12 Ocak 2018
Sayı: KB 2018/02

Topluma Ortaçağ karanlığı dayatılıyor!
Okullarda gerici adımlar tırmanıyor
Türkiye ekonomisine dair pembe hayaller, katı gerçekler
Uyuşturucuyla mücadele yalanıyla, devlet terörü meşrulaştırılmak isteniyor!
Erdoğan’ın Fransa ziyareti
Osmaniye ve Elazığ hapishanelerinde işkence
Grev hakkıma dokunma!
Eaton işçileri delege tanıtım toplantısı
“Taşerona kadro” yalanına işçilerden tepki
“İşimizi geri alana kadar direneceğiz!”
Devrimci bir sınıf hareketi yaratmak!
Kadınlar ve toplumsal devrim
Lawrence Tekstil grevi
Ekim Devrimi’nin 100. yılında Kollontay’ı okurken... / II
Suriye krizi ve emperyalist hegemonya mücadelesi
Sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillenen “Endüstri 4.0”
Yürekten adanmışlık: İvan Vasilyeviç Babuşkin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Yürekten adanmışlık: İvan Vasilyeviç Babuşkin

 

Gerçeğin hareketiyle dönen dünya, sınıfların ortaya çıktığı özel mülkiyet düzeninden beri ezilenlerin mücadelesine tanıklık etmektedir. 1566’da Hollanda, 1642-49’da İngiltere, 1775’te Amerika ve 1789’da Fransa başarılı burjuva devrimlere sahne olmuştur. Avrupa’da devrimci baharın başlangıcı olan 1848 Fransız Şubat Devrimi ve ardından gelen Haziran yenilgisi, işçi sınıfını burjuvaziden kopararak, kendi sınıf çizgisine bir adım daha yakınlaştırmıştır. İşçi sınıfı artık kendi devrimini yapma evresindedir. Burjuvazinin yıkılıp proletarya diktatörlüğünün kurulması zorunluluğunu ortaya koyan bir aşamaya geçilmiştir.

1848’lerdeki devrimci baharın etkisinin kırılmasıyla Avrupa’da gericiliğin hakim olmaya başladığı süreç ne kadar ağır olsa da gerçeğin hareketi ileriye doğru akmaktadır. Oluşum halindeki işçi sınıfının aldığı ağır yenilgiler işçilere kendi gerçekliklerini, sonuna kadar tek devrimci sınıfın proletarya olduğunu gösterecek; bilimsel sosyalizmin doğumunu müjdeleyecektir. Gerçek olguların ışığında Marx ve Engels proletaryanın ilk devrimci partisi Komünistler Birliği’ni şekillendirip, ardından ilk devrimci proleter parti programı Komünist Manifesto’yu yayınlayarak, sınıf savaşımlarıyla ilerleyen tarihte ezilenlerin mücadelesini güvenceleyeceklerdir.

Dünyanın görmüş geçirmiş olduğu bu tanıklıklarla, Avrupa’da devrimci baharın yaşanmakta olduğu süreçte dahi büyük bir gericilik odağı olarak işleyen Çarlık Rusya’sına bakacağız şimdi.

19. yüzyıl Rusya’sında soylu çiftlik sahiplerinin serfliğe dayalı ekonomisi yerini sanayinin gelişeceği bir zemine bırakmaya başlamakta, daha fazla emek üretkenliği için serfliğin ortadan kalkma koşulları giderek olgunlaşmaktadır. Soyluların ayakları altında ezilen köylülerin başkaldırıları, nihayetinde Çarlık hükümetini 1861’de serfliği kaldırmak durumunda bırakır. Serflik kaldırılmış, fakat geçim için gerekli topraklar yine çiftlik sahiplerinin elinde kalmıştır ve kiraları çok yüksektir. Köylüler her geçen gün daha fazla yıkıma uğrar ve topraksız kalır. Topraksızlar her geçen gün daha fazla sayıda açılmakta olan fabrikalara doluşurlar. Fabrikalar, maden işletmeleri, demiryollarında işçi nüfusu giderek artar.

1873 yılında Totemska köyünde, yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak doğan İvan Vasilyeviç Babuşkin, serflerin köylülere, köylülerin 13-14 saate varan iş günüyle çok düşük ücretlerde azgınca sömürülen işçilere dönüştüğü Çarlık Rusya’sında, işte bu işçilerden biri olmuştur. Petersburg’da torpido-torna ustası olarak çalışmış, demiryollarında iş tutmuştur. Çarlık Rusya’sında, her türlü güvenceden yoksun, izbe evlerde yaşamaya mahkûm edilen, sağlık hizmeti alamayan, keyfi kesintilerle ücreti eriyen ve karınlarını doyuramadıkları koşullarda çalıştırılan işçiler arasında hoşnutsuzluklar büyür ve ilk tepkilerini makineleri parçalayarak, fabrikaları yakarak vermeye başlarlar. Para cezalarına, ücret alımında dolandırılmalara, insanlık dışı koşullara karşı verilen bu yanıtların yerini zamanla iş durdurmaların, grevlerin aldığı bir sürece girilir. İşçi birliklerinin tohumları Rusya’ya saçılmakta ve yaygınlaşmaktadır.

Dünya işçi sınıfının tarihsel deneyimleri ve Marx-Engels’in bilimsel dünya görüşü sosyalizm ışığında, marksist topluluklar Rusya işçi sınıfı içerisinde birlikler kurmaya başlamaktadır. İçerisinde Lenin, Krupskaya gibi devrimcilerin olduğu marksist topluluklar yoksul köylüler, avare gezenler ve fabrikada iş tutmuş işçilerin ayan beyan yaşadığı köleliğe karşı Çarlık despotizmi altında gizli bir savaş yürütürler. Petersburg’da metal işçisi olan İvan Vasilyeviç Babuşkin’in eline fabrika çıkışlarında bildiriler, broşürler ulaşmaya başlar ve Babuşkin devrimcilerle ilişki kurar. Fabrikalarına ulaşan, iş çıkışlarında işçi eğitimleri düzenleyen Lenin ve Krupskaya gibi marksistler artık Babuşkin’in yaşamındadır. Babuşkin devrimciler tarafından gerçekleştirilen marksist öğreti seminerlerinde yer almaya başlamıştır.

Lenin’in öncülüğündeki bu marksist işçi birlikleri sınıfla somut bağlar geliştirmeye çalışır. Babuşkin bunun en yalın örneklerinden biri olur. Birlikler geniş işçi kitlelerine siyasal bakımdan önderlik etmeye ağırlık verir. Düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine karşı mücadele aynı zamanda Çarlık despotizmine karşı mücadeleyle birleştirilir ve bu çabalar işçi sınıfı hareketinde önemli bir etki yaratır. İşçi sınıfının siyasallaşmasını ve devrimcileşmesini hızlandırır.

Babuşkin’in yer aldığı Petersburg İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği, Çarlık despotizmi altında tam bir gizlilik içinde faaliyetlerini sürdürmektedir. İşçi sınıfı ve köylülerin köleliği üzerine kurulu olan Çarlık Rusya’sında birlik üyeleri pek çok kere tutuklanır, sürgünlere yollanır. İşçilerin içerisinde olduğu kadar, tutuldukları hapishanelerde de marksistler mücadeleye devam ederler. Lenin hapishaneden işçi grevlerini yönlendiren, Çarlık hükümetine karşı yapılması gerekenleri içeren bildiri ve broşürler yazmayı sürdürür. Parti programını hapishanede yazar. Babuşkin de dışarıya fabrikalar için “İşçi yoldaşınız” imzalı bildiriler gönderir.

Rusya’nın pek çok şehrinde/bölgesinde işçi birlikleri kurulur, yaygınlaşır ve artık birliklerin merkezi bir örgütlülük içerisinde birleştirilmesi ihtiyacı kendisini dayatmaktadır. Lenin bu temelin ustası olacaktır. 1898’de Moskova, Petersburg, Kiev, Yekaterinoslav’da kurulmuş olan işçi birlikleri sosyal demokrat parti olarak birleşirler. Bu temel üzerinden 1898’de Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi I. Kongresi gerçekleşir. Fakat henüz Rusya’da marksist sosyal-demokrat parti yaratılmamıştır. Marksist çevre ve birlikler örgütsel olarak henüz birbirine bağlı değildir. Parti programı, parti tüzüğü, merkezi bir yönetim yoktur. Üstelik işçi sınıfı hareketinde ekonomistler, işçi sınıfının bağımsız devrimci parti ihtiyacına karşı çevreciliği ve amatörlüğü kutsayan oportünist anlayışlar güç kazanmaktadır. Bu oportünist yalpalamalara son vermek ve Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin oluşumunu hazırlama görevi Lenin’in öncülüğünde birçok devrimcinin çabalarıyla yerine getirilmeye çalışılacaktır.

Merkezi bir yönetimin sağlanması için merkezi bir yayın ihtiyacı, Lenin’in kurduğu illegal gazete Iskra’yla sağlanmaya çalışılır. Iskra yerel marksist çevre ve örgütlerin bütünleşmesi ve partinin inşası görevini yüklenecektir. Iskra’nın bu misyonu yerine getirmesi ise tabii ki devrimci kadrolar ve öncü işçilerin seferberliğiyle mümkün hale gelecektir. Babuşkin, bu öncü işçilerden biridir.

Lenin’in Rusya’nın pek çok bölgesinde çalışmış ve buralarda işçi çevreleri yaratmış olan Babuşkin için söylediği şu sözler bu gerçeğin yalın ifadesidir: “İvan Vasilyeviç özgürken, Iskra hiçbir zaman gerçek işçi yazışmalarından yoksun kalmadı. Iskra’nın ilk yirmi sayısını gözden geçirin. Şuya, İvanovo-Voznesensk, Orehovo-Zuyevo ve Orta Rusya’nın diğer yerlerinden gelen tüm bu mektupların hemen hemen hepsi, Iskra ile işçiler arasında en yakın bağı kurmak için her çabayı gösteren İvan Vasilyeviç’in elinden geçmişti. İvan Vasilyeviç, Iskra’nın en çalışkan muhabiri ve ateşli destekçisiydi.

Iskra’nın aktif bileşeni, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin oluşumunun emektarlarından Babuşkin, 1905 Devrimi’nin sonrasında Sibirya’nın pek çok bölgesinde çalışma yürütür. Asker ve kazak temsilcileri sovyetinin kuruluşuna öncülük eder. 1906 yılında Sibirya’da örgütlenen ayaklanmayı bastırmaya gelen Çarlık askerleri tarafından katledilir. Çarlık kuvvetleri karşısında kimliklerini açıklamayan Babuşkin ve yoldaşlarının kurşuna dizilerek öldürülmeleri olayı, aradan 4 yıl geçtikten sonra, 1910 yılında ortaya çıkar.

Lenin, Babuşkin için, “Babuşkin devrimden 10 yıl önce işçilerin sosyal demokrat partisini yaratmaya başlayan işçi sınıfının savaşçılarından biridir. Böylesi savaşçıların proleter kitleler arasındaki yorulmaz, kahramanca sebatlı çalışması olmasaydı, RSDİP, bırakın 10 yılı 10 ay yaşayamazdı” demektedir.

Nitekim Lenin öncülüğünde ve Babuşkin gibi nice devrimcinin çalışkanlığı, fedakârlığı sayesinde Bolşevik Parti önderliğinde birleşen işçi sınıfı ve ezilen emekçiler gerçekleştirdikleri sosyalist devrimle kölelik zincirinden kurtulmuşlardır. Babuşkinlerin paha biçilmez emekleri Ekim Devrimi’yle taçlandırılmıştır.

İşçi sınıfının kurtuluşu için kendisini mücadeleye yürekten adayan Babuşkin’in anısı, bu mücadeleyi sürdürenlerin yüreklerinde atamaya devam edecektir.

S. Gül

 
§