10 Aralık 2010
Sayı: SİKB 2010/47

 Kızıl Bayrak'tan
Haklarımız ve geleceğimiz için
örgütlü mücadeleye!
AKP hükümeti ırkçı-siyonist rejimle arayı düzeltiyor
Sermaye partileri kokuşmuş
düzeni aklama derdinde!
Genç-Sen polis terörüne eylemlerle yanıt verdi
Düzen partilerine söz yok!
Polis terörüne tepkiler
Cüret ve kararlılıkla öne çıkamayanlar
ihanete ortak olurlar!
Şimdi cüret ve kararlılıkla öne çıkama zamanı!
Metalde mücadele sürüyor...
Akdeniz Çivi
işçisinden mektup
“Yeni asgari ücret yasası tasarısı geri çekilsin!”
İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye!
Gericiliğin ağırlığı ve devrimci çıkış yolu
BETESAN’da direniş kazandı!
Buca direnişi dayanışmayla büyüyor
TEKEL işçileri 18 Aralık’ta Ankara’da
Evrensel Gazetesi kimin yanında? - Ç. İnci
KESK üyesi mücadele arkadaşlarımıza açık çağrımızdır
İrlanda krizi ve AB’nin
yeniden yapılanma süreci.
Emperyalistlerin Wikileaks korkusu
Şerzan Kurt davası
Eskişehir’de görüldü
Erdal Eren’den Alaattin Karadağ’a devrim bayrağı ellerimizde!
YTÜ’de imzalar verildi.
İşkence davasında ilk duruşma
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Polis terörüne tepkiler...

4 Aralık günü “Erdoğan-rektörler zirvesini” protesto eden üniversite öğrencilerinin maruz kaldığı polis terörüne tepkiler sürüyor. Genç-Sen, Öğrenci Kolektifleri ve Gençlik Muhalefeti üyesi öğrencilerin haklı tepkisine dönük azgın devlet terörü burjuva medyada dahi tepkilere konu olurken, ilerici ve devrimci güçler, emek ve meslek örgütleri saldırıyı gündemde tutmayı sürdürüyor.

 

Birdal: “Hukuk devleti mi polis devleti mi”  

BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal İstanbul’da öğrencilerin karşılaştığı polis saldırısına tepki göstererek, üyesi olduğu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu olağanüstü toplantıya çağırdı. 6 Aralık günü konuya ilişkin basına açıklamalarda bulunan Birdal, “Başbakan içeride rektörlerle demokratik açılımı, özgürlüğü konuşurken dışarıda eğitim ve öğretim özgürlüğü isteyen, paralı üniversitelere karşı çıkan öğrencileri dövdürüyorlar. Çocuklar hükümetten farklı düşünebilirler. Kendilerini nasıl ifade edecekler? Üniversitelerde demokrasi kültürü nasıl oluşacak?” dedi.

“Hukuk devleti mi polis devleti mi karar verilmeli.” diyen Birdal, “İnsan hakları komisyonunun toplanması için hükümet dışı bir ihlal mi olması gerekiyor. Asıl ihlaller hükümet ve devlet kaynaklı oluyor. Biz bunları görmezlikten geliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

PSAKD: “Polisi ve şiddete onay veren siyasi iktidarı kınıyoruz”  

“Polisin gençlere karşı kullandığı şiddet AKP iktidarının zulümkar tavrının parçasıdır.” başlığıyla 6 Aralık günü yazılı bir açıklama yaparak polis terörünü kınayan PSAKD Genel Başkanı Fevzi Gümüş, AKP iktidarının hak talep eden kesimlerden haz etmediğini vurguladı. AKP’nin polisin hak talep eden kesimlere karşı şiddet kullanmasına onay verdiğini belirten Gümüş, TEKEL işçilerinin Ankara’da kış koşullarında maruz kaldıkları polis şiddetinin belleklerdeki canlılığını koruduğunu söyledi.

Gümüş açıklamasını, “Mağdur kesimlerin, hak talep edenlerin, işçilerin, gençlerin demokratik hakkın kullanılmasına karşı tahammülsüz bir tutum içinde yaklaşan ve şiddet kullanan polisi ve bu tutuma onay veren siyasi iktidarı kınıyoruz.” sözleriyle noktaladı.

DİSK: Sorumlular hesap vermeli!

DİSK öğrencilere yönelik estirilen polis terörünü yazılı bir açıklamayla kınadı. “AKP demokrasisinden öğrencilerin payına biber gazı ve dayak düştü!” başlıklı açıklamada öğrencilere karşı şiddet uygulayanlar hesap vermeye çağrıldı.

Genel Sekreter Tayfun Görgün imzasını taşıyan açıklamada AKP hükümetinin ikiyüzlülüğü eleştirilerek “AKP hükümeti demokrasinin ‘D’sini anlamadığını, eleştirinin E’sine bile tahammül edemediğini bir kez daha göstermiştir.” denildi.

Açıklamada DİSK üyesi olan Genç-Sen ve mücadelesi sahiplenilerek “Yasaklar, disiplin soruşturmaları, uzaklaştırma cezaları ve kapatma davaları bugüne kadar Genç-Sen faaliyetlerini durduramamıştır. Genç-Senliler bugün de kararlıklıklarını sergilediler. Eşit, parasız ve bilimsel eğitim isteyen öğrenciler üniversiteyi tüccarlara teslim etmeyeceklerini bir kez daha göstermiş oldular.” denildi.

Açıklamada son olarak ise “öğrencilere yönelik orantısız şiddet kullanımından sorumlu olan yetkililer hesap vermelidir” talebi yükseltildi.

DİSK 8 Aralık günü yaptığı diğer bir yazılı açıklamada ise AKP hükümetinin sözde demokrasi söylemlerine hiç de yabancı olunmadığını vurguladı.

Açıklamada, “Tuzla’da yaşanan işçi cinayetleri, 2 yıl önceki 1 Mayıs görüntüleri, tutuklanan, işten atılan sendikacılar, okulundan uzaklaştırılan gençler, kapatılmak istenen sendikalar, insanları sefalete terk eden asgari ücret… Bunları daha da çoğaltabiliriz. Tüm bunlar AKP hükümetinin demokrasi tanımının gündelik yaşamımızdaki somut karşılıklarıdır.” denildi.

Açıklamada, polis şiddetini orantılı ya da orantısız diye tartışmanın demokrasi ayıbının kendisi olduğuna dikkat çekilerek, “AKP hükümetinin ileri demokrasi anlayışı, AKP hükümetinin ve kadın erkek eşitiliğine inanmadığını açıkça dile getiren bir Başbakan’ın kadına bakış açısının da turnusol kağıdı olmuştur.” ifadelerine yer verildi.

Referandum sürecinde yaptığı konuşmalar hatırlatılarak Erdoğan’a seslenilen açıklamada, “Sayın Başbakan, dün ağlayarak TBMM’de andığın gençlerin bugünkü uzantıları dün dövdürdüğün gençlerdir. Demek ki Deniz Gezmiş’in, Erdal Eren’in adı sadece referandum içinmiş.” denildi.

 

 

 

Gelecek ve özgürlük mücadelemizi bastıramayacaksınız!

4 Aralık’ta YÖK toplantısını protesto ederek seslerini duyurmak isteyen Genç-Sen’lilere dönük polis terörü aynı gün içinde İstanbul gişelerinde de yaşanmış, Öğrenci Kolektifleri üyelerine polis azgınca saldırmıştır.

Azgın polis terörü eyleme müdahalede olduğu gibi gözaltında da sürmüş öğrenciler vahşice dövülmüştür. Bir öğrencinin yüzü gözaltında maruz kaldığı kaba dayakla dağıtılırken bir diğeri ise müdahale sırasında aldığı darbeler nedeniyle bebeğini düşürmüştür. “Hamileyim!” diyen kadına daha fazla şiddeti reva gören faşist katillerin sırtını sıvazlayan Erdoğan ve müritleri protesto haklarını kullanan öğrencileri şiddet uygulamakla suçlamaktadırlar.

AKP şeflerinin bu sözleri “biz sizin hayatınızı karartırken, siz de eylem yapacaksanız gidin bir köşede basın açıklaması yapın, bizi rahatsız etmeyin” demekten başka bir anlam taşımıyor.

Burjuva medyanın satılmış kalemleri de polis terörünün arkasında saf tuttu. Medya elbirliğiyle öğrencileri uyarmak ve onlara düzenin eylem özgürlüğü konusundaki sınırlarını göstermeye çalışıyor.

Öyle ki bazıları “orantısız eylem” üzerine atıp tutuyorlar. Bu soysuz sermaye uşakları da sahipleri gibi gençlikten korkuyor, onun mücadelesinden rahatsız oluyorlar. Onlar istiyorlar ki geleceği çalınan, dünyası karartılan gençlik hoplayıp zıplasın, ama sermayenin rahatını bozmasın.

Böyle istiyorlar çünkü sermaye ve uşakları, gençliğe karanlıktan başka bir gelecek sunamıyor. Bunun için de gelecek isteyen gençliği susturmaya, acımasızca bastırmaya çalışıyorlar. Bu nedenle üniversiteler kışlaya çevrilmiştir. Kafasını kaldıran öğrenciler kapının önüne konuluyor, soruşturma kurulları engizisyon gibi çalışıyor, polis-ÖGB terörü dizginsizce sürüyor.

Buradan bir kez daha haykırıyoruz ki, gençlik terörünüze teslim olmayacak. Mücadelesini kararlılıkla sürdürecek ve üzerindeki ablukayı meşru ve militan eylem çizgisi ile dağıtacaktır.

YÖK’ü de düzenini de yıkacağız!
Katil polis hesap verecek!
Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Ekim Gençliği
08 Aralık 2010




Kocaeli’de Genç-Sen faaliyetine ilgi


Genç-Sen Kocaeli’nin merkez ilçesi İzmit’te stand açıp bildiri dağıtımı gerçekleştirdi. İzmit’te yürüyüş yolunda açılan stantta “Rektörle sohbet, öğrencilere dayak!” başlıklı bildirilerin dağıtımı yapıldı. Öğrencilerin maruz kaldığı ÖGB-polis terörü ve eğitimin ticarileştirilmesi uygulamaları işçi, emekçi ve gençlere anlatıldı.

“Genç-Sen asla yalnız yürümeyecek! Paralı eğitime, sınavlara, çalışma hakkını engelleyen işsizliğe, anadilde eğitim yasağına, baskılara ve geleceğimizi yok eden bu YÖK düzenine karşı …”  vurgusunun yer aldığı bildirinin dağıtımı sırasında yerel halkın yoğun ilgisiyle karşılaşıldı. Gerçekleştirilen sohbetlerde birçok kişi bundan sonra yapılacaklar hakkında bilgi edinmek isterken, imza toplamak, eylem yapmak gibi tüm etkinliklere destek vereceklerini ve öğrencileri destekleyeceklerini belirttiler.

Kızıl Bayrak / Kocaeli