31 Ekim 2014
Sayı: KB 2014/43

Emperyalizmin kirli oyunlarına karşı Kürt halkıyla dayanışmayı büyütelim!
Kobanê ve “insan hakları emperyalizmi” - A. Eren
Kobanê’de direniş çetelere geçit vermiyor
Baskı ve terör yasaları genişliyor
Validebağ’da direniş, talanı frenledi!
Yağma ve talanın yeni adresi Validebağ Korusu
Ellerindeki kanı yalanla temizlemek istiyorlar
“İş cinayetlerinin hesabı sorulacak!”
İşçi sınıfı hareketi çıkış yolu arıyor
Sermaye topyekün saldırıya hazırlanıyor
“Üniversite Ar-Ge laboratuvarına dönüştürülüyor”
Ekim Devrimi üzerine - V. İ. Lenin
Ukrayna seçimleri ve “Demokrasi” oyunu - E. Eren
Toplu mezarlar ülkesinde öfke büyüyor!
Öfke büyüyor, emekçiler sokakta!
Meclisler kurula hazırlanıyor
DLB İstanbul Meclisi toplandı
Hangi cumhuriyet?
Binler Cumartesi Anneleri’nin yanında!
Vardık, varız, var olacağız!
Yaşamın yarısından kavganın yarısına...
Şer’i adaletin terazisinde kadın düşmanlığı ağır basıyor
Fotoğraf karesinden yansıyanlar, fotoğraf karesine sığmayanlar
Savaşsız, sınıfsız, sömürüsüz, yaşanabilir bir gelecek için 6 Kasım'da alanlara!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Binler Cumartesi Anneleri’nin yanında!

 

Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda 500. kez buluşurken binlerce işçi, emekçi ve genç de eyleme destek vererek katil devletten hesap sorma, kaybedilenleri bulma mücadelesinin sürdüğünü gösterdi.

Cumartesi Anneleri 25 Ekim’de 500. hafta buluşması için Galatasaray Meydanı’ndaydı. 500 haftadır gözaltında kaybedilenlerin akıbetini soran aileler saat 11.00’den itibaren alanda toplandı. Sanatçıların, aydınların ve ilerici güçlerin günlerdir yaptıkları çağrılar karşılık buldu ve binlerce işçi, emekçi ve genç eyleme desteğe geldi.

500 haftadır süren eyleme destek sadece alana katılımla da sınırlı kalmadı. Dünyanın bir dizi noktasında, ülkenin değişik kentlerinde Cumartesi Anneleri’yle eş zamanlı oturma eylemleri gerçekleştirildi.

Saat 12.00’de, 500 hafta pankartı, kayıpların fotoğrafları ve kızıl karanfiller yere konularak eyleme başlandı. Eylemin başlangıcında Arjantin’deki Plaza de Mayo Anneleri’nin gönderdiği mesaj okundu. Mücadeleyi bugüne kadar sürdürmelerinin önemine değinen mesajda “Adalet adaletsizliğin saltanatını elinden alacak” dendi.

Annelerden torunlara; meydan bırakılmayacak!

500. hafta nedeniyle çok sayıda kayıp yakını bir araya gelerek düşüncelerini paylaştı. ‘90’lardan bugüne aynı devlet politikasının sürdüğü ifade edilerek dün kaybedenlerin bugün failleri koruyarak aynı baskıyı sürdürdüğü söylendi. Yıllar da geçse mücadelenin annelerden torunlara devredilerek süreceği vurgulandı.

Kayıp yakınlarından ilk sözü kayıp Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun aldı. Hanım Tosun, ‘90’lı yıllarda direnerek bu meydanı kazandıklarını söyledi. Tosun’un ardından, Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır konuştu. Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ise ”Faili devlettir” diyerek kişilerin önemli olmadığını, iktidara karşı mücadeleyi sürdürdüklerini belirtti.

Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, “Biz sadece 500 haftaya ulaşmak için değil, adalet için buradayız” diyerek, eylemlerinin amacına ulaşana kadar süreceğini söyledi.

Ardından söz alan, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, “20 yıl önce onlarla başlayan eylem şimdi on binlerle buluştu” dedi. Zübeyde Tepe oğlu için Kürtçe bir şiir okudu. Bu meydanda büyüyen Gülbahar Alpsoy ise, 500 haftadır direndiklerini belirtti ve Kobanê’deki anaların direnişini selamladı. Alpsoy “Adaleti istemeyeceğiz, adaleti getireceğiz” dedi. Ahmet Cihan, Muzaffer Yedigöl, İkbal Eren, Mehmet Ertak’ın oğlu Serhat, Hasan Gülünay’ın kızı Deniz de söz alarak mücadelelerinin süreceğini vurguladılar.

“Çocukları devlet tarafından katledilen analar da aramızda” denerek eyleme destek verenler selamlandı. Eyleme Berkin Elvan’ın ailesi ile Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray da katıldı. Ayrıca çok sayıda sendikacı ve sanatçı da eylemde yer aldı.

Vahşet IŞİD eliyle sürdürülüyor

Ardından sözü Yüksekova’dan Tahir Canan aldı. Canan “Bunlar siyasi cinayettir” diyerek IŞİD ile devletin aynı vahşeti uyguladığını söyledi. Babasının tanınmaması için yüzünün kesilmesini anımsatarak aynı yöntemi bugün IŞİD’in uyguladığını söyledi.

Emrah Aydınlar “Her hafta devletten hesap sormaya geliyoruz. Bin hafta da geçse buradayız” dedi. Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in yakını ise 2001’de askeri kışlada kaybedildiklerini vurguladı ve “Katillerimizi tanıyoruz” dedi. 80’lerde başlayan gözaltında kayıpların 2000’lerde de sürdüğü Serdar Tanış’ın kardeşi tarafından bir kez daha dile getirildi.

Mukaddes Coşkun da “Bizi artık dünya biliyor” diyerek yıllardır meydanda durmalarının failleri yargılamasa da seslerini duyurmaya yaradığını söyledi.

Cumartesi Anneleri adına İkbal Eren tarafından okunan açıklamada şunlar vurgulandı: "Gözaltında kaybetmeyi suç olmaktan çıkaran bu zihniyet yalnızca adaletsizlik üretmekle kalmadı, aynı zamanda toplumu zehirleyerek ortak bir adalet duygusunun oluşmasını da engelledi.”

Açıklamanın ardından eylem, kayıpların fotoğrafları havaya kaldırılarak atılan “Katil devlet hesap verecek!” sloganıyla bitirildi.

Annelere İzmir’den de ses verildi

Eski Sümerbank önündeki destek eyleminde “Cumartesi Anneleri 500 haftadır adalet arıyor” ve “Kayıplar belli failler nerede?” pankartları açıldı. Basın metnini İHD yönetimi adına Av. Ali Aydın okudu. Kayıp yakınlarının çocuklarını arama süreci ve mücadelesi anlatıldıktan sonra 19 Ekim 1995 günü polislerce kaçırılıp, kaybedilen Fehmi Tosun’un hikâyesi anlatıldı. Eşi Hanım Tosun’un yaptığı hukuk mücadelesi özetlendi.

Aydın, basın açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Biliyoruz ki, biz vazgeçersek evlatlarımız asıl o zaman kaybolacak. İnsanlık onuru asıl o zaman yara alacak. Cumartesi Anneleri’nin oturma eyleminin 500. haftası vesilesiyle bu topraklarda yaşayan herkese sesleniyoruz: Yok edilmek istenen yalnızca evlatlarımız değil, insanlığın vicdanıdır. İnsanlık onurunu hedef alan bu suç karşısında susmayın!”

Eyleme HDP, TMMOB, KESK’li Kadınlar, Alevi Bektaşi Federasyonu’nun yanı sıra ilerici ve devrimci güçler de destek verdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul-İzmir


 
§