13 Nisan'02
Sayı: 14 (54)


  Kızıl Bayrak'tan
  Amerikan işbirlikçileri siyonist İsrail'den, emekçiler direnen Filistin'den yana...
  Filistin sorununu başta Filistin halkı olmak üzere Ortadoğu halkları çözecektir
  Filistinle dayanışma eylemleri ve görevler
  Filistin halkı özgürlüğü için savaşıyor!
  Zafer direnen Filistin halkının olacak!
  Filistinle dayanışma eylemlerinden...
  Kurtuluşun tek olanaklı yolu direnmektir!..
  Siyonist saldırganlık dünyanın dört bir yanında lanetleniyor
  Faşizme karşı omuz omuza!
  Birleşik eylemi yükseltme zamanı!
  Zafer direnen Filistin'in olacak!.."
  "1 Mayıs'ta üretimi durdurarak alanlara akmalıyız!"
  "Geniş emekçi kitleleriyle hareket etme kaygısı içinde olmalıyız"
   Sendika bürokrasisi barikatını 1 Mayıs alanlarında aşalım!
   KESK Genel Kurulu...
   İşçi Kültür Evi Bülteni'nden...
   1 Mayıs'ta iş bırakarak alanlara!...
   Adana Öncü İşçi Platformu Girişimi Bülteni'nden...
   İzmir İşçi Bülteni'nden...
   Mevcut birikime yaslanarak geleceği kazanmalıyız
   "Dahav'ın öbür yüzü Filistin..."
   Gökçesu maden işçileri yeni saldırılarla karşı karşıya
   Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan

Filistin halkıyla dayanışma yükseliyor!

Özellikle ülkemizde bu yükseliş pek çok insana garip gelen tablolar da ortaya çıkarmaya başladı. Belki de ilk kez, dinci çevreler, solcu bilinen bir partinin düzenlediği mitinge katıldılar.

Türkiyeli devrimciler, ilericiler, demokratlar..., elbette din adına düzenlenmiş katliamları unutmadılar ve unutmamalılar. Fakat bunun yanı sıra, aslında devrimci parti ve örgütlerin kitlesini oluşturması gereken yoksul kesimlerden büyük kalabalıkların dinci partilerin oy tabanı olabildiği de; dinci gericiliğin damgasını taşıyan her cinayet ve saldırının altında faşist düzenin eli bulunduğu da unutulmamalıdır.

Müslüman kardeşliği üzerine yükselttikleri tüm yaygaraya rağmen dinci partiler kitlelerin öfke ve tepkisini alanlara, dolayısıyla da işbirlikçi düzenin hışmını üzerlerine çekecek bir tutumdan özenle kaçınıyor. Kuruluş için bile Amerikan vizesine mecbur tutulan bu partilerin sahtekarlığı, bugünkü benzeri gelişmeler tarafından giderek daha da belirginleştirilecektir.

Bu nedenlerle, dinci çevrelerin, yukarıda sayılan zorunluluklarla bile olsa, devrimciler ve ilericilerle aynı eylem havasını solumak zorunda kalmaları iyi ve olumlu bir gelişme olarak görülebilmelidir. Bu zorunluluk onları, düşman belletilen düşünceleri dinlemek, anlamak, belki de etkilenmek durumuna sokabilir. Zaten, devrimin ilerleyen dönemlerde olacak olan da budur.

Ancak burada olumlu olarak belirtilen sadece kitlenin ve kendiliğinden katılımıdır. Eyleme kendi renklerini taşısalar bile. Bunun dışında, devrimcilerin asla dinci yapılanmalarla “dayanışma” için dahi olsa bir iletişime girmesi düşünülemez. Dinci-gerici örgütlenmelerle bu örgütler tarafından aldatılmış kitleler asla birbirine karıştırılmamalıdır. İşçi ve emekçi kitleler söz konusu olduğunda bile devrimcinin görevi, üzerindeki gerici-dinci etkiyi parçalamak ve onları devrimci görüşlere kazanmaktır. Bunun için her yol ve imkan olduğu gibi, elbette Filistin ve Ortadoğu sorunundan da yararlanılacaktır.

***

Ekim Gençliği’nin Nisan (53.) sayısı çıktı. Fakat bu sayımızda yazı yoğunluğu nedeniyle iktibas yapamıyoruz. Gazete bayi ve kitapçılardan temin edilebilir.