4 Nisan 2011
Sayı: SİKB 2011/13

 Kızıl Bayrak'tan
1 Mayıs yoluna çıkarken
Emperyalizmin maşaları
halklardan yana tutum alamazlar!
Emperyalistler hegemonya ve
yağma peşinde!
Tüm NATO üsleri kapatılsın!
Kürt halkı inkara ve
tasfiye dayatmasına “itaat” etmiyor!
Metal İşçileri Birliği Merkezi
Yürütme Kurulu Nisan Ayı Toplantısı Sonuçları
Metal grevinde son durum
Süsler Doruk’ta grev sürüyor...
Her yerde kurultay çağrısı
İzmir’de kurultay seferberliği.
Direnişçi Ontex/Canbebe işçileriyle söyleşi...
Direnişlerin sesi Taksim’de
yankılandı...
Ontex’te polis tacizine
karşı dayanışma
Metro Grossmarket
işçileriyle konuştuk...
BDSP Karadağ davasının peşini bırakmıyor...
Karadağ cinayeti davasında “keşif iptali” değerlendirildi.
Suriye’de siyasal durum
ve bazı saptamalar
İngiltere’de işçi sınıfı meydanlarda!
Almanya’da nükleer santral karşıtı kitlesel gösteriler
Üniversitelerden...
Yaptım Olacak” hiçbir zaman bizim dilimiz olmayacak!
Çelişkili TÜBİTAK
raporunu sordu
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Çelişkili TÜBİTAK raporunu sordu

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin davanın 17. duruşması 29 Mart günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dink Ailesi avukatlarından Fethiye Çetin’in talepleri ve anlattıkları bu cinayetin devlet eliyle işlendiğini ve delillerin örtbas edilmeye çalışıldığını bir kez daha gösterdi.

TÜBİTAK dosyasında çelişki

Fethiye Çetin duruşmada birkaç gün önce kamuoyunun gündemini meşgul eden TÜBİTAK’ın çelişkili raporuna dikkat çekti. TÜBİTAK’ın mahkemeye gönderdiği raporda Akbank’a ait 3 adet hard diski incelediğini hatırlatarak, raporda silinmiş görüntü dosyası olmadığının yer almasının çelişkili olduğunu söyledi. Çetin, Akbank’ın cinayet günü sabah ile öğlen arasını gösteren kayıtların üzerine yeni kayıtlar yaptığını ve bankanın kendisinin kayıtlarını sildiğini söyledi. “Bu hard disklerde görüntü vardı ancak yeni görüntülere yer açmak için banka bunları silmişti” diyen Çetin, raporda “silinmiş dosya yoktur” denmesinin çelişkili olduğunu sözlerine ekledi. Söz konusu hard disklerin Akbank’a ait olup olmadığının tespitini isteyen Çetin, TÜBİTAK’ın çelişkileri ortadan kaldırmasını, raporda “silinmiş” olarak gösterilen ve “h.dink” ismindeki dosyanın ne anlama geldiğinin araştırılmasını istedi.

“Samast’la konuşan jandarma kim?”

Çetin, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet döneminde Trabzon’da emniyet müdür yardımcısı olan Necati Ekici’nin talimatla verdiği ifadeye değindi. Ekici’nin Ogün Samast’ın görüntülerinin televizyonlarda yayınlanmasından sonra babasının, “O benim oğlum” diye emniyete başvurduğunu söylediğini anlattı. Çetin, Ogün Samast’ın yerini babasına soran Ekici’nin ‘Oğlumun yerini jandarma komutanı bilir. Onunla sık sık görüşüyorlardı’ yanıtını aldığını söyledi. Çetin, bu jandarma komutanının kim olduğunun ortaya çıkarılması için Ogün Samast’ın babası Ahmet Samast’ın tanık olarak dinlenmesini istedi.

“Hrant’ın Arkadaşları”ndan yürüyüş

Duruşma öncesinde Hrant’ın arkadaşları basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, tutuklanan gazeteciler Ahmet Şık ile Nedim Şener’in fotoğrafları ile “İmamın Ordusu” isimli kitabın maketleri taşındı.

“Affetmeyeceğiz!” pankartının açıldığı açıklamada şunlar söylendi: “Dört yıl üç ay oldu ve biz yine buradayız. Çünkü şunu biliyoruz: er ya da geç, Hrant’ı öldürenlerin yakasına yapışacağız. Arkadaşımızın öldürülmesine katılan, karışan, katilleri kollayan, suçlu ve kusurlu resmi görevlileri koruyan kim varsa hesap verecek. Bundan kaçamayacaklar”

 

 

 

Adana’da hasta tutsak eylemi

Hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle Adana’da düzenli olarak gerçekleştirilen eylemler bu hafta da devam etti.

Hasta Tutsaklar Platformu tarafından gerçekleştirilen bu haftaki basın açıklamasında hasta tutsakların fotoğrafları taşındı. Eylemde bu hafta Erol Zavar, Halil Güneş, MEYA-Der Van Şube Eski Başkanının durumlarına değinildi. Açıklamada tutsakların durumlarının daha da ağırlaştığı vurgulanarak F tiplerinde tedavi hakkının gasp edildiği söylendi. Açıklama, 45/1 genelgesinin uygulanması ve cezaevi koşullarının iyileştirilmesi talepleriyle sona erdi. Basın açıklamasının ardından devletin hasta tutsaklara uyguladığı politikayı protesto etmek için 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Eyleme Halkevi ve TÖP destek verdi.

Kızıl Bayrak / Adana

 

 

 

CHP’nin iki yüzü

İzmir’de CHP’li belediyelerin işçi düşmanı tutumunun ayyuka çıktığı bir süreçte CHP’li belediye imaj tazeleme telaşına düştü.

Güvencesiz ve sendikasız çalışmayı reddettikleri için CHP’li Konak Belediyesi bünyesindeki taşeron firmada çalışan işçilerin 25 Şubat 2011 tarihinde başlattığı direniş sözde “demokrat” ve “işçi dostu” CHP’nin maskesini indirdi.

Kolluk güçlerini de yanına alarak direnişi ezmek için elinden geleni yapan belediye yönetimi işçi düşmanı kimliğini çeşitli organizasyonlarla gizlemeye çalışıyor. Bu organizasyonlardan biri de geçtiğimiz günlerde Konak Belediyesi şirketi MERBEL’de çalışan 582 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesinin imza töreninde yaşandı.

DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 5 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu MERBEL’de anlaşmayla sonuçlanan TİS görüşmelerinin ardından düzenlenen imza töreni CHP’li belediyenin şovuna dönüştürüldü. Belediyenin bu şovuna sendika yöneticileri de eşlik etti. Sendika yöneticileri, imza töreni için, üzerinde “İşçi dostu başkanımıza teşekkürlerimizle” yazılı büyük bir pasta hazırlattı.

İmza törenine katılan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, törene katılan işçiler tarafından “İşçi dostu başkan” sloganlarıyla karşılatılırken törende pembe bir tablo çizildi.

Taşeron işçilerinin direnişini görmezden gelen Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ise “2 dönem milletvekilliği ve bir süre yürüttüğü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yıllarında da ortak akıl, dayanışma ve halktan yana tavır koyarak hareket ettiğini” iddia etti.

Konuşmasında, “vicdanı sorumluluk” ve “hak” gibi kelimeler kullanması dikkat çeken Tartan, sendika yöneticilerinin yaptığı konuşmalarda da pohpohlandı. İmza töreninde mutluluk pozları verilirken Konak Belediyesi taşeron işçilerinin direnişi de tüm kararlılığı ile sürüyordu.

 

“Hangi yüzle oy isteyeceksiniz”

Konak Belediyesi taşeron işçileri sendika hakkı ve iş güvencesi için belediye ek binası önünde direnişlerine devam ediyorlar. CHP’li Konak Belediyesi ve polis işbirliğinde defalarca kez polis terörünü maruz kalan işçiler 29 Mart günü protesto eylemi gerçekleştirdiler.

İşçiler, işçi düşmanı CHP’nin aday adayları tanıtım toplantısını protesto etti. CHP il binasında yapılan programa katılan işçiler “Hangi yüzle oy isteyeceksiniz” pankartını açtı. Eylemde polis müdahalesi sırasında çekilen fotoğraflar da taşındı.

Protestonun ardından işçiler eylemlerine devam ettiler. CHP il binası önünden Eski Sümerbank önüne yürüyüş gerçekleştirip burada 2 saat oturma eylemi yaptılar. Sonrasında da KESK, DİSK ve TMMOB tarafından örgütlenen Libya protestosuna katıldılar.

Kızıl Bayrak / İzmir