26 Temmuz 2019
Sayı: KB 2019/28

Çözüm biçimsel değişimlerde değil, sömürü çarkının parçalanmasındadır!
TÜSİAD: Kıble batı emperyalizmi
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Doğal olmayan sel, heyelan ve yangınlar
Maltepe Belediyesi’nde yaşananlar ve CHP’nin işçi düşmanlığı
Kamu TİS’lerinin sonucunu işçilerin tutumu belirleyecektir!
Sermaye ve hükümet çıtayı belirlemiş: Sefalet ücreti, 3 yıllık sözleşme, hak gaspları
Fabrikalardan TİS görüşleri...
DEV TEKSTİL 3. Genel Kurulu ve DİSK/Tekstil pratiği
Sınıfın öncüleriyle birleşmek - A. Murat
Sudan’da direniş ve kararsız denge ikilemi
LSG’de fiili ve meşru direniş büyüyor, destek verelim!
Kadınlar Clara Zetkin’e ne borçludur? / 3
The Economist’ten kadınlara dair inciler
Bir yurt deneyimi
DEV TEKSTİL 3. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi
KESK TİS taleplerini açıkladı: Yüzde 38 zam!
Emperyalizme ve sömürüye karşı olmayan her savaşın faturası işçilere ve emekçilere kesilir!
“Özne”nin değişim için direngenliği ve 1996 SAG-ÖO direnişi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

LSG’de fiili ve meşru direniş büyüyor, destek verelim!

 

Lufthansa LSG işçisini aldatmıştır!

İşçi arkadaşlar, Lufthansa, sermayesinin %47’si özel, %53’ü ise devlete ait bir tekeldir. LSG Sky Chefs ise, %100’ü Lufthansa’ya ait bir firmadır. LSG ile ilgili tüm kararlardan doğrudan Lufthansa sorumludur.

Lufthansa, yıllardan beri, “rekabet gücünü ve verimliliği arttırma” ve “iş güvenliği” gibi gerekçelerle LSG işçilerinin birçok kazanılmış hakkını gasp etmiştir. Böylece işçileri, daha ağır koşullarda ve daha ucuza çalıştırmaya “ikna” etmiştir. Bunlarla yetinmeyen Lufthansa tekeli, şimdi de LSG’yi satacağını açıklamıştır. Bu satış kararı, şimdiye kadar ileri sürülen gerekçelerin samimiyetten yoksun olduğunu kanıtlamıştır. Lufthansa, LSG işçilerini açıkça aldatmıştır.

Satış kararı, LSG’de on yıllardır çalışan binlerce işçinin emeğinin, iş güvenliğinin ve geleceğinin hiçe sayılmasıdır. Binlerce işçinin ve onların ailelerinin belirsizlik içerisinde bunalıma ve dahası, J. Ballestero örneğinde görüldüğü gibi bazılarının da intihara sürüklenmesine sebep olmuştur.

LSG işçisinin haklı ve meşru direnişini selamlıyoruz!

Arkadaşlar, LSG’yi var eden ve büyüten, bu firmada on yıllardır çalışan binlerce işçidir. Bu anlamda LSG’nin asıl sahipleri işçilerdir. Lufthansa, şimdiye kadar LSG’nin satış kararıyla ilgili işçilere hiçbir ciddi açıklama yapmamıştır. İşçiler adeta yok sayılmıştır. Binlerce işçi, aileleri ve çocukları, işleri ve gelecekleriyle ilgili büyük bir kaygı ve tedirginlikle beklemeye devam ediyorlar.

Bu duruma isyan eden işçiler, haftalardır, kendi inisiyatiflerini kullanarak ve kendilerince geliştirdikleri bazı yöntemlerle bir direniş sergiliyorlar. İşçilerin üretimden gelen güçlerini kullanarak ortaya koydukları direniş gittikçe yayılarak fiili bir grev boyutuna ulaşmıştır. Direniş özellikle Frankfurt ve Münih’te etkili olmuştur. LSG işçisinin bu direnişi son derece haklı ve meşrudur. Bu haklı ve meşru direnişi selamlıyoruz ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz.

Lufthansa veya emek düşmanı çeşitli çevrelerin, bu direnişi karalamaya, suçlamaya veya haksız göstermeye yönelik çabalarının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Haksız ve suçlu olan Lufthansa tekelidir. Zira binlerce işçinin emeğini, işini ve geleceğini çalmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu ne yasal ne hukuki, ne vicdani ve ne de insani bir şeydir.

LSG işçisi ne yapmalıdır?

LSG işçisi, başlattığı fiili, meşru ve haklı direnişini daha da büyütmelidir. Çeşitli gerekçelerle direnişten uzak duran işçiler de bu direnişe destek vermelidir. LSG işçisinin kaybedecek bir şeyi kalmamıştır. Binlerce LSG işçisi ya el ele verip birlikte mücadele ederek kazanacak ya da hep birlikte kaybedecektir. Bu kavga emek ile sermayenin kavgasıdır. Bu kavga haklı ile haksızın kavgasıdır. Emeğine ve onuruna sahip çıkmak isteyen hiç kimse buna seyirci kalmamalıdır.

Bu saldırı, işçilerin aidatlarıyla ayakta duran sendikalara yönelik de ciddi bir saldırıdır aynı zamanda. İşçilerin öz örgütü olan ve sermayeye karşı emeğin haklarını savunmakla yükümlü olan sendika da bu sürece seyirci kalmamalıdır. İşçilerin başlattığı haklı ve meşru direnişin arkasında olduğunu açıklamalı ve direnişin başarısı için çalışmalıdır

Bizler BİR-KAR olarak, işçi sınıfından, emekten, demokrasiden ve özgürlükten yana olan tüm kişi, kurum ve kuruluşları LSG işçisinin mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz.

Taleplerimiz:

LSG’nin satılması binlerce kişinin işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kalması demektir. İşçilerin kazanılmış haklarının gasp edilmesi demektir. Taşeronluğun yaygınlaştırılması yoluyla insanların daha ucuza ve daha kötü şartlarda çalıştırılması demektir. Genç kuşaklar için iş ve “ausbildung” yerlerinin yok edilmesi ve ciddi bir sosyal yıkım demektir. Özellikle eski işçilerin önemsiz miktarlar karşılığında çıkışa zorlanması demektir.

- Lufthansa, hiçbir LSG işçisinin istemediği satış kararından derhal vaz geçmelidir!

- İşçilerin tüm kazanılmış hakları korunmalı ve herkese iş güvencesi verilmelidir!

- Taşeronluk kaldırılmalı, eşit işe eşit ücret verilmelidir!

BİR-KAR İşçi Komisyonu

Temmuz 2019

 

 

 

 

Hindistan’da tekstil işçileri şiddete karşı iş bıraktı

 

Hindistan’ın Karnataka eyaletindeki Hassan’da bulunan Himmat Sinka fabrikasındaki işçiler kölece çalışma koşullarına ve son olarak iki işçinin şiddete uğraması sonucu iş durdurarak iş yeri önünde eylem yaptı.

Yaklaşık 4 bin işçinin çalıştığı ve sendikasız olan fabrikada işçiler insanlık dışı koşullarda çalıştıklarını ve yasaların dahi uygulanmadığını belirtiyorlar. Farklı eyaletlerden işçilerin çalıştığı fabrikada kendilerine karşı şiddetin de yaygın olduğunu söyleyen işçiler son olarak iki arkadaşlarının feci şekilde şiddetle karşılaşması sonucu isyan etti.

İş bırakarak saldırıyı ve çalışma koşullarını protesto eden işçiler eylemlerine saldıran polislerle de çatışmaya girdi. Öfkeli işçiler bir polis aracını da devirirken polis biber gazı kullanarak ve havaya ateş ederek işçileri dağıttı.