BDSP etkinliklerinde mücadele sözü!..
Ankara’da direniş selamlandı
Ankara BDSP, devrimci kurumlarla gerçekleştirilen mezar anmasının ardından bir etkinlikle Ulucanlar direnişini selamladı. Ankara Tabip Odası’nda yapılan etkinlik saygı duruşu ile başladı. “Ölümü yenenleri kimse yenemez” adlı belgeselin gösterimi yapıldı. Belgeselin ardından, katliamı yaşayan Fatime Akalın ve Mahmut Konuk birer konuşma yaptılar. Yaşananlardan çok devrimcilerin alması gereken tutuma değinen Akalın, devrimcilerin tarihte oynaması gereken rolü layığı ile yerine getirdiğini söyledi.
Sonrasında BDSP adına konuşma yapıldı. Konuşmada katliamın önceli ve sosyal yıkım saldırılarına değinildi. Komünistlerin bu saldırı karşısındaki net tutumuna değinen temsilci ayrıca devrimci kimliğin de yükseklerde tutulduğunu söyledi. Uzun soluklu, örgütlü mücadele çağrısı yaptı.
‘Zafere On Yıldız’ şiirini okuyan Mamak İşçi Kültür Evi Şiir Topluluğu’nun ardından Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu sahne aldı. Devrimci ezgiler seslendiren topluluk, dinletisini ‘Bize ölüm yok’ marşıyla bitirdi.
Beğeni ile dinlenen şiir ve müzik dinletisinin ardından serbest kürsü bölümüne geçildi. Birçok kişi söz alarak Habip ve Ümit’in yaşamlarına değindiler.
Sefaköy’de anma
Küçükçekmece BDSP, 24 Eylül akşamı Ulucanlar anması gerçekleştirdi.
Alaattin yoldaşın Ulucanlar katliamının ardından yazdığı yazının giriş cümleleriyle başlayan etkinlik saygı duruşuyla devam etti. Hemen ardından Ulucanlar katliamının politik içeriği ve hedeflerini anlatan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Bunu Sefaköy İşçi Kültür Evi Şiir Komisyonu’nun hazırladığı “Zafere On Yıldız” şiir dinletisinin sunumu izledi.
Habip ve Ümit yoldaşların yaşamlarının okunmasının ardından BDSP adına bir konuşma gerçekleştirildi. Konuşmada zor dönem devrimciliğinden ve 1987’de yükseltilen bayrağın bugün hangi aşamada olduğundan bahsedildi. Proleter sosyalizmin bayrağını taşımanın güncel sorumlulukları, Ulucanlar’da şehit olan Habip ve Ümit’in devrimci kimlikleri üzerine değinmelerde bulunuldu.
Konuşmanın ardından Habip ve Ümit yoldaşın sesine kulak vererek onların dilinden, kaleminden konuşmalar okundu.
Etkinlik kavga türkülerinden ve marşlarından oluşan müzik dinletisi ile devam etti. Yapılan son konuşmaların ardından Enternasyonal marşı ile etkinlik son buldu. Etkinliğe yaklaşık 40 kişi katıldı.
Kartal’da katliam lanetlendi
BDSP’nin Kartal İşçi Kültür Evi’nde yaptığı etkinlikle katliam lanetlendi.
Salonda Ulucanlar’da şehit düşen on yiğit devrimcinin fotoğrafları, kızıl bayrak ve karanfillerle bir köşe hazırlandı. Sahneye ise “Devrim savaşçıları ölümsüz, devrim davası yenilmezdir! / BDSP” pankartı asıldı.
Etkinlik açılış konuşmasının ardından devrim ve sosyalizm şehitleri için yapılan saygı duruşu ile başladı. Ardından BDSP’nin, Ulucanlar katliamıyla ilgili hazırladığı sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Bunu BDSP temsilcisinin Ulucanlar katliamı ve direnişini anlatan konuşması izledi.
BDSP temsilcisi konuşmasında Ulucanlar katliamının tek başına bir cezaevi operasyonu olmadığını, devletin girdiği yeni saldırı döneminin startı olduğunu ifade etti. Operasyonda gösterilen direnişin anlamını da buradan tanımlamak gerektiği vurgulandı. Bugün içinden geçtiğimiz dönem itibariyle devrimler sürecinde olduğu dile getirilerek Ulucanlar’ın mirasıyla mücadelenin yükseltilmesi gerektiği söylendi.
Etkinlik “Zafere On Yıldız” şiirinin okunmasıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / Ankara – İstanbul
Buca, Diyarbakır ve
Ulucanlar şehitleri anıldı
95, 96 ve 99 yıllarında Eylül ayı içerisinde devletin hapishanelerde gerçekleştirdiği operasyonlar sonucu katledilen 26 devrimci, İzmir’de Eski Sümerbank önünde gerçekleştirilen bir basın açıklaması ile anıldı.
BDSP ve Kaldıraç’ın örgütlediği eyleme Partizan, DHF, Alınteri ve MBP destek verdi.
“Buca, Diyarbakır , Ulucanlar.. Unutmadık Unutturmayacağız! İçerde-dışarda hücreleri parçala / BDSP-Kaldıraç” ozalitinin açıldığı eylemde, devletin cezaevlerinde gerçekleştirdiği katliamların ilerici, devrimci, komünist-yurtsever güçleri bastırma ve yıldırma politikalarından bir tanesi olduğu teşhir edilerek, Buca’da, Diyarbakır’da ve Ulucanlar’da gerçekleştirilen katliamlar anlatıldı.
Günümüzde de sermaye devletinin saldırılarının içerde ve dışarıda sürdüğü belirtilerek şunlar söylendi: “Yalnızca zindanlarda değil, hayatın her alanında saldırılar sürüyor, Kürt halkına karşı şovenizm körüklenirken saldırganlık artıyor, emperyalizme kölelik tırmanıyor, hak gaspları birbiri ardına gündeme geliyor. Bu saldırılara karşı duranlar ise tıpkı zindanlarda olduğu gibi katlediliyor.”
Kızıl Bayrak / İzmir
Güneşin sofrasında Ulucanlar anması...
BİR-KAR Bielefeld, her ay gerçekleştirdiği kahvaltılara yaz tatilinin ardından devam etti. 25 Eylül Pazar günü yapılan kahvaltıya yaklaşık 80 kişi katıldı. Kahvaltının ardından, katliamı lanetlemek ve Ulucanlar şehitlerini anmak için kısa bir program sunuldu. İlk olarak tüm devrim şehitleri anısına ve Ulucanlar şehitleri şahsında yapılan saygı duruşu gerçekleştirildi ve sinevizyon gösterimi ile program devam etti. Sinevizyon gösteriminin ardından yapılan konuşmada, içeride devrimcilerin kanı dökülerek dışarıda işçi-emekçilere “mücadele edersen katledilirsin” mesajının verilmek istendiği vurgulandı. 12. yılında bir kez daha Ulucanlar katliamı lanetlendi, bir büyük direniş destanını yaratan Onlar selamlandı. Konuşmadan sonra bir şiir dinletisi sunuldu.
Kahvaltı, 29 Ekim’de Wuppertal’da gerçekleştirilecek gecenin çağrısı ve önümüzdeki ay yapılacak kahvaltının duyurusuyla son buldu. Kahvaltı enternasyonal bir atmosferde geçti. Türkiyeli işçi ve emekçilerin yanısıra Alman ve Afrikalı işçi, emekçiler de katılım gösterdi. Katılan herkes büyük bir memnuniyetle ayrıldı.
Essen’de anma
Essen BİR-KAR anma etkinliği gerçekleştirdi. Ortak yapılan kahvaltı ile başlayan etkinlik, Avrupa ve Türkiye’deki temel gündemler üzerine yapılan değerlendirme ile devam etti. Konuşmada, kapitalizmin küresel boyutlardaki krizinin yıkıcı sonuçlarının Avrupa ülkelerinde toplumsal yaşama yeni yansımaya başladığı, bu sonuçların ise iflas eden ülke ekonomilerinin yanısıra işçi ve emekçiler için işsizlik, yoksulluk, düşük ücret politikaları ve bir kölelik olan taşeron işçilik olacağının altı çizildi.
Kapsamlı saldırılara karşı devrimci mücadelenin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğuna değinilen konuşmada bunun biricik yolunun ise işçilerin birliği, halkların kardeşliği çağrısının her alanda en ileri bir biçimde hayata geçirilmesi için mücadele edilmesinden geçtiği dile getirildi.
“İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarı ile Ekim ayında düzenlenecek merkezi geceye tüm emekçiler davet edilerek emekçilerden gece çalışmalarına aktif biçimde destek sunmaları talep edildi.
Ulucanlar anması ile devam eden etkinlikte devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşundan sonra Ulucanlar katliamının sermaye devleti için anlamına değinilen bir konuşma yapıldı. Katliamın nasıl planlandığı, katliam sırasında devrimcilerin duruşu ve siper yoldaşlığının en ileri örnekleri anlatıldı.
Konuşma, Ulucanlar’da şehit düşen Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın Parti için taşıdığı önemin anlatılmasıyla devam etti.
Ümit ve Habip şahsında devrimci militan kimlik ve zor dönemin devrimcileri üzerine yapılan bir değerlendirme ile konuşma bitirildi. Etkinliğe 50’ye yakın emekçi katıldı.
BİR-KAR / Bielefeld - Essen
|