4 Nisan 2014
Sayi: KB 2014/14

Yerel seçim sonuçları
Yerel seçimler üzerine bazı gözlemler
Çözüme giden yol sandıklardan değil,
sınıf savaşımından geçer!
Parlamenter hayaller değil, meşru militan mücadele
Yerel seçimler ve
ortalığa saçılan pislikler! - H. Yağmur
Hangisi suç?
Devrimci seçim çalışmasından 1 Mayıs’a... - S.Soysal
1 Mayıs yasağı için
bahane bulundu!
Ankara’da
1 Mayıs hazırlıkları!
BDSP’lilere saldırı protesto edildi
Direniş, özgürlük, 1 Mayıs...
Kızıldere’nin yolundan gidenler kızıl bayrağı yükseltiyor!
Yasa yürürlükte işçiler kapı önünde
Luna işçilerine
dayanışma çağrısı
Greif direnişi ve güncel görevler
“Bir kez daha ihanete uğradık, ama son sözü biz söyleyeceğiz!”
Eren Korkmaz: Çamurlu sularda yüzen
bir ihbarcı ve işbirlikçi
Bürokrasi içinde yolunu şaşıranlar
şimdi de dükkancılığa soyundu!
Greif’te efendiler ve hainler!
Greif ile dayanışma büyüyor!
Greif direniş günlüğü
Kadın işçiler
“Mücadeleye devam” dedi!
Greif direnişi Köln’deki Greif işçilerine taşındı
Yalanlara sığınanların
savaş tezgahı
“Bu resmi siz mi yaptınız?” - Z. Eylül
“Bir resmi yalan daha açığa çıktı!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Devrimci seçim çalışmasından 1 Mayıs’a...

Devrim ve sosyalizm bayrağını yükseltmeye devam!

S. Soysal

 

Aylardır toplumun temel gündemini oluşturan seçimin ilk halkası geride kaldı. AKP iktidarı için bir güven oylaması niteliği taşıyan ve başta AKP olmak üzere tüm burjuva cephenin bu temelde ele aldığı 30 Mart yerel seçimleri, düzen siyasetindeki saflaşmayı daha da keskinleştiren ve derinleştiren bir işlev gördü.

Seçim sonuçları da bu açıdan şaşırtıcı bir yan taşımamaktadır. Haziran Direnişi ve ardından yaşanan 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan ciddi darbeler alan AKP hükümeti, Haziran Direnişi ile birlikte toplumu taraflaştırarak, kendi tabanını elde tutmayı temel alan bir politika izlemiştir. Aynı zamanda bunun için her türlü kirli propagandaya, yalana, rüşvete ve hileye başvurmaktan da geri durmamıştır. AKP’nin karşısında temel bir burjuva odak olarak konumlanan CHP ise, AKP’nin sergilediği icraatların teşhiri temelinde, gerici güç odaklarına yaslanan bir politika izleyerek AKP’den hiçbir farkı olmadığını göstermiştir. Seçimlerin bir diğer öznesi olan reformist sol ise, güçlü toplumsal hareketin ardından, hatta Haziran günlerinin hemen sonrasından başlayarak “AKP’nin geriletilmesi” ekseninde ve düzene kan taşıyan, sandığı çözüm olarak gösteren politik hattıyla bu seçimlerde bir kez daha rolünü oynamıştır.

AKP’nin geriletilememiş olması, toplumun ilerici kesimlerinde bir süre için umutsuzluk yaratma ihtimali taşısa dahi, biriken toplumsal hoşnutsuzluk ve tepki karşısında geçici olmaya mahkumdur. Ancak, bundan öte seçimlerde en dikkat çekici yönü, reformist solun da özel katkılarıyla sandığın çözüm olarak işaret edilmesi ve düzen içi çözüm eğiliminin belirgin bir şekilde öne çıkmasıdır. Oy kullanma oranının son 30-40 yılın en fazla oranı olması da bu gerçeği kanıtlar niteliktedir.

Seçim sonuçlarının çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerekir. Ancak yerel seçimlerin somut olarak gösterdiği; işçi sınıfı ve emekçi kitlelerin, düzen partileri ve düzen kurumlarına yönelik yaratılan beklenti ve umutların tüketilmesi bir zorunluluktur.

Seçimler karşısında devrimci tutum ise, kurulu düzen ve onun tüm partileri ve kurumlarını karşısına alarak, işçi ve emekçilerin karşısına düzeni aşan devrimci bir programla çıkmakla olanaklı olabilir. Bu bakışla davranan komünistler, daha önceki seçimlerde olduğu gibi, yerel seçimlerde de düzenin seçim aldatmacasına, liberal-reformist solun kitleleri sisteme bağlayan ve yarattığı ham hayallere karşı net devrimci tutum aldılar.

Kitlelerin öfke ve tepkisini sandıklara sığdırmaya, Haziran Direnişi’inden nemalanmaya çalışanlara inat, devrim ve sosyalizm çağrısını yükselttiler. İlkesiz pazarlıkların, adaylara göre yapılan tercihlerin, gizli kapaklı oyunların, AKP’nin geriletilmesi ekseninde düzene kan taşıyan tutumların karşısında berrak, tok ve net bir şekilde düzeni aşan tek gerçek devrimci programla çıktılar.

Abartmaksızın söyleyebiliriz ki, yerel seçimlerde düzen karşısında net bir konumlanış, devrim ve sosyalizm bayrağını taşıma onuru yalnızca sınıf devrimcilerine aittir.

Devrimci seçim çalışmasının hedefleri

Komünistler için seçim çalışmaları tümüyle devrimci sınıf mücadelesine ilişkin genel hedef ve görevlere tabidir; onlar seçim atmosferinden, kitleleri devrimci hedeflere kazanmanın, onların bilincini, örgütlenmesini ve mücadelesini bu doğrultuda geliştirmenin bir olanağı olarak yararlanmaya bakarlar. Bu çerçevede, kitlelerin karşısına düzenin yasallık cenderesine ve seçimlere uyarlanmış güdük seçim platformları ve bildirgeleriyle değil, kendi bağımsız devrimci sınıf programıyla, bunun döneme uyarlanmış ve güncel devrimci görevlere bağlanmış popüler açıklamalarıyla çıkarlar.”

Yine yakın dönemde komünistler tarafından yapılan değerlendirmelerde, geçmiş seçim çalışmalarından çıkartılan dersler ışığında, seçimlerde temel çalışma alanlarında yoğunlaşan ve derinleşen bir siyasal faaliyet yürütmenin altı kalınca çizilmiştir. Sınıf hareketi devrimci bir mecraya akmadığı koşullarda seçimlerde yürütülecek yaygın bir propaganda faaliyetinin gerekli sonuçları yaratamayacağından hareketle, temelde hedef alanlarda işçi ve emekçiler yüz yüze gelen bir tarzın izlenmesi gerekliliği ifade edilmiştir. Seçim çalışmasının başarısının ölçüsünün, emekçilerin bilinçlerini geliştirme ve eylemli hatta yöneltmede alınacak mesafe olduğu belirtilmiştir.

Seçim sürecinin ilerleyen aşamalarında başlayan Greif işgali, seçim çalışmasının da temel gündemi olarak ele alınmıştır. Temel nitelikleriyle son 30 yılın en ileri işçi direnişi özelliğini taşıyan, Haziran Direnişi’nin ardından sınıf hareketinde de yerleşik kalıpları, statükoları, mücadele ve eylem biçimlerini yıkan, yeni dönemin ifadesi olan Greif işgalinin kendi sınırlarından öte bir anlam taşıması ölçüsünde, seçim çalışmasının da merkezine oturmuştur. Zira, yukarıdaki alıntıda da vurgulandığı gibi, seçim çalışması da, “devrimci sınıf mücadelesinin genel hedef ve görevlerine tabidir.” Seçim aldatmacaları karşısında devrimci sınıf mücadelesini yükseltme çağrısının güncel plandaki karşılığı ise, Greif direnişiyle dayanışmayı yükseltme ve direnişin kazanması için her türlü imkan, araç ve zeminin harekete geçirilmesi olarak ele alınmıştır.

Bu temelde, seçim büroları Greif direnişi ile dayanışma büroları olarak açılmış, seçim toplantılarında sınıf dayanışmasını yükseltmek hedefiyle Greif direnişi ele alınmış, işçi ve emekçilere mücadele çağrıları Greif ile birlikte işlenmiş, seçimlerin yarattığı boğucu atmosferde ileri güçlere yönelik Greif işçileriyle sınıf dayanışması temelinde ayrıştırıcı ve saflaştırıcı bir çalışma örgütlenmiştir.

Kuşkusuz ki, her çalışmanın başarısı, ortaya koyduğu politik hedefleriyle uyumu içinde değerlendirilmelidir. Devrimci seçim çalışması da, gerek seçilmiş alanlar/işçi havzaları-semtleri üzerinden derinleşen ve yoğunlaşan bir çalışma hattı izlenmesi, gerekse de devrimci sınıf mücadelesinin en temel güncel çağrısı olan Greif ile dayanışma temelinde ele alınması açısından bir iç bütünlük taşımaktadır.

Siyasal mücadele düz bir seyir izlemez. Hele ki, Haziran Direnişi’nden bu yana canlı, her an değişken gelişmelerle karşı karşıyayız. Seçim gündemi, Greif direnişi, Berkin Elvan’ın yaşamını yitirmesi, 8 Mart, Newroz ve seçim gündemiyle bağlantılı olarak birçok yerde yaşanan faşist saldırılar, canlı, dinamik ve gündemleri iç içe işleyen, refleksleri güçlü bir çalışmayı da zorunlu kılmaktadır. Çalışmanın gündemlerini iç içe ele almakta yer yer kimi zorlanmalar, tek yönlü yaklaşımlar ve iç bağlantıları kurmakta belli kopukluklar yaşanabilmiştir. Aynı zamanda seçimin kendine has gündemleri etkili bir teşhir bakımından etkili bir çalışmaya konu edilememiştir.

Seçim çalışmasının değerlendirilmesi gereken bir başka boyutu ise, eylemli tepkiyi örgütlemek ve kitle hareketine yön verebilmek oluşturmaktadır. Gerek seçim gündemlerine dayalı teşhir ve propagandanın eylemli bir hatta yapılabilmesi, gerekse tüm dönem içinde gerçekleşen eylemlere yön vermek bakımından bir inisiyatif gösterilse bile, halen alınması gereken bir mesafe olduğu ortadadır. Yine de son olarak gerçekleşen faşist saldırılar karşısında gerçekleşen eylemler ve ortaya konulan refleksler bu bakımdan olumlu bir örnek olmuştur.

Seçim çalışmasından 1 Mayıs’a örgütlenme seferberliği!

Bugün seçim çalışmasının sonuçları ışığında en temel görev sınıfın örgütlenmesidir. Seçim çalışmasında vurgulandığı gibi hedef alanlarda yoğun ve kesintisiz devrimci bir kitle çalışması, seçim dönemindeki çalışmanın yarattığı imkanları toparlamanın da güvencesi olacaktır.

Seçim çalışmasında oluşturulan ve aynı zamanda Greif’le dayanışma işlevi de taşıyan seçim komisyonlarının, 1 Mayıs komisyonlarına dönüştürülmesi ve çevre-çeper güçlerin belirlenen hedefler doğrultusunda seferber edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Bugün seçim döneminin kazanımlarının ardından ilk görev, kazanımlara yaslanarak, gündelik siyasal sınıf çalışmasının zorlanma alanlarına yüklenerek, Haziran Direnişi’nin ardından gerçekleşecek ilk 1 Mayıs’a, direnişin 1 Mayıs’ına çok yönlü olarak hazırlanmaktır.

 
§