13 Mayıs 2016
Sayı: KB 2016/18

Kölelik dayatmalarına diren, örgütlen!
Devrimci sınıf ve kitle hareketi - E. Bahri
Hırsızlık ve yolsuzluğun kaynağı kapitalizme karşı mücadeleye!
AKP’nin savaş politikaları, kirli hesapları ve sonuçları - D. Yusuf
Kilis’i fırsata çeviriyorlar! - H. Eylül
Kapitalizm israf demektir
Hedef devrimci sınıf hareketi!
Soma Katliamı, işçi sınıfına örgütlenme çağrısıdır!
Madenler yeni katliamlara gebe
Sınıf hareketi, önündeki engelleri fiili-meşru mücadele çizgisiyle aşacak!
15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinden 2013 Haziran Direnişi'ne… - Ekim Umutcan
Dün başardık, yine başarabiliriz!
Esnek üretim biçimlerini meşrulaştırma operasyonları!
İşçi ve emekçilere “destek” adı altında sömürü
Göçler, mülteciler, sorunlar ve sorumlular - 2
Hollande-Wals hükümetinin ‘‘yeni iş yasası” işçi sınıfının tarihsel kazanımlarına dönük kapsamlı bir saldırıdır
Gece ayakta: Çelişkili bir hareket
Ortadoğu’daki gelişmeler ve ilk sonuçları - D. Yusuf
Hapishanelerde baskılar artıyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hırsızlık ve yolsuzluğun kaynağı kapitalizme karşı mücadeleye!

 

Gazeteport’ta yayınlanan haber gündeme bomba gibi düştü. AKP medyası haberi oto sansüre tabi tuttu. Sansüre rağmen “Panama Belgeleri”nde AKP şefine yakın kapitalistlere ilişkin belgeler çuvala sığmadı.

Dinci parti ile göbek bağı olan kapitalistler!

Belgelerde adı geçen kapitalistlerden biri Fettah Tamince. Tamince; “Erdoğan’ın adamı mıyım, evet adamıyım. Tanıyınca aşık oldum” diyerek en yardakçı kapitalist ünvanını açık ara ele geçirmişti. Sözde “vatan-millet sevdalısı” Tamince’nin aslında sermayesini büyütmenin dışında bir amacı olmadığı Panama belgeleriyle somutlandı. Tamince’nin off-shore hesabı bulunduğu, bu hesap sayesinde vergi derdinden kurtulduğu ortaya çıktı.

AKP’nin ebedi şefi Tayyip Erdoğan’ın çocuklarına burs veren kapitalist olarak adını duyuran Remzi Gür’ün de Panama belgelerinde adı geçiyor. Remzi Gür “Excel Enerji” isimli firmayla birlikte İsviçre adresiyle Panama belgelerinde yer alıyor.

İnşaat sektöründe ismi geçen en büyük kapitalistlerden biri olan Ali Ağaoğlu’nun da off-shore hesabına sahip olduğu belgelerde yer aldı. Ali Ağaoğlu AKP iktidarı sayesinde servetine servet katmıştı. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınıp, AKP iktidarının açık müdahalesiyle aklanmıştı. Ağaoğlu, Myebon Limited adıyla var olan şirketle bağlantılı olarak vergi ödemeden kazanç elde eden kapitalistler arasına adını yazdırmış.

AKP iktidarının ve şefinin koruması ve inayetiyle büyük kazanç elde eden Mehmet Cengiz adlı kapitalistin de ismi Panama belgelerinde yer alıyor. Panama belgelerine göre Mehmet Cengiz hesabını Türkiye kaynaklı açtırmadı. Kendini İsviçre merkezli bir iş adamı olarak gösterdi. Cengiz, Bonito International isimli şirketle bağlantılı olarak 1999’dan 2006’ya kadar vergisiz kazanç elde etti.

Panama belgelerinde Çalık grubu da yer alıyor. Belgeler Çalık grubunun birçok off-shore hesabı bulunduğu gerçeğini ortaya seriyor. Çalık grubunun bir dönem CEO’luğunu yapan, Tayyip Erdoğan’ın damadı ve Enerji Bakanı unvanlarını elinde bulunduran Beraat Albayrak’ın ismi de Panama belgelerinde yer alıyor. Panama belgelerinde Ahmet Çalık’a ait Çalık Enerji’nin ise Meet Continent Limited isimli paravan şirketle iş tuttuğu ayrıntılı olarak açıklanıyor. Çalık Enerji, Meet Continent Limited adlı şirketin Panama’daki hesaplarını 2002 ve 2003’te kullandığı ve böylece Çalık Enerji’nin Panama’da açtığı hesabın Çin merkezli olduğu gerçeği de doğrulanmış oldu.

Panama belgelerinde Torun Corporation adlı şirketin kirli icraatları da yer alıyor. Torun Corporation Tayyip Erdoğan’a yakın Aziz Torun’un başkan olduğu Torunlar Holding’e bağlı bir şirkettir. Şirket Britanya Virjin Adalarında kurulmuş. Off-shore Hesapları 2001 ile 2015 yılları arasında aktif olarak kullanılmış.

AKP iktidarının özelde de Tayyip Erdoğan’ın özel ilgisine mazhar olan Altınbaş Holding’in de adı belgeler arasında. Holdingin önde gelen kapitalistleri içinde yer alan Nusret Altınbaş, Ali Altınbaş, İnan Altınbaş, Sofu Altınbaş, Hüseyin Altınbaş, Vakkas Altınbaş ve Altınbaş Petrol ve Ticaret Anonim Şirketi hesaplarının kanıtı olan belgeler tek tek ortaya konmuş. Belgelere göre Altınbaşların şirketleri İsviçre’de ve Tayvan’da görünüyor. Hesaplar 2015 yılına kadar aktif olarak kullanılmış. İşlemleri ise paravan şirketler olan Carlsburg Maritime ve Ji He Road şirketleri üzerinden gerçekleştirilmiş.

Panama belgelerinde bir diğer dikkat çeken kapitalist holding Zorlu Holding. Belgelerde Olgun Zorlu, Mehmet Emre Zorlu, Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ ve Zorlu Holding Anonim Şirketi hesaplarının Liechtenstein adresli Akara Landstrasse şirketi aracılığı ile gerçekleştirdiğine dair belgelerin ayrıntılı dökümü yapılmış.

Yolsuzluk ve hırsızlık becerisinin göstergesi

Ortalığa saçılan tüm bu belgeler Türk burjuvazisinin yolsuzluk ve hırsızlık konusundaki becerisinin açık göstergesidir. Kapitalizmin egemen olduğu Türkiye’nin kaymağını yiyen kodamanlar için kâr her şeyin başı ve sonudur. Kâr için yapılan her şey meşrudur. Doğası gereği böyle bir düzenin adı olsa olsa yolsuzluk ve hırsızlık düzeni olur.

Özellikle AKP’nin desteğini arkasında hisseden holdingler yolsuzlukta ve hırsızlıkta hiçbir kural tanımama tutumu içinde oldular. 17-25 Aralık’ta ortalığa saçılan yolsuzluk belgeleri, ya da Panama belgelerine yansıyan yolsuzluğun fotoğrafı genel gidişattan bir sapma, ya da yoldan çıkmış tek tek kapitalistlerin eseri değildir. Kapitalizmin doğasında hırsızlık, yolsuzluk vb. melanetler vardır.

Panama belgeleri Türk burjuvazisinin kâr için, rakibini alt etmek için her türden kirli araca ve yönteme sarıldığını gösteren son örnektir. AKP iktidarının gözde kapitalistlerinin, holdinglerinin de içinde yer aldığı kodamanlar, rakiplerinden bir adım önde olmak için giderlerini azaltmak için vergiyi az ödemenin yolu olan off-shore hesaplarına dört elle sarılmışlardır.

Dinci partiye ve ebedi şefine, şakşakçılık yapan “dini bütün” kapitalistlerin tümü yolsuzluğu, hırsızlığı, kayıt dışılığı en büyük günah sayarlar. Görüntüde harama el uzatmayan “dini bütün hayırsever kapitalistler” gerçekte kâr uğruna tüm kirli silahları kullanırlar. Örneğin hala Türkiye’de işçilerin yüzde 37’si sigortasız çalıştırılıyor.

Dinci partinin ekâbirleri ve özellikle de ebedi şefi Erdoğan sık sık yolsuzluk karşıtı konuşmalar yaptılar. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrasında bu konuşmaları da yapmaz oldular. Tüm bu gelişmeler Türkiye kapitalizminin, burjuva siyasetçilerinin boğazlarına kadar yolsuzluğa battığının açık göstergesidir.

Yolsuzluk ve hırsızlık sorunu sadece AKP iktidarı ve Türkiye kapitalizmine daraltılmayacak kadar geniş ölçektedir. Kapitalizmin doğasıyla ilgilidir. Zira kapitalistler kendi aralarındaki rekabette bir adım öne geçmek ve daha fazla artı değer elde etmek için emek hırsızlığında sınır tanımazlar. Tam da bu emek hırsızlığı, daha doğrusu karşılığı ödenmemiş işçi emeğinin adı olan artı değeri büyüterek servetlerine servet katarlar.

Hırsızlık ve yolsuzluğun son bulduğu düzen için....

Yolsuzluk ve hırsızlığın kaynağı kapitalizm sadece Türkiye’de değil, dünyada da insanlığı felakete sürüklüyor. Bunun için dünyada yaklaşık üç milyar insan iki doların altında bir gelirle günlük yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bunun için dünya nüfusunun yüzde kırkını oluşturan bu kitle toplam gelirlerin sadece ve sadece yüzde beşi ile yetinmek zorunda bırakılıyor. Bunun için dünyanın en zengin on kapitalisti, dünya gelirinin yüzde elli dördüne el koyuyor. Bunun için yaklaşık bir milyar insan yatağa aç giriyor, bir buçuk milyar insan ise bir bardak temiz su bulamıyor. Bunun için dünyadaki işsiz sayısı iki buçuk milyarı aşıyor.

Yolsuzluk ve hırsızlıkların ortaya çıkması önemlidir. Ancak daha önemlisi yolsuzluğun, hırsızlığın ve tüm melanetlerin kaynağı olan kapitalizme karşı mücadelenin gelişmesidir.

 
§