İçindekiler:

8 Ağustos 2021
Sayı: KB 2021/Özel-28

Çevresel yıkıma karşı mücadeleye!
Esas felaket yangınlar mı?
AKP’nin “mülteci seviciliği”
İktidarın “anti-emperyalistliği”
Irkçı katliam protesto edildi
Gelin canlar bir olalım...
Gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz
Ankara yürüyüşü saldırılara rağmen sürüyor
Yasal haklarımız ve daha fazlası için...
Burjuva devrimleri, cumhuriyet ve “piyasa” / 2 - H. Fırat
Reşat Fuat Baraner: Yarım yüzyıllık devrimci yaşam!
İran’da işçi sınıfı ve emekçi kitleler ayakta!
Afganistan: Emperyalist işgalin 40. yılı
Tokyo Olimpiyatları üzerine
İklim değişikliği ve yaklaşan “felaket”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Konya’daki ırkçı katliam eylemlerle protesto edildi

 

İstanbul

Konya’da Kürt aileye yönelik gerçekleşen ırkçı katliama karşı kitleler İstanbul Taksim’de bir araya geldi. 

Polisin abluka altına aldığı Tünel Meydanı’nda tüm engellemelere rağmen “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direne direne kazanacağız!”  sloganlarıyla yüzlerce kişi toplandı.

Türk sermaye devletinin Kürt halkına, kadınlara, Alevilere yönelik katliamlarına bir yenisini eklediği belirtilen konuşmalarda, devletin farklı ulus, mezhep, cinsiyet ayrımlarını kışkırttığı ve halkları birbirine düşman ettiği ifade edildi.

Açılış konuşması ve sloganların ardından İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri adına basın açıklaması okundu.

Son dönemde gerçekleşen ırkçı saldırılara değinilen açıklamada, iktidarın saldırganları koruduğu ve ırkçılığın önünü açtığı üzerinde duruldu. Konya Emniyet Müdürü’nün teşhir edildiği açıklamada, ırkçılığın yayılmaya çalışıldığı ifade edildi. Bu ırkçı provokasyonların, savaş ve saldırganlık politikalarının tırmandırılmasının nedeninin sermaye devletinin pandemiyle daha da derinleşen çok yönlü krizi olduğu üzerinde durulan açıklamada, çeteleşmiş/çürümüş devletin kendi bekasını korumak uğruna bu politikalarla ayakta kalmaya çalıştığı dile getirildi. 

“Halklara yönelik saldırı ve katliamların sorumlusu, bu saldırıları organize edenler ve onlarla birlikte ırkçı söylemleri yükseltenlerdir.” denilen açıklama şu vurgularla, mücadeleyi büyütme çağrısıyla son buldu:

“Kürt Halkı geçmişte de katliamlar ve yükseltilen ırkçılığın karşısında direndi. Halkların kardeşliğini, barışı, özgürlüğü istemekten, onun için yaşamaktan bir an olsun vazgeçmedi.

“Bizler de bu saldırıların karşısında boyun eğmeyeceğiz. Adalet için, özgürlük için, insanca ve onurlu bir yaşam için, halkların kardeşliği ve eşitliği için olan mücadelemizi büyüterek bu saldırıları aşacağız.”

İstanbul’un pek çok semtinde gerçekleşecek “Barış ve kardeşlik” buluşmalarına çağrı yapılarak “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Bijî bratiya gelan!” sloganıyla eylem son buldu.

İzmir

İzmir de HDP İl Örgütü’nün çağrısı ile Konya’nın Meram ilçesinde, daha önce Kürt oldukları için ırkçı saldırıya uğrayan Dedeoğlu ailesinden 7 kişinin katledilmesini protesto etmek için basın açıklaması düzenlendi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen ilerici, demokrat, devrimci kurumlar polisin ablukası altında basın açıklaması yaparak yaşanan ırkçı saldırıyı protesto etti. 

Açıklamayı HDP İl Eşbaşkanı Kadir Baydur okudu ve şunları ifade etti:

“AKP-MHP hükümetinin Kürtlere ve partimize yönelik nefret dili ve düşmanca tutumu bu katliama zemin hazırlamıştır” diyerek Konya’da yaşanan ırkçı saldırı ile bilinçli bir şekilde bu kaos planı devreye sokulmak istenmektedir. İl binamıza planlı ve organize bir şekilde yapılan silahlı saldırı sonucu Deniz Poyraz’ın katledilmesi, Marmaris ilçe örgütümüze yapılan silahlı saldırı, parti yöneticilerimize karşı geliştirilen linç girişimleri başta partimize ve Kürt halkına olmak üzere ülkedeki tüm demokratik muhalefete yapılan bir saldırıdır.”

Açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:

“Katliamlara karşı birlikte güçlü bir tutum alalım, ırkçılığa ve faşizme karşı mücadele edelim, birlikte yaşanacak özgür bir ülke yaratalım”

Açıklamanın ardından konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ise şunları vurguladı:

“Halklarımızın başı sağ olsun. Aileye sabır diliyorum. Çok vahim bir katliam. Biz bunu İzmir’de yaşadık. İl binamıza giren bir faşist ırkçı saldırgan Deniz Poyraz yoldaşımızı aramızdan almıştı”

Eylemde birçok siyasi parti temsilcisi söz alarak Kürt halkına yönelik ırkçı saldırıyı kınayarak Kürt halkının yalnız olmadığı vurgusu yapılarak HDP ile dayanışma ve faşizme karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. Eyleme BDSP ve DEV TEKSTİL’in yanı sıra çok sayıda siyasi parti destek verdi.

Ayrıca Irkçı katliam İzmir Adliyesi önünde hukuk örgütleri tarafından da protesto edildi.

Açıklama Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (EGE TUHAYDER) ile İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG) İzmir şubeleri adına yapıldı.

Ortak açıklamayı Avukat Erdoğan Akdoğdu okudu. Akdoğdu katliam üzerine şunları söyledi:

“Göz göre göre gelen bu vahşet için önlem almayan devlet görevlileri kadar, nefreti ve düşmanlığı körükleyenlerin ellerine de masumların kanı bulaşmıştır. Bugün bu vahşeti gerçekleştirenler ile onlara arka çıkıp sırtlarını sıvazlayanların, tıpkı Cizre bodrumlarında insanları diri diri yakanlar, Roboski’de çocukları bombalayanlar, Hrant Dink’i katledenler, Alevileri katledenlerin, mirasçıları ve takipçileri olduğu şüphesizdir.”

Katliam üzerine devletin katliam faillerini aklayan pratiği vurgulayan Akdoğdu, sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.

Ankara

Batıkent Dayanışma Platformu, Konya’da yaşanan ırkçı katliamı protesto etti. Kürt oldukları için öldürülen aile ile ilgili basın açıklaması yapılmasına tahammül edemeyen polis, eylemin Batıkent Gimsa’nin karşı caddesinde yapılması dayatmasında bulundu. Açıklamada katliamın nedenine dair şu vurgu yapıldı:

“Katliam sonrasında devlet kanadından yapılan tüm açıklamalarda saldırının iki aile arasındaki husumetten kaynaklandığı, arazi kavgasına dayandığı söylenip durulmuş olayın ideolojik-politik dayanakları gizlenip hasıraltı edilmeye çalışılmıştır.”

Orman yangınlarının nedenini bile kendi doğa düşmanı politikalarında aramak yerine yalan, manipülasyon ve demagojiler öne süren AKP-MHP rejiminin, kendi bekası uğruna ırkçı saldırıların önünü açtığı belirtilen açıklamada, “‘Kürtler orman yakıyor’ diyerek Kürt halkını hedef gösterenler, on yıllardır Kürt halkına yönelik sayısız katliamlar yapanlar, bizi bu katliamın basit bir adli vaka olduğuna inandırmaya çalışıyor” denildi. 

“Hepiniz bu katliamın ortağısınız”

Açıklamanın devamında, iktidarın katliamdan sorumlu olan dayanakları şöyle ortaya kondu:

“Bizler çok iyi biliyoruz ki, ‘Biz ülkücüyüz, Kürtleri burada yaşatmayacağız’ diyenler kadar, ‘tutuklama talebiyle istenen maksat hasıl oldu’ diyen mahkeme, ‘ben bu aileye kefilim’ diyen Emniyet müdürü, ‘sıradan bir olay’ diyen Konya Valisi, ‘arazi kavgası’ diyen bakan, günlerdir televizyonlarda, gazetelerde halkları hedef haline getiren medya bu katliamın ortağıdır.”

Eylem “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları ile bitirildi.

Öte yandan Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri de Çankaya Belediyesi önüne çağrı yapmıştı.

Çağrı doğrultusunda alanda toplanma başladıktan sonra kitle polisin saldırısıyla karşılaştı.

Polis, gelen kitleyi hakaretler eşliğinde alandan uzaklaştırdı ve kitleyi HDP Ankara şubesine doğru sürdü.

Bursa

Konya’da Dedeoğlu ailesinin ırkçı saldırı sonucu katledilmesi, Bursa Demokrasi Güçleri’nin gerçekleştirdiği eylemde protesto edildi.

Fomara Meydanı’nda yapılan eylemde “Irkçılığa ve faşizme karşı birleşelim, Yaşasın halkların kardeşliği” pankartı açıldı.

Bursa Demokrasi Güçleri adına yapılan açıklamada Kürt halkına dönük saldırıların planlı ve organize olduğu ifade edildi. Deniz Poyraz’ın katledilmesinden, HDP binalarına dönük saldırılara ve farklı kentlerde Kürt emekçilere dönük saldırılara vurgu yapıldı.

Geçtiğimiz günlerde Konya’da da yaşanan ırkçı saldırı sonucu Hakim Dal’ın katledilmesi ve Dedeoğlu ailesinin uğradığı saldırılarda faillerin serbest bırakılmasının şiddeti teşvik ettiği ifade edildi.

Açıklama şu sözlerle son buldu:

“Halklara yönelik saldırı ve katliamların sorumlusu, bu saldırıları organize edenler ve onlarla birlikte ırkçı söylemleri yükseltenlerdir.  Kürt halkı geçmişte de katliamlar ve yükseltilen ırkçılığın karşısında direndi. Halkların kardeşliğini, barışı, özgürlüğü istemekten, onun için yaşamaktan bir an olsun vazgeçmedi. Bizler de bu saldırıların karşısında boyun eğmeyeceğiz. Adalet için, özgürlük için, insanca ve onurlu yaşam için, halkların kardeşliği ve eşitliği için olan mücadelemizi büyüterek bu saldırıları aşacağız.”

Eylemde, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “ Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek”, “ Susma haykır, halklar eşittir” sloganları atıldı.

Mersin

Mersin’de HDP Akdeniz İlçe Örgütü Sabit Pazar yerinde yapılan açıklamayla ırkçı katliam ve saldırıları protesto etti. “Ortak yaşam için ırkçılığa geçit vermeyeceğiz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, HDP Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Ercan Alp konuştu.

Kürt halkına dönük ırkçı saldırıların sorumlusunun iktidar olduğunu dile getiren Alp devamında şunları söyledi:

“Ortada ciddi bir kaos planı vardır, ortada ciddi bir tahrik ve çatışma politikası vardır. HDP barış içinde, eşit yaşamı savunan bir parti olarak bütün bu saldırılara demokratik siyaset zemininde en etkili cevabı vermek için her zeminde mücadelesini yürüttü, yürütüyor. Artık zaman kalmadı. Biz HDP olarak Kürt halkına yönelen bu ırkçı saldırıları göğüslemek için mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Ama tekrar ediyoruz, ortada ciddi bir kaos planı var. Bu planın hedefi Kürtler üzerinden bu ülkede ortak yaşamın temellerini yok etmektir.”

Saldırılara karşı hep birlikte karşı konulması gerektiğini vurgulayan Alp’ın konuşmasından sonra HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan konuştu. Kurtulan’ın konuşmasından sonra parti binasına yürünerek eylem bitirildi.

Gebze

Gebze Kent Meydanı’nda Emek ve Demokrasi Güçleri yaşanan katliama ve Kürtlere dönük saldırılara karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Irkçılığa ve faşizme karşı birleşelim! Yaşasın halkların kardeşliği!” şiarı ile gerçekleşen eylemde, son dönemde yaşanan saldırganlıklar ve düşmanlastırma politikaları teşhir edildi. Eylem kardeşlik ve barış için mücadele çabasıyla davranma çağrısıyla sona erdi.

Eylem alanı yoğun polis ablukası altında gerçekleştirilirken çevredekilere GBT yapıldı. 

Çorlu

Konya’da Dedeoğlu ailesinin ırkçı saldırılar sonucu katledilmesi Çorlu’da HDP Tekirdağ İl Örgütü’nün düzenlediği eylemle protesto edildi.

Çorlu Heykel Meydanı’nda gerçekleşen eylemde “Ortak yaşam için, ırkçılığa geçit yok!” şiarlı pankart açıldı.

HDP adına yapılan açıklamada ilk olarak bu dönem Kürtlere yönelik saldırıların yoğunlaşmasının sebebi AKP-MHP iktidarının düşmanlaştırıcı ve ayrıştırıcı politikalarının sonucu olduğu vurgulandı. Deniz Poyraz’ın katledilmesi, Marmaris ilçe binasına saldırılar, birçok ilde Kürt tarım işçilerine yönelik linç girişimleri ve Konya’daki Kürt ailenin katledilmesinin hukuki ve siyasi sorumlusunun AKP-MHP iktidarı olduğu ifade edildi.

Ekonomik kriz ve işsizlik gibi sorunları gündemde tutmamak için de kullanılan ve algı değiştirilmeye çalışılan bu ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dil ve nefret söylemleri basın, medya yoluyla her gün planlı bir şekilde işlendiği söylenen açıklama şu sözlerle son buldu:

“Bin yıllık kardeşlikten bahsedip, burada tek Kürt kalmayacak anlayışına, iktidarın kutuplaştırıcı dili ve tavrı nedeni ile bu aşamaya gelindi. Unutmayalım ki ırkçılık, ayrımcılık ve faşizm yangınların en tehlikesidir. Tüm ülkeyi hatta dünyayı yakabilir. Kahrolsun ırkçılık, ayrımcılık.”

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, TİP ve EMEP’in destek verdiği eylemde “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Kahrolsun faşizm!”, “Bijî bratiya gelan!” sloganları atıldı.

 

 

 

 

 

Irkçı katliamı protestoya tutuklama

 

Van’da, Konya’daki ırkçı katliamı protesto ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 10 kişiden 7’si serbest bırakılırken üç kişi tutuklandı.

Van’da Konya Meram’daki ırkçı katliamı protesto ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 10 kişi, adliyeye sevk edildi.

Savcılık ifadelerinde sonra aralarında HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Hazal Karabey ve  HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan’ın danışmanı Sinan Ok’un da bulunduğu 10 kişiden dördü adli kontrol, altısı ise tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Mahkemedeki ifadelerinin ardından Mesut Bor, Hazal Karabey, Ferat Azan, Arjin Tuncer, Çetin Temel, Rojin Varhan ve Sinan Ok adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Rojhat Duman, Dilovan Duru ve Nurullah Pekbay ise “polise mukavemet ve toplantı ve gösteri yasasına muhalefet” iddialarıyla tutuklandı.