Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Ekim 2002
Sayı: 54
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Seçim oyununu boşa çıkarmak için görev başına!
  Sermayenin çözümü seçimde, gençliğin çözümü devrimde!.
  Yeni dönem artan sorunlarla başladı
  ODTÜ'de alternatif açılış şenliği örgütledik!
  Yeni dönem çalışması; görev ve sorumluluklar
  Bir Amerikancı düzen partisi olarak CHP
  İÜ açılış şenliklerine kitlesel katılım
  Seçimler, reformist blok ve parlamentarist hayaller
  Geleceğimize sahip çıkalım!
  Emperyalist saldırganlığı ve savaşı durduralım!
  Kürt gençliğine çağrımızdır: Düzenin oyunlarını bozalım!
  ABD'nin savaş hazırlıkları ve Türk burjuvazisinin hesapları
  Ulucanlar: Görkemli bir direnişin adı
  Düzenin "yeni" kahramanları
  Hacıbektaş şenliğinde yoldaşça paylaşım
  Yaz dönemi çalışmamız
  Bu şehir ayağa kalkacak bir gün...
  Üniversitelerde polis, idare ve sivil faşist işbirliğine son!
  Bir emperyalist baskı ve sömürü birliği: AB
  Tüm Filistinli çocuklara...
  Üretime katılmanın önemi
  YTÜ'de dağıtılan bildiriden...
  Okur mektupları



 
 
Geçmiş dönemin birikimine dayanmalıyız...

Yeni dönem çalışması; görev ve sorumluluklar

Geçmiş dönemin birikimini geliştirmeliyiz

Geçtiğimiz eğitim döneminde YÖK yasa tasarısı üzerinden yoğun bir kampanya faaliyeti örgütlemiştik. Bu kampanya faaliyetinin sorunlarına dair şu anda oldukça fazla deneyim ve birikime sahibiz. Bu bakımdan yeni dönem çalışmasını şekillendirirken geçmiş dönem çalışmamızın deneyim ve birikimlerine yaslanmak, buradan aldığımız güçle geçen yılı her açıdan aşan bir çalışma ortaya koymak hedefi ile hareket etmeliyiz.

Geçmiş dönem çalışmamızı tüm eksiklerine rağmen başarılı bir çalışma haline getiren üç temel halkaya vurgu yapmakta fayda var. Bunlardan ilki, üniversite gençliğinin mücadelesini koşullayacak olan siyasal gündemleri belirlemedeki isabetli tutumumuzdu. İkincisi, çalışmanın daha ilk örgütleniş sürecinden itibaren araçları, aşamaları ve hedefleri belli bir çalışma olmasıydı. Üçüncü bir nokta ise, çalışmayı o dönem sahip olduğumuz kadrosal birikimin yarattığı imkanlar üzerinden değil fakat nesnelliğin ihtiyaçları üzerinden kurgulamamızdı.

Şu anda, geçen yılın bu önemli birikimi üzerinden, bakış planında daha ileri bir noktadayız. Bu ise bize yeni dönem çalışmasını daha güçlü ve etkin örgütlemek için ilk imkanları sunmaktadır.

Yeni dönemin temel siyasal gündemleri

Öncelikle yeni dönem çalışmasında, geçmiş dönemin çalışmasında olduğu gibi temel siyasal gündemlerin isabetle belirlenmesi, temel hareket noktası olmalıdır. Önümüzdeki dönem gençlik açısından öne çıkacak olan gündemler paralı eğitim, emperyalist savaş ve önümüzdeki bir aylık bir süreci kapsasa da gündemdeki seçimler olacaktır.

Özellikle 18 Mayıs eyleminden sonra paralı eğitim sorunu gençliğin gündemine oturmuş ve gençliği somut planda eylemsel bir noktaya taşıyan bir hal almıştır. YÖK yasa tasarısı ve paralı eğitim sorunu üzerinden yakalanmış olan çıkış, yaz döneminin yaratığı tüm dağılmaya ve durgunluğa karşın yeni dönemde de devam edecektir. Çünkü eğitimin ticarileşmesi ve yeni yasa üzerinden topyekün paralı eğitime geçiş sorunu, önemini yeni dönemde de olduğu gibi korumaktadır. Sistemin bu saldırıdan geri adım atma şansı olamadığına göre, gençlik yeni dönemde de bu gündem üzerinden çeşitli eylemler içerisine girecektir.

Yeni dönemde gençliği belki de diğer gündemlerden çok daha yakıcı bir şekilde etkileyecek diğer bir konu ise emperyalist savaş olacaktır. Şu anda ortada olan tüm göstergeler, ABD emperyalizmi ve ona göbekten bağlı Türk sermaye devleti açısından Irak'a yapılacak bir müdahalenin eli kulağında olduğunu ortaya koymaktadır. Bu ise bizi, gençliğin vurucu güç olarak kullanılacağı haksız ve yıkıcı bir emperyalist savaşa karşı etkin ve yaygın bir çalışma örgütleme sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmaktadır.

Diğer bir önemli gündem ise seçimlerdir. Seçim atmosferinin tüm toplum üzerinde yaratacağı belli düzeydeki politikaya açık olma durumu kendini en açık şekilde gençlikte gösterecektir. Bu gündemi, daha çok özgün yanlarını gözeterek -düzen partilerinin ve sermaye devletinin teşhiri, sınıfın devrimci programının en geniş kitlelere açıklanması vb-, savaş ve paralı eğitim sorununu en etkin tarzda işleyeceğimiz bir imkan olarak ele almamız gerekmektedir.

Temel gündemler üzerinden çalışmanın örgütlenmesi

Yeni dönemin bu temel siyasal gündemler üzerinden tam bir seferberlik halinde örgütlenmesi gerekmektedir. Ve bu üç temel gündemi, her biri belli özgün yanlar içerse de, yaratıcı bir şekilde biribirine bağlayıp birleştirmeyi başarabilmek zorundayız.

Özellikle önümüzdeki bir aylık süreçte, seçim döneminin yarattığı imkanları ve özgünlükleri gözeterek ve değerlendirerek, propaganda-ajitasyon faaliyetimizi bu ortak eksene oturtmalıyız. Seçimler üzerinden yapılan propaganda-ajitasyon faaliyeti bir tarafı ile bu üç temel gündemin en etkin tarzda birleştirilmesi anlamına gelmektedir. Biz eğer önümüzdeki bir ayı, seçim döneminin oluşturduğu politik atmosfer üzerinden emperyalist savaş, paralı eğitim ve sermaye devleti ile Amerikancı düzen partilerinin teşhiri bakımından başarıyla kullanabilirsek, bu bize seçim sonrası dönem açısından oldukça önemli imkanlar sunacaktır.

Platformlar ve yeni dönem çalışması

Önceki dönem ortaya koyduğumuz propaganda-ajitasyon örgütlenme ve eylemsel süreç çizgisinin bu yıl için de tüm canlılığı ile korunması gerekecektir. Ancak yeni dönemde halihazırda var olan platformlar ve yeni kurulacak olan örgütlenmeler, dönemin ihtiyaçları üzerinden belli farklılaşmalar içerisine girmek zorundadır.

Bu dönem birbiri ile gündemleri üzerinden belli bir iç içe geçme süreci yaşasa da iki kitle çalışması ve platform süreci önümüzde durmaktadır. Bunlar halihazırda var olan platformlar ve seçim çalışmasının bir parçası olarak kurmakta olduğumuz platformlardır.

Öncelikle geçtiğimiz dönemde YÖK yasa tasarısı ve paralı eğitim karşıtlığı üzerinden şekillenmiş olan platformlar, sürecin bir diğer gündemi olan savaş sorununu ele almayı başarabilmelidirler. Zira emperyalist savaş önümüzdeki dönem içerisinde tüm gençlik kitlelerine bir sorun olarak kendini dayatacaktır. Bu nedenle biz, paralı eğitim karşıtlığı üzerinden şekillenmiş olan çalışmaları/örgütlenmeleri, yeni dönemde paralı eğitim ve emperyalist savaş karşıtı kitle çalışmaları haline getirmeliyiz. Bu alanda sağladığımız başarı hem çalışmanın örülemediği alanlarda bize bir dizi imkan sunacak, hem de çalışmanın halihazırda var olduğu alanlarda yaşanılan darlaşmanın aşılmasına yardımcı olacaktır.

Bir diğer platform çalışması ise, doğalında seçimler üzerinden ortaya konulacaktır. Bunu diğer çalışmadan farklı bir kitle çalışması olarak kurgulamak gerekmektedir. Seçim dönemi yapacağımız çalışmanın temel ekseni, programatik çizgimizin popüler bir ifadesi olan “Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu”dur. Bu çalışma ise, merkezine şiarları koyduğu ölçüde doğalında daha dar bir siyasal platform olarak algılanmalıdır. Bu haliyle ise bu çalışmanın "en geniş kitle örgütlülüğü" olarak kurgulanmasının gerçekçi bir yanı bulunmamaktadır.

Ancak bu iki çalışmayı birbirine ikame etmek veya birleştirmek kadar, mekanik bir şekilde birbirinden ayırmak da olumsuz sonuçlar yaratacaktır. Öncelikle gündemlerin iç içeliği bu mekanik ayrımlara gitmenin önündeki en temel engeldir. Örneğin oluşturulan "Paralı eğitime ve emperyalist savaşa hayır!" platformu seçim gündemine duyarsız kalmamalı, hatta bağımsız politik tavırlar geliştirmelidir. Aynı şekilde paralı eğitim ve savaş gündemlerini işlemeyen bir seçim platformunun hayat bulma şansı bulunmamaktadır.

Yeni dönem çalışması olarak
yerelleşmek ve kurumsallaşmak

Geçmiş dönem çalışmasının eksik kalan yönlerinden biri, yarattığı önemli siyasal etkiye karşın istenilen düzeyin çok gerisinde bir kadrosal imkan sağlamış olmasıdır. Yeni dönem çalışması mutlaka bu sorunu aşmak zorundadır.

Halihazırda gençliğin temel gündemlerini tutmak ve bu gündemler üzerinden gençlik yığınlarını etkilemek noktasında bir sorunumuz bulunmamaktadır. Bu durum önümüzdeki dönemde de devam edecektir. Bu bir tarafı ile kadrolaşmanın gelişmesidir. Bir tarafı ile alandaki çalışmanın artık kişiler üzerinden ortaya konulmayan yerelleşmiş çalışmalar haline gelmesidir. Bir tarafı ile de, oluşturduğumuz klüpler, kollar vb. kurumsal ve kendi işleyişi olan yapılardır. Ve yeni dönemde başarının ölçütü, bu alanda ortaya koyacağımız kazanımlar olacaktır.

İdeolojik-politik netliğin önemi ve çalışma seferberliği

Öncelikle gündemlerin gençlik açısından bu kadar keskin olduğu bir süreçte ideolojik-politik olarak tok bir şekilde çalışma yürütmemiz gerecektir. Bu tarzda yoğunlaşmış bir çalışma içerisinde ne seçimler üzerinden, ne de savaş ve paralı eğitim sorunu üzerinden kavrayışımızda bir eksiklik bulunmamalıdır. Bu ise temel gündemler üzerinden eğitim çalışmalarının ve içe dönük tartışmaların belli bir sıklıkla yapılmasını gerektirmektedir. Ancak tok bir şekilde kitleler karşısına çıktığımız koşullarda, sonuç alıcı bir faaliyet ortaya koyabiliriz ve iddialarımıza uygun davranmış oluruz.

Bir diğer nokta ise yeni dönem çalışmasını tam bir seferberlik içerisinde örgütleme zorunluluğudur. Bu seferberliği hiçbir şekilde seçimlerle sınırlamak durumunda değiliz. Seçim döneminde kazanacağımız politik çalışma yoğunluğunu tüm bir yıla yaymadığımız koşullarda, bu gençliğe dair sorumluluğumuzu yerine getiremediğimiz anlamına gelecektir. Bu anlamıyla bu dönemki çalışmayı ne bir kampanya ne de dönemsel bir çalışma olarak kurgulayacağız.

Geleceği kazanmak için ilerlemeliyiz!

Geçmiş dönem yaşadığımız sorunlardan bir diğeri ise alanlarda ortaya çıkan yerel gündemlere karşı yeterince inisiyatifli davranamamamızdı. Bu yıl bu sorunu mutlaka aşmalıyız. Çalışmalarımız yerelin özgünlüklerini gözettiği ölçüde gelişme ve ilerleme yaşayabilir. Tüm bunlarla beraber çalışmalarımızı şu temel hedefe kilitlemeliyiz. Halihazırda gençliğin en temel sorunlarından birisi de, birleşik gençlik örgütlenmesinin yaratılmasıdır. Önümüzdeki dönem ortaya koyacağımız çalışmanın yaratacağı birikimler, bu temel hedef üzerinden tanımlanmak zorundadır.

Eğer hedefleri iyi belirlenmiş bir çalışma ortaya koyarsak, eğer ortada olan temel gündemler üzerinden çalışmayı istediğimiz yoğunlukta işleyip bu gündemleri gençliğin mücadele şiarlarına dönüştürebilirsek, halihazırda varolan birimleri genişletip bunları gerçekten alanın öncü birimleri haline getirebilirsek birleşik gençlik örgütlenmesine giden yolda önemli bir birikim oluşturmuş olacağız. Ve ancak oluşturduğumuz bu birikim üzerinden geleceği kazanma şansımız bulunmaktadır.