Hatice yoldaşı andık... ... Emeğe saygı, insana saygı bu direnişe omuz vermeyi gerektiriyor. Tecrit ve izolasyona karşı 20 Ekim 2000de başlatılan Ölüm Orucu Direnişinin 1. Ekibinde yer alan ve 22 Nisan 2001de direnişinin 182. gününde ölümsüzleşen TKİP dava tutsağı Hatice Yüreklinin anması 5 Mayıs günü mezarı başında yapıldı. Şehit düştüğü gün olan 22 Nisanda ailesi ve yoldaşları tarafından mezarı başında kısa bir anma gerçekleştirilmiş ve yeni tamamlanmış olan mezar anıtın açılışı yapılmıştı. Asıl anma, sürecin yoğunluğu nedeniyle 5 Mayıs tarihine bırakılmıştı. 5 Mayıs günü Buca Kaynaklar mezarlığında Hatice Yüreklinin mezarı başında biraraya gelen komünistler, anmaya Hatice Yürekli şahsında tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başladılar. Devrim şehitleri ölümsüzdür!, Hatice yoldaş ölümsüzdür! sloganlarıyla sona eren saygı duruşu esnasında, Hatice yoldaşın çok sevdiği ve mezar abidesinde de yazılı olan, Adnan Yücelin Sen yürürsün rüzgar yürür isimli şiiri okundu. Ardından Hatice Yüreklinin kurucu üyesi olduğu TKİPnin, Hatice yoldaşın şehit düşmesinden hemen sonra yayınladığı ve Onun devrimci-örgütlü yaşamını özetleyen metin mezarı başında okundu. Hatice yoldaşı tanıyan işçi yoldaşlar duygu ve düşüncelerini anlatan konuşmalar yaptılar. Okunan şiirlerin ardından Hatice yoldaşın kardeşi anılarını, duygu ve düşüncelerini aktardı ve Hatice yoldaşın davasına saygı duyduğunu, sahip çıktığını dile getirdi. Mezar başında söylenen marş ve türkülerden sonra anma töreni sona erdi. Aynı mezarlıkta bulunan diğer şehitlerin mezarlarını ziyaret etmek üzere hareket edildi. Komünistler bembeyaz sütunlar arasında kızıl bir yıldız gibi parlayan Hatice yoldaşın mezarı üzerine yoldaş sıcaklığını ve kızıl karanfillerini bıraktıktan sonra, diğer şehitlerin mezarları başında saygı duruşunda bulundular. Atılan sloganlardan sonra mezarlıktan ayrıldılar. Anma boyunca; Devrim şehitleri ölümsüzdür!, Ümit ve Habip yoldaş ölümsüzdür!, Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük!, Yaşasın devrim ve sosyalizm!, İçerde dışarda hücreleri parçala!, Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!, Yaşasın siper yoldaşlarımız!, Devrimci tutsaklar onurumuzdur! vb. sloganlar atıldı. İzmirden komünistler
Yiğit savaşçı Hatice Yürekliyi andık Partimizin ilk kadın şehidi, Ölüm Orucu direnişinin yiğit savaşçısı, sınıf bilinçli sarsılmaz devrimci kadro kimliğinin temsilcisi Hatice Yürekli yoldaşı ölümsüzlüğünün birinci yıldönümünde andık. 1 Mayıs faaliyetleri ile içiçe sürdürülen bir ön çalışma sonrasında 5 Mayıs Pazar günü bir toplantı düzenledik. H. Yürekli yoldaşın resminin de bulunduğu çağrı bildirilerini 1 Mayıs yürüyüşünde ve öncesinde yaygın olarak dağıttık. Mütevazi bir program hazırladık. Programa saygı duruşu ile başladık. İki yoldaş, partimizin yayınladığı Hatice yoldaşın özgeçmişini okudu. Bir arkadaş sazı ve türküleri ile kısa bir dinleti sundu. Ardından iki ayrı yoldaş 19 Mayıs 2001 tarihinde Kızıl Bayrakta yayınlanmış olan Hatice yoldaşa ilişkin yazıyı okudu. Frankfurt Kadınlar Korosu kısa bir dinleti sundu. Bir yoldaş ise Hatice Yürekli yoldaşı Habiplerle, Ümitlerle birlikte, onların zor dönemin devrimcileri olduklarını anlatan bir konuşma yaptı. Bir gün sonrası 6 Mayıs olduğu için, 6 Mayıs 1972de daracağında katledilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslanı da bu vesileyle andık. Onlara adanmış devrimci türküleri söyledik. Kısa bir aradan sonra geride bıraktığımız 1 Mayıs, emperyalist savaş, Filistin direnişi ve savaş karşıtı kampanyamız üzerine yürüttüğümüz tartışma ile toplantıyı sürdürdük. Yiğit, sarsılmaz dava insanı Hatice Yürekli yoldaşın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Adını ve davasını yaşatacağız. Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez! Frankfurttan TKİP taraftarları
Hatice yoldaşın anısına... Bedenine sığmayan yürek! Bizler siyasi kimlikleri, gelecek idealleri olan Ablamla yaşadığım anılarım çok, ama yaşamımda izi kalanlar doğal olarak az. Bu anılardan birinden bahsetmek istiyorum. Onunla Grup Yorumun bir konserine gitmiştik. Bize ölüm yok! isimli marş söylenecekti. Grubun üyelerinden biri, şehitlerin aramızda olduğunu, onlara yer açmamız gerektiğini ve hep birlikte bu marşı söyleyeceğimizi belirtti. Ablam, yanımıza sanki birileri sokulmuşcasına, sanki onlara yer verircesine, beni yanına çekti ve yumruğunu kaldırdı. Marşı hep bir ağızdan söylemeye başladılar. Bu marşı ilk kez orada duymuştum, ama hiç unutmadım. Başka bir yerde dinlemediğim halde hala ezberimde. Yani, bu yürek hiç susmayacak! Yoldaşlık ilişkisinin anlamını ablamı kaybettikten sonra anladım. Bu öyle bir yürekti ki, bedenlere sığmayacak kadar büyüktü. Bunu anmaya katılan küçük çocukların yoldaş diyen dillerinde, 1 Mayıstaki o coşkuda, yoldaşların sıcaklığında gördüm. Senin şimdi her zaman yanımda olduğunu hissediyorum. Sabahları seninle birlikte işe gidip çalışıyorum, bana güç verdiğini hissediyorum. Yaşadığını biliyorum. Ama bedenine sığmayan yüreğinin yüzlerce-binlerce insanın paylaştığı o yürek olduğunu ve susmayacağını, duymazdan gelenlerin beyinlerini parçalarcasına yükseldiğini biliyorum. Bir gün bütün insanların senin ve senin gibi düşünen insanların değerini anlayacağına inanıyorum. Kardeşin
Yarınlar adına direnenlere... Saraylar saltanatlar çöker bir gün Adnan Yücel |
|||||