16 Mayıs 2014
Sayi: KB 2014/20

İşçi katillerinden hesap sormak için meşru/militan direniş!
Sermaye, Zonguldak’tan sonra
Soma’ya da madenci mezarlığı açıyor!
İlk madenci katliamı değil!
Soma’da madenci katliamı: Yüzlerce ölü var!
Emekçiler işçi katliamına karşı
sokaklara döküldü!
DEÜ’de Soma için eylem
Faruk Çelik
saldırı programını
açıkladı
Aliağa’da direniş
ikinci haftasında
Direnişçi işçiler
Ankara’da!
Punto’da direniş sona erdi!

MİB MYK Mayıs Toplantısı…

Maden proletaryası - F. Engels
Greif Direniş Günlüğü
ICOG’dan Greif’in direnişçi işçilerine!
Otomotiv İşçilerinin Uluslararası Kongresi’ni Hazırlama Toplantısı başladı
Almanya’da
Soma için eylemler
Emperyalist politikaların halkları düşmanlaştırmasına izin vermeyelim!
Çerkes soykırımının 150. yıldönümü - M. Ak
Derinleşen Ukrayna krizinden çıkış arayışları
Dünyadan işçi ve emekçi eylemleri…
Bielefeld’de “Devrim yürüyüşümüz sürüyor” gecesi…
Erdoğan Berkin’in maskesi ve sapanını unutamıyor!
Korkmaz davasında
2. duruşma...
Ali İsmail’i devlet öldürdü!
“Mehmet İstif ölümsüzdür!”
Cejna Zimanê Kurdî Pîroz Be! Kürt Dil Bayramı kutlu olsun!
İş cinayetlerine karşı
mücadeleye!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sermaye, Zonguldak’tan sonra Soma’ya da madenci mezarlığı açıyor!

 

Madenci cinayetleriyle birinciliği kimseye bırakmayan sermaye devleti, Zonguldak’tan sonra Soma’da da bir madenci mezarlığı açıyor. Maden ocaklarındaki denetimsizlik yetmiyormuş gibi, taşeronlaştırmanın yaygınlaşmasıyla ölümlere davetiye çıkarılıyor.

Manisa’nın Soma ilçesinde, ‘en güvenilir’ denilen Soma Holding’e ait kömür ocağında 13 Mayıs günü öğle saatlerinde trafo patlaması nedeniyle çıkan yangının ardından yaklaşık 500 maden işçisi hayatını kaybetti.

Oysa bu katliam beklenmeyen bir “kaza” olmadığı gibi, Soma, sermaye sınıfı ve AKP tarafından adım adım, bilerek ve isteyerek cinayete hazırlandı. Maden ocaklarıyla ünlü Soma’da sürekli iş cinayetleri yaşanırken devletin duyarsızlığı had safhadaydı.

20 gün önce denetleme TBMM’de reddedildi

2013 yılının Ekim ayında, Soma’daki madenlerde meydana gelen kazalarla ilgili olarak araştırma önergeleri hazırlanarak konu TBMM’nin gündemine taşınmıştı. Soma’da meydana gelen iş cinayetlerinin sorumluları ile nedenlerinin araştırılması amacıyla mecliste bir Araştırma Komisyonu Kurulması talebiyle verilen önergeler, ancak 29 Nisan 2014’te meclis gündemine girebildi. Ve aynı gün, yani bu katliamdan 20 gün önce TBMM’de reddedildiği ortaya çıktı.

Soma’daki madenlerle ilgili bir başka soru önergesine yanıt veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise, suçu sadece “değişen koşullara” atarak, “İşyerinde farklı tarihlerde yaşanan iş kazaları, farklı bölümlerde birbirinden bağımsız şekilde gerçekleşmiştir” demişti.

Bu duyarsızlığı anlamak zor değil. Sermaye partilerinin duyarlılığı aynı sınıfa mensup oldukları kapitalistlere karşı. Patlamanın olduğu maden ocağının sahibine, Türkiye’nin en büyük maden kapitalistleri arasında olan Soma Holding’e gösterilen ilgi gibi...

Soma halkına kanlı oldu

Gerçekleşen katliamla ilgili “sıkıntı büyük olabilir” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, geçen Temmuz ayında bölgede yeni bir ocak açılışına katılmıştı. Burada Taner Yıldız, işçi güvenliği konusunda Soma Holding’i övmekle bitirememişti. Onlarca maden işçisinin katili için Yıldız, “Soma Holding gibi köklü ve madencilikte uzman yatırımcı şirketlerin yeni yatırımlarını çok önemsiyoruz. Ülkemize ve Soma halkına hayırlı olsun” demişti.

Katliamın nedeni çalışma tarzı

Soma Holding’in sadece kendisine hayırlı olduğu ise ortada. Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan, Hürriyet gazetesi ile yaptığı röportajda bunu rahatça açıklamıştı. Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) daha önce 130-140 dolara mal ettiği kömürün tonunu 23.8 dolara düşürdüklerini anlatırken “maliyeti özel sektörün çalışma tarzıyla düşürdüklerini” söylemişti.

İşte 13 Mayıs’ta, övmekle bitirilemeyen Soma Holding’in bu başarısında binlerce maden işçisinin alınteri ve kanı olduğu ortaya çıktı. Şimdi utanmazca, burjuvalar ve düzen partileri tarafından taziye mesajları yayınlanıyor. Tüm bu acılara neden olan sermaye devletinin yaraları saracağından bahsediliyor.

Utanmazlarsa Prof. Dr. Orhan Kural’ın, Soma’da işçilerin zehirlendiği karbonmonoksit için ‘tatlı bir ölümdür’ demesi gibi, yine “güzel öldüler”, “kaderlerinde var” diyecekler.

Maden ocaklarına sağlam giren işçileri kefenle çıkaranları, sahte taziye mesajları kurtaramayacak. Adları tarihe ‘işçi katilleri’ olarak yazılacak.

 

 

 

 

Yüzsüzlüğün bu kadarı!

Beyaz TV’de yayınlanan Son Söz programına katılan AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Soma’da yaşanan iş cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tayyar, katliamın sorumluluğunu üzerlerinden atmak için yavuz hırsızlığa soyundu. Mecliste verilen soru önergelerini görmeyen AKP’li milletvekili, düzen muhalefetini suçladı.

Şamil Tayyar’ın ibretlik konuşması şöyle:

Araştırma önergelerinin temel hedefi meclisi tıkamak. Onun araştırılması değil. O gün onunla ilgili bir gazete haberi çıktıysa muhtemelen bilemiyorum. Hemen onu önergeye dönüştürüp vermişler. Eğer bu konuda ciddiyseniz bu konunun hayati olduğunu düşünüyorsanız tıpkı 4+4’te olduğu gibi, içki düzenlemesinde olduğu gibi nasıl ortalığı karıştırdıysanız aynısını burada yapınız. HSYK ve MİT kanunu çıkarırken kıyamet koparsaydınız bu araştırma önergesini verirken de kıyameti koparsaydınız.

Hiç kimse sesinizi duymadı. Muhtemelen içeride ya 5 kişi vardı ya 10 kişi vardı. O da konuşan kişiler grup başkanvekilleri ve grup yönetimleri hepsi bu. Ondan sonra biz bunu vermiştik reddettiler. Sen kabul edilmesi için ne çaba harcadın? Verdikleri önergenin ciddiyetini kendileri kavramamış.”

 
§