9 Eylül 2016
Sayı: KB 2016/34

Yayılmacı savaşlara karşı işçilerin birliği halkların kardeşliği
AKP/Erdoğan iktidarının kazanamayacağı savaş
T. Erdoğan Obama ve Putin’le görüştü
Düzenin yapboz siyaseti
Faşist baskı ve teröre karşı direnişi büyütelim!
Olmayan düğmeyi ilikleyen düzen hukuku
DEV TEKSTİL Eylül Ayı GMYK Toplantısı gerçekleştirildi
Murat Ülker neden, nasıl zengin?
İş cinayetleri ve ortalığa saçılan gerçekler
Kırıntılar için değil, sermayenin köleliğinden kurtulmak için mücadeleye!
Güncel deneyimler ışığında demokrasi sorunu - H. Fırat
Türkiye-AB ilişkilerinde çatışan çıkarlar, gerilen ipler
ABD başkanlık seçimleri: Tiyatro devam ediyor
TTİP: Emperyalist sömürü, yağma ve haydutluğun yeni bir aracı
Çocukların özgürlüğü için yıkılacak düzen.
Hapishanelerde 600 çocuk
Şiddete uğrayan kadınlar, devlete güvenmiyor!
Sermaye devleti kesenin ağzını işçiye kapattı, MİT’e açtı
Düzenle barış diyenlerin, demokrasi ve özgürlükten anladıkları...
Yarım kalan şarkı... Victor Jara!
Gerçekçiliğin sinemadaki özeti: Yılmaz Güney
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sermaye devleti kesenin ağzını işçiye kapattı, MİT’e açtı

 

İşçi ve emekçilerin haklarını gasp etmek için her yola başvuran; asgari ücret, kiralık işçilik, BES başlıklarındaki adımlarla işçilere asgariyi bile çok gördüğü ayyuka çıkan; kıdem tazminatının gaspı, iş kanununda “ara buluculuk” düzenlemesi, “özel sözleşmeli personel” yasası gibi yeni saldırıları gündeminde olan sermaye iktidarı, kendi iktidarını korumak için kesenin ağzını sonuna kadar açıyor.

Sermaye devletinin bu harcamaları özellikle de “güvenlik” adı altında devlet terörü uygulamalarına, savaş ve saldırganlığa aktarılıyor.

Katliamlara ve iş cinayetlerine yatırım

Son bir yıl içerisinde, iş cinayetlerinde katledilen bini aşkın işçinin yanı sıra, IŞİD saldırılarında yüzlerce işçi ve emekçi katledilirken, sözde “güvenlik” uygulamalarının da bu saldırıların önünü açmaktan başka bir işe yaramadığı ortaya çıkmıştı.

Sermaye devleti, içeride ve dışarıda bu katliamların önünü açacak şekilde emperyalistlerle kirli işbirliğini ve haksız savaşlarını sürdürürken, bu alandaki kurumu MİT’e harcadığı paralar da yetmiyor, ek kaynaklar ayırıyor.

MİT’e 1 milyarı aşkın bütçe, 90 milyon da ek

Son olarak 2015 yılı içerisinde bu katliamların sorumlusu MİT’e harcanan paralara ilişkin yeni veriler ortaya çıktı. MİT’in 2015 yılı faaliyetine ilişkin internet sitesinde yayımlanan rapora göre, devlet MİT’e 1 milyar 108 milyon 220 bin TL bütçe ayırdı.

Buna ek olarak, MİT’e “ihtiyaç” bahanesiyle 108 milyon 220 bin TL de ek harcama yapıldı. Bunun bir kısmı düşülürken net olarak ayrılan ek bütçe 90 milyon 518 bin TL oldu.

 

 

 

 

Kobanê’de duvara karşı nöbet eylemi

 

Türk sermaye devleti, Kürt halkına her cepheden saldırılarını sürdürüyor. Kürt halkının haklı ve meşru istemleri içeride vahşi katliamlarla bastırılırken, dışarıda da kirli savaş tırmandırılıyor.

Suriye topraklarına giren işgalci TC ordusu, IŞİD bahanesiyle Kürt halkının kazanımlarını hedef alıyor. Bu doğrultuda, Cerablus’ta IŞİD’in yerine ÖSO çetelerinin yerleştirilmesinin yanı sıra doğuda, Kobanê sınırında da saldırılarını yoğunlaştırıyor.

Emperyalist güçlerin de onayıyla iyiden iyiye pervasızlaşan TC devleti, sınırın ötesine geçerek, Kobanê topraklarında duvar inşa etmeye başladı.

“Güvenlik” paranoyasının ürünü olarak yapımına başlanan duvar, aynı zamanda bölge insanını birbirinden yalıtmak amacını taşıyor.

Duvarı kabul etmeyen Kobanêliler ise Türk sermaye devletinin saldırganlığına karşı direnişe geçti. Kobanêlilerin gerçekleştirdiği eyleme ağırlıklı olarak kadınların katılımı dikkat çekti.

Büyük bedellerin ödendiği coğrafyada, TC ordusunun fiili işgali kabul edilmiyor. Eylem, duvarın yanı sıra TC ordusunun işgaline barikat olmak amacıyla gerçekleştiriliyor.

TSK 2 genci katletti

Asker ve polisler, geçtiğimiz hafta içerisinde eylemlerini sürdüren Kobanêlilere vahşice saldırdılar. 2 gencin yaşamını yitirdiği saldırıda onlarca Kobanêli ise yaralandı.

Askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen 2 Kürt gencinin cenazesine ise binlerce kişi katıldı. Cenazede söz alan Kobanê TEV-DEM Meclisi Eşbaşkanı Ayşe Efendi, şu ifadeleri kullandı:“Kobanê sömürgeci güçlere boyun eğmedi eğmeyecek. Biz sınırda taşla direnirken Türk devleti panzer ve ağır silahlarıyla saldırdı. Bugün burada uğurladığımız gençler, taşlarıyla direnenlerdi. Ama yüreklerindeki ateş onları işgalcilerden daha güçlü yapıyor. Direnişimiz dün olduğu gibi bugün de sürecek. Yaşasın halkların direnişi!”

TC ordusunun her türlü saldırısına karşı çadırlar kurularak nöbet sürdürüldü.

 

 

 

 

Tutuklu ÖHD’li avukatlar tahliye edildi

 

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlardan Ayşe Acinikli ve Ramazan Demir’in yanı sıra Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD) üyelerinin aralarında olduğu 7’si tutuklu 50 kişi hakkında açılan davanın ikinci duruşması 7 Eylül’de görüldü.

Devletin kendi yasalarını çiğneyerek ve kirli yöntemler kullanarak yürüttüğü davanın 7 Eylül tarihli duruşmasında da avukatlar söz alarak davanın hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

Avukatların mesleki faaliyetlerine “örgüt üyeliği ve propagandası” suçlaması yöneltildiği ve bunun kabul edilemeyeceği belirtildi.

İddianamenin hazırlanışında devletin yürüttüğü kirli yöntemler; yasa dışı takip ve dinlemeler, avukat ve müvekkil gizliliğinin ihlali bir kez daha teşhir edilerek tutuklu sanıkların tahliyesi talep edildi.

Savcı da tutukluların tahliye edilmesi talebinde bulunurken, mahkeme heyeti de bu yönde karar vererek 7 tutuklunun tahliye edilmesine hükmetti.


 
§