10 Mayıs 2013
Sayı: KB 2013/19

 Kızıl Bayrak'tan
İmralı sürecinde “ikinci aşama”
başlayacak mı?
Dinci-Amerikancı iktidarın saldırganlığı artıyor
Asıl marjinaller bir avuç sömürücünün
çıkarlarını koruyanlardır!
Dersim katliamı ve gerçekler!
Örtülü ödenek, aleni savaş!
DİHA muhabirleri
polis terörünü anlattı
Alevilere gerici kuşatma raporda
Sosyalist Kamu Emekçileri’nden
çağrı
İş güvencesine yeni bir darbe!
Sınıf hareketinden
Türk Metal’den
zoraki grev kararı
MİB MYK Mayıs Ayı Toplantısı
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile 1 Mayıs üzerine konuştuk
2013 1 Mayısı’ndan yansıyanlar ve
sınıf hareketine sunduğu imkânlar
Kırşehir’de 1 Mayıs’ta
yaşananlar üzerine
Her yer Taksim, her yer direniş
Taksim’de Deniz anmalarına polis terörü
Komünistler Denizler’i mezarları
başında andı
İzmir BDSP’den Denizler anması
Denizler mücadele sloganlarıyla anıldı!
İsrail saldırısının ardından
Lavrov-Kerry görüşmesi
Neo-nazileri “yargılama tiyatrosu” başladı
İstanbul’a 3. havalimanı ihalesi sonuçlandı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 


Alevilere gerici kuşatma raporda

 

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) 2011-2012 yıllarını kapsayan hak ihlallerini raporlaştırıp basına sundu. Bu yıl, İngilizce ve Fransızca baskısı da yapılan rapor Avrupa Birliği Delegasyonu’na ve çeşitli Avrupalı kuruluşlara da ulaştırılacak.

Rapora göre 2011’de 37 hak ihlali yaşanırken geçtiğimiz yıl bu sayının 70’e çıktığı görülüyor.

Alevi emekçilerin maruz kaldığı ayrımcılık, hakaret, aşağılama, nefret suçu, saldırı ve baskıları yansıtan rapor için ABF Başkanı Selahattin Özel 2012’deki artışa dikkat çekerek şunları ifade etti: “Bu, iki kata yakın bir artışa tekabül etmektedir. Bilgileri içerik analizine tabi tuttuğumuzda ise Alevileri ötekileştiren kişi ve kurumlar, mekanizmalar açığa çıkıyor. Raporumuza göre ‘ayrımcılık, hak ihlali, nefret suçu, inkâr, baskı, şiddet, hakaret, ötekileştirme’nin kaynağında kamu, siyaset alanı ağırlığı oluşturuyor.

Erdoğan, Alevilere yönelik saldırıların
başını çekiyor

Özel, AKP hükümetinin Sünniliği devlet ve toplum yaşamının merkezine yerleştirdiğini belirtirken Başbakan Erdoğan’ın, aleni şekilde Alevi ve diğer inanç gruplarına hakaret ettiğini söyledi.

2012 yılında kamu kurumlarından kaynaklanan suç sayısı 32 olarak ifade edilirken bunların büyük bir kısmının eğitim kurumlarındaki Alevi öğrenci ve öğretmenlere yönelik uygulamalar olduğu belirtildi.

Raporda 2011 yılında bizzat hükümetin yaptığı hak ihlali sayısının 10 olduğu, bunun 9’unun Başbakan Erdoğan’ın “nefret suçu sayılabilecek” söylemlerinden kaynaklandığı ifade edildi. Erdoğan’ın 2012 yılında da nefret söylemine devam ederek 6 kez hak ihlali yaptığı söylendi.

Erdoğan son olarak geçtiğimiz Ağustos ayında Karacaahmet Mezarlığı yanındaki cemeviyle ilgili olarak “O cemevi bir ucube olarak yapıldı orada. Hala kaçaktır. Ruhsatı yoktur. Karacaahmet Türbesi’nin yanında ucube olarak durur” diyerek Alevi emekçilerin İstanbul’daki merkezlerinden birini hedef göstermişti.

Dinci-gerici parti şefi Erdoğan Çorum’daki bir konuşmasında Alevileri katletmeyi öven Ebu Suud Efendi’yi “gurur duyulacak yiğit” diye tarifliyordu. Erdoğan Alevilere yönelik her bir konuşmasıyla açık nefret suçları işlerken gerici çetelerin saldırılarına da zemin düzledi.

Erdoğan’ın konuşmasından birkaç hafta sonra 24 Ağustos 2012 günü Kartal Pir Sultan Abdal Kültür Derneği kundaklanmıştı.

Ev işaretlemeleriyle artan tacizler raporda

Geçtiğimiz yıl Alevi emekçilerin evlerinin işaretlenmesiyle karşımıza çıkan tacizler de raporda vurgulandı. Raporun açıklanmasından bir gün önce bile Alevilere yönelik ev işaretlemeleri sürüyordu. Son olarak 6 Mayıs günü İstanbul Esenkent Mahalllesi’nde Alevi emekçilerin evleri işaretlendi. İlk işaretlenmeler olduğunda “çocuk işi” gibi açıklamalarla soruşturma açmaktan kaçan devlet yetkililerinin manipülasyonları rapora yansıyan olaylarla bir kez daha görülüyor. İzmir’den İstanbul’a, Malatya’dan Balıkesir’e, Adıyaman’a kadar ülkenin dört bir yanında ‘çocuklar’ evleri işaretledi. Hatta çocuklar, Alevi sanatçı Pınar Aydınlar’ın arabasını dahi işaretlemişti.

2012 hak ihlalleri raporu Alevi emekçilerine yönelik gerici kuşatmanın nasıl büyüdüğünü ve bizzat sermaye devletinin gerici hükümeti eliyle sürdürüldüğünü gösteriyor.

 

 

 

İsrail’e sitem, Esad’a öfke!

 

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşananlarla ilgili olarak Esad’a yüklenirken, Suriye’ye yönelik sadırılar düzenleyen İsrail yönetimine ise sitemde bulunmakla yetindi.

Esad yönetiminin ÖSO çetelerine yönelik son günlerde elde ettiği askeri başarılarının ardından Tayyip Erdoğan’ın öfkesi de artmış bulunuyor. Her konuşmasında sözü Esad’a getiren Erdoğan grup konuşmasında da bir kez daha Esad’ı katliam yapmakla suçlarken “batılı devletler”i de suskun kalmakla eleştirdi.

Esad’ı Yezidlikle suçlayan Erdoğan bugüne kadar devletin kaynaklarını kullanarak ayakta tutulan ÖSO’ya da “Unutmayın; sabreden, zafere ulaşır. Suriye inşallah zafere ulaşacaktır” sözleriyle güven vermeye çalıştı.

Konuşmasında İsrail’e de yer ayıran Erdoğan, İsrail’in yaptıkarına karşı temkinli bir dil kullanmakla yetindi ve “Asla kabul edilemez” ifadesini kullandı.

Hedef 2053”

Erdoğan konuşmasında gerici-faşist odaklara mesaj vermeyi de ihmal etmedi. Konuşmasında 2023 ve 2071 yıllarından sonra 2053 yılını da hedefleri arasına aldıklarını ifade ederek şöyle konuştu: “İstanbul’un 1453 yılındaki fethinin 600. yıl dönümünü, yani 2053 yılını da AK Parti olarak hedeflerimiz arasına alıyor, o büyük yıl dönümü için şimdiden hazırlıklara başlıyoruz. Biz bugünün nesline birer Fatih olma şuurunu vermek zorundayız. Yeni Fatih’ler, yeni Alparslan’lar olma özgüvenini gençlere aşılamalıyız.

Kapatılan dinci vakıflar açılacak

Erdoğan, 28 Şubat sürecinde, Milli Gençlik Vakfı, Sahabe Eğitim ve Kültür Vakfı, Zöhre Ana Sosyal Hizmet Vakfı’nın da aralarında bulunduğu 9 vakfın kapatıldığını hatırlatarak, ‘’Şimdi bu mağduriyeti gidermek amacıyla, bu antidemokratik uygulamaya son vermek amacıyla, kapatılan bu vakıfların yeniden kurulmasına imkan sağlayacak bir tasarıyı meclise gönderiyoruz. Tasarıyla taşınmazlar, yeni vakıflara iade edilecek’’ diye konuştu

Çekilme tarihi açıklaması yanlış”

Öte yandan Erdoğan, toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

PKK’nin çekilme tarihi açıklamasını yanlış bulduğunu söyleyen Erdoğan, “Onların tarih açıklaması filan, bu tür şeyler de bana göre yanlış şeylerdir. Yani yapacaksanız bir şeyi zaten bunu tarih açıklamaya, şuna buna gerek yok. Bunun esasları, sadece silahları bırakmak suretiyle terk etmektir. Kendileri zaten nasıl, nerelerden girdiyseler oradan da çıkmasını bilirler” dedi.