7 Temmuz 2020
Sayı: KB 2020/Özel-5

Ya şalter inecek ya kıdem tazminatı da gasp edilecek!
Sınıf-kitle hareketleri ve tarihsel deneyimler
Büyük işçi başkaldırısı yol gösteriyor- 2
“İstihdam paketleri” sömürüyü katmerleştirmeyi hedefliyor
Havai fişek fabrikasında patlama
Kıdem tazminatının gaspına karşı devrimci sınıf faaliyetleri
DİSK’ten kıdem tazminatı eylemleri
Rejim barolara saldırının startını verdi
Pandemi ve sosyalizm
ABD’den Suriye krizine “yeni müdahale”
Kapitalizmin silahı olarak ırkçılık ve ırkçı şiddet
Ölümü ensesinde ve yüreğinde hissetmek
Kadın cinayetleri azaldı mı?
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Havai fişek fabrikasında patlama

 

Sakarya’nın Hendek Yukarıçalıca bölgesindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda patlama gerçekleşti.

Patlama sonrasında Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, “Fabrika sahibinden aldığımız bilgiye göre içeride yaklaşık 150-200 arası insan var ama patlamalar devam ettiği için müdahale edilemiyor” dedi.

Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu ise “Bu patlamalarla yaklaşık 8-10 kilometredeki evlerin camları kırıldı. Daha sonra fabrikadaki havai fişekler patlamaya başladı. İtfaiye ekipleri müdahale ediyor” ifadelerini kullandı.

AFAD’ın Hendek bölgesindeki deprem kayıt cihazlarına göre, ilk patlama 11.05’te olmak üzere saat 11.15 ve 11.18’de 3 güçlü patlama kaydedildi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise patlamalar sonucunda son duruma dair bilgileri paylaştı. İlk olarak 2 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklayan Sağlık Bakanı, ilerleyen saatlerde can kaybının 4’e yükseldiğini, 97 kişinin de çevredeki hastanelerde tedavi altına alındığını ve 16 kişinin taburcu olduğunu belirtti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “186 kişi çalışıyordu, 100’üne ulaştık 20’si işe gelmemişti” diye konuştu. Koca, 31 yaşındaki bir çalışanın ağır yaralı olarak tedavi gördüğünü söyleyerek “Başka durumu ciddi olan yaralı yok” dedi.

Gece saatlerinde, fabrikada yaralanan işçilere ilişkin son durumu paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Hastaneye kaldırılan 114 kişiden 92’si taburcu oldu, 22’sinin tedavisi sürüyor” ifadelerini kullandı.

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) patlama nedeniyle salınan gazlarla ilgili uyarıda bulundu. Dışarı çıkmama, kapı, pencereleri kapatma önerisinde bulunan ÇMO, kontrolsüz olarak salınan gazların mukozal yapıya, gözlere, solunum sistemlerine zararlı etkiye sahip olduğuna dikkat çekti.

Önlem almayıp “Dualarımız canlarımızla” diyorlar

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Sakarya’nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama sonrası çıkan yangına ilişkin açıklamada bulundu. Çelik Twitter hesabından, “Dualarımız canlarımızla. Sakarya Hendek’te patlama olan havai fişek fabrikasında canlarımız var. Allah hepsini korusun. Tüm dualar ve gayretler onlar için.” ifadesini kullandı.

AKP Sözcüsü Çelik’in “dualardan” öteye gitmeyen sözleri, sermaye ve AKP iktidarının iş cinayetlerine “kaza, kader” şeklindeki yaklaşımının yeni bir örneği oldu. Başta T. Erdoğan olmak üzere, sermayedarlar ve AKP şefleri önlem almak yerine iş cinayetlerini “işin fıtratında var” diye doğal göstermeye çalışıyor. Oysaki gerekli ve yeterli iş güvenliği önlemleri, AKP ve sermaye tarafından “masraf” olarak görülerek es geçiliyor. Mayıs ayı sonu itibarıyla bu yıl iş cinayetlerinde en az 737 işçi yaşamını yitirmişti.

Koronavirüs salgını sürecinde de işçi sınıfının ölümüne sömürüye mahkum edildiği ortaya serilmişti. “Üretime ve sömürüye devam” denilerek büyük ölçüde hiçbir önlem alınmadan, işçiler işsizlik ve korona kıskacında sömürüye mahkum edildi.

 

 

 

 

 

İşçi katliamının ardından
MÜSİAD’dan pişkinlik

 

7 işçinin yaşamını yitirdiği havai fişek fabrikasındaki patlamanın ardından fabrikanın sahibi ve aynı zamanda MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’a “teselli” yemeği düzenlendiği ortaya çıktı.

MÜSİAD tarafından sosyal medyada paylaşılan bu yemek, işçileri kölelik koşullarında ölümüne sömüren MÜSİAD sermayedarlarının pişkinlikte sınır tanımadıklarını bir kez daha gözler önüne serdi.

MÜSİAD genel başkanı ve şube başkanlarının katıldığı yemeği sermayedarlar utanmazca sosyal medya hesaplarından paylaşırken, işçi katliamının esas faillerinden Yaşar Coşkun’a “destek vermek amacıyla” yemeğin düzenlendiği ifade edildi. 

Yemeğe katıldığı belirtilen MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, dün patlamanın ardından yayınladığı sosyal medya mesajında “1966’da kurulan ve uluslararası standartlara uygun, ülkemizin en büyük üretim tesislerinden, MÜSİAD Sakarya üyemiz Büyük Coşkunlar fabrikasında yaşanan elim kaza camiamızı derinden üzmüştür” iddiasında bulunmuştu.

Kendi yandaş sermayedarlarının fabrikasındaki işçi katliamının ardından AKP-MHP iktidarı “seferberlik” ilan edercesine bakanlarıyla bölgeye akın etmişti. İçişleri Bakanlığı patlamayla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı. Görüntüyü kurtarmak adına başlatılan soruşturmada fabrikanın sahibi Coşkun’un adı geçmedi.

 

 

 

 

 

“Göstere göstere işçi katliamı”

 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Kolu, Sakarya Hendek’teki Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz’da gerçekleşen iş cinayeti üzerine açıklama yaptı.

“İş cinayetleri toplu katliamlara dönüştü”

Açıklamada 7 işçinin yaşamını yitirdiği, 118 işçinin yaralandığı belirtilerek patlamanın MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’un sahibi olduğu Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda son 11 yılda kayıtlara geçen 7. “kaza” olduğu ifade edildi. Katliamın göstere göstere geldiğine dair “Toplamda 7 işçinin hayatını kaybettiği, 59 işçinin yaralandığı altı kazadan ders alınmamış, yedincisi göstere göstere gelmiştir” ifadeleri kullanılan açıklamada, patlamayla çevreye yayılan gazların oluşturduğu tehlikeye de işaret edildi. “İşçileri koruyamayan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıktığından bu yana, artık iş cinayetleri toplu katliamlara dönüşmüştür” denilerek AKP-sermaye iktidarının iş güvenliğini hiçe saydığına dikkat çekildi.

“Süreç şeffaf yürütülmeli”

Açıklamada, bugüne kadarki patlamalardan sonra fabrikada yapılması gereken denetlemelerin yapılıp yapılmadığı soruldu. Ayrıca işletmenin işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili bilgilerinin de kamuoyu ile paylaşılması ve sürecin şeffaf yürütülmesi istenerek yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

“*Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son altı patlama sonrası yaptığı denetim raporları,

*İşletmede olması gereken ‘Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesine İlişkin Belgeler’,

*İşletmenin ‘Büyük Kaza Senaryoları’,

*İşletmenin ‘Acil Durum Planları’,

*İşletmenin ‘Risk Değerlendirme Dokümanları’ kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Ayrıca önceki patlamalar sonucunda işletmeye verilen cezalar ve uyarılar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Önemli bir soru da önceki kazalar sonucunda üretime başlama izinleri kimlerin onayı ile verilmiştir. Tüm bu sorular ivedilikle yanıtlanmalıdır.”