28 Ekim 2011
Sayı: SİKB 2011/41

 Kızıl Bayrak'tan
“Milli birlik-bütünlük” değil, mücadeleyi ve dayanışmayı
büyütme zamanı!
Özgürlük için direnen
halklar kazanacak!
Deprem değil devlet öldürüyor!
Deprem bir kez kapitalizm her gün öldürür!
Faşist kudurganlığa karşı devrimci direniş!
“Bir başka ulusu ezen her ulus,
kendisini zincire vurur”- H. Eylül
Kirli savaş için birleştiler
25 Sefer oldu zafer olmadı
Gençliğin 6 Kasım hazırlıklarından
Genç komünistler III. Ümit Altıntaş Gençlik Kampı’nda buluştu
Tarihsel dönem ve devrimci parti
İzmir’de kıdem tazminatı forumu
DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası TİS Uzmanı İrfan Kaygısız: “Kıdem tazminatı cephe savaşıdır”
Bir Çel-Mer işçisinden Birleşik Metal Gebze Genel Kurulu üzerine
BEDAŞ işçilerinden yürüyüş
Grevsiz sendika yasası ve KESK’in tutumu üzerine
Tunus’ta seçimlerin galibi dinci parti oldu
“İşgal et” eylemlerinepolis terörü
Yunanistan’da eylemlere
‘sol içi çatışma’ gölgesi
Her şeye rağmen umut insanda!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşgal et” eylemlerine polis terörü

“Wall Street’i işgal et!” (Occupy Wall Street) sloganıyla Amerika’nın çeşitli kentlerinde başlayan ve giderek dünyanın dört bir yanına yayılan anti-kapitalist eylemler polis terörünün hedefi olmaya devam ediyor.


Sidney

Avustralya polisi 23 Ekim günü sabah saatlerinde ‘Occupy Sidney’ (Sidney’i İşgal Et) eylemine saldırdı.

Başkent Sidney’deki Avustralya Merkez Bankası’na ait bina önünde kamp kurarak başlattıkları eylemlerinin 8. sabahında göstericiler polis terörüyle karşı karşıya kaldılar. Polisin kampı zorla boşaltmak istemesine göstericilerin karşı çıkması üzerine polis saldırısı gerçekleşti. Yaşanan saldırı sonucu 40’ı aşkın eylemci gözaltına alındı.

Yaşananlara ilişkin açıklama yapan Maliye Bakanı Wayne Swan, düzen sözcülerinin bilindik yalanlarına başvurarak, boşaltma sırasında şiddet olaylarının meydana gelmesinden üzüntü duyduğunu belirtti. Swan, “İnsanlar, barışçıl olduğu müddetçe gösteri yapma hakkına sahiptir” ifadelerini kullanarak eylemleri gayrımeşru göstermeye çalıştı.

Maruz kaldıkları polis terörüne ilişkin açıklama yapan ‘Sidney’i İşgal Et’ eylemcileri ise, Maliye Bakanı Swan’ın olayı çarptırdığını ifade ettiler. Eylemciler, gösteriye şiddet bulaştıranın bakanın kendisi olduğunu belirttiler.


ABD

25 Ekim günü ABD’nin Oakland şehrinde polis, Belediye Binası önünde kamp kuran “Wall Street İşgali” destekçilerine saldırarak 85 kişiyi gözaltına aldı.

Frank Ogawa Plaza önünde iki haftadır kurulu bulunan kampa baskın düzenleyen polisler eylemcileri “kaçak konaklama, kötü davranış” gibi suçlamalarla gözaltına aldı.

Polis baskını sırasında kampta 350 kişi olduğu, polisin protestocuları göz yaşartıcı gazla dağıttıktan sonra parkta temizlik başlattığı bildirildi.



Robin Hood vergisi istiyorlar

Anti-kapitalistler önümüzdeki ay yapılacak G-20 liderler zirvesi öncesi küresel eylem çağrısı yaptı. Finansal işlemler ile döviz alım satımına yüzde 1 oranında vergi konması talebinin yükseltilmesini istedi.

Wall Street’i işgal için ilk çağrıyı yapan Adbusters adlı grup, ekonomik eşitsizliğe karşı olanlardan 3-4 Kasım’da Fransa’da yapılacak G-20 zirvesi sırasında sokaklara dökülmelerini ve finansal işlemler ile döviz alım satımına yüzde 1 oranında vergi konması çağrısında bulunmalarını istedi.

Grup yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:

“Gelin onlara açık bir mesaj gönderelim: Her gün küresel kumarhanede harcanan 1,3 trilyon dolarlık kolay parayı azaltmanızı istiyoruz. Bu para yeryüzündeki tüm sosyal programları ve çevre girişimlerini finanse etmeye yeter”



Kapitalizmin merkezlerinde
çadır eylemleri

15 Ekim eylemleri kapsamında Frankfurt’ta yapılan eylemin ardından Avrupa Bankası önünde çadırlar kuruldu. Tekellerin politikasını eleştiren, bankaların sömürü ve talanına karşı çıkan yüzlerce eylemci bir hafta boyunca burada konakladı. Bu aktivistlerin çağrısı üzerine 22 Ekim günü 6 bin kişinin katılımıyla bir yürüyüş gerçekleştirildi.

Şehir merkezinde bulunan Rathenauplatz’da başlayan eylemde göstericiler Deutsche Bank´ın ikiz kulelerinin önüne yürüdü. Burada bir miting gerçekleştirildi. Yürüyüşte kapitalizmi eleştiren yazılar, flamalar ve Marx´ın çok sayıda fotoğrafı taşındı.

“Dünyanın % 99’u biziz” adı altında süren eylemin güçlenerek devam edeceği ifade edildi. Bir sonraki cumartesi de gerçekleştirilecek eyleme çağrı yapıldı.

“Öfkeliler” (Ignidados) aktivisti bir İspanyol genci, mitingin ardından çadırlara yürüyen kitleye dönük bir konuşma yaptı. Konuşmasında geçtiğimiz hafta dünyanın 80 ülkesinde aynı anda eylem yaptıklarını söyledi. İspanya’dan Yunanistan’a, Frankfurt’tan New York’a eylemlik içinde olduklarını anlattı. Dolar milyarderi Warren Buffet’ın “Biz şimdi sınıf çatışması yaşıyoruz. Dünyayı yöneten biziz ve biz kazanacağız” sözlerini aktardı. Bu sözlerin karşısında “Dünyanın %99´u biziz, biz kazanacağız” dedi. Konuşma büyük bir coşkuyla karşılandı.

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’daki Beursplein Meydanın’da da 15 Ekim eylemlerine katılan göstericilerin bir kısmı iki gün boyunca çadır kurdular.

BİR-KAR / Frankfurt - Hollanda

 

 

 

Irkçı yasalara karşı yürüyüş

22 Ekim günü “Sınırdışılara, ırkçı göçmen yasalarına karşı eyleme!” şiarıyla Almanya’nın Bielefeld kentinde bir eylem gerçekleştirildi.

Düzenlenen yürüyüşün hazırlıkları yaklaşık bir ay önce başladı. Yaygın çalışması yapılan eylemin afişleri birçok yere asıldı, bildirileri de yaygın olarak dağıtıldı. Bielefeld Tren İstasyonu’nun önünde toplanan eylemciler, burada Avrupa Birliği ve bununla bağlantılı olarak Almanya’da göçmen ve mültecilere uygulanan ırkçı saldırılara, politikalara, sınırdışı etmelere, özellikle mültecilere dayatılan yaşam koşullarına karşı konuşmalar yaptılar. Konuşmaların hepsi Fransızca’ya ve İngilizce’ye çevirildi.

Buradan Bielefeld’in merkezi caddesi olan Bahnhofstr’ye doğru yürüyüşe geçildi. Bielefeld’in merkezi olan Jahnplatz’a gelen kitle, burada mola vererek konuşmalara devam etti. Ayrıca burada Kürdistan Zentrum adına da bir konuşma metni okundu. Türkiye’de AKP hükümetinin faşizan uygulamalarına dikkat çekildi.

Konuşmaların ardından eylemin 3. ana noktası olan Bielefeld Belediyesi’ne doğru yürüyüşe geçildi. Belediye binasının önünde tekrar konuşmalar yapıldı. Burada bir mülteci konuşma yaptı. Mültecilere dönük uygulamaları dile getiren konuşmacı, mülteci kamplarının ne kadar kötü durumda olduğunu, mültecilerin hiçbir hakkı olmadığını, cezaevi hayatı yaşadıklarını vurguladı.

Son olarak, Bielefeld’de bulunan mülteci kampına, ayrıca göçmen ve mülteci yetki merkezi olan binaya doru yürüyüşe geçildi. Burada polis keyfi bir sebeple bir göstericiyi gözaltına almak istedi. Hemen araya giren eylemcilerle polis arasında bir arbede yaşandı. Faşizme karşı slogan atan göstericilerin kararlılığı karşısında polis geri adım atmak zorunda kaldı. Bu durumun ardından hemen bir koruma zinciri oluşturuldu. Cezaevini andıran mülteci kampının önüne varıldığında ise burada kısa bir konuşma yapıldı. Bütün mülteci kamplarının kapatılması ve yabancılara dönük ırkçı uygulamaların derhal durdurulması talep edildi.

Kızıl Bayrak / Bielefeld


 

Libya’da şeriat ilan edildi

Kaddafi’nin halka karşı uyguladığı zorbalığı fırsat bilerek NATO şemşiyesi altında Libya’yı işgal eden emperyalistlerin işbirlikçiliğini yapan Libya Ulusal Geçiş Konseyi, Kaddafi’nin linç edilerek katledilmesinin ardından ilk icraat olarak “şeriat” ilan etti. UGK Bingazi kentinde Libya’nın “kurtuluşunun” ilan edildiği bir tören gerçekleştirdi. Burada halka hitaben bir konuşma yapan UGK Başkanı Mustafa Abdülcelil, “İslam ülkesi olarak, şeriatın kabul edildiğini” duyurdu.

Kaddafi dönemindeki boşanma ve evlilik yasasının şeriata aykırı olduğunu örnek olarak sunan Abdülcelil, ilgili yasanın artık yürürlükte olmadığını açıkladı.

UGK Başkanı, yatırımcıların faiz geliri elde etmediği İslami bankaların açılacağını da belirtti. Bu hamle, Libya petrolleri ve yeraltı kaynakları üzerinde tam denetim kurmak için ülkeyi işgal eden emperyalistlerin ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.