6 Mart 2015
Sayı: KB 2015/09

Üniversitelerde artan faşist saldırganlığa karşı mücadele
En zenginler listesi açıklandı!
Bir korkunun itirafı
Gelenek AKP ile sürüyor
Özgecan’ları da Pozantı ve Şakran’ı da unutma!
‘Meclisten geçer, sokaktan geçmez!’
‘Umutsuzluk yerine inanç ve yaratıcılık’
Polis devletine karşı birleşik mücadeleye!
MİB MYK Mart Ayı Toplantısı Sonuçları
DEV TEKSTİL’in kuruluş süreci tamamlandı
Yerel bültenlerde baharın devrimci çağrısı
Kafkas Şeker’de kıyım ve direniş!
Divan işçileri mücadeleyi sürdürüyor
Kadın sosyalizmle özgürleşir!
Özgecan eylemleri ışığında 8 Mart - S. Soysal
Ukrayna'da kriz büyüyor
Filistin'e teslimiyet dayatılıyor!
Ortadoğu ve emperyalistler arası çatışma - A. Destan
Dünya işçi ve emekçi eylemlerinden...
Münster'de Kürt sorunu ve seçimler paneli
EÜ öğrencileri saldırıyı anlattı
DGB mücadeleyi meclislerle örüyor!
DLB devrimci faaliyeti büyütüyor
Edebiyatın çınarı sonsuzluğa uğurlandı
Patron sendikaları hesap verecek!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

En zenginler listesi açıklandı!

 

Forbes dergisi 2015’in en zengin kapitalistlerini açıkladı. Listede Türkiye’den 32 milyarder de var. Listenin birinciliğinde ise 16. kez Bill Gates yer aldı.

Burjuva medyada yer alan bu haberlerin yanı sıra bazı haber kaynaklarında ise en zengin kadınlar öne çıkarıldı. Listedeki en zengin kadın ise 8. sırada yer alan geçen senenin de zengini Christy Walton adlı bir kapitalist. Toplam 2008 milyarderin yer aldığı listede kadınların sayısı ise 216. Türkiye’den ise 32 zenginin 8’ini kadın kapitalistler oluşturuyor. Listeye giren zengin kadınların sayısı da geçen seneye kıyasla yüzde 15 artışla 197’ye yükselmiş!

Listeye göre Semahat Sevim Arsel 2. 6 milyar dolarlık varlığıyla 714. sırada, Suna Kıraç 2.2 milyar dolarla 847. sırada, Filiz Şahenk 2.2 milyar dolarla 847. sırada, Ahsen Özokur 1.7 milyar dolarla 1118. sırada, Deniz Şahenk 1.3 milyar dolarla 1500. sırada, Suzan Sabancı Dinçer, Fatma Yazıcı ve Serra Sabancı birer milyar dolarla 1741. sırada yer aldı. Hatırlatalım ki aynı Türkiye’de 949 TL’ye işçi kadınlar çalışmak zorundalar.

Forbes tarafından açıklanan rakamlara göre kadın-erkek bu dolar milyarderlerinin toplam zenginliği 7.05 trilyon dolarmış! 2008 krizinde 4,5 trilyon dolar olan milyarderlerin toplam serveti, 2014 sonu itibariyle, krizden beri %50 artmış. Tabii ki birilerinin fakirleşmesi, yoksullaşması karşılığında. Örneğin en fazla dolar milyarderinin olduğu ABD’de dört çocuktan biri yoksul. ABD’de elde edilen ekonomik gelirin %95’ine ülkenin %1’i el koyuyor.

Oğlunun cenaze törenine yırtık lastik ayakkabısıyla katılan maden işçisinin babası ile bilinen “gerçek” Türkiye’de ise dört kişilik ailenin açlık sınırı 1300 TL’yi, yoksulluk sınırı da 4200 TL’yi aşmış durumdadır.

İki sınıf, iki dünya!

Bu burjuva kadınlar zenginlikleri ile listeye giriyorlar. Ya ülkenin geri kalan işçi ve emekçi sınıfın kadınları hangi listede yer alıyor? Sevim, Suna, Fatma, Filiz, Suzan adlı bu burjuva kadınlarla sadece adları benzeyen “öteki” Sevimlere, Sunalara, Fatmalara, Filizlere ve Suzanlara baktığımızda ise ne görüyoruz? Onlar ancak acıların “yarıştırılabildiği” listeler içinde yer alıyorlar. Onlar Soma’da, Ermenek’te, Torunlar Center’da eşleri, yakınları ölen kadınlar… Ya da işsiz kalmanın ölümle eşdeğer olduğu bu ülkede işsizliğin cefasını çeken kadınlar…

Bu ülkede binlerce Sevim, Suna, Fatma, Filiz, Suzan işsizliğin, yoksulluğun ve güvencesizliğin tüm kötülüklerini yaşıyor, yüzlercesi iş cinayetlerinde ölüyor ya da sakat kalıyor. Pek çoğu kadın cinayetlerinde katlediliyor. Ve yine pek çoğu da yozlaşmış ve çürümüş bu düzende bedenlerini satmak zorunda kalıyor. 8 Mart’ta ise bu ülkede bir kez daha Sevimler, Sunalar, Fatmalar, Suzanlar “günlerini” kutlayacaklar. Ve birileri, hala bu 8 Mart’ın “tüm kadınların” günü olduğunu söyleyecek, farklı sınıflardan kadınları bu günde “eşitleyecekler”. Ama 8 Mart’ın tarihine, anlamına sahip çıkan işçi ve emekçi kadınlar burjuva kadınlarla eşit olmadığımızı, tam tersine sınıf savaşı içinde olduğumuzu alanlarda haykıracaklar. Tüm zenginliklerin eşitçe paylaşıldığı sosyalist bir düzen kurulana dek 8 Martlar bu mücadelenin simgesi olacak.

 

 

 

 

‘Kaçak Saray’da çocuk işçiliği’

 

Milyonlarca liraya mal edilen ve bir bardağın dahi 1000 TL civarında olduğu Kaçak Saray’da otelcilik ve turizm meslek lisesi öğrencilerine staj adı altında bulaşık yıkatılıyor. Öğrenciler kaçak bir şekilde çalıştırılıyor.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Beşevler ve Balgat’ta bulunan otelcilik ve turizm meslek lisesi öğrencilerinin staj bahanesiyle her gün otobüslere doldurularak kaçak saraya gönderildiğini ve öğrencilere bulaşık yıkatıldığını açıkladı.

Candan, “Kaçak sarayda kaçak çocuk işçiliği” başlığıyla yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Aldığımız duyumlara göre öğrenciler staj bahanesiyle her gün kaçak sarayın hizmetlerini yapıyor, mutfağında çalışıyor bin liralık bardakları yıkıyor.”

Bu uygulamayla öğrencilerin eğitiminin de engellendiğini belirten Candan şu ifadeleri kullandı: “Eğitim dönemlerinin bir bölümünü staj yapma bahanesiyle ucuz işgücüne dönüştüren sistem, öğrencilerin eğitim zamanlarını da alarak aylardır kaçak sarayın hizmetine verilmiş durumda. Mesleki ve Teknik Eğitim yönetmeliğinde turizm sektörünün nitelikli insan gücünün otelcilik ve meslek liselerinden karşılanmakta olduğu ifade ediliyor. Kaçak saray bir turizm işletmesi midir?”

Candan staj adı altında çalıştırılan çocukların ailelerinin kaçak saraydaki bir bardağın değerinde maaş aldığını hatırlatarak, burada kaçak olarak çalıştırılan çocukların nasıl bir muameleyle karşılaştıklarından da endişe duyduklarını ifade etti.

Şubat’ta 81 işçi can verdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Şubat ayı iş cinayetleri raporunu açıkladı. BEDAŞ direniş alanında yapılan basın açıklamasında İSİG Meclisi adına söz alan Coşkun Canıvar, 2015 yılının Şubat ayında en az 81 işçinin yaşamını yitirdiğini belirterek bu ay içerisinde iş cinayetlerinin taşımacılık, belediye, inşaat, tarım ve gıda işkollarında yoğunlaştığı bilgisini verdi.

İşçilerin en çok trafik/servis, düşme, ezilme, tarım ve gıda işkollarında yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Canıvar, Şubat ayında 4 kadın işçi, 1 çocuk işçi ve 3 göçmen işçinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Canıvar, iş cinayetlerinin en çok İstanbul, Mersin, Ankara ve Konya’da can aldığını kaydederek BEDAŞ, Ülker, Zet Farma, Bross Tekstil, Adore Depo ve Üniteks’te işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması ve işçilere iş güvencesi sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

 
§