15 Kasım 2019
Sayı: KB 2019/42

AKP şefi bir kez daha Trump’ın huzuruna çıktı
AKP ile artan sefalet
“Yaşadığımız depresyon değil, kapitalizm”
Savaşa endeksli beka bütçesi
Örgütlü bir sınıfı hiçbir kuvvet yenemez!
Metal Grup TİS süreci ve ücret mücadelesi üzerine
2019- 2021 toplu sözleşme süreci başladı
Metalde toplu sözleşme süreci ve birleşik mücadele
Kapitalizmin krizi ve işçi sınıfı
Devrimci taktiğin sorunları / 2 - H. Fırat
Kitle hareketlerine emperyalist müdahale girişimleri
Bolivya’da Amerikancı askeri darbe
İspanya’da dört yılda dördüncü genel seçimler
İsyanların gölgesinde seçimler ve soldan yalanlar
Almanya’da faşist partinin yükselişi sürüyor
Avrupa Birliği emperyalizminin savaş çığırtkanlığı
Kapitalizm şiddet, tek adam diktatörlüğü yasak üretir
Sermaye devletinin kontrgerilla artıkları ve DTCF’de yaşananlar
Ertelenen birlik
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Savaşa endeksli beka bütçesi

 

Bir saray saltanatı var ki bütçesini sadece bir kesimin semirmesi için planlıyor. Bir tek adam diktatörlüğü var ki bekası için 2020 bütçesini savaş bütçesi olarak düzenliyor.

2020 bütçesi, AKP tarafından hazırlanan 18., tek adam dönemindeki 2. bütçe. 2020-2022 arasını kapsayan Yeni Ekonomi Programı ile uyumlu hazırlanan bütçe, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlandı.

Bütçede kamu idareleri için ödenek teklifi 1 trilyon TL ile yeni bir rekor kırdı. Tek tek kalemlere bakıldığında, birinciliğin 434,4 milyar TL ödenekle Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda olduğu görülüyor. İkinci ve üçüncü sıra 125 milyar TL civarlarıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın. Ama bütçenin asıl dikkat çeken yanı “savunma ve güvenlik” kapsamlı alanlara ayrılan ödeneklerdeki yükseliş.

2019’da savunmaya ayrılan ödenek 102,8 milyar TL iken, 2020’de ayrılacak olan 141,1 milyar TL. Bunun 53,9 milyar TL’si Milli Savunma Bakanlığı’na ait. Bakanlık ödeneğinde 7,9 milyar TL’den 53,9 milyar TL’ye katlamalı bir artış gerçekleşmiş. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ayrılan ödenek de 5,8 milyar TL’den 38,9 milyar TL’ye çıkmış. Jandarma Genel Müdürlüğü’nün ödeneği ise 22,9 milyar TL olarak belirlenmiş.

Sarayın savaştan beslendiği bir dönemde bütçe de iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda planlanıyor. Dönemsel politikalar ile bağı, “çözüm süreci” aldatmacasının başlaması ve bitişi sonrası dönemlerdeki bütçe planlamalarında da kendini gösteriyor. “Çözüm süreci”nin ardındaki yıllarda düşüş ve çözüm sürecinin bitmesinin ardından yeniden yükseliş yaşandığı görünüyor.

AKP iktidarı, yaşadığı yıpranmayı tamir etmek, yeniden ayağa dikilmek için savaş hamlelerini ve devletin her türlü kaynağını kullanmayı sürdürüyor. Tam da bundan dolayıdır ki işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları ağırlaşıyorken, geçim bu kadar zorlaşmışken bunu çözmeye dönük herhangi bir yaklaşıma rastlanmıyor.

AKP iktidarı, her bakımdan 2023’e odaklanmış durumda. 2023’te genel, 2024’te yerel seçim periyodu geliyor. Savaş ve saldırganlık politikası da bütçenin düzenlenmesi de bir yanı ile bu yıllara yönelik yatırım sayılır. Sosyal yardım adı altında emekçilere dağıtılacaklar, şirketleri kurtarmak için aktarılacaklar, hepsi 2020 bütçe planının içerisinde var.

Saray ve çevresinden bakanlar, işçilerin ve emekçilerin yaşamlarını simit-çay, yumurta hesabı ile açıklıyorlar. 2020 bütçesi, devlet erkanı ve çevresinden kimin cebine ne gireceğine ışık tutuyor. Aynı zamanda AKP iktidarının savaş ve saldırganlık sürecini yoğunlaştırarak sürdüreceğini işaret ediyor.

 

 

 

 

12 barodan TBB’ye çağrı: Ya kanunu uygulayın ya istifa edin!

 

Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) olağanüstü kongre çağrısını reddetmesi üzerine, çağrıcı 12 baro İstanbul’da toplanarak açıklama yaptı.

Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Mersin, Urfa, Dersim ve Van barolarının başkanları 12 Kasım’da İstanbul Barosu’nda bir araya geldi. Barolar adına ortak açıklamayı, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu yaptı.

TBB yönetiminin olağanüstü kongreye ilişkin aldığı ret kararının hukuki dayanağı olmadığını belirten Durakoğlu, “Ülkemizdeki avukatların yüzde 72’sinin temsilcisi konumundaki baro yöneticileri olarak meslektaşlarımızın çok büyük çoğunluğunun olağanüstü genel kurula çağrımızı reddeden TBB kararının hukuksuz, gerekçesiz ve dayanaksız olduğunu düşündüklerini biliyoruz. Biz de meslektaşlarımızla aynı düşüncedeyiz” dedi.

Durakoğlu, “TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nu iktidar ve güvenlik dili kullanmaya iten eksen kaymasının giderek koltuk hırsına dönüştüğü ve TBB’nin en yetkili karar organı Genel Kurul’da bu değişimi tartışmaya cesaret edemediğini tespit ediyoruz” diye konuştu.

Olağanüstü genel kurul talebinin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Durakoğlu, şunları söyledi:

TBB’nin olağanüstü genel kurul kararı alarak hukuksuzluğu izale etmemesi halinde barolar birliğinin yapmadığı genel kurulu tüm delege ve meslektaşlarımıza açık bir şekilde gerçekleştirerek TBB Başkanı ve Genel Kurulunu hukuka aykırı eylem ve işlemlerini teşhir etmekte kararlıyız. Unutmamak gerekir ki TBB kişilerin değil baroların ve avukatlarındır. Bu nedenle TBB Başkanı tarafından korunmayan saygınlığı barolarımız tarafından korunacaktır. Barolarımızın bu duyarlılığı TBB’yi yeniden hukuk devleti demokrasi, insan hakları ve avukatların ortak menfaatleri paydasında birlik olmasını sağlamakla kalmayacak ait olduğu etkinlik noktasına yeniden taşınmasını sağlayacaktır.”

Durakoğlu, Feyzioğlu’nun “1,5 sene sonra. Kendine güvenen hodri meydan gelir, aday olur, seçilebiliyorsa seçilir” sözlerini atfen de şunları söyledi: “Sayın Birlik Başkanı hodri meydan diyerek 2021 Genel Kurulunu adres olarak göstermişti. Türkiye’nin hukuka saygısız bir tutuma 2021 Mayıs’ına kadar tahammülü yoktur. Bu nedenle birlik başkanının hodri meydan çağrısını kabul ediyor ve biz de sesleniyoruz. Hodri meydan. Meydan Genel Kurul toplantısıdır. Genel Kurul’dan kaçmayın. Ya kanunu derhal uygulayın ya da istifa edin.”