25 Nisan 2014
Sayi: KB 2014/17

Sınıfı mücadelesinde
direnişçi eğilim güçleniyor
TKİP: 1 Mayıs'ta alanlara!
Haziran’ın ruhuyla
1 Mayıs’a, direnişe, Kızılay'a!
1 Mayıs’ta yasakları kıralım!
“Destanımızda yalnız
onların maceraları vardır”
Taksim’e ortak çağrı!
İlk yasak ve Taksim 1 Mayısı
Ankara DLB ve Ekim Gençliği’nden piknik!
Gericiliği parçalamak için daha fazla sokak,
daha fazla mücadele!
“İşgal, grev, direniş” korkusu Seyitömer işçisini tutuklattı

İşçiler özelleştirmelere karşı yürüdü

Mefar işçileri sendikal hakları için eylem yaptı
“İhanetçilerden hesap sorulan
bir döneme girdik!”
1 Mayıs - V. I. Lenin
Budaklar’ın ihanet şebekesinin kirli seceresinden kısa bir kesit…- B. Seyit
“Hesap sorduk, ellerimiz yakalarında!”
Castleblair’dan Greif’e ihanete karşı direniş…
“Bunun hesabını vermekten kaçamazlar!”
BDSP Greif direnişine yapılan operasyonu kınadı
Greif direnişiyle
dayanışma eylemleri
Greif direniş günlüğü
1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan 100 yıl sonra…
Emperyalist imparatorluğun
Asya’ya yönelimi
Ukrayna krizi devam ediyor
Denizler’in yolunda devrime yürüyelim!
TKİP şehidi Hatice Yürekli mezarı başında anıldı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mefar işçileri sendikal hakları için eylem yaptı

 

Mefar İşçi Birliği, işyerindeki baskılara, iş kıyımlarına ve toplu iş sözleşmesi hakkının engellenmesi girişimlerine karşı 23 Nisan’da eylem yaptı.

Galatasaray Lisesi önünden İngiliz Konsolosluğu önüne yürüyen işçileri, konsolosluk önünde Greif işçileri karşıladı. “Atılan işçiler geri alınsın! Give fired workers their jobs back!” yazılı pankart açan Mefar işçileri, “Sendika hakkımız engellenemez!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Atılan işçiler geri alınsın!” ve “Direne direne kazanacağız!” sloganlarını haykırdılar.

Mefar İşçi Birliği adına basın açıklamasını, işten atılan işçilerden Cihan Güneş okudu. 24 Aralık 2013 tarihinde Petrol-İş Sendikası’nın toplu iş sözleşmesi yapmak için yeterli çoğunluğa eriştiğini ifade eden Güneş şunları söyledi:

Sendikanın Mefar işverenine bütün iyi niyeti ile 25 Aralık tarihinde yaptığı kamuoyuna açık çağrı karşılıksız kalmıştır. Petrol-İş çağrısında Türkiye ilaç sektörünün bu önemli kuruluşuyla zaman kaybetmeden diyaloga dayalı ilişkiler geliştirmek istediğini; tıpkı Sandoz’da Bayer’de, Zentiva’da, Novartis’de ve diğerlerinde olduğu gibi Mefar’da da kalıcı, sağlam karşılıklı haklara saygı temelinde bir toplu iş sözleşme düzeni oluşmasını arzu ettiğini bildirmiştir. Ancak maalesef Mefar işvereni gerekli sağduyu ve anlayışı göstermemiş, çoğunluk tespitine itiraz ederek, Mefar işçilerini boş yere hukuk labirentlerinde oyalama yoluna gitmiştir.”

Patronların “çoğunluk itiraz mekanizması”nı bir suistimal malzemesi olarak kullandığına dikkat çeken Güneş, bu durumun ILO sözleşmesine aykırı olduğunu ve patronun darbe yasalarını değil, uluslararası kuralları esas alması gerektiğini dile getirdi.

Güneş daha sonra şunları söyledi:

Biz Mefar işçileri olarak artık yeter diyoruz. Bunu bir kez de Birleşik Krallık’ın Konsolosluğu önünde haykırmak, sesimizi İngiltere merkezli olan Mefar’ın gerçek sahibi kuruluşlara duyurmak istedik. Sizleri uluslararası sözleşmelere uymaya, Mefar yöneticilerini bu konuda uyarmaya çağırıyoruz.

Mefar işçisinin sabrını zorlamayın, küresel bir kampanya ile karşı karşıya kalmayın.”

Basın açıklamasının ardından işçiler basın metninin İngilizcesini konsolosluk yetkililerine verdiler.

Eyleme Greif işçileri, Kaldıraç, İşçi Gazetesi ve EHP destek verdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Alsancak Devlet Hastanesi’nde eylem!

 

Alsancak Devlet Hastanesi (ADH) taşeron işçileri, iş bırakma eyleminin 2. gününde (22 Nisan) basın açıklaması yaparak seslerini duyurmaya çalıştılar.

Hastane bahçesinde yapılan eylemde “Alsancak Devlet Hastanesi İşyeri Temsilciliği taşeron işçilerin hak alma mücadelesinin yanındadır” ve “SES İzmir Şube” pankartları açıldı. Basın açıklamasını SES Şube Başkanı Rukiye Çakır okudu. Çakır açıklamada, Alsancak Devlet Hastanesi’nde hizmet alımı altında taşeron şirketlerde çalıştırılan, görünürde temizlik işçisi olan ama her işi yapan taşeron işçilerinin Mart ayı ücretleri ödenmediği için iş bırakıldığını söyledi. Hastane yönetimi ile görüşmeler yapıldığını ama sonuç alıcı bir gelişmenin olmadığını belirtti.

Çakır, hastane yönetiminin iş kanunun maddelerini hiçe saydığını ifade etti. İşçilerin yasal ve meşru hakkı olan iş bırakma eylemine başladıklarını ve işçilerin ücretlerini alana kadar eyleme devam edeceklerini ve sendika olarak işçilerin yanında olacaklarını vurguladı.

Eylemde “Direne direne kazanacağız!”, “Sağlıkta taşeron ölüm demektir!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!” sloganları atıldı.

Basın açıklaması sürerken, hastane yönetiminin, ameliyatlarda çalışılsın diye başka hastanelerden işçi getirdiği görüldü. Direnişçi işçiler bu duruma tepki göstererek getirilen işçileri hastaneden çıkardılar. Kısa süreli arbedenin ardından işçiler basın açıklamasına devam ettiler.

Kızıl Bayrak / İzmir

 

 

 

 

Legrand’da direniş sürüyor

 

Legrand fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikası Fabrika Baştemsilcisi tarafından işten çıkartılan Sual Seçkin’in direnişi sürüyor.

Sual Seçkin kendisini işten attıran Baştemsilci’nin, başlattığı direniş sonrası artık fabrikadaki görevinde olmadığını fakat sendikadaki merkezi görevinden de ihraç edilmesi gerektiğini vurguluyor. Seçkin “İşe iademi talep ediyorum. Bu talebim kabul edilene kadar da direnişi sürdüreceğim” dedi.

Baştemsilci tarafından işten atılan ve fabrika önünde iki çocuğuyla tek başına direniş başlatan Sual Seçkin’i daha önce de farklı fabrikalardan metal işçileri, patronun üretimi durdurması sonrası işsiz kalan ve alacaklarının hiçbirini alamadıkları için direniş başlatan FENİŞ işçileri, TKP, BDSP üyeleri de ziyaret etmişti.

Sual Seçkin’in üyesi olduğu Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından hala ziyaret edilmemesi ise tepkiyle karşılanıyor.

Caner Aktan / Kocaeli


 
§