9 Mart 2012
Sayı: SYKB 2012/10

 Kızıl Bayrak'tan
Devrimci baharda “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarını yükseltelim!.
Emperyalist saldırganlığa,
faşist baskı ve teröre karşı...
Baskıya, sömürüye ve köleliğe karşı isyan ateşlerini yakalım!..
4+4+4 modeli etrafında
AKP-TÜSİAD çatışması
Adıyaman’da Aleviler’e ait evlerin işaretlendiği ortaya çıktı
Son sözü her zaman
direnenler söyler!
Küçüğüm ama yaşadım dünyanın acısını, büyüdüm unutmadım hiçbirini!
MEPA’da direniş başladı
Hey Tekstil’de
eylemler sürüyor!.
Kayseri CEHA’da ayak oyunları...
Sağlık hakkı
mücadelesi büyüyecek!
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Mart Ayı Toplantısı
“3 milyon taşeron
işçisinin sesiyiz!”
“Kadrolu işçiler taşeron işçilerine sahip çıkmalı!”
Almanya’da uyarı grevleri
Eylem ve direnişler
dört bir yanda
Emperyalist savaş ve kadın
BDSP’nin devrimci 8 Mart çalışmaları
Coşkulu emekçi
kadın etkinlikleri
İzmir’de 8 Mart eylemi
8 Mart çağrıları
Ekim Gençliği’nin kampanya çalışmalarından
Beytepe faşizme karşı yürüdü
Hüseyin Yoldaş’a devrim sözümüz var
Hüseyin Hocamız sınıf mücadelesinin barikatlarında yaşayacak
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sağlık hakkı mücadelesi büyüyecek!

11 Mart’ta Ankara’da gerçekleştirilecek buluşmayla kuruluşunu deklare edecek olan Türkiye Büyük Sağlık Meclisi’ne katılım çalışmaları çeşitli illerde yürütüldü.

Sağlıkta yıkımı durduracağız!”

İstanbul Sağlık Hakkı Meclisi 7 Mart günü Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde basın açıklaması yaparak sağlıkta ticarileşme ve sağlık hakkının gasp edilmesini protesto etti.

Acil Servis önünde toplanan Meclis bileşenleri adına basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu yaptı. Çerkezoğlu, sağlık hizmetlerinin her aşamasında katkı payı alınması, sağlık sigortasının zorunlu hale getirilerek herkesin prim borçlusuna dönüştürülmesi ve hastanelerde çalışan sağlık emekçilerine uygulanan performans sistemi sonucu devletin nitelikli, ücretsiz sağlık uygulaması yalanın ortaya çıktığına işaret etti. GSS kapsamında 11 milyon eve gelir tespit kağıdı gittiğini hatırlatan Çerkezoğlu, bu durumun milyonlarca insanın prim borcu altına sokulması demek olduğuna vurgu yaptı.

Aile hekimliği uygulaması ile hükümetin “Ailenize sizden birini sokuyoruz” dediğini de hatırlatan Çerkezoğlu, aslında sokulan şeyin para olduğunu söyledi. Sağlık alanındaki 30 milyar liralık harcamanın ekmek, su, elektrik vb. giderler üzerinden vergilerle halka yüklendiğinin altını çizerek, devletin sağlık hizmetlerinden ayrıca para almasının sağlık hakkının ortadan kaldırıldığı anlamına geldiğini vurguladı.

11 Mart günü Ankara’da gerçekleştirilecek Türkiye Büyük Sağlık Meclisi’nin duyurusunu yapan Çerkezoğlu, emekçileri sağlık hakkı meclislerine katılarak mücadele etmeye çağırdı. Eyleme, hastalar ve hasta yakınları da ilgi gösterdi.

Manisa’da SHM toplandı

Manisa Sağlık Hakkı Meclisi etkinlik değerlendirmesi yapmak ve mücadele hattını belirlemek üzere 1 Mart’ta Manisa Tabip Odası binasında toplandı.

Toplantıda, 25 Şubat paneline katılımın beklenenin üzerine çıkarak “300” olarak gerçekleşmesinin sevindirici ancak olması gerekene uzak bir düzey olduğunun altı çizildi.

11 Mart buluşması için tüm katılımcıların katkı ve eleştirileri alındı. Manisa SHM’nin, Ankara’da kuruluşunu deklare edecek olan SHM buluşmasına hangi gündem ve önerilerle gitmesi gerektiği tartışıldı. Bu kapsamda, burjuvazinin AKP eliyle işçi ve emekçilere estirdiği terörün salt sağlık başlığı üzerinden değil birçok kapsamda “kıdem tazminatının gaspı, bölgesel asgari ücret, 4+4+4 uygulaması vb.” ele alınması gerektiğinin altı çizildi. Tüm sendika, oda, kurum ve kuruluşların bu süreçte ortak bir mücadelede buluşması gerektiğinin hayati bir önem taşıdığına değinildi. Ankara’da yapılacak Büyük SHM de bu gündemleri tartışmak üzerinden Manisa’dan sözcülerin seçilmesine karar verildi.

Menemen’de sağlık hakkı paneli

Menemen Sağlık Hakkı Meclisi 6 Mart akşamı, sağlık hakkına sahip çıkılması ve sağlığın ticarileştirilmesine karşı panel düzenledi. Menemen Kültür Merkezi’nde yapılan panele direnişteki Savranoğlu işçileri de katıldı. Salonda, işçilerle dayanışma sloganları atıldı.

Panele, Menemen’de 7 termik santralin yapımına başlandığı belirtilerek ve buna karşı mücadele çağrısı yapılarak başlandı.

Panelde konuşan, Menemen Devlet Hastanesi’nden Gaffar Karadoğan, sağlığın ticarileşmesinden, hastaların müşteri haline getirilmesinden ve doktorlara performans sisteminin dayatılmasından bahsetti.

SES İzmir Şube Başkanı Veli Atanur ise, konuşmasında Yunanistan’ı örnek vererek hakların ancak mücadele ile kazanılabileceğini, bunun için de her alanda örgütlenmek gerektiğini belirtti.

Panelin sonunda soru ve cevap bölümüne geçildi. Katılımcıların soruları daha çok bundan sonrası için neler yapılacağı ve nasıl yapılacağına dair oldu. Türkiye Büyük Sağlık Hakkı Meclisi’nin 11 Mart’ta Ankara’da yapacağı toplantıya katılım çağrısıyla sona eren panele yaklaşık 300 kişi katıldı.

Mamak’ta kitlesel toplantı

Mamak Sağlık Hakkı Meclisi 4 Mart’ta gerçekleştirilen kitlesel bir toplantıyla kuruldu. Sağlıkta yıkım saldırısı ve Genel Sağlık Sigortası’yla ilgili toplantıya birçok devrimci-ilerici sendika ve kurum katıldı.

Açıkalın Düğün Salonu’nda yapılan toplantının açılışında GSS hakkında bilgilendirme yapıldı.

Serbest kürsüde birçok işçi-emekçi söz aldı ve sağlığın hak olduğunu vurguladı. ESP, TKP, Halkevi, EMEP temsilcileri söz alarak Sağlık Hakkı Meclisi’ne destek verdiklerini bildirdi. Bu konuşmaların ardından Partizan’dan bir temsilci söz alarak sağlık yasasının yanı sıra kıdem tazminatından, Kürt halkına yapılan saldırılardan bahsetti ve mücadele çağrısı yaptı. Ardından Mamak İşçi Kültür Evi’nden bir temsilci söz alarak Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS), işçi kiralama büroları ve eğitim alanındaki saldırılardan bahsetti. Sermayenin sadece sağlık hakkına saldırmadığını vurguladı ve işçi-emekçileri mücadele etmeye, örgütlenmeye çağırdı. Etkinliğe yaklaşık 400 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul - Manisa - Menemen - Ankara

 

 

 

Enerji işçileri direnişte

Adana’da Toroslar Elektrik Dağıtım işçileri ödenmeyen 3 aylık maaşlarını alabilmek için yapmış oldukları iş bırakma eylemlerinin ardından işten atma saldırısıyla karşı karşıya kaldılar. Yaklaşık 52 işçinin çalıştığı taşeron firmada 48 işçinin sözleşmesi feshedildi. Asgari ücret, yemek ve yol parası alarak çalışan işçiler Temmuz, Ağustos ve Eylül 2011 yılına ait 3 aylık maaşları ödenmediği için 2, 3, 5, 6 Aralık tarihlerinde üretimden gelen güçlerini kullanarak çalışmamışlar, bu süre içinde valilik ve Tedaş yetkililerine durumlarını iletmişlerdi. Ancak karşılık olarak ilk önce 15 arkadaşları işten çıkarılmıştı. Birlikte aldıkları ortak tutum üzerine bu 15 işçinin çıkışı durdurulmuştu. Bu sürecin devamında ise 48 işçi işten atılmış durumda. İşçilerin şu an 2 ay 10 günlük ücretleri verilmemiş durumda.

Haklarını aradıkları için işten atma saldırısıyla karşılaşan işçiler bunun üzerine 5 Mart sabahı Enerji-Sen öncülüğünde direnişe geçtiler. Toros Elektrik önünde bekleyişe geçen işçiler ilk olarak sabah 8.30’da ve 12.00’de bir basın açıklaması yaparak eylemlerinin nedenini açıkladılar. “Taşeron işçiler köle değildir. Atılan işçiler geri alınsın!/ Enerji-Sen” ozalitinin açıldığı eylemde, işçiler sloganlar attılar.

İşçiler eylemlerini haklarını alıncaya, işe geri dönünceye kadar devam ettireceklerini dile getirerek sabah 08.00 ve akşam 17.00 aralarında mesai saatleri süresince Toros Elektrik Dağıtım önünde beklemeye devam edeceklerini ifade ettiler. Bu eylemlilik süresince valilikten tekrar randevu isteyeceklerini, bu görüşmeye bir işçi temsilcisiyle birlikte Enerji-Sen Genel Başkanı’nın da katılacağını, eğer randevu verilmezse aileleriyle birlikte valilik önünde bir eylem yapacaklarını söylediler.