Bu yıl Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma şenliklerine ilk defa katıldım. Ekim Gençliği okuru olarak orada yer almam beni çok heyecanlandırıyordu. Onbinlerce insanın gelmesi, etkinliklerin yapılacak olması benim için çok anlamlıydı. Bizler Kayseri Ekim Gençliği olarak şenlikler başlamadan bir gün önce çadırlarımıza ulaştık. Gittiğimizde diğer kentlerden gelen yoldaşlar yerlerimizi düzenlemişti. Çok sıcak karşılandık. Başka şehirden yoldaşların gelecek olması beni çok meraklandırmıştı. Bizler bilimsel sosyalizmi kuşanmış, sınıfın devrimci programıyla yoğrulmuş partinin çocuklarıydık; bizi büyütecek, geliştirecek, birbirimize kenetleyecek sınıfın partisinin!

Birinci gün devlet erkanının açılışına karşı alternatif bir açılış yapmak için kolları sıvadık. Çadırları gezerek bütün halkı kendi alternatif açılışımıza davet ettik. Öğleye doğru bir yoldaş yaptığı konuşmayla alternatif açılışı başlattı. Daha sonra tiyatro ve müzik grupları bizimle birlikteydi. Açılışımıza insanlar çok ilgiliydi. Bu ilgi moralimize moral kattı.

Elbette çalışmalarımız bununla kalmadı. Hacı Bektaş’ın dört bir yanında gazete satışı, bülten, bildiri dağıtımı yapıldı. Çadırlarımızda kollektif yaşam en olumlu şekilde sürdürüldü. Gazete satışlarımız, bildiri ve bülten dağıtımı üç gün boyunca devam etti. Hacı Bektaş Şenliklerine müdahalemizle hakimdik. İnsanların bizi fark etmemesi, bize ilgi göstermemesi imkansızdı. Gerçekten insanlar üzerinde iyi bir izlenim bıraktığımızı düşünüyorum. İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu ve Grup Yön’ün sanatsal-kültürel müdahalesi imkanlar doğrultusunda olabildiğince iyiydi. Hacı Bektaş törenlerinden dostça ve yoldaşça paylaşımın gururu ile ayrıldım. Şimdiden gelecek senenin heyecanını duyuyorum.