1 Temmuz 2016
Sayı: KB 2016/25

Katil sermaye devleti ve dinci-gerici AKP iktidarıdır!
Gericiliğe karşı devrimci direnişin toplumsal dayanağı işçi sınıfıdır!
Türkiye-İsrail anlaşması; dinci gericilikle ırkçı-Siyonizm aynı safta!
AB kapısı, Türkiye ve sahte umutlar
Atatürk Havalimanı’nda bombalı saldırı
Sermaye baronları teftişte!
“Birlik olursak kazanırız, bölünürsek yok oluruz!”
Soma AŞ ile sendika işçilerin tazminatlarını geciktiriyor
MİB MYK Haziran Ayı Toplantısı Sonuç Bildirgesi
İSDEMİR’de neler oluyor?
Emperyalistler arası hegemonya kavgasında yeni bir dönemeç
Fransa’daki sınıf ve kitle hareketinin anlamı, etkileri ve geleceği
Brexit: ‘AB hülyası’na ağır darbe
Metal Fırtına ve Çerkezköy B/S/H/ deneyimi
Derby Lastik Fabrikası işgali deneyimi ışığında...
Georgi Dimitrov sosyalizm mücadelesinde yaşıyor!
Gençlik mücadelesinde üniversiteler
Eğitimde dinci gericiliğin geldiği nokta
Sivas Katliamı’nın 23. yıldönümü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sermaye baronları teftişte!

 

Geçtiğimiz günlerde Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) meclisteki siyasi partileri ziyaret etmek için Ankara’ya heyet gönderdi. TÜSİAD’ın Parlamento ve Kamu Kurumları ile İlişkilerden (PARKUR) Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç başkanlığındaki bu heyet, geçtiğimiz Nisan ayında da Ankara ile ilk görüşmelerini yapmıştı.

İkinci görüşmede AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Anayasa Komisyonu ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nun başkanlarıyla bir araya gelindi. Bu görüşmelerde TÜSİAD Yönetim Kurulu’nun küresel gelişmeler ve ülke gündemi başta olmak üzere çeşitli konularda görüş ve istekleri iletildi.

Basına yapılan açıklamada TÜSİAD’ın “Parlamento ile ilişkilerini güçlendirmek, gündemlerindeki kanun düzenlemeleriyle ilgili parti gruplarını bilgilendirmek ve destek alabilmek için düzenli olarak, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanvekili Ali Koç başkanlığındaki bir heyetin Parlamento’da ziyaretlerde bulunduğu” belirtildi.

Görüşme ile ilgili TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada; ilk ziyarette gündeme getirdikleri Patent Kanunu, çeşitli vergi kanunları ve çalışma hayatına yönelik düzenlemelerin hangi noktaya geldiğini anlamaya çalıştıkları ifade edilerek, ‘önümüzdeki dönem beklentileri’ dile getirildi. Özetle sermaye temsilcileri meclise direktiflerini sundu.

Öte yandan, “vergide mevzuat dönüşümü, iş gücü piyasası önerileri, Sınai Mülkiyet Hakları Kanunu, kritik AB çalışmaları, terörle mücadele süreci ve bölgesel kalkınma, iktisadi reformlar ve yatırım ortamı, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu çalışmaları, kayyım atanmasına dair düzenlemeleri de içeren kanun tasarısı, TÜSİAD dijital dönüşüm/4. sanayi devrimi çalışmaları, serbest bölgelerin cazibesinin arttırılması, dahilde işleme rejimi otomasyon sisteminin iyileştirilmesi, Türkiye-Almanya Genç Parlamenterler Projesi, enflasyon dinamikleri perspektifinden gıda sektörünün yapısal sorunları, enerji sektörü arz güvenliği, yeni anayasa çalışmaları” yapılan görüşmelerin diğer başlıklarını oluşturuyor.

Kurulu düzenin sermaye düzeni olduğu, hükümetlerin sermaye hükümetleri ve meclisin de sermayenin çıkarlarına göre işletildiği gerçeği bu görüşmelerde bir kez daha görülmektedir. Sermaye temsilcileri çıkarlarını korumak/kollamak için meclisin her türden pratiğini yakından takip etmektedir.

Örneğin Anayasa Komisyonu ile de görüşülmüş, “Anayasa çalışmaları nasıl gidecek, hangi dönemde yeni Anayasa tasarıları gelir, Türk siyasetini bu gelişmeler nasıl değiştirir, biz iş dünyası olarak buraya nasıl bakmalıyız” konuları ele alınmıştır.

Yine “Kayyım düzenlemesi” bütün görüşmelerde gündeme getirilmiş, TÜSİAD aldığı sonuçlardan memnun kalarak; “Tüm grup başkanvekilleri bu maddenin geri çekilmesinin yerinde olduğunu ifade ettiler. Biz de bundan gayet memnun olduk. Komisyonda yapılan değişiklik, geri adım, bizim birebir tam talebimizi karşılıyor. TCK’nın ilgili maddesinde kayyım atanmasına yönelik düzenleme, SPK’nın da şartlarını da içerecek şekilde genişletilmişti, komisyonda yapılan değişiklikle bu gündemden kalktı. Bu değişiklikle de bizim isteğimiz karşılanmış oldu” demektedir.

Görüldüğü gibi sermaye düzeninin sahipleri işlerin nasıl gittiği konusunda ipleri elden bırakmıyor. Onlar kendi sınıf çıkarlarına uygun davranıyor. İşçi sınıfı da buna göre kendi bağımsız sınıf çıkarları etrafında birleşmeli, mücadeleyi büyütmelidir. Ancak o zaman tüm kurumlarıyla kurulu düzenin taşları yerinden oynamaya başlayacaktır.

 

 

 

 

Önlem-denetim yok, iş cinayeti var!

 

Daha önce de iş cinayeti yaşanan işyerlerinde, inşaatlarda kar hırsı uğruna kapitalistlerin gerekli önlemleri almaması ve sermaye devletinin de buna göz yumması yine işçilerin hayatlarına mal olmaya devam ediyor. Hafta boyunca işçiler yine iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdi.

İzmir Bayraklı’daki bir özel okulun inşaatında, elektrik işlerinde çalışan 40 yaşındaki Cengiz Elveran 24 Haziran’da yaşamını yitirdi.

Akşam eve dönmeyen işçinin ailesinin okul yönetimine haber vermesi üzerine Elveran’in cansız bedeni ertesi gün inşaatta bulundu. Elektrik çarpması nedeniyle öldüğü tahmin edilen işçinin cenazesi İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.

Kocaeli Kartepe Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde GMS Çelik fabrikasında işçi olarak çalışan 47 yaşındaki Yılmaz Kuzucu 25 Haziran’da iş cinayetine kurban gitti. Kuzucu, iş yerinde çelik boruları taşıyan halatın kopması sonucu çelik boruların altında kalarak olay yerinde yaşamını yitirdi.

Muğla’nın Milas İlçesi Emek Mahallesi Meşe Sokak’taki inşaatın 3. katında çalışan Mehmet Ali Nalbantoğlu isimli işçi, 25 Haziran’da elindeki profil demirin sanayiye elektrik sağlayan elektrik tellerine değmesi sonucu elektrik akımına kapıldı. Olay yerinde yaşamını yitiren işçinin cansız bedeni Muğla Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

Manisa’nın Soma İlçesi’nde kurulu Demir Export maden ocağında 27 Haziran’da iş cinayeti yaşandı. 08.00-16.00 vardiyasında “ayna” diye tabir edilen taraftan kafasına kömür topanı düşen Kadir Yayla isimli işçi yaşamını yitirdi. Demir Export’ta daha önce de işçiler gazdan zehirlenmiş, olay sonrası ocakta üretime ara verilmişti. Yayla’nın iş cinayetine kurban gittiği ayak da kısa bir süre önce açılmıştı.


 

 

 

Çocuk işçi asansöre sıkışarak can verdi

 

İstanbul İkitelli’deki Aykosan Sanayi Sitesi 4 B Blok’ta bir ayakkabı atölyesinde çalıştığı öğrenilen 10 yaşındaki Suriyeli çocuk iş yerine çıkmak için asansöre bindi. Asansör arızalanarak 2 ve 3’üncü katlar arasında durdu. Asansörün kapısını aralayan çocuk dışarı çıkmaya çabalarken, asansörün bir anda hareket etmesiyle kapıya sıkışarak feci şekilde can verdi.

Diğer işçiler, “Bu asansörler senelerdir bu şekilde. 2 sene önce de asansör aşağıya düşmüştü. Bir kişinin bacakları kopmuştu” dedi.

 
§