10 Aralık 2010
Sayı: SİKB 2010/47

 Kızıl Bayrak'tan
Haklarımız ve geleceğimiz için
örgütlü mücadeleye!
AKP hükümeti ırkçı-siyonist rejimle arayı düzeltiyor
Sermaye partileri kokuşmuş
düzeni aklama derdinde!
Genç-Sen polis terörüne eylemlerle yanıt verdi
Düzen partilerine söz yok!
Polis terörüne tepkiler
Cüret ve kararlılıkla öne çıkamayanlar
ihanete ortak olurlar!
Şimdi cüret ve kararlılıkla öne çıkama zamanı!
Metalde mücadele sürüyor...
Akdeniz Çivi
işçisinden mektup
“Yeni asgari ücret yasası tasarısı geri çekilsin!”
İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye!
Gericiliğin ağırlığı ve devrimci çıkış yolu
BETESAN’da direniş kazandı!
Buca direnişi dayanışmayla büyüyor
TEKEL işçileri 18 Aralık’ta Ankara’da
Evrensel Gazetesi kimin yanında? - Ç. İnci
KESK üyesi mücadele arkadaşlarımıza açık çağrımızdır
İrlanda krizi ve AB’nin
yeniden yapılanma süreci.
Emperyalistlerin Wikileaks korkusu
Şerzan Kurt davası
Eskişehir’de görüldü
Erdal Eren’den Alaattin Karadağ’a devrim bayrağı ellerimizde!
YTÜ’de imzalar verildi.
İşkence davasında ilk duruşma
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Akdeniz Çivi işçisinden mektup

Sendikalaştıkları için işten atılan Akdeniz Çivi işçilerinin direnişi sürüyor. Mersin’de 27 Ekim’den bu yana direnişlerini sürdüren Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, 24 Kasım günü gerçekleştirdikleri CHP işgalinin ardından mücadelelerini daha geniş bir biçimde kamuoyuna duyurmuşlardı. Işçilerin polis zoruyla CHP binasından çıkarılmalarının ardından işçilerin düzen partilerine tepkisi daha da arttı.

Gazetemiz aracılığıyla kamuoyuna seslenen Akdeniz Çivi işçisi Emrah’ın mektubunu yayınlıyoruz.

Merhaba arkadaşlar,

Ben Mersin’de Akdeniz Çivi fabrikasından bir işçiyim. Daha doğrusu işçiydim. Bizler sendikalı olduğumuz için işten çıkarıldık. Bizler 27 Ekim tarihi itibariyle fabrika önünde işimiz, ekmeğimiz ve sendikal haklarımız için direniyoruz.

Patronumuz CHP Yenişehir Belediye Meclis üyesidir. Fabrikamızın mali müşaviri ise yine CHP İl Başkanı Yılmaz Şanlı’dır. Yani bizim haklı ve onurlu direnişimizden tüm CHP yönetimi haberdardı. Ama ne bir CHP yöneticisi ne de bir üyesi ziyaretimize gelmedi. Medya önünde sendikal hak ve özgürlüklerden yana olduğunu söyleyen bir partiyi işgal edip kamburunu görmeyen deveye kamburunu gösterdik. Yani öyle Cumhuriyet resepsiyonu yerine Türkan Albayrak’ı ziyaret etmekle ya da TEKEL işçilerinin yanında bayrak sallayıp siyasi malzeme yapmakla işçi sınıfının yanında olunmuyor. Elbette Türkan Ablamız’ı ziyaret etsin, sesine ses katsınlar ama kendi içindeki bir işverenin sendikal mücadele veren işçilere uyguladığı sendikal engelleri görmezden gelmesin. Gelirse söz yerini bulur ve deve kamburunu görmez.

“Bize gelip patron sizin hakkınızı yemiş olabilir. Neden partimizi işgal ediyorsunuz? Bu rakip partilerin işine geldi” diyenlere şunu söylüyorum: “Partiniz haklı mücadele gösteren işçi sınıfının, emekçinin yanında olacağına, çıkarlarını düşünen bir sermayedarı savunursa o zaman CHP’nin diğer partilerden bir farkı mı kalır?”

Emekten işçi sınıfından yana olan CHP’li üyelere sesleniyorum. Partinizi sorgulayın. Partinizde bir gece misafir kaldık (onlar bizim misafirimiz diye açıklama yaptılar ya) sabaha karşı 3:30’da çevik kuvvet ekiplerinin kapıları kırarak müdahalesi ile uğurlandık. CHP yönetimi sizin misafirperverliğiniz bu ise üstü kalsın.

İşveren Serhat Dövenci’ye sesleniyorum. Gerçi o emekten yana basını okumuyordur ama ben yine de sesleneyim, yerin kulağı vardır.

Ne yaparsan yap biz işçilerin birliğini bozamayacaksın.

Bizim kaybedecek işimiz vardı, seninse canından, ideolojinden çoook sevdiğin servetin

SON SÖZ: İşçi sınıfının nasırlı yumruğu patronların o yağlı ensesine bir balyoz gibi inecektir.

Akdeniz Çivi işçisi Emrah

 


 

“TİS süreci devam ediyor”

Ankara’da kurulu Başöz Enerji Fabrikası’ndan işçilerle metal TİS’leri üzerine konuştuk. İsimlerini vermek istemeyen işçiler, Türk Metal’in satış sözleşmesini ve Birleşik Metal yönetiminin tutumunu değerlendirdi.

- Toplu iş sözleşmesi süreci üzerinden ne düşünüyorsunuz? Sürece yönelik bir müdahaleniz var mı?

1. işçi: Şu anda TİS süreci bizim açımızdan devam ediyor. Burası MESS’e bağlı bir işyeri. Geçenlerde Gebze’de sendikamızın gerçekleştirdiği mitinge katıldık. Şu anda MESS’ten gelen bir teklif var. Ancak bizim açımızdan alınan herhangi bir karar yok. Bu süreçte eylemleri biraz daha hızlandırdık. Fazla mesailere kalmıyoruz. Cuma günleri sabah yürüyüş yapıyoruz. Belli bir noktada servislerden inip önlüklerimizle, şapkalarımızla, slogan ve alkışlarımızla fabrikamıza yürüyoruz.

- Bu eylemlerin çevre fabrikalara etkisini görebiliyor musunuz?

2. işçi: Gelen-geçen servisler görüyor. Yeni yapılan bir sanayi olduğu için fazla bir etki yaptığını söyleyemem. Birçok fabrika daha inşa halinde. Bölgede tek sendikalı yer burası. Bu açıdan örgütlenmesi de zor. Zaten patronlar da sendikayı istemiyor.

- Türk Metal’in imzaladığı sözleşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

1. işçi: MESS ile bir sözleşme imzaladı ama içeriğini bilmiyoruz. 5.35’lik zamla imzalamış. Türk Metal’den işçi arkadaşların kendisinden duyduğumuz bu kadar. Türk Metal her zamanki gibi işçileri sattı. Son dönemde işçiler Türk Metal’e daha tepkili. Şu an arkadaşlarımızın arasında eskiden başka yerlerde çalışıp da Türk Metal’e üye olanlar var. Onlar Türk Metal’in ne olduğunu daha iyi biliyorlar.

- Sizin bu TİS döneminde somut talepleriniz nelerdir?

1. işçi: Şu an daha süreç devam ediyor. Tavrımız daha tam olarak belli değil. Biz TİS süreci boyunca eylemlerimize devam edeceğiz.

Kızıl Bayrak / Sincan


 

Mahle’de toplu sözleşme hazırlığı

Birleşik Metal-İş Sendikası, Mahle Mopisan’ın İzmir ve Konya’daki fabrikalarında yürüttüğü sendikal örgütlenme mücadelesine devam ediyor. Mahle işçileri İzmir’de 6 Aralık günü gerçekleşen salon toplantısında buluştular.

İzmir Fuar Gençlik Tiyatrosu’nda 300 Mahle işçisinin katıldığı toplantıyı Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Özkan Atar ve İzmir Şube Başkanı Ali Çeltek yönetti.

Toplantıda, Mahle Mopisan’daki örgütlenme sürecinin hukuki ve fiili ayakları hakkında sendika üyesi işçilere bilgilendirmede bulunuldu. Birleşik Metal’in Mahle’deki örgütlenme çalışmasına saldıran Türk Metal’le ilgili dava sürecine ilişkin gelişmelerin de paylaşıldığı toplantıda 15 Aralık’ta görülecek dava duruşması hatırlatılarak Mahle işçilerine sürece sahip çıkmaları çağrısında bulunuldu.

Toplantının bir diğer önemli gündemi ise, fabrikada toplu sözleşme imzalamak için çalışmaların hızlandırılması oldu. Bu çalışmalar kapsamında, en kısa zamanda toplu sözleşme taslağının hazırlanması ihtiyacı dile getirildi. Bu konuda Birleşik Metal’in uluslararası üst örgütü Avrupa Metal İşçileri Federasyonu’yla yürüttüğü görüşmelerin önemine dikkat çekildi. Uluslararası desteğin Mahle Mopisan işçilerinin yanında olduğu söylendi.

Kızıl Bayrak / İzmir



 

Fen-İş’te sendika-patron baskısı

Kocaeli Gebze’de kurulu Fen-İş Alüminyum fabrikasında maaş ödemeleri geciken işçiler bu duruma tepki gösterince sendika yöneticileri ve patronun dayatmalarıyla karşı karşıya kaldılar. Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikada 1 Aralık gününden itibaren mesailerin iptal edilmesi talebini sendikaya ileten Fen-İş işçileri, işyerinin maddi sıkıntı içinde olduğunu ve mesailerin iptal edilmesi durumunda ücretlerin alınamayabileceği ve mesailere devam edilmesi gerektiği yanıtını aldılar.

Sendika yöneticilerinin patrondan yana tutum almasına karşı çıkan bir grup işçi fazla mesailere kalmama kararı aldı. İşçilerin bu kararı Çelik-İş yöneticilerini rahatsız ederken sendika yöneticileri gece vardiyasından sonra işçilerle toplantı yaptı. “Fazla mesailere kalmama kararının sendikayı yıprattığı” söylemine sarılan Çelik-İş yöneticileri örgütün aldığı kararın üzerine karar alınmasının doğru olmadığını söylediler.

Çelik-İş üyesi Fen-İş Alüminyum işçileri ise bu kararın kendi iradelerini yansıtmadığını ve sendikanın bu duruma çözüm bulması gerektiğini söylediler. İşyeri temsilcisinin “Var olan bu, isteyen çalışır, isteyen başka bir iş bulur” sözünün ardından ise harekete geçen Fen-İş patronu işçileri tehdit etti. Kendi isteği ile işten ayrılmak isteyenlerin ayrılabileceğini ve anlaşmalı olarak tüm haklarının verileceğini söyleyen patron, işçileri tehdit etti.

Kızıl Bayrak / Gebze