14 Kasım 2014
Sayı: KB 2014/45

Devrimci Gençlik Birliği 30 Kasım’da kuruluyor
Polise sınırsız yetki!
Düzen partileri Alevi oylarının peşinde
Sefalet ücreti dayatmasına karşı birleşik mücadele!
2015 hedefi: Daha fazla sömürü ve kölelik
Ermenek’te AKP-patronlar göçük altında
Yırca’da yürütme durdu, direniş sürüyor!
9 ayda 5 milyar lira ciro! Nasıl mı?
Sömürünün yolu Ülker’den geçer
GOP’ta örgütlenme tartışıldı
Metal TİS’lerinde 'uyuşmazlık'
GÜRMAK’ta kıyım ve eylem
Mersin Belediyesi işçi ve emekçi düşmanı
Sermaye işçi kanıyla besleniyor
Kürt sorunu, “çözüm süreci” ve devrimci çözüm
Kobanê direnişi 2. ayında
Şimdi bir savaş var ya yüzyıllardır... - G. Umut
Emekçi kadınlar 25 Kasım’a hazırlanıyor!
Kadına yönelik şiddetin son bir yılı
“Demokrasi tehdidi“ ve bitmeyen anti-komünist histeri - A. Eren
Kudüs’te intifada rüzgarı
Meksika’da öfke dinmiyor
Gençlik hareketine müdahale olanakları
DGB genel kurula hazırlanıyor
Savaşımız aynı...
Sverdlov’dan Habipler'e, Habipler'den Alaattin’e!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Yırca’da yürütme durdu,
direniş sürüyor!

 

Kolin Grubu'nun Manisa Yırca’da AKP’nin desteğini arkasına alarak termik santral yapma çalışmalarına karşı Yırcalı köylülerin sergilediği direniş haftalardır ülke gündemine oturdu. Sermayenin talanı uğruna 6 bin ağaç katledilerek bölgeye termik santral yapımı Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından durduruldu.

Danıştay’ın gerekçeli kararında, Yırca köylülerinin uzun yıllardır zeytincilikle uğraşan ve zeytinciliğin kendilerinden sonraki kuşaklara aktarımı için çalışan kişiler olduğuna dikkat çekilerek

Termik enerji santrali kurulacak olan alanın zeytinlik alan olması, bu alanda enerji santrali kurulmasına olanak sağlayan Yönetmelik hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ve bu sahanın amacı dışında kullanılmasına izin verilmemesine karşın, taşınmazlar için kamu yararı kararı alınması ve acelecilik yolu ile el konulmasına olanak bulunmamasının yanı sıra, zeytinlik alanın oluşturduğu bütünlük ve dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar dikkate alındığında, davacıların dava açma ehliyetinin bulunduğu, davanın süresinde açıldığı, aksi yönde iddiaların ise yerinde olmadığı görülmüştür. Termik santral yapılması amacı ile planlamaya konu edilemeyen ve bu amaçla kullanılmasına da izin verilmeyen alanda, kamu yararı kararı alınarak acele kamulaştırma yoluna gidilmesine mevzuata göre olanak bulunmadığından, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nda hukuka uyarlılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, öngörülen koşullar oluştuğundan dava konusu bakanlar kurulu kararı ile acele idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına” oybirliği ile karar verildi.

Köylülerin ve ülkenin dört bir yanından gelen desteğin etkisiyle verilen yürütmeyi durdurma kararından bir gün önce, Yırca’da Kolin şirketinin talimatıyla 6 bin ağaçlık bir katliam yapıldı.

Yırca’da sermayenin talanına karşı verilen mücadele AKP’nin çevre ve doğayla olan ilişkisine de ayna tuttu. Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “dağ, taş zeytin ağaçlarıyla dolmuş” şeklindeki sözleriyle AKP’nin çevre ve doğa düşmanlığını açığa vurdu.

Arınç şöyle konuştu:

Bir yargı kararı olduğuna göre bu karara uymak bizim için de görevdir. Biz burada taraf değiliz, aslında taraf olan bir şirkettir. Gereken çalışmaları da yaptığını düşünüyoruz, Danıştay’ın kararını uygulaması gerekir şirket. Bunu takip etmekle görevliyiz. Türkiye’de özellikle bazı bölgeler hükümetimizin verdiği destek ve teşvikle adeta her taraf zeytin ağacı olmuştur. Bu kötü bir şey değil ama Türkiye’nin enerjiye de ihtiyacı var. İkisi arasındaki dengeyi kurallara bağlamak gerekir. Bu kanunda eskiyen hükümler varsa, bunları güncellemek gerekecektir.”

Binlerce zeytin ağacı katledilerek yapılmak istenen termik santral projesinin baş aktörünün sermaye devleti olduğu da görüldü. Kolin Grubu, projenin kendilerinin değil, devletin projesi olduğunu açıkladı.

Kolin Grubu adına konuşan Murat Aydın, zeytinlik alana santral yapılabilmesi için kendilerine Bakanlar Kurulu’nun izin verdiğini söyledi.

Talancı Kolin’in Enerji Grubu Sorumlusu Aydın, zeytinlik katliamında devletin rolünü şu sözlerle anlattı: “Bu proje Kolin Şirketi’nin projesi değil, devletin projesidir. Türkiye Kömür İşletmesi Müdürü, Soma havzasındaki kömürleri ekonomiye kazandırmak için ve termik santral kurulması düzenlenen ihaleyi şirketimiz kazanmıştır.

ÇED olumlu raporu elimizde. ‘Zeytinlik alana yatırım yapılır’ diye Bakanlar Kurulu kararı var.”

Yırca’da direniş ve dayanışma

Kolin şirketinin bölgede ağaç katliamına girişmesinin ardından bölgeye giden ilerici ve duyarlı kesimler ise, Yırcalı köylülerin direnişine omuz verdi.

İzmir Ziraat Mühendisleri Odası yaklaşık 80 kişilik bir katılımla desteğe gelirken beraberinde getirdikleri zeytin ağaçlarının dikilmesi için el birliğiyle çalışma yapıldı. Sabaha kadar devam eden nöbetin ardından sökülen ağaçların yerine yeni zeytin ağaçlarının dikimi yapıldı.

Destek için Yırca’ya gelen Yenikapı Tiyatrosu’ndan bir grup, “Azizlikler” adlı oyunu oynadı. Bölgeyi ablukaya alan jiletli teller ise traktörlerle söküldü. İstanbul’dan destek için Yırca’ya gidenler de hafta sonu boyunca köylüleri yalnız bırakmadı.

 

 

 

 

 

Validebağ’da polis terörü

 

Sermaye ve AKP’nin talanına karşı direnişin sürdüğü Validebağ’da da hafta boyunca eylemler gerçekleştirildi.

Üsküdar Belediyesi, tüm tepkilere rağmen Validebağ’ı betonlaştırma çalışmasına 10 Kasım’da yeniden başladı. Ortaya konan direniş karşısında polis terör estirdi. Koru girişinde daha az sayıda kişinin nöbet tutmasını fırsat bilen belediye, beton dökmek için harekete geçti. Polis koruması eşliğinde beton mikserleri koruya sokuldu.

Duruma tepki gösteren direnişçiler ise sloganlarla inşaat çalışmasını protesto etti. Tepki gösterenler polis saldırısına uğrayarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar bir süre alıkonulduktan sonra serbest bırakıldılar. Validebağ’daysa bekleyiş sürdü. Akşam saatlerinde açıklama yapan direnişçiler polis saldırısını teşhir ederek mücadele kararlılıklarını dile getirdiler.

Polisten ‘Haziran Direnişi’ saldırısı

Açıklamanın ardından kitle polis bariyerlerini kaldırmaya başladı. Bu sırada polis iki ayrı TOMA’dan tazyikli su ve plastik mermiyle saldırdı. Kitle de polis saldırısına havai fişeklerle, soda şişeleriyle karşılık verdi. Polis TOMA’dan gazlı su sıkarak kitleyi dağıtmaya çalışsa da eylemciler çadır brandalarını ve kendi hazırladıkları kalkanları kullanarak Ata İlköğretim Okulu önünde direnişi sürdürdü.

Polisin çok yoğun olarak biber gazı kullanması nedeniyle kitle geri çekilmek zorunda kaldı. Gazdan rahatsızlananlar olurken polis Ata Konakları’nın kapalı otoparkına girerek içerdekilere yakın mesafeden plastik mermi sıktı. Yemekhaneye sıkışanlar kapıya barikat kurarak polisin girişini engelledi. Polis Haziran Direnişi’nde olduğu gibi otoparklarda, ara sokaklarda vahşi şiddetini sürdürdü.

Validebağ’da direnişin başından beri video çekimi yapan Hakan Tosun gözaltına alındı.

Polis saldırının ardından tüm Acıbadem Caddesi ve Validebağ çevresini ablukaya aldı. Çevik kuvvet birlikleri sokaklarda dolaşarak “insan avı”na başladı. Dolmuşları dahi durdurarak eylemci arandı.

Yürüyüş ve oturma eylemi

Polis saldırıları ve zor yoluyla yapımına devam edilen inşaatı durdurmak isteyen kitle 12 Kasım günü koruya yürüyüş gerçekleştirdi.

Acıbadem’deki Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi önünde toplanan kitle sloganlarla yürüyüşe geçti. Koru girişine yüzlerce kişinin yaptığı yürüyüşün ardından, polis barikatı önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasının ardından polis barikatı önünde oturma eylemine geçilirken konuşmalar devam etti. Ayrıca inşaatın durdurulması için başlatılan kampanya çerçevesinde imza toplandı.

 
§