27 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/50

2014: Mücadeleye devam!
AKP, “paralel devlet” ve Kürt hareketi
Yolsuzluk operasyonu üzerine
Aslolan kazançsa gerisi teferruattır”
Toplantı ve yürüyüş hakkı “yasak” kıskacında
Baskı ve işkenceye karşı mücadeleyi yükseltelim!
Yargılayanlar yargılanıyor!
“Asgari ücretlinin payı azalıyor!”
Greif işçileri greve hazır!
Emekçiler grevle alanlara çıktı!
BDSP’den seçim seminerleri
Gebze’de asgari ücret ve yolsuzluklara protesto!
Haziran Direnişi - 2 H.Fırat
Cenevre’ye ortak heyetle gidiyorlar
Dünyadan eylemler
2013: Bu daha başlangıç!
Ali Serkan Eroğlu anıldı
İÜ’de faşist saldırılara karşı eylem
Yargısız infaz düzeni yargı korumasında!
Bir ring sohbetinden yansıyanlar
İtibarımızın iadesine ihtiyacımız yok!
“Devletin elini tutmayacağız!”
(U)mutlu yıllar kadınlar!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Yargılayanlar yargılanıyor!

 

Yaklaşık bir yıl önce tutuklanan devrimci avukatların duruşması 24 Kasım’da Silivri’de görülmeye başlandı.

Birinci gün iddianamenin okunması ve ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın savunmasıyla tamamlandı. İkinci gün yine tutuklu avukatların savunmaları ile sürdü. Gazetemiz baskıya girdiği gün duruşmanın son günü yapılıyordu.

Duruşmanın ilk gününde tutsak avukatlara destek amacıyla yüzlerce kişi otobüsler ile Silivri’ye geldi. Polisin TEM’den Silivri’ye girişi kapatması nedeni ile otobüsler E-5 üzerinden gittiler. Jandarma Silivri Cezaevi’ne giden yollarda barikat kurdu. Otobüsleri durduran jandarma kimlik kontrolü yaptı. Kimlik kontrolünün ardından otobüsler yollarına devam ettiler.

Birinci gün duruşmanın yapıldığı salon tümüyle doldu. Ülke genelinden 3 bin avukat, tutsak meslektaşlarının savunmanlığını üstlenmek için başvurdu. Tutsak avukatları sahiplenen aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bine yakın avukat, tutuklu meslektaşlarını savunmak için salonda yer aldı. Bir dizi ilin barolarından da katılım oldu. Yurtdışından birçok hukukçu da davayı izlemek ve tutsak avukatlara destek vermek için duruşmaya katıldı. Avukatlar tutsak meslektaşlarının davası başlamadan önce adliye bahçesinin korkuluklarına tutsak avukatların resimlerinin bulunduğu “Devrimci avukatlar onurumuzdur!” pankartını ve “Tutsak avukatlar onurumuzdur!”, “Halkın avukatlarına özgürlük!” flamaları astı.

Adliye önünde aralarında BDSP’lilerin de bulunduğu onlarca kişi bekledi. Halk Cephesi adliyenin karşısında çadır kurarak Silivri’de nöbet tuttu.

Mahkeme savunma avukatlarının isimlerinin okunması ile başladı. Daha sonra ise kimlik tespiti yapıldı. Tutsak avukatlar, mahkemenin adres sorusuna “hapishanede kalıyoruz” cevabını verdiler.

Kimlik tespitinin ardından mahkeme iddianamenin özetinin okunacağını kaydetti. Avukatlar duruşmayı uzatacağı gerekçesiyle iddianamenin okunmamasını talep ettiler. Ancak mahkeme iddianamenin özetini okudu. Avukatlar mahkemenin bu tutumuna karşı itirazlarını sürdürdüler. Daha sonra devrimci avukatlara isnat edilen suçların okunmasının ardından ara verildi.

Aradan sonra mahkeme, tutuklu bulunan ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın savunması ile sürdü. Kozağaçlı, ikinci güne sarkan uzun bir savunma yaptı. Adalet, hukuk kavramının tarihçesi ile başlayan Kozağaçlı, neden bir yıldır kapalı oldukları sorusuna cevap arayacaklarını dile getirdi. Kapitalizmin teşhirini yapan, burjuva devlet-iktidar-polis-yargı-yargıç ilişkisini sorgulayan Kozağaçlı, “tarafsız- bağımsız yargı” aldatmacasının teşhiri ile savunmasını sürdürdü. Kozağaçlı, devrimci kimliklerini ortaya koyarak, halkın avukatlığını yaptıklarını belirtti. Felsefi yaklaşım ve tarihsel olaylar içerisinde teşhiri sürdüren Kozağaçlı, kendisine yöneltilen suçlara da yanıt verdi.

Kozağaçlı’dan sonra tutsak avukatlardan Ebru Timtik, Taylan Tanay, Naciye Demir savunmalarını verdiler.

Tutsak devrimci avukatlar, savunmalarında üzerlerine atılı suçlara yanıt verirken, sistem-yargı teşhiri ile konuşmalarını sürdürdüler.

Sanatçılardan devrimci avukatlara destek

İkinci gün, mahkemeye verilen ara sırasında Sanatçılar Meclisi basın açıklaması gerçekleştirdi. “Savunma sanatını savunmaya geldik!” yazılı pankart açan Sanat Meclisi üyeleri, “ÇHD susmadı, susmayacak!”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur!” sloganlarını attılar.

Açıklama öncesinde yapılan konuşmada, yıllardır muhalif sanatçıların baskıya uğradığı, bu baskılar karşısında ÇHD’li avukatların sürekli yanlarında olduğu ifade edildi.

Sanatçılar Meclisi adına açıklama yapan İbrahim Karaca, savunmanın da bir sanat olduğunu, şimdi sanatçılar olarak savunma sanatını kullanan avukatlar için geldiklerini söyledi.

Açıklamanın ardından “O duvar” ve Çav Bella Marşı söylendi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Avukatlar Taksim’den haykırdı!

 

İstanbul Barosu’nun çağrısıyla, tutuklu avukatlara destek amacıyla 23 Aralık’ta eylem yapıldı. Taksim’de gerçekleştirilen eylem için, Baro’nun Taksim’deki binası önünde biraraya gelindi. Eyleme İstanbul, İzmir, Ankara ve illerden gelen baro başkanları, Roma, Paris, Brüksel, Almanya’dan baro başkan ve üyeleri ile birçok devrimci ilerici kurum katıldı.

“Savunma yargılanamaz!” yazılı pankart ve meşalelerle yürüyüşe geçen yüzlerce avukat, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Savunmaya özgürlük”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur!”, “Tutuklu avukatlar serbest bırakılsın!”, “ÇHD susmadı susmayacak!”, “Her yer rüşvet her yer yolsuzluk!”, “Taksim halka kapatılamaz!” sloganlarını attı. Avukatlar, İstiklal Caddesi’nde cübbeleriyle ve tutuklu avukatların resimlerinin olduğu dövizlerle yürüdü.

Coşkulu sloganlarla ilerleyen kitlenin önü, Galatasaray Lisesi önünde TOMA, zırhlı araç ve yüzlerce çevik kuvvet polisi ile kesildi.

Barikatla durdurulmaları üzerine avukatlar polis amiriyle görüştü. Amir, ‘talimat’ olduğunu belirterek yürüyüşe izin vermeyeceğini söyledi. Görüşme sırasında kitle yürüme ısrarını sloganlarla gösterirken, bir süre sonra eylem inisiyatifinin kararı ile barikat önünde açıklama yapıldı.

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, polisin aldığı emir gereği yolu açmadığını, yasadışı bir kararı uyguladığını, bu durumu yargıya taşıyacaklarını, barikat kurarak yapılan engellemeyle seyahat özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yasasının ihlal edildiğini belirtti.

Kocasakal, tutuklama ve baskıların avukatlara dönük bir itibarsızlaştırma politikası olduğuna vurgu yaparak avukatlara yönelik yapılan operasyonları teşhir etti.

Kocasakal, “Yurttaşlarımızı haklarının koruyucusu olan avukatlara, barolara, yani hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya çağırıyoruz” diyerek tutuklu avukatlara sahip çıkma çağrısı yaparak konuşmasını sonlandırdı.

Açıklamanın ardından bir süre daha bekleyişi sürdüren kitle sloganlar attı. Kitlenin dağılması ile eylem sonlandı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 
§