İçindekiler:

2 Nisan 2021
Sayı: KB 2021/Özel-13

1 Mayıs yaklaşırken…
Zorbalığa inat direniş!
Çıkışsızlık içinde AKP kongresi
Emekçilerin soracak hesabı var!
Kaz Dağları aynasında doğa talanı
Dolar yükseliyor, yoksulluk katmerleşiyor
Direniş günden güne büyüyor!
“Bundan sonrası hepimizde!”
Hyundai’de yaşananlara dair…
İşçiler hakları için direniyor
Tarihsel TKP’nin Kadrocu inkârı / 1 - H. Fırat
Kadınların sesini kısamayacaklar!
Zirvelerden Saray’ın payına düşen
ABD ile Çin arasında gerilim artıyor
5 Nisan Kararları’nın yıldönümü…
73 yıldır ışığı hiç sönmeyen yazar
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Üniversiteliler direnişle, tutuklu arkadaşlarını aldılar...

“Bundan sonrası hepimizde!”

 

Boğaziçi Üniversitesi’nde “Özerk-demokratik üniversite” talebiyle süren direnişte geçtiğimiz hafta yapılan boykot 27 Mart günü Kadıköy’de gerçekleştirilen mitingle son buldu. Eylem öncesi Kadıköy polis tarafından abluka alındı ve her noktada polisler bekletildi. Eylem alanının etrafını çeviren polis, arama yaptı.

Yoğun polis ablukasına rağmen yapılan açıklamada gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması istenilirken, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Eylemde, önceki günlerde yapılan eylemlerde estirilen polis teröründe gözaltına alınan öğrenciler söz aldı. Öğrenciler “Bizi korkutmaya çalışıyorlar yıldırmaya çalışıyorlar. Yılmıyoruz susmuyoruz. Her türlü baskının karşısında meşru olan biziz” vurgusu yaptı.

Gözaltına alınıp bırakılan bir öğrenci “Bu direniş hepimizindir. Bu sürecin başından beri ‘BOÜN’e kayyım atanmasını siyasallaştırmayın’ dediler. Kayyımlar yalnızca üniversitelere atanmadı kayyumlar ilk Kürt halkının iradesine atandı. Saldırıların kaynağı ortaktır. Kayyımların kimin sözcüsü olduğunu biliyoruz. Başta BOUN olmak üzere tüm kayyımlar geri çekilsin” dedi. Konuşmanın devamında HDP’nin kapatılmasına değinilirken “HDP kapatılamaz, yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.

Konuşmaların ardından basın açıklaması okundu. Basın açıklamasında “Boğaziçi’de başlayan, onlarca üniversiteyi saran ve ülkenin dört bir yanında sokakları dolduran direnişimizin 83. gününde Kadıköy’den sesleniyoruz” denildi. 25 ve 26 Mart’ta önce üniversitede ardından adliye önünde gerçekleşen saldırıların anlatıldığı açıklamada “Biz biliyoruz ki; kendi meşruiyet krizini örtmek isteyen muktedirler, demokratik taleplerimizi gerçekleştirmek şöyle dursun, iktidarda bir gün daha kalabilmek uğruna eylemlerimize bütün baskı ve zor aygıtlarıyla saldırmaya devam edecek. Ama özgürlüğü onlar bize vermeyecek, biz alacağız” vurgusu yapıldıktan sonra talepler bir kez daha sıralandı.

Kadıköy’de gençlik eylemine polis saldırısı

Hafta boyunca Boğaziçi Üniversitesi’nde direniş sürerken, Üniversite Dayanışmaları tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması çağrısıyla 1 Nisan’da ülke çapında boykot örgütledi. İstanbul’da hafta boyunca çağrısı yapılan boykotun yanı sıra aynı gün Kadıköy’de “Özgürlüğümüzü, arkadaşlarımızı, kampüslerimizi almak için geliyoruz” şiarıyla eylem gerçekleştirilmek istendi. Eylem öncesi Kadıköy Kaymakamlığı tarafından getirilen yasağa rağmen öğrenciler Rexx sineması önünde toplanarak yürüyüş yapmak istedi. Öğrencilerin önüne barikat kuran polis kısa süre sonra saldırıya geçerek terör estirdi. Polisin saldırısında 3 DGB ve DLB’linin de aralarında olduğu en az 35 kişi darp ve işkence edilerek gözaltına alındı. DLB’linin kafasından ve burnundan yaralandığı öğrenildi. Ayrıca Hasan D. adlı gencin midesinin bulandığı, kulağında kanama olduğu belirtildi.

Polis saldırısı, basın toplantısı ile protesto edildi. Basın toplantısında polisin saldırısı ve gözaltına alınanlarla ilgili bilgi verildi. “Özgürlüğümüzü kazanana, tüm kayyımlar gidene kadar demokratik üniversite talebimizi savunmaya devam edeceğiz” denildi.

Üniversite Dayanışmaları adına yapılan basın açıklamasında ilk olarak yaşanan süreç özet olarak aktarıldı. Söz, yetki, karar hakkına değinilen açıklamada Boğaziçi Üniversitesi’nin yanı sıra diğer üniversitelerde yaşanan sorunlardan bahsedilerek iktidarın saldırgan politikaları teşhir edildi. “Bundan sonrası hepimizde” vurgusu yapılarak “Gelin özgür ve demokratik üniversite mücadelesini hep birlikte yükseltelim, gelin dayanışmaları güçlendirelim, gelin üniversitelere vurulan kelepçeyi sökelim. Gücümüze güvenelim, üniversiteleri yönetmeye gözümüzü dikelim! İktidarın korkularına hep birlikte karşılık vererek onları üniversitelerden de memleketten de gönderelim!” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın sonrasında 2 Nisan Cuma günü Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne “Anıl ve Şilan’ı almaya” çağrı yapıldı. Gözaltına alınan öğrenciler, 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet iddiasıyla işlem yapıldıktan sonra gece geç saatlerde serbest bırakıldı.

Tutuklu öğrenciler serbest

AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör olarak atanması ile başlayan “Özerk- demokratik üniversite” eylemlerine katıldıkları için tutuklanan Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta’nın mahkemesi 2 Nisan’da Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde görüldü.

Duruşma 9.30’da başladı. Üniversiteliler, aileler ve milletvekillerinin de katılımı ile 12.30’da basın açıklaması yapıldı. Şilan Delipalta’nın kardeşi “Gençliğe baskı ve şiddetle geri adım attırmaya çalışıyorlar, bilsinler ki gözlerini kaçırdıkları her yerdeyiz” diyerek kayyımların gideceğini vurguladı. Boğaziçi eylemlerinde gözaltına alınan ve ev hapsi verilen bir üniversite öğrencisi yılmayacaklarını vurgulayarak, “Bir adım dahi geri adım atacağımızı düşünen varsa gözlerini sokaklara çevirsin” dedi.

Konuşmaların ardından basın açıklamasını öğrenciler adına Cihan Çiçek okudu. “Şilan ve Anıl’ı bugün buraya almaya geldik” denilen açıklamada, iki öğrencinin yıllardır üniversitelerde mücadele yürüttüğüne değinildi ve “Hem kendi üniversitelerine atanan kayyum rektörlere karşı hem Boğaziçi Üniversitesine atanan kayyum Melih Bulu’ya karşı üniversitenin tüm bileşenlerinin yanında olmuşlar, özerk demokratik üniversite mücadelesini sahiplenmişlerdir” ifadeleri kullanıldı. “Şilan ve Anıl ne tutuklandıkları gün ne de bugün hiç yalnız değillerdi” diye devam eden açıklamada, mücadele eden tüm toplumsal kesimlerin üniversite gençliğinin, kadınların, LGBTİQ+’ların, Kürtlerin, direnen işçi ve emekçilerin bu mücadelenin yanında olduğu belirtildi, “Bizler asla yalnız değiliz ama atanan kayyumlar ve onları atayanlar yalnızlar” denildi.

Ardından Üniversite Dayanışmaları adına yapılan konuşmada, mücadeleyi hiçbir baskının durduramayacağı vurgulanarak şunlar ifade edildi: “Haklı ve meşru talepler ekseninde yan yana gelmiş üniversite öğrencileri ve üniversite dayanışmaları olarak biz haklıyız ve kazanacağımızı biliyoruz. Başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyımlar istifa edene kadar, söz-yetki-karar hakkı tüm üniversite bileşenlerinde olana kadar, polis kampüslerimizden çekilene kadar ve tutuklu ya da ev hapsinde olan arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar ‘Bundan sonrası hepimizde’ demeye devam edeceğiz.”

Boğaziçili öğrencilerin davasının ilk duruşması tutuklu öğrenciler Delipalta ve Akyüz’ün tahliyesi, ev hapsi ve adli kontrol şartlarının kaldırılmasıyla sonuçlandı.