İçindekiler:

21 Şubat 2022
Sayı: KB 2022/08

İşçi sınıfının ve direnişin baharı
Burjuva düzen muhalefeti
AKP-MHP iktidarı, Körfez şeyhleri
Saray rejimine ağır fatura
Özelleştirme ve "kamulaştırma"
Gemi söküm işçisi hakkını istiyor
İşçi-emekçi eylemlerinden
Gemi söküm işçisi kazanacak!
"O kapıda bizim alınterimiz var!"
Corazon'un kadın işçileri kararlı
Marksizm ve sosyal-şovenizm / 6 - H. Fırat
Hanau katliamı 2. yılında!
Dünya işçi-emekçi eylemlerinden
Putin-Biden telefon görüşmesi
Ukrayna'da gerilim tırmandırılıyor...
Yaşasın 8 Mart
Eğitimde çürüme
Göçmenlere zulüm
Ulaş Bardakçı ölümsüzdür!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Farplas direnişçisi: O kapıda bizim alınterimiz var!

 

Patronun sendika ve işçi düşmanlığı sonucunda işten çıkardığı ve direnişe geçen Farplas işçilerinin mücadelesi devam ediyor. Farplas direnişçisi Betül Oral, Kızıl Bayrak’a verdiği röportajda, ayın 19’un itibaren direnişte olduklarını hatırlatarak, yaşanan süreci şu şekilde aktardı:

“Aslında yetkilerimiz alındığı halde patron tarafından taşeron şirketlere bölündüğümüz için hala sendikayı içeri sokamadık. Patron yetkiyi boşa çıkarmak için taşeron şirketlerle anlaşmayı bitirdi ve farklı şirketlerle çalışmaya başladı. Şirket yetkililerinin aldığı yetkiler boşa çıktı. Biz de müfettiş ve mahkeme yoluyla içerdeki hukuksuzluğu ispatlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte 150 arkadaşımız sendikaya üye olduğu için işten çıkarıldı. Biz ekmeğimizin peşindeyiz, emeğimizin karşılığını istiyoruz. İçimizde 20 senedir Farplast’ta çalışan ve tazminatsız atılan arkadaşlarımız var. Borçları olan arkadaşlarımız var. 20 sene emek veriyorsun ve anayasal hakkını kullandığın için tazminatsız işten çıkarılıyorsun.”

Dayanışmanın her geçen gün büyüdüğünü belirten Oral, işsizlik konusundaki kaygıları şöyle dile getirdi: “Kapı önü eylemimiz devam ediyor. İçerdeki arkadaşlarımızla dayanışma gösteriyoruz. İşsizlik ciddi bir korku. İşsiz kalmayacaklarının hiçbir garantisi yok. Yaptığımız tek şey anayasal hakkımızı kullanmak ve sendikaya üye olmaktı. İstediğimiz şey Farplast’a sendikaya girmesi.”

Farplast’a sendikanın gireceğin kesin olduğunu vurgulayan Oral patronun son hamlesinin Türk Metal’e zorla üyelik olduğunu ifade etti. Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını duyuran Oral “Patronun maşası olan Türk Metal değil DİSK girsin istiyoruz” dedi.

“Başaracağız!”

“Biz kapı önünden ayrılırsak içerdeki arkadaşlarımız kesinlikle işten çıkarılır. Patron dışardaki kalabalığı büyütmemek için işten atma saldırısını sürdüremiyorlar” diyen Oral, içerde çalışanların sinema, güzel sanatlar gibi sektörlerde gözüktüğünü söyledi. Bu durumun Türk Metal’e üyelikleri de zorlaştırdığını aktaran Oral, içerdeki arkadaşlarına şu şekilde seslendi:

“İçiniz rahat olsun. Türk Metal giremeyecek, çoğunluk sağlayamayacak. Bizim yetki başvurularımız devam ediyor. 5 şirkette yetki alındı. Korkmayın, çekinmeyin. Ayın 19’undan beri direniyoruz. Biz polisten dayak da yedik, yine yiyebiliriz ama o kapıda olmaya devam edeceğiz. O kapıda bizim alınterimiz var. Orada hala kötü koşullarda çalışan arkadaşlarımız var. İçeri sendikalı girmek istiyoruz ve başaracağız.”

“En önde olmaya devam edeceğiz!”

Farplast’ın patronunun kadın olduğunu belirten Oral, içerde en çok kadın işçilerin ezildiğine dikkat çekti:

“Ahu Büyükkuşoğlu Serter kadınlara destek sağladığını söyleyen bir patron kendisi. O destek hiçbir şekilde bizlere değil. Etrafındaki kadın girişimcilere destek sağlıyor. Kadınlara değer verdiğini söylüyor. İçerde en çok ezilen işçiler kadınlardı. Direnişte önderliği yürüten de kadınlar.”

Kadın işçilerin 16-18 saat çalıştırıldığını ifade eden Oral şöyle devam etti:

“Ahu Hanım melek ilan edilmiş, ödül almış. Birebir görmedik hiç ama işçilere bu kadar değer vermiyorken, gözü işçiyi görmüyorken ‘melek’ ilan edilmesi komik. Biz kadın işçiler olarak en önde olmaya devam edeceğiz”

Oral, son olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde fabrika önünde yapacakları etkinliğe çağrı yaptı.

 

 

 

Migros’ta direnen kadınlardan çağrı

 

Migros’ta hakları için direnen kadın işçilerle konuştuk.

Migros’un Esenyurt’ta bulunan deposunda sefalet zammına ve işten atmalara karşı direnişe geçen kadın işçiler Migros’u boykot ve dayanışma çağrısı yaptı. Gazetemize konuşan direnişçi Nuran Aygül depoda çalışma koşullarını şu şekilde aktardı:

“Ben Esenyurt Migros depoda çok ağır koşullarda çalışıyordum. Manuel transpaletlerle, koli koli salçaları, çayları kol gücüyle taşıyorduk. Zeminlerimiz buna uygun değildi, çukurlar vardı, zorlanarak çekiyorduk.

Bunların yanında bir de kadın işçiler olarak mobbing ve bağrışmalara maruz kalıyorduk. Doğrudan küfür ve hakaret edilmese bile aşağılanmalarla karşı karşıya kalıyorduk. Kadın işçiler arasında deneyimli işçiler olmasına rağmen hiçbir yöneticiliğe ve şefliğe getirilmiyorduk. Bu koşullarda çalıştığımız halde saatlik ücretimize 4 TL istedik diye işten çıkarıldık.”

“Köleliğe son vermek istedik!”

Aygül, Migros depodaki hukuksuzlukları aktarmaya devam etti:

“‘Prim veriyoruz’ diyorlar. Biz bu primleri bordrolarımızda görmüyorduk. Kafalarında bahane uydurup kesiyorlardı. Biz bu primlerin yasal olarak bordrolarımızda görmek istedik. İş sağlığı ve güvenliğimiz yoktu. Sürekli iş kazaları oluyor, bunun son bulmasını istedik. Köleliğe son vermek istedik. Özellikle kadınlar olarak köleliğe son vermek istedik, hakkımızı almak istedik. İşimizi geri istiyoruz, taleplerimiz karşılansın istiyoruz.”

“Biz olmazsak Özilhan da olmaz”

Lalegül Kabakçı da Migros’u boykot çağrısı yaparak dayanışma beklediklerini aktardı:

“Ben tüm Türkiye’den Migros’u boykot etmelerini, yanımızda olmalarını istiyorum. Migros marketlerinde alışveriş yapmayın. Oradaki her bir üründe her bir kolide bizim emeğimiz var. Ancak saatlik ücretimize 4 TL’lik zam istediğimiz için Tuncay Özilhan tarafından kapı gösterildi. Bizi bu soğukta, karda, kışta dışarı attılar. Vazgeçtik mi? Vazgeçmedik. Hep birlikte ona geri adım attıracağız. Aynı masaya oturup taleplerimizi kabul ettireceğiz. Biz olmazsak Özilhan da olmaz. Depodan ürün çıkmadığı sürece marketlerinde de satış yapamayacak. Sonuna kadar direneceğiz. Türkiye’de yaşayan herkesten bize destek olmalarını ve boykot etmelerini istiyoruz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul