18 Şubat 2011
Sayı: SİKB 2011/07

 Kızıl Bayrak'tan
Devrimci bahara yürüyelim!
Kıbrıslı işçi ve emekçiler sadaka
değil özgürlüğünü istiyor!
“Sonunuz Mübarek olsun!”
Kürdistan: Toplu olarak toprak
altına konulanların ülkesi - H.Eylül
Torba yasa meclisten geçti
HSSGPden torba yasa eylemleri..
Metalde 21 yıl sonra grev kapıda!
Birleşik Metal-İş Eskişehir Şube Başkanı Bayram Kavak’la grev süreci üzerine konuştuk
Sendikal bürokrasi ve
taban örgütlenmeleri
Yerel işçi kurultayları
hazırlıkları sürüyor
Küçükçekmece’de
kurultay çalışmaları.
İzmir’de tekstil paneli
Sıra burjuva diktatörlüklere de gelecektir!
Ortadoğu ve Kuzey Afrika yangın yeri
Halk ayaklanmalarında
son sözü işçi sınıfı söyleyecek!
Bielefeld’de coşkulu gece.
Rotterdam’da 1 Mayıs’a yönelik polis ve yargı terörü
“Sendikalar işçilerindir!
Kahrolsun sendika ağaları!”
Afşin’de işçi katliamı
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk’le UPS direnişi üzerine konuştuk.
44. yılında DİSK’in mücadele iddiası
ve pratiği üzerine
DİSK’ten değerlendirme
Eşitsizliğe ve sömürüye karşı
8 Mart’ta alanlara!
Dinci gericiliğin emperyalizme bağlılık yemini: Kanlı Pazar
Volkan Yaraşır’ın yeni kitabı çıktı:
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Volkan Yaraşır’ın yeni kitabı çıktı:

“Yıkıcı Güç, Kolektif Özne”

Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır’ın son kitabı Eksen Yayıncılık’tan çıktı. “Yıkıcı Güç, Kolektif Özne” isimli kitap “Sınıf Savaşları, Kapitalist Kriz, Taban Örgütlenmeleri” alt başlığını taşıyor.

Kitap, Yaraşır’ın kizilbayrak.net ve Kızıl Bayrak gazetesinde yayınlanmış makaleleri ile çeşitli yayın organlarına verdiği röportajların derlemesinden oluşuyor.

İşçi sınıfının tarihsel ve yakın dönem mücadele deneyimlerini Marksizm ışığında ele alan kitap, sınıf mücadelesinin sertleştiği bir dönemde, hem bu mücadelenin ruhunu taşıyor, hem de mücadele edenlerin yoluna ışık tutuyor.

Kitapta yer alan makalelerin büyük bölümü 2008’de patlak veren ekonomik krizin sonrasında kaleme alındı. Yaraşır bu makalelerinde, bu dönem keskinleşen ve yolunu arayan sınıf hareketinin deneyimlerini ve sorunlarını tartışıyor.

Kitap, odağında işçi sınıfının olduğu büyük halk isyanlarının geliştiği bir tarihsel dönemde, sınıfın devrimci gücünü tüm canlılığıyla kavramak için önemli bir kaynak niteliğinde.

Volkan Yaraşır’ın kitabını Eksen Yayıncılık bürolarından ve kitapçılardan temin edebilirsiniz.

Kitabın “Önsöz”ünü aşağıda yayınlıyoruz.

 

Önsöz...

Bu çalışma çeşitli tarihlerde, sınıf mücadelesi, sınıf teorisi ve sınıfsal antagonizma üzerine yazılmış makalelerin derlemesinden oluştu.

Marx’ın “İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacak.” ilkesi çalışmanın eksenini belirledi. Bu perspektifle sınıf hareketinin dinamikleri ve gelişimi incelendi.

İşçi sınıfının tarihin öznesi olduğunun altı çizildi. Sınıfın yıkıcı gücünün beslendiği kaynaklar ortaya koyuldu.

Devrimci öznenin insanlardan değil, insanların oluşturduğu bir kolektif olduğu vurgulandı. İşçi sınıfının kolektif ve evrensel bir sınıf olduğu anlatıldı.

Kitap, incelenen konular itibariyle beş bölüme ayrıldı. Bu ayrıştırma biraz da format gereği oldu. Ve teknik düzenlemeden başka bir anlamı yok. Okuyucu kitaba dilediği bölümden başlayabilir ya da her makaleyi birbirinden bağımsız okuyabilir.

Birinci bölümde kapitalist kriz ve boyutları ele alındı. Bölümde kapitalist üretim tarzının doğası, kriz tipleri, Marksizm’de kriz teorisi, devletlerin mali krizi, Yunanistan deneyimi ve önümüzdeki dönem sınıflar mücadelesinin gelişimi incelendi.

İkinci bölümde Türkiye kapitalizminin içine girdiği süreç ve bu sürecin özgünlükleri, egemen klikler arası ilişki ve çatışkılar değerlendirildi. Cemaatçi-hayırsever kapitalizm, sol liberalizmin gelişme dinamikleri, finans kapitalin yönelimleri, egemen klikler arasındaki çatışkı ve çelişkiler ve yansımaları bu bölümde analiz edildi.

Üçüncü bölümde yakın dönemdeki işçi sınıfı mücadelesi, olası yönelimleri, sınıf hareketinin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri incelendi. Özellikle kapitalist kriz ve onun yıkıcı etkilerinin hissedilmesiyle sınıf hareketindeki gelişmeler, TEKEL direnişi, bu direnişin tarihsel önemi, sermayenin karşı devrimci stratejileri, Çin çalışma rejimi, sistematik güvencesizleştirme ve esnekleştirme politikaları bu bölümde işlendi. Ayrıca sınıfın mücadele tarihinden pratikler, teorik bir çerçevede ele alındı. Sosyal devlet ve özelleştirme politikaları bu bölümde değerlendirildi.

Dördüncü bölümde yeni emperyalist konsept ve bu konseptin Kafkasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya yansımaları ele alındı. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni jeo-politik konumlanışı incelendi. BOP’un yeni versiyonu ve buna paralel olarak Pakistan’daki gelişmeler özel olarak irdelendi. Bunun yanısıra uluslararası işçi hareketi deneyimleri ve bu deneyimlerin öğrettikleri üzerinde duruldu.

Beşinci bölümde röportajlar ve konuşmalar bulunuyor. Birinci konuşmada Ekim Devrimi’nin tarihsel önemi ve ideolojik-politik içeriği üzerinde duruldu. İkinci konuşmada kapitalist kriz, krizin mahiyeti ve işçi hareketi üzerindeki etkileri açıklandı. Üçüncü konuşmada işçi sınıfının öz örgütlenmelerinden biri olan taban örgütlenmeleri anlatıldı. Röportajlar ise, çeşitli gazete ve siyasal dergilerle yapıldı. Bu röportajlarda sınıf hareketinin gelişimi, sorunları ve çözüm önerileri işlendi. Taban örgütlenmeleri, bu örgütlenmelerin tarihselliği, içeriği, işlevi ve işleyişi incelendi.

Çalışma, anti-kapitalist bilincin ve anti-kapitalist mücadelenin gelişmesine, küçük de olsa bir katkıda bulunduğunda, işlevini yerine getirmiş olacaktır.

Son sözü Marx’a bırakalım: “Bundan önceki bütün tarihsel hareketler, azınlıkların ya da azınlıkların çıkarları için var olan hareketlerdi. Proleter hareket ise, bilinçli, bağımsız, büyük çoğunluğun, bu çoğunluğun çıkarı için olan hareketidir.

Egemen sınıf zenginliğini ve erkini zor altında kalmadıkça vermez; işçi sınıfı da yüzyılların birikmiş pisliğinden devrim olmaksızın kurtulamaz.”

Volkan Yaraşır

Şubat 2011



Polis tacizi teşhir edildi

Geçtiğimiz hafta içerisinde DHF çalışanına ve Ekim Gençliği okuruna yönelik polis tacizi, 11 Şubat günü gerçekleştirilen basın toplantısıyla teşhir edildi.

 İHD Eskişehir Temsilcisi Ahmet Uluçelebi, yaptığı açıklamada Eskişehir’de yaşanan bu iki taciz olayının ilk olmadığını ve son olmayacağını belirterek geçtiğimiz aylarda Eskişehir polisi tarafından ESP üyesine yapılan ajanlaştırma baskısını hatırlattı. İdeolojik bir saldırı şeklinde gerçekleşen bu tür olayların keyfilik olduğunu vurgulayarak, bunun suç olduğunu söyledi. Uluçelebi, İHD olarak bu olayların takipçisi olacağını belirtti.

İHD’nin yaptığı açıklamanın ardından DHF ve Ekim Gençliği’nin ortak açıklaması yapıldı. Devletin bu tür baskı ve saldırılarına devrimcilerin cevabının değişmediği ve değişmeyeceği söylenerek, her türlü saldırının göğüsleneceği ifade edildi. Devrimci faaliyetin sürdürüleceğinin altı çizildi.

Basın toplantısına, BDSP, DHF, ESP, EHP, Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti ve Devrimci Proletarya katıldı.

***

Geçtiğimiz hafta sonu DHF Gençlik Komisyonu üyesi Devrim Çiftçi, öğlen saatlerinde oturduğu evin yakınında polis tacizine maruz kalmıştı. Yine geçtiğimiz günlerde bir çay bahçesinden çıkan Ekim Gençliği okuru Emre Yılmaz’ın yanına gelen sivil polis, Yılmaz ile konuşmak istediğini belirtti. Emre Yılmaz’ın ‘kimsin’ sorusuna ‘sen bizi tanırsın gel biraz konuşalım’ diyerek tehditle yanıt veren polis, Yılmaz’ın tepki göstermesi üzerine olay yerinden uzaklaşarak gözden kayboldu.  

Kızıl Bayrak / Eskişehir



Ankara’da soruşturma terörü

Son öğrenci eylemlerinin merkezi durumundaki Ankara’da yoğun bir soruşturma terörü uygulanıyor. AKP iktidarı özellikle Burhan Kuzu’ya yönelik yapılan eylemin intikamını almak istiyor.

Son olarak Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde aralarında bir Ekim Gençliği okurunun da bulunduğu 12 kişiye soruşturma açıldı. Cebeci Kampüsü’nde ise Hukuk Fakültesi’nden 4 öğrenciye soruşturma açıldı. Soruşturmalara gerekçe olarak Süheyl Batum ve Burhan Kuzu’nun protesto edilmesi gösterildi.


Gençlikten dergi satışı

Ankara’da 13 Şubat günü saat 12.00-14.00 arası Yüksel Caddesi’nde Ekim Gençliği ve Liselilerin Sesi satışı gerçekleştirildi.

2 saat süren satış boyunca birçok gençle sohbet etme şansı yakalandı. Gençlik hareketinin tablosu üzerine sohbetler gerçekleştirildi. Faaliyet boyunca 20 derginin satışı gerçekleştirildi.