15 Ekim 2010
Sayı: SİKB 2010/40

 Kızıl Bayrak'tan
İnkar ve imha düzeni işçi sınıfının mücadele sahnesine çıkmasıyla aşılabilir..
İşçi sınıfına kapsamlı
saldırı hazırlığı!
“Orta vadeli” saldırı programı!
Düzenin tasfiye seferberliği sürüyor
Alevi emekçilerine
asimilasyon dayatması
Zorunlu din dersi kaldırılsın!.
Bir grup TEKEL işçisi Tek Gıda-İş önünde direniş başlattı.
Tek Gıda-İş önünde bekleyen TEKEL işçileriyle konuştuk..
İşçi ve emekçi hareketinden.
BETESAN’da direniş kazanacak!
Tuzla cehenneminde
bir iş cinayeti daha!
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Beşeli ile konuştuk.
Referandum sonrası
düzen siyaseti
Merkezi geceye hazırlanıyoruz
Hizmet sektörü çalışanları panelde buluştu
Bu ülkede nice Aziz var!..
Üniversitelerde direniş var!.
6 Kasım çalışmalarından...
Emperyalist-Siyonist güçler silahlanma yarışını körüklüyor..
Fransa’da işçi ve emekçiler
yine ‘grev’ dedi
Şilili madenciler yeryüzünde
Kimyasal atık felaketi büyüyor!
Kapitalizm açlık ve
yoksulluk üretir!.
Kamu emekçileri kreş hakkı ve ebeveyn izni için eylemdeydi
“Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mücadele Postası

UPS aktarma merkezinde iş kazası…

5 Ekim Salı günü Ankara UPS aktarma merkezinde iş kazası meydana geldi. Taşeron firma “Beyaz Group” çalışanı olan Yasin isimli işçi, iki akarbandın arasına sıkışan koliyi kurtarmaya çalışırken elini, bandın çevrilmesini sağlayan rulo ile bant arasına sıkıştırdı. Tahmin edileceği üzere onlarca araba bulunan aktarma merkezinde kaza geçiren işçinin bağlı göründüğü taşeron firmanın şefine telefon edildi. İşçi, ondan yanıt alınıncaya kadar bekletildi.

Kızıl Bayrak / Ankara


Diyarbakır’da suç duyurusu

12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin ardından Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde işkenceye maruz kalan yaklaşık 500 kişi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na dönemin askeri yetkilileri ve cezaevi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu üyesi ve 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevinde yaşananların münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.

Diyarbakır Cezaevi’nde mağdurlara sistematik olarak işkence uygulandığını ve insanlığa karşı suç işlendiğini söyleyen Can şöyle konuştu:

“Diyarbakır Cezaevinde yaşanan işkence, şikayetçi mağdurlara yapılan maddi veya manevi ıstırap verici işlemler insanlık kişiliğini ve duygusunu kıran ve yok eden eylemler, tutuklu ve hükümlü yakınlarına sanki cezaevinde tutukluymuşlar gibi aynı şekilde yapılan tüm eylemler insanlığa karşı işlenmiş suçtur ve failleri tespit edilerek cezalandırılmalıdır. Mağdur ve şikayetçiler olarak şikayetlerimizin dinlenmesini ifadelerimizin alınmasını gerektiğinde sunacağımız kanıtların kabul edilmesi için buradayız. İşkence suçu insanlığa karşı işlenen suçtur dolayısıyla soruşturma açılmasını ve suç faillerinin cezalandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz.”

Eylemde yer alan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ise, Diyarbakır Cezavi’nde yaşananların sadece hukuki bir soruşturma kapsamında ele alınabilecek bir süreç olmadığını söyledi.


Bursa’da soruşturma terörü protesto edildi

Bursa Dersim Dayanışma Derneği, Gemlik Tunceliler Derneği, BDP, DHF, KESK yönetici ve üyeleri, İşçi-Köylü ve Partizan okurlarına yönelik soruşturma saldırısı Bursa’da protesto edildi.

Son 2 yılda; 1 Mayıs, İbrahim Kaypakkaya ve 2 Temmuz anmaları gibi çeşitli eylem ve etkinliklerde çekilen kamera kayıtları gerekçe gösterilerek “Suç ve Suçluyu Övmek” iddiasıyla açılan soruşturmalara karşı İHD, Dersim Derneği, DHF ve Partizan tarafından Kent Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ülke genelinde devrimci, demokrat, yurtsever tüm örgütlü halk güçlerine yönelik sürdürülen bu kapsamlı ve bilinçli yönelimin esas itibariyle işçi ve emekçilere ülke gerçekliğini anlatan, AKP, MHP ve CHP gibi gerici faşist düzen partilerinin emperyalizme ve sermayeye bağımlılığını, yalana ve yolsuzluğa dayalı siyasal sisteme ezilen emekçilere teşhir eden devrimci çalışmayı hedeflediği aşikardır”

Son dönemde ESP, BDP, SDP ve TÖP yönelik polis komplolarının da protesto edildiği açıklamada ezilen sömürülen emekçi yığınlarla birleşme çabasının engellenemeyeceği ve devrimci mirasın sahiplenilmeye devam edileceği vurgulandı. Eyleme BDSP ve ESP de destek verdi.


SDP ve TÖP tutuklamaları protesto edildi

21 Eylül günü SDP ve TÖP üyelerinin gözaltına alınması ve tutuklanması 7 Ekim günü İzmir’de gerçekleştirilen ortak eylemle protesto edildi.

SDP, BDP, ESP, EMEP, ÖDP, EDP, SP, TÖP, DSİP, EHP, SGPH, SBH, DİP, KÖZ, DHF, Halkevleri, Ege 78’liler, KESK Şubeler Platformu tarafından örgütlenen eyleme BDSP ve Alınteri de destek verdi.

SDP İl binası önünden Eski Sümerbank önüne gerçekleştirilen yürüyüşte “İşte ‘AKP demokrasisi’ sıra kimde” pankartı açıldı. Yürüyüşün sonunda yapılan basın açıklamasında AKP’nin “ileri demokrasisi”nin korku imparatorluğu yaratmak olduğu belirtildi.

Hanefi Avcı’nın sosyalist örgütlerle ilişkilendirilmeye çalışılmasının protesto edildiği eylemde Avcı’nın bu operasyona karıştırılmasının sosyalist hareketlere çamur atma amaçlı olduğu vurgulandı.

Kızıl Bayrak / Bursa - İzmir