Direniş bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye coğrafyasında devrimci
irade kırılamaz ve yokedilemez. Tam da bundan dolayı direnişe sahip
çıkmak ve büyütmek bizim için bir onur ve boynumuzun borcudur. Bu bilinçle
16 Haziranda, bugüne kadar yaptığımız birçok çalışmanın yanısıra
bir gece düzenleyeceğiz. Gece için hazırlık çalışmalarımız yaklaşık iki haftadan beri sürmektedir.
Başta kendi ilişkilerimiz olmak üzere çevre ilişkilerimizi de harekete
geçirerek ve desteklerini alarak yoğun bir çalışma içerisine girmiş
bulunmaktayız. Ev ziyaretleri temelinde yaptığımız bilet satışlarının yanısıra işyerleri,
pazarlar, kahveler, posta kutuları, dernekler vb. yerlere el ilanlarımızı
dağıtıyoruz. Hem direnişi anlatıyor, hem de gecemize davet ediyoruz.
Bugüne kadar dağıttığımız materyaller üzerinden direnişin sesini onbinlerce
insana taşımış durumdayız. Dağıtılan el ilanı 10 binin üzerinde ve geceye
kadar bir on bin daha dağıtacağız. Geceye kadar yaklaşık 1500 adet de
afiş yapmış olacağız. Gece gününe kadar, ev ziyaretlerinin yanısıra kahve konuşmaları yaparak,
fabrika önlerinde el ilanları dağıtarak, düğünleri, pazarları vb. değerlendirerek
çalışmalarımızı sürdüreceğiz. BİR-KAR/Berlin
İsviçre gençlik kampından izlenimler... Canlı ve başarılı bir çalışma 1-4 Haziran 2001 tarihleri arasında İsviçrede düzenlenen gençlik
kampına Paris Gençlik Korosu olarak davet edildik. İsviçredeki
gençlik güçlerinin buluştuğu ve birkaç kişinin de Almanyadan katıldığı
gençlik kampı; Ölüm Orucunda şehit düşen Hatice Yürekli yoldaşın
anısına yapıldı. Bu açıdan kampın bizim için özel bir önemi vardı. Böyle bir etkinlik gerçekleştiren İsviçreli genç yoldaşların bir başarıya
imza attıklarını düşünüyoruz. Tabii ki yoldaşlarımız bunun değerlendirmesini
kendileri yapacaklar. Ama biz de katıldığımız etkinlikle ilgili izlenim
belirtmek istedik. Yaşadığımız toplumlarda, duyarsız, sorunlarına ilgisiz, geleceğini
düşünmeyen, dejenere edilmiş ve düzen için hiçbir tehlike teşkil etmeyen
bir gençlik yaşamaktadır. Sistem bütün imkanlarıyla gençliği etkisiz
hale getirmektedir. Bizler göçmen gençlik olarak bu saldırılardan payımızı
fazlasıyla alıyoruz. Böyle bir ortamda politik gençlik kampı düzenlemek tam da bu nedenle
büyük bir başarıdır. Öncelikle kampa politik hava hakimdi, bu atmosfer verilen seminerler
sayesinde oluştu. İlk seminer ölüm oruçları üzerineydi, katılan bütün
gençlerin ilgisini bu konuya çekmek için, değişik bir metod kullanıldı.
Gençler dört gruba bölündü ve her gruba ölüm oruçlarıyla ilgili bir
bildiri verildi. Her grup kendi arasında bu konuyu tartıştı ve seminerde
kendi düşüncelerini ve tartışmalarını sundu. Klasik, daha çok monolog
halinde geçen seminerlere göre bu metod çok canlı ve verimli oldu. Bu canlılık okunan tutsak mektupları, şehit düşen yoldaşlarımızın yazıları
ve şiirlerin okunmasıyla da arttırıldı. İkinci günün seminerleri Türkiye devrimci hareketinin tarihi, ve globalizmdi.
Kısa geçen seminerler açık ve sade bir dille verildiği için büyük ilgi
çekti. Politik kamp aynı zamandada kültürel etkinliklerin ağırlık kazandığı
bir kamp oldu. Burjuvazinin medya arçlarıyla bizlere sunduğu kültürün
tam tersiydi. Halaylar çekildi, devrimci türküler söylendi. En küçüğünden
en büyüğüne herkes şiir okudu. Başarılı bir tiyatro gösterimi yapıldı
Üç gün boyunca insanlar kolektif yaşamın, paylaşımın, sıcak arkadaşlığın
ve dayanışmanın ne ifade ettiğini öğrendiler. Bu kamp aynı zamanda gençliğin kendi inisiyatifini kullandığı ve kendisinin
uygun gördüğü yöntemlerden dolayı başarılı geçti. Biz Avrupada
yeni nesil devrimci gençlik açısından olumlu bir gelişme kaydedildiğini
düşünüyoruz. Yurtdışında bilinçli, rasyonel, yeni nesil bir devrimci
gençliğin kıvılcımlarının burada atıldığına gerçekten inanıyoruz. Bu
da devrim ve sosyalizm davası adına, belki küçük, ama önemli bir adımdır. Yaşasın devrim ve sosyalizm! Paris Gençlik Korosu
Dünyadan kısa kısa...
Yıllardan beri İsrail devletinin kanlı terörüne maruz kalan Filistin
halkı yine direnişte, yine intifada. ABD ve İsrailin kan kusan
terörüne karşı Filistin halkı yine ayakta. Filistin halkı kendi topraklarında esir edilerek binbir türlü yaptırım
altında tutulmaya çalışılıyor. Son intihar eyleminde çok sayıda Yahudi
gencin ölmesini koz olarak kullanan Şaron, saldırı sonrasındaki itidalli
politikasının karşılığı olarak, ABD ve Avrupa ülkelerinin övgüsünü kazanmış
durumda. Önemli bir fırsat yakaladığına inanan Şaron, Arafatın
koşulsuz olarak yerine getirmesi isteği ile bir dizi istem ileri sürdü. Bu arada 13 Filistin örgütünün temsilcileri, Arafatın koşulsuz
ateşkes çağrısına uymayarak ortak bir bildiri yayınladılar. Bildiride,
İsrailin saldırganlığı ve işgali karşısında Filistin halkının
savunma hakkı olduğu ve meşru bir hak olarak intifadanın sürdürüleceği
belirtildi. Filistinli yetkililer ise, İsrail tank ve askerlerini çekmezse
ateşkesin sağlanamayacağını vurguladı. Güney Kore:İşçilerin eylemleri sürüyor 2 Haziranda Seulde, hükümetin İMF güdümlü yeniden
yapılanma programını protesto etmek için 10 bini aşkın işçi alanlara
çıktı. Direnişçi Daewoo Motor işçileri, programın son iki yıl içinde
yüzbinlerce kişinin sokağa atılmasına neden olduğunu vurguladılar. KCTU
(Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu) tarafından örgütlenen eylem,
işçilerlerle polis arasında hafif sürtüşmeler dışında bu kez çatışmasız
geçti. Bu arada General Motorsun Korede bulunan merkezi önünde
de bin işçinin katıldığı ayrı bir gösteri düzenlenerek, şirket merkezi
yumurta yağmuruna tutuldu. Protestocular Deawoonun General Motorsa
satılmasına karşı öfkelerini sergilediler. KCTU 12 Haziranda işten atmalar ve Deawoonun ABDli
tekele satılmasına karşı ülke çapında bir dayanışma grevi düzenlemeyi
planlıyor. Greve, dört ana sendika federasyonu olan Metal İşçileri Federasyonu,
Hastane Çalışanları Sendikaları Federasyonu, Nakliye, Kamu ve Sosyal
Hizmet İşçileri Federasyonu ile Büro ve Maliye İşçileri Federasyonu
önderlik yapacak. Cezayir: Berberilerin direnişi sürüyor Cezayir hükümeti Kabliye eyaletinde Berberi halkından onlarca kişiyi
katlederek korku salmaya çalışıyor. Bu katliamlara karşı Berberiler
en büyük protestolarını gerçekleştirdiler. Yüzbinlerce Berberi Asıl
terörist jandarma!, Katil rejim! sloganları attı.
Arjantin: İMFnin yıkım programına protesto Buenos Aires kentinde anayollardan birinde trafiği kapatan 200den
fazla işsiz, hükümetin sefalet programlarına karşı sloganlar attı. Halen
grevde olan Arjantin Havayolları işçileri ise, şirketin kitlesel işten
atma planlarına karşı Havayollarının başkentteki bürosunu işgal
etti. İşçiler hala Nisan ayı maaşının ödenmediğini belirtiyorlar. Arjantin/İspanya: Binlerce hava yolu işçisine tensikat hazırlığı
Arjantin ve İspanya hükümetleri, 7 bin havayolu işçisini işten çıkarmayı
planlıyor. Ayrıca Arjantin Havayolları şirketinin çalışanları, İspanyol
hükümetinin, Venezüelladaki Viasa Airline şirketinin tasfiyesine
benzer bir plan hazırlığında olduğunu açıkladılar. İşçiler, işlerini
korumak için mücadele edeceklerini belirttiler. İşten atılmalara ilişkin
olarak işçiler, uluslararası destek istedi. İşçilere yönelik destek
mesajlarının, solidaridadaerolineas@hotmail.com adresine gönderilebileceği
belirtildi. İngiltere: Irkçılığa karşı protestolar sürüyor İngilterede ırkçı saldırılara karşı göçmenlerin öfkeli protestoları
sürüyor. Çeşitli saldırılara ve ayrımcılığa maruz kalan Asya kökenliler,
5 Haziranda bu kez Leeds kentinde ırkçılarla ve polisle çatıştılar.
Bangladeşlilerin ağırlıklı olarak yaşadığı yerleşim yerinde olaylar,
polisin bir genci vahşi bir şekilde döverek gözaltına almasıyla başladı.
Bunun üzerine yüzlerce Asyalı, polise taş atarak tepkilerini dile getirdi.
Çatışmada bir dizi araç, mağaza hasar görürken, iki polis hafif yaralandı.
Daha sonra mülteci gruplarının temsilcileri önceki gün polis yetkilileri
ile bir görüşme yaptı. Fakat görüşme sonucu temsilciler, kaygılarının
giderilmediğini açıkladı. Bu arada 4 kişi olaylar nedeniyle tutuklandı.
|
|||||