10 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/02

Yıkalım bu köhne düzeni!
Çürümüş düzende iktidar ve rant savaşı
Korkularınızı büyüteceğiz!
Gerici kapışma ve TIR olayı
Zam furyası başladı
Hrant Dink davasında 3. duruşma
“Devrim ve sosyalizm mücadelesine dört elle sarılacağız!”
“Yasa geçti, ama mücadelemiz sürecek!”
AKP’yi kurtaran kaynak: Özelleştirme
Feniş işçileri Aloğlu’nun peşinde!
“Hırsız patron, işbirlikçi sendika!”
Limanda eylemli sınıf dayanışması!
Bakanın iftihar tablosu
Sınıf devrimcilerinden mücadele çağrısı
Devrimci temellerde yenilenme ihtiyacı ve KESK genel kurulları / 2
Cenevre-2 Konferansı yaklaşırken çatışmalar şiddetleniyor
Cihatçı tetikçiler savaşı Irak’a taşıdılar
“Tehlikeli Bölge” ilanı ve polis devleti
Düzene karşı devrim!
İzmir’de Ekim Gençliği okurlarına saldırı
Bu daha başlangıç...
Roboski’nin adaleti zamanın ellerinde!
Alevilere dönük yeni asimilasyon hamlesi: Kızılelma
İzmir Gezi Tutsak Aileleri Ankara’daydı!
Devrimci tutsaklardan yeni yıl mesajları...
Yolsuzluk yapanlara ve hırsızlara açık mektup...
Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İzmir Gezi Tutsak Aileleri Ankara’daydı!

 

İzmir’de Gezi Direnişi’nde tutuklanan 13 tutsağın aileleri 8 Ocak günü TBMM’de CHP İzmir milletvekili Musa Çam ile basın toplantısı gerçekleştirdi.

Ayrıca Gezi Direnişi davası dosyanın bir örneğini, TİHV ve İHD’nin Gezi Direnişi raporları, 26 Kasım’da görülen davanın ertelenme kararının gerekçesi, Burcu Koçlu’nun sağlık raporu ve Burcu Koçlu’nun savunmasının bulunduğu dosya meclise verildi. Saat 12.30’da gerçekleştirilen basın toplantısında aileler üzerinde tutsakların isimleri bulunan ve özgürlük taleplerini dile getiren önlüklerle konuşmalar yaptılar.

Hangi ailenin canı daha çok acıdı?”

Serdar Gür’ün annesi Nesrin Gür bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında onurlu bir yaşam, doğasına, haklarına sahip çıkmak için kendisinin de alanlarda olduğunu ve tek suçu demokratik protesto haklarını kullanmak olan tüm Gezi Direnişi tutsaklarının hiçbir kanıt olmadan tutuklanmasının adaletsizlik olduğunu belirtti. Bülent Arınç’ın yaptığı bir basın açıklamasında “Çocuğunun gözaltına alındığını televizyondan öğrenmek ne acıdır!” demesinin kendisinin içini acıttığını belirtti. Gür konuşmasında şunu sordu: “Her Cumartesi çocuklarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri’nin, Roboski’de katledilen çocukların ailelerin, Gezi’de katledilen 7 canın ailelerin, Van’da açlıktan ve soğuktan ölen çocukların, cezaevlerinde tacize ve tecavüze uğrayan çocukların acısından daha mı çok acıtıyor yolsuzluk yapanların haberini almak!?” Bakanların çocuklarına tepsi tepsi baklava giderken çocuklarına görüşe giderken ne zorluklar yaşadıklarına değinen, çocuğuyla gurur duyduğunu dile getiren Gür, tüm Gezi Direnişi tutsaklarına özgürlük istedi.

Palalı serbest,
adaletsizliğe karşı duran tutsak!”

Mehmet Barış Yalçın’ın babası Osman Yalçın bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında oğlunun Manisa Soma’daki evlerinden onlarca polis tarafından gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirtti. Devletin kolluk güçlerinin demokratik hak ve talepleri için sokağa çıkan insanlara orantısız güç kullandığını da vurgulayan Yalçın, eli palalı çetelerin serbest bırakıldığını ve bu adaletsizliğe karşı 8 aydır adalet aradığını belirtti. Yalçın, çocuklarının demokratik hakları için sokaklara çıktıklarını, eli palalılar dışarıdayken çocuklarının neden geleceklerinin ve hayallerinin dört duvar arasına sıkıştırılmaya çalışıldığını sordu. Çocuklarına emek harcanmadan, çalışmadan kazanmanın, hırsızlığın onursuz birşey olduğunu öğrettiklerini belirten Yalçın, her zaman çocuklarının yanlarında olacaklarını ve tüm Gezi tutsaklarının serbest bırakılması gerektirdiğini dile getirdi.

Susmadık ve susmayacağız!”

Ulaş Arslan’ın babası Umut Arslan, Osman Yalçın’ın babası ve tüm Gezi Direnişi tutsaklarının yoldaşı olduğunu dile getiren baba, oğlunun müzik aletiyle direnişe destek verdiğini, gözaltına alındığını ve Gezi Direnişi’nde gerçekleşen çatışmaların sebebinin polisler ve onlara emir verenlerin olduğunu belirtti. Çocuklarına onuru, gururu öğrettiklerini dile getiren baba şunları söyledi: “Siz çocuklarınıza yolsuzluğu, hırsızlığı milyon dolarları ayakkabı kutularında saklamayı öğrettiniz!” 13 Şubat’ta tutsakların mahkemesi olduğunu belirten Arslan, Berkin’i gaz fişeğiyle, Ethem’i silahla vuranların neden yargılanmadıklarını sordu. Adalet istediklerini belirtirken susmadıklarını ve susmayacaklarını, tüm Gezi tutsaklarına özgürlük istediklerini söyledi.

Oğlumla gurur duyuyorum”

Orhan Yıldız’ın annesi Aynur Yıldız bir konuşma gerçekleştirdi. Yıldız konuşmasında oğlunun suç işlemediğini ve oğluyla gurur duyduğunu belirtti. Katillerin dışarıda olduğunu suçsuzların tutuklandığını belirten anne, tüm Gezi tutsaklarına özgürlük istedi.

İlk talep tecrit koşullarına son verilmesidir!”

Görüş Atıcı’nın ablası Nafiye Atıcı gerçekleştirdiği konuşmada kardeşinin, on yılların baskı politikalarına karşı milyonların direniş sürecinde eyleme katıldığı için gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirtti. Binlerce kişinin gözaltına alındığını, yüzlercesinin de tutuklandığını vurgulayan Atıcı, zaten ağır tecrit koşullarının var olduğu F tipi hapishanelerde bir de kameralarla daha ağır koşullar yaratılmaya çalışıldığını belirtti ve ilk taleplerinin tecrit koşullarına son verilmesini, tüm Gezi Direnişi tutsaklarının serbest bırakılmasını istedi.

Direnişin yargılanması,
işçi ve emekçilerin mücadelesinin yargılanmasıdır”

Atıcı’nın ardından Erol Özdemir’in ablası Sevgi Özdemir, bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında Gezi Direnişi’ni bastırmak ve gözdağı vermek için 5 bine yakın kişinin gözaltına alındığını, 150 kişinin tutuklandığını, 15 kişinin gözünü kaybettiğini ve toplam 8041 kişinin yaralandığını belirten abla Özdemir, tüm baskı koşullarına rağmen o dönemde insanların sokakları terk etmediğini belirtirken şu an 13 arkadaşlarının hala tutuklu olduğunu vurguladı. Gezi Direnişi’nin yargılanmasının işçi ve emekçilerin gelecekleri için verdikleri mücadelenin yargılanması, Kürt halkının imha ve inkar politikasına karşı yürütülen taleplerin yargılanması, kadınların kadın kimliklerine sahip çıkma, kadın bedenine karşı yapılan müdahaleye verilen mücadelenin yargılanması, Aleviler’in yok sayılmasına karşı verilen mücadelenin yargılanması demek olduğunu vurgulayan abla, tüm Gezi tutsakları serbest kalana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

Aileler Yüksel Caddesi’nde...

Konuşmaların ardından mecliste yemek yiyen aileler, Yüksel Caddesi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasına aileler “İzmir’de 13 direnişçi 6 ayı aşkın süredir tutuklu! Gezi Direnişi tutsaklarına özgürlük! / İzmir Gezi Tutsak Aileleri” yazılı ozalit ile katıldılar.

Basın açıklamasında doğanın yağmalanmasına karşı Taksim Gezi Parkı’nda başlayan direnişe devlet erkanlarının emriyle, şiddetli bir saldırı gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

Gezi Direnişi’nin yargılanamayacağının altı çizilen acıklamada, tüm Gezi Direnişi tutsakları serbest bırakılana kadar mücadeleye devam edileceği söylendi. Basın açıklamasının ardından aileler, Yüksel Caddesi’nde bildiri dağıtımı gerçekleştirdiler. Ardından eylem sonlandırıldı.

Eyleme Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi, Alınteri, Sosyalist Demokrasi Partisi de destek verdi.

Kızıl Bayrak / Ankara

 
§