14 Kasım 2014
Sayı: KB 2014/45

Devrimci Gençlik Birliği 30 Kasım’da kuruluyor
Polise sınırsız yetki!
Düzen partileri Alevi oylarının peşinde
Sefalet ücreti dayatmasına karşı birleşik mücadele!
2015 hedefi: Daha fazla sömürü ve kölelik
Ermenek’te AKP-patronlar göçük altında
Yırca’da yürütme durdu, direniş sürüyor!
9 ayda 5 milyar lira ciro! Nasıl mı?
Sömürünün yolu Ülker’den geçer
GOP’ta örgütlenme tartışıldı
Metal TİS’lerinde 'uyuşmazlık'
GÜRMAK’ta kıyım ve eylem
Mersin Belediyesi işçi ve emekçi düşmanı
Sermaye işçi kanıyla besleniyor
Kürt sorunu, “çözüm süreci” ve devrimci çözüm
Kobanê direnişi 2. ayında
Şimdi bir savaş var ya yüzyıllardır... - G. Umut
Emekçi kadınlar 25 Kasım’a hazırlanıyor!
Kadına yönelik şiddetin son bir yılı
“Demokrasi tehdidi“ ve bitmeyen anti-komünist histeri - A. Eren
Kudüs’te intifada rüzgarı
Meksika’da öfke dinmiyor
Gençlik hareketine müdahale olanakları
DGB genel kurula hazırlanıyor
Savaşımız aynı...
Sverdlov’dan Habipler'e, Habipler'den Alaattin’e!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

2014 6 Kasımı’nın ışığında...

Gençlik hareketine müdahale olanakları

 

Gençliğin 1 Mayıs’ı olarak nitelendirilen 6 Kasım geride kaldı. Ülke genelinde bir dizi eyleme, etkinliğe ve ayrışmaya konu olan 6 Kasım sürecini farklı yönleriyle değerlendirmek gençlik hareketinin mevcut tablosuna ayna tutması bakımından önem taşımaktadır.

6 Kasım’ın politik gündemleri

Bu yıl 6 Kasım’ın temel gündemleri arasında emperyalist savaş ve gericilik belirgin bir yer tuttu. Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeler, emperyalizmin bölgeye dönük müdahaleleri, çeteler eliyle gerçekleştirilen katliamlar ve bunun karşısında gelişen direnişlerin gençlik hareketinin temel gündemleri olacağını henüz dönemin başında ortaya koymuştuk. 6 Kasım bunun böyle olduğunu bir kez daha doğruladı.

Bu gelişmelerle bağlantılı olarak tırmandırılan gericilik ve saldırganlık üniversitelerde de yansımasını buldu. IŞİD yanlısı gruplar, polis, ÖGB ve sivil faşistler ile gençlik üzerinde kurulmaya çalışılan abluka bizzat 6 Kasım eylemlerinde de karşımıza çıktı.

Ayrışmaların temelindeki politikalar

Bu temel gündemler üzerinden gençlik örgütlenmeleri içinde de bir dizi ayrışma yaşandı. DGB olarak bulunduğumuz her yerelde politik esaslar üzerinde ortak hareket etmenin gerekliliğini savunduk, ortak eylemlerin birer parçası olmaya, en geniş birlikteliklerle eylemleri örgütlemeye çalıştık. Siyasetlere ve örgütlü güçlere daralmak yerine forumlar, açık kitle toplantıları ile süreci örgütlemeye, gençliği özneleştirmeye çalıştık. Bu noktada başarılı sonuçlar üretildiğini söylemek güç. Ancak bu çabanın kendisi DGB olarak bir dizi yerelde örgütlenen eylemlerin ve süreçlerin öznesi olmanın koşullarını yarattı. Ancak siyasal gençlik örgütlerinin -ortak süreçler örgütlediklerimiz de dahil olmak üzere- kitleleri özneleştirmek ve örgütlemek konusundaki zaafiyetlerini ortaya koyan bir 6 Kasım süreci yaşandı.

Reformist çevreler 6 Kasım sürecini YÖK ve AKP karşıtlığına indirgeyen, Ortadoğu’daki emperyalist kuşatmayı ve Kobanê direnişini görmezden gelip, genel olarak savaş karşıtlığı ve AKP destekli IŞİD söylemine daralan bakışlar üzerinden örgütlediler. Başını Öğrenci Kolektifleri ve FKF’nin çektiği bu çevreler ayrı eylemler örgütleme yolunu tercih ettiler. Kimi yerellerde baskı politikalarının ve darlığın sonucu olarak eylemler ortak örgütlenmiş olsa bile bu politik ayrışma, 6 Kasımın en temel ayrışma noktasıydı.

Geçtiğimiz yıl Haziran Direnişi’nin etkisinin bariz bir şekilde hissedildiği 6 Kasım, bu yıl da genel itibariyle emperyalist politikalar, IŞİD saldırıları ve Kobanê direnişinin etkisi hissedilir düzeydeydi. Bu gündemler üzerinden Kürt öğrencilerin geçtiğimiz yıllara oranla 6 Kasım eylemlerine katılımlarının daha da arttığını ifade edebiliriz.

Devletin 6 Kasım eylemlerine tahammülsüzlüğü

Tüm toplumu ve gençliği hedef alan baskı politikaları gün geçtikçe yoğunlaşıyor. Birer hapishaneye dönüştürülen, içine karakollar kurulan, kapısında güvenliklerin beklediği üniversiteler gerçeği, geleceği için harekete geçen gençliğe yönelik baskının boyutlarını gözler önüne seriyor.

6 Kasım sürecinde gençliği hedef alan baskı politikalarının polis terörüyle tırmandırıldığına tanıklık ettik. Ankara’da iki eyleme polisin saldırısı, DTCF’de yaşanan faşist provokasyonlar, İÜ’de kapatılan kapılar, Antalya’daki eyleme yönelik gerçekleştirilen saldırı, Kocaeli’de kurulan barikat ve bunların dışında bütün üniversitelerde yaşanan yoğun polis yığınağı düzenin gençlikten ve 6 Kasım eylemlerinden duyduğu korkuyu da gözler önüne serdi.

Gençliğin devrimci birliği için ileri!

6 Kasım’ı geride bırakırken bir kez daha gördük ki, gençliğin taşıdığı potansiyel harekete geçirilmeyi bekliyor. Bu yılki 6 Kasım süreci bu potansiyeli açığa çıkartacak kanalları yaratamadı. Politik olarak bu olanaklara sahip olunsa da pratik zayıflıklar veya örgütlenme çalışması, kitleleri özneleştirmekte yaşanan zayıflıklar bu sonucu doğurdu.

Bu tablo bizlere gençliği devrimci bir zeminde örgütleme ihtiyacının yakıcılığını bir kez daha göstermiş oldu. DGB olarak önümüzdeki dönemde gençliğin devrimci potansiyelini örgütlemeye yönelik çabamızı yoğunlaştıracağız. Gençliği devrimci politikalar temelinde özneleştirmeye, devrimin tarafı yapmaya kilitleneceğiz. Önümüzde bizleri önemli bir sınav bekliyor; 30 Kasım DGB 1. Genel Kurulu. DGB’nin kuruluş hazırlıklarını 6 Kasım’dan yansıyan eksiklikleri ortadan kaldıracak bir bakışla ele alacağız.

Devrimci Gençlik Birliği

Geçici Yürütme Kurulu

12 Kasım 2014

 

 

 

 

 

Namaz dayatmasını reddetti
işten atıldı

 

Kocaeli Çayırova’da kurulu Hassan Dekor fabrikasında staj yapan Açık Meslek Lise öğrencisi, inşaat el aletleri sektöründe faaliyet gösteren fabrikanın patronu tarafından namaz kılmaya zorlandı. Namaz kılması için patronun baskısına maruz kalan stajyer öğrenci, bu dayatmayı reddetmesinin ardından patronun talimatıyla 11 Kasım günü işten atıldı.

İnsan Kaynakları bölümü çalışanlarının verdiği bilgiye göre, “3 gün üst üste işe gitmediği için” stajına son verilen stajyer öğrencinin sunduğu sağlık raporu ise görmezden gelindi.

Stajına neden son verildiğini öğrenmeye çalışan stajyer öğrenci, ısrarlı çabalarının ardından “patron öyle istedi” cevabıyla karşılaştı.

Ahmet ve Dilaver Hasdemir kardeşler tarafından kurulan ve 4 kıtada 60 ülkeye ihracat yapan Hassan’da işçiler kölelik koşulları altında düşük ücretlere çalıştırılıyor.

Kızıl Bayrak / Gebze


 
§