Sayı: KB 2016/37

Emperyalist savaşın “aktif tetikçiliği”ne hazırlanıyorlar
Etkin tetikçilikte durmak yok, yola devam!
Muhalif basın neden hedefte?
Basına “terör” baskısı
15 Temmuz sonrası hapishanelerde yaşananlar
Silivri Hapishanesi’nde OHAL keyfiyeti
1. yılında Ankara Katliamı ve katil devlet gerçeği
Yeni Türkiye’nin “yeni kapısı”
Greif işçilerine bildiri dağıtımı
55. Vicdan ve Adalet Nöbeti
Kapitalizmin özel bir aşaması olarak emperyalizm - V. İ. Lenin
TKİP Programı'ndan... Emperyalizm ve dünya devrimi süreci
Enternasyonal mücadelenin maddi temeli güçleniyor
Komünistler yurtdışında merkezi geceye hazırlanıyor
ABD: Rusya ile Suriye’de ateşkesi askıya aldık
Emperyalistler arasında Halep çatışmaları ve yansıması
Dev-Genç 47 yaşında!
DGB: Ne kadar saldırırsanız saldırın boşuna!
Bahçelievler Katliamı
Çocuklarımız değil, istismar güvencede!
1917 Ekim Devrimi göstermiştir ki işçiler ülke yönetebilir!
İlk köle isyanı ve Spartaküs
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Greif işçilerine bildiri dağıtımı

 

2014 Greif Direnişi’nin ardından ilk sözleşme dönemine giren Greif işçilerine 30 Eylül günü Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Anadolu Yakası temsilciliği bildiri dağıtımı yaptı.

İşçilerin ilgiyle karşıladığı bildirinin tam metni ise şu şekilde:

“Greif işçisi sözleşme döneminde uyanık olmalı!

Greif işçileri olarak yeni bir sözleşme dönemine girdik. 2014 Greif Direnişi'nin ardından ilk kez sözleşme sürecini yaşayacak olan işçiler olarak, geçmişin deneyimlerinden öğrenmeli ve ona göre hazırlığımızı yapmalıyız. Çünkü o dönem hatırlanacağı üzere mücadele eden işçilerin önüne bizzat DİSK Tekstil Sendikası geçmiş ve patronla işbirliği yaparak Greif işçilerinin birliğini dağıtmıştı.

Şimdi ise DİSK Tekstil Sendikası yine uğursuz rolünü üstlenerek biz işçilerin mücadele dinamiklerine yaslanmak yerine Greif patronunun tarafında yer almaya devam ediyor. Sendika bürokrasisi, mayasında olan bu anlayışı hayata geçirirken de işçilerin yanında olduğu yanılsamasını yaratıyor.

Greif işçileri, kardeşler;

Bu sahte ve ikiyüzlü maskeyi gün ışığına çıkartmalıyız. Greif fabrikalarında geçtiğimiz süre zarfında çalışma koşulları ağırlaşırken, yönetim tarafından baskılar artarken "Eylül ayını bekleyin" söylemini kullanan sendika, hep sorunları erteledi. Bu durumdan rahatsız olan bazı işçi arkadaşlar ise işten ayrılmayı tercih etti. Şimdi ise sendika,  iyi görünmek için fabrikada futbol turnuvaları ve yemek gibi etkinlikler düzenliyor. TİS taslağı hazırlarken de işçi demokrasisine yaslandığı görüntüsü çiziyor.

Asıl gerçek olan ise, sendika tarafından  “patron fabrikayı kapatacak” dedikoduları yayılmasıdır. Böylece işçilerde işsiz kalma korkusu yaratarak patronun çıkarına olan bir sözleşmeyi işçilere kabullendirmeye çalışıyorlar.

Kardeşler;

Sinsice yapılan bu kumpaslara karşı net olmalıyız. Bizim tek dostumuz yanımızdaki işçi kardeşimizdir. Önümüzde duran tehlikeleri görerek ortaya koyduğumuz talepleri savunmalı, işçi sınıfının yumruğunu düşmanlarımızın ensesinde her daim hissettirmeliyiz.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Anadolu Yakası Temsilciliği”

 

 

 

 

MSC/Medlog işçileri direnişlerini sürdürüyor

 

DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası'na üye oldukları için işten atılan MSC/Medlog Lojistik işçilerinin direnişi devam ediyor. İşçiler OHAL yasaklarına ve polis saldırılarına karşı Gebze, İzmir, Mersin, Gemlik, İstanbul Esenyurt’taki işyerlerinin önünde ve Zincirlikuyu’daki şirketin genel müdürlüğü önünde direnişlerini sürdürüyorlar.

30 Eylül günü İzmir’deki direnişçi işçileri Toleyis İzmir İl Temsilcisi Fahri Kaya ve İBB Grand Plaza çalışanları ziyaret etti. Gebze’deki direnişçi işçilere de  Birleşik Metal İş Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın, şube yöneticileri ve temsilcileri destek ziyaretinde bulundu. MSC’nin Zincirlikuyu’daki Genel Müdürlüğü önünde de işçilerin direnişi devam ederken, çevik kuvvet de kapıyı tutmuş durumda.

İşçiler, MSC/Medlog firmasının Mersin’deki binası önünde sendika bayraklarıyla, döviz ve pankartlarıyla beklemeye devam ediyor. “Bayram arifesinde onlarca çalışanı işsiz bıraktılar” diyerek tepkilerini dile getiren işçiler 3-4 Ekim tarihlerinde adliyelere giderek işe geri dönüş davalarını açacaklarını belirttiler.




Mersin’de taşeron işçileri iş bıraktı

 

Mersin Şehir Hastanesi inşaatında çalışan taşeron işçileri, ödenmeyen maaşları için 1 Ekim sabahı iş bıraktılar. Taşeron olarak çalıştırılan işçiler iki aydır alamadıkları maaşları yerine yatırılan 700 TL civarındaki paraya karşılık, maaşlarının tamamen ödenmesini istiyorlar. İşçiler önceki hafta da maaşları için iş bırakmışlardı.

 

 

 

 

İşçileri daha rahat sömürmek için “ara buluculuk” geliyor


Sermaye devletinin başbakanı Binali Yıldırım geçtiğimiz günlerde ekonomi temsilcileriyle yaptıkları toplantı sonrasında AKP hükümetinin orta vadeli programına ilişkin yaptığı açıklamada “ara buluculuk sistemi”ni hayata geçireceklerini söyledi.

Pek çok konuya ilişkin açıklamalar yapan Yıldırım’ın gündeminde esas itibarıyla sermayenin çıkarlarına ilişkin orta vadedeki hedefleri yer aldı. Türk sermayedarlarının uluslararası alandaki rekabet gücünü yükseltmek ihtiyacı doğrultusunda, bu konu üzerine vurgu yapan Yıldırım, geçtiğimiz aylarda gündeme getirdikleri iş kanunundaki “ara buluculuk” düzenlemesine ilişkin konuştu.

Patronlar ile işçiler arasındaki çatışmayı “arabuluculuk” ile çözeceklerini iddia eden Yıldırım, esasta ise patronların işçilerin haklarını gasp ederek sömürü düzenlerini sürdürmelerine hizmet edecek “ara buluculuk” uygulamasını hayata geçireceklerini belirtti. “Kanun mecliste” diyen Yıldırım şöyle konuştu: “İş uyumsuzlukları veya uyuşmazlıkları var. Bunlarla ilgili her konu mahkemelere gidiyor, mahkemeler de yıllar sürüyor. Hem davacı hem davalı mağdur oluyor. Çalışma hayatı olumsuz etkileniyor. Yeni bir sistem getiriyoruz, ara buluculuk sistemi. Hak ihlallerinde ara buluculuk mekanizmasıyla mahkemelerde sürünmeden oturup anlaşıp işlerine devam edecekler.”

 
§