6 Mart 2020
Sayı: KB 2020/10

Suriye’den kirli ellerinizi çekin!
İktidarda savaş histerisi, düzen partilerinde teslimiyet
AKP iktidarının insanlık dışı göçmen politikası
AKP gericiliğinin bir başka görünümü
İdlib, Trablus ve kirli hesaplar
Sendika ve odalardan İdlib açıklaması
KESK ve KESK’e bağlı sendikalar genel kurullara giderken…
İşçiler hakları ve gelecekleri için direniyor
Alman Devrimi’nin dersleri… İhanete uğrayan devrim /2 - H. Fırat
Corona virüsü ve küresel ekonomiye etkisi
Hindistan’da ayrımcı-ırkçı yasaya karşı protestolar
Manuşyanlar göçmenlere yol gösteriyor!
İEKK’den İstanbul’da 8 Mart etkinlikleri
Şubat ayında 22 kadın öldürüldü
Devrimci Gençlik Birliği Türkiye Meclisi Sonuç Bildirgesi
Faşist baskılarınız da devlet terörünüz de...
Haklarımıza, özgürlüğümüze ve geleceğimize sahip çıkalım!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Şubat ayında 22 kadın öldürüldü

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) şubat ayı raporunu açıkladı. Şubat ayında 22 kadının öldürüldüğü belirtilen raporda şunlar ifade edildi:

“Bu ay 22 kadın cinayeti işlenmiş, 12 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. 15 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 2’si ekonomik, 5’i boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, arkadaşlık isteğini reddetmesi gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü…

 Şubat ayında öldürülen 21 kadının 1’inin kim tarafından öldürüldüğü tespit edilemedi, 8’i evli olduğu erkek, 5’i bir tanıdık, 3’ü birlikte oldukları erkek, 3’ü oğlu, 1’i babası, 1’i de eskiden birlikte olduğu erkek tarafından öldürülmüştür.”

Bununla beraber raporda kadınların çalışma durumunun tespit edilemediği belirtildi. Şubat ayında öldürülen kadınların 17’sinin koruma kararının olup olmadığı bilinmezken; 5’i için böyle bir karar olmadığı belirtildi. 

Türkiye Kadın Meclisi 

9 Şubat’ta İstanbul’da gerçekleşen Türkiye Kadın Meclisi’nde alınan kararlar ise raporda şu şekilde sıralandı:

“1-Kadın cinayetlerini durdurmak için: 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesini uygulatacağız.

2-Hiçbir şiddet karanlıkta kalmayacak. Şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkaracağız.

3-Tüm toplum ve kadınlar için adaleti mücadelemizle sağlayacağız.

4-Las Tesis’te olduğu gibi dünyadaki kadınların eşitlik mücadelesi ile mücadelemizi buluşturacağız.

5-İşsizliğe, sendikasızlığa, emeğimizin yok sayılmasına karşı, ekonomik eşitsizliği durduracağız.

6-Genç kadınlar cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe, gerici eğitime karşı Üniversite Kadın Meclisleri ile mücadeleyi tüm kampüslere yayacak.

7-Şehirleri, ülkeyi, dünyayı kadınlar da yönetecek.

8-Asla yalnız yürümeyeceksin diyen kadınların mücadelesini Türkiye’nin dört bir yanına yayacağız.”

Raporda ayrıca KCDP olarak 8 Mart’ta meydanlarda olacakları vurgusu yapıldı.

 

 

 

 

Bursa ve Adana’da kadın cinayetleri

 

Kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. AKP iktidarı tüm kurumları ile kadına yönelik şiddeti besleyecek politikalar ortaya koyuyor. Çıkarılacak af yasası ile istismarcıların aklanması planlanıyor. Kadın cinayetlerinde katiller yargı tarafından cezasızlığa varan indirimlerle ödüllendiriliyor. Bu durum kadın cinayetlerini ve yaşanan vahşet düzeyini de arttırıyor.

Kadına yönelik şiddet ve baskılar, sadece yargı ve yasa yoluyla beslenmiyor. Töre, örf gibi düzenin geleneksel yargı sistemleri ile meşrulaştırılmaya çalışılıyor.

Kadını erkeğin ‘özel mülkü’ olarak gören Ortaçağ artığı zihniyet, AKP iktidarının topluma dayattığı dinsel gericilikle de besleniyor ve kadını tam bir köle haline getiriyor. Buna karşı gelen kadınlara yönelen şiddet ise “namus” adı altında normalleştirilmek isteniyor.

Bunun bir örneği de Adana’da yaşandı. “Kuma” olmayı reddeden Zeliha Armağan, kendisini kuma almak isteyen Osman Çiftçi tarafından vahşice katledildi. 21 Şubat’ta gerçekleşen katliam sonrası gözaltına alınan Osman Çiftçi ifadesinde, Armağan’ı, önce kumalığı kabul ettiği ama sonra vazgeçtiği için öldürdüğünü belirtti.

Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde ise Ulviye H. isimli kadın evinde eşi Hüseyin H. tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Ulviye H.’nin yaralı halde yerde yatarken çocuğu tarafından bulunduğu belirtildi.

Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından özel bir hastaneye kaldırılan Ulviye H.’nin burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği açıklandı.

Olayın ardından Merinos Polis Karakolu’na giden Hüseyin H.’nin eşini bıçakladığını itiraf ettiği kaydedildi.

 

 

 

 

Polisin saldırısına uğrayan kadınlara dava

 

Şili’de kadınların polis ve devlet şiddetine karşı yaptıkları ‘Las Tesis’ dansı dünya çapında kadına yönelik şiddete karşı bir gösteriye dönüşmüştü. Türkiye’de ise kadın düşmanı AKP iktidarı, haklarını arayan, şiddete karşı eylem yapan kadınlara tahammülsüzce saldırmıştı. Danslı eylem yasaklanırken, bazı illerde kadınlar polisin saldırısına uğramıştı.

İstanbul Kadıköy’deki eyleme polisin saldırısında gözaltına alınan kadınlara dava açıldı. “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla 6 kadın hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istendi.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “Grubun müzik eşliğinde aslen İspanyolca olan ve Türkçe’ye tercüme edilmiş bildirilerdeki şarkıyı söylemeye başladığı sırada kolluk tarafından 3 defa dağılmaları yönünde uyarıldığı, yasal uyarılara rağmen grup dağılmamıştır” denildi.

İddianamede Ayşen Ece Kavas, Fidan Ataselim, Nisa Kör, Seda Elhan Barbaros, Sevda Yeniköylü, Yaprak Okatalı’nın, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.