İçindekiler:

17 Nisan 2022
Sayı: KB 2022/15

Emperyalist savaşa karşı mücadele!
1 Mayıs ve sendikal bürokrasi
Haydi 1 Mayıs'a
Baskıya karşı 1 Mayıs'ta alanlara
Kirli "seçim oyunu"
Hapishaneler ölüm kampı
1 Mayıs hazırlık etkinlikleri
1 Mayıs ve gençlik mücadelesi
Burs ve krediler
Kadın cinayetlerine teşvik
NATO: Bir saldırı, savaş ve iç savaş örgütü / 3
Hüseyin Sancar'ı saygıyla anıyoruz...
Ernst Thälmann
NATO ABD'nin savaş politikasını onayladı
Emperyalist savaş suçları
Avrupa'nın Afganistan'ı Ukrayna
"Liepzig ihanet davası"!..
"Leopard 1" Tankları Ukrayna yolunda
Dünya işçi-emekçi eylemlerinden...
Fransa'da Grev filmi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Baskıya, sömürüye, hayat pahalılığına karşı:

1 Mayıs’ta alanlara!

 

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, biz işçileri haklarımız ve geleceğimiz için mücadeleye çağırıyor. 

On yıllar önce dünyanın farklı coğrafyalarında işçi kardeşlerimizin insanca çalışma ve yaşama koşulları için giriştiği mücadeleyi simgeleyen 1 Mayıs, sermayedarların karşısına haklı ve meşru taleplerimizle dikildiğimiz gün oldu. Bu nedenle 1 Mayıs, emeğimiz ve alınterimiz üzerinde tepinen asalak kapitalistlerin korkulu rüyasıdır.

Türkiye ağır bir ekonomik krizin içinden geçiyor. Krizi yaratanlar kâr rekorları kırarken, her geçen gün ağırlaşan fatura biz işçi ve emekçilere çıkartılıyor. Çalışan, yaratan, üreten biz, kazanan sermaye sınıfı ve onlar adına ülkeyi yönetenler oluyor. Bizlerin payına düşük ücretler, hak gaspları, ağır ve uzun çalışma koşulları, yoksulluk ve sefalet düşerken, bu tablo onlar için bizden çaldıklarıyla zevk ve sefa içinde bir yaşam, daha fazla para ve kâr anlamına geliyor. 

Ülkenin tüm zenginliklerini yaratan biz işçi ve emekçiler, karnımızı doyurmakta bile zorlanırken, temel tüketim ihtiyaçlarımıza her gün gelen zamlarla belimiz biraz daha bükülüyor. Bizlere sömürü, baskı, yoksulluk ve sefalet dışında hiçbir şey vermeyen bu düzenin efendileri, yalan ve çarpıtmalara kanmamızı, açlığımızı ve yoksulluğumuzu yok saymamızı bekliyorlar.

Bıçak kemikte! 

Bu tablo artık hiçbirimiz için kaldırılabilecek durumda değil. Bir avuç asalağın elinde biriken devasa zenginlikler bir tarafta, milyonlarca işçi ve emekçinin derinden hissettiği yoksulluk ve yoksunluk diğer tarafta. Bu kabul edilemez! 2022 yılının başından itibaren başlayan işçi eylemleri de bunu gösteriyor. Başta tekstil ve çorap işçileri olmak üzere, onlarca fabrikada işçi kardeşlerimiz, insanca bir ücret talebiyle mücadeleye giriştiler. Birlik oldular, haklı ve meşru taleplerini istediler. Birçoğu kazandı da... İşçiler yan yana gelirse, fabrikalarda örgütlenir, komitelerini kurar ve patronların karşısına tek yumruk olarak çıkarsa aşamayacağı engel yoktur. Bizlere bunu bir kez daha gösterdiler. Krizin faturasının sırtımıza yıkıldığı böylesi bir süreçte, hepimize izlenmesi gereken yolu işaret ettiler. 

Biz istemedikçe, mücadeleye girişmedikçe kimse bize haklarımızı vermeyecek. 1 Mayıs’a sayılı günler kala, fabrika fabrika örgütlenme, birliğimizi sağlama görevi önümüzde duruyor. 

Haklarımız ve geleceğimiz için kenetlenelim, 1 Mayıs alanlarında yerimizi alalım!

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası

 

 

 

Gemi Söküm işçi bülteni: Platform

 

İzmir Aliağa gemi sökümde 12 Şubat günü başlayan ve tüm havzaya yayılan fiili grevin ardından çalışmalar devam ediyor. Son 10 yılda 64 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği, türlü hak gasplarının yaşandığı gemi söküm havzasında önemli bir eylem deneyimi olan 11 günlük direnişin bıraktığı dersler, eksiklikler ve bundan sonraki süreçte ne yapılacağı tartışmaları önemli bir yerde duruyor.

Ege İşçi Birliği Gemi Söküm İşçi Bülteni “Platform”un ilk sayısında örgütlenme çalışmasının parçası olarak soruların, işçilerin fikir ve önerilerinin yer aldığı “platform” olarak yola çıkıyor.

Bültenin ilk yazısı olan “Çıkarken”de şunlar ifade ediliyor:

“Ege İşçi Birliği olarak Gemi Söküm işçileriyle direnişin başından itibaren mücadeleyi birlikte sırtladık. 11 günlük fiili grev sona erdiğinde yaptığımız açıklamada, “yeniden daha güçlü geleceğiz” demiştik. O günden bu yana Gemi Söküm işçisi kardeşlerimizle yan yana, omuz omuza olmaya devam ediyoruz. Gemi Söküm işçilerinin daha iyi yaşam ve çalışma koşullarına kavuşması, havzadaki temel sorunlara çözüm bulunması için neler yapılması gerektiğini konuşup, tartışıyoruz.

11 günlük direnişin bize gösterdiği hata ve eksiklikleri nasıl aşabiliriz? İleride yaşanması kaçınılmaz olan daha büyük mücadelelere nasıl daha güçlü hazırlanabiliriz?

Gemi Söküm havzasında temel sorun olan örgütsüzlük sorununu nasıl çözebiliriz? Yakıcı bir şekilde ihtiyacını hissettiğimiz bu sorulara yanıtlar arayan, bunun için çaba harcayan her bir Gemi Söküm işçisi arkadaşla kahvede, evde, sokakta bir araya geliyoruz.

Elinizdeki bülten Gemi Söküm havzasındaki bu örgütlenme çabasının bir parçası olarak hazırlandı. Çalışmaya birçok Gemi Söküm işçisi arkadaş yazılarıyla katkı verdi. Ne yazık ki bize ulaşan yazıların hepsini bu ilk sayıda kullanmamız mümkün olmadı.

Bültenimizi aylık olarak çıkarmayı planlıyoruz. Önümüzdeki sayılarda şimdi kullanamadığımız diğer yazılara da yer vereceğiz. Ayrıca önümüzdeki sayıdan itibaren ÇHD’li avukatların katkısı ile bir hukuk köşesi oluşturmayı, Gemi Sökümdeki çalışma koşulları ve hak ihlalleri ile ilgili olarak uzman kişilerin görüşlerine sayfalarımızda yer açmayı planlıyoruz.

Bültenimiz Gemi Söküm işçilerinin kendi sözünü söylediği bir kürsü olacak. Bu kürsüde yalnız sorunların değil deneyimlerin, derslerin ve çözüm yollarının da tartışılacağını umuyoruz.

İlk sayımız 11 günlük direnişimizin arkasından çıktığı için esas olarak bu eylemi, onun sonuçlarını ve geleceğe ne bıraktığını işliyor.

Yola nasıl devam etmeliyiz sorusuna yanıtlar arıyor. Bütün işçi arkadaşlarımızı bültenimize sahip çıkmaya, onu okuyup, dağıtmaya, fikir ve düşüncelerini bültenimiz vasıtasıyla diğer arkadaşlarıyla paylaşmaya davet ediyoruz.”

Kızıl Bayrak / İzmir