5 Ocak 2018
Sayı: KB 2018/01

İşçi sınıfı ve emekçileri çetin bir mücadele yılı bekliyor
AKP kendi kontrgerillasını inşa ediyor
Tek tip elbise saldırısı gündemde
Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu
İşçi sınıfı sefalet ücretini reddetmeli, mücadele sahnesine çıkmalıdır!
Taşerona kadro yalanının detayları
İSDEMİR, MESS ve Çelik-İş
Direnişçi kamu emekçilerinden yıl sonu eylemi
Asıl olan sınıf mücadelesinin yasalarıdır!
İşçi sınıfı tarihinde önemli bir sayfa: Singer işgali
İran’da kitle hareketi ve handikapları
2017 yılı ve gençlik mücadelesi
“Devrimci bir sınıf hareketi için Mesleki Eğitim Kurultayı”na giderken...
Mesleki Eğitim Kurultayı’na hazırlıklar sürüyor
2017’de kadınlar direnişi seçti!
Ekim Devrimi’nin 100. yılında Kollontay’ı okurken... / I
Faşist diktatörler de, diktatörlükler de kapitalist düzenin eseridir!
Ahed Tamimi, “Filistin’in cesur kızı”na...
Metin Göktepe katledileli 22 yıl oldu!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Taşerona kadro yalanının detayları

 

Taşeron düzenlemesinde izlenecek yol belli olurken, yeni ayrıntılar da ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı’ndaki taşeron işçileri “ihtiyaç yok” denilerek başka kentlere gönderilebilecek.

Davalardan ve icra takiplerinden vazgeçecek olan işçi, mahkemelerden ve icra müdürlüklerinden vazgeçtiğine dair yazı getirmek zorunda olacak. KHK ile çıkarılan taşeron düzenlemesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Resmi Gazete’de yayımlandı. Önceki açıklamalarda işçilerin kıdem tazminatlarını kaybetmeden kadroya alınacakları söylense de bu söz KHK’da olmadığı gibi yayımlanan usul ve esaslarda da yer almadı.

Öne çıkan maddeler özetle şöyle

* Kamu-özel işbirliği kapsamındaki tesislere taşınan sağlık kurum ve kuruluşlarındaki taşeron işçileri de Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimlerinde kadroya alınacak. Ancak bakanlığın o ilde bu işçilere ihtiyacı yoksa, işçiler Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyacı olan başka bir ile de gönderilebilecek. İşçiler, 5 gün içinde yeni görev yerlerinde işe başlamak zorunda olacak.

* İdarelerin yurtdışı teşkilatlarındaki taşeron işçilerine kadro olmayacak.

* Başvuran işçiler hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü ve valilikler tarafından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak.

* Sınav yalnızca yazılı, sözlü, uygulamalı şekilde yapılabileceği gibi yazılı ve sözlü, sözlü ve uygulamalı şekillerde de olabilecek. Sınavın hangi yöntemle yapılacağına da yine idare karar verecek.

* Sınavı geçen işçi, idareye karşı açtığı davalardan vazgeçtiğine dair dilekçeyi mahkemeye sunacak.

* Kadroya geçirilenlerden daha sonra şartları taşımadığı tespit edilenler tazminatsız işten atılacak. Yapılan ödemeler de geri alınacak.

* Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımının “yıl boyunca devam etmediği” yerlerdeki taşeron işçileri, geçici işçi kadrosuna alınacak.

* İşçilerin ücretleri Yüksek Hakem Kurulu’nun daha önce karara bağladığı taşeron sözleşmesine göre belirlenecek.

* Sözleşmelerin feshedilmesi nedeniyle taşeron firmalara tazminat ödenecek.

 

 

 

 

CHP’li belediyede feragatname dayatması

 

696 No’lu Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile getirilen taşeron işçilerine kadro düzenlemesine tepki gösteren CHP’nin riyakarlığı ortaya çıktı. CHP, kamuoyu önünde yaptığı açıklamalarda taşeron işçilerinin kadroya geçebilmek için feragatname imzalamak zorunda bırakılmasına tepki gösterirken, feragatname dayatması CHP’li Avcılar Belediyesi’nde işçilerin karşısına çıkarıldı.

Belediye, işçilerden tüm hak ve alacaklarından ve idareye karşı açtığı tüm davalardan feragat etmesini isteyen belgeyi imzalamalarını istedi. Aralarında uzun yıllara dayalı tazminat hakları bulunan işçilerin de olduğu taşeron işçileri, söz konusu belgeyi imzalaması durumunda tüm haklarından vazgeçmiş oluyor. İmzalar atıldıktan sonra da işçilere kadro verilip verilmeyeceğinin garantisi bulunmazken, herhangi bir pürüz durumunda sorumluluk da yine işçiye yükleniyor.





Federal Mogul’da fatura işçiye

 

Kocaeli’de bulunan Federal Mogul’da 15 Aralık’ta meydana gelen yangının faturası işçiye kesildi.

Yangının ardından üretimin 3 gün durmasını gerekçe gösteren patron “telafi çalışması” gerekçesiyle yıllık izinleri iptal etti.

İşçilerden biri “Bize izinlerin iptal edildiği söylendi. Biriken izinlerimizi yıl sonu kullanacaktık, fabrikanın tamamı duracaktı ama yangından sonra verilen 3 günlük izni bizim izinlerimizden kestiler. Daha sonra da izinlerin tamamen iptal edildiğini söylediler” dedi.

Mesaiye kalmama eylemlerini sürdüren diğer işçi ise bu eylemler sonucunda biriken pistonlar olduğunu belirterek “Bunların kontrollerinin yapılması için izinleri iptal ettiler. İzinde olan arkadaşlarımızı da geri çağırdılar” dedi. Sözleşme sürecinde böyle bir uygulamanın normal olmadığını ifade eden etti.

Başka bir işçi ise “Pazar günü 16.00-00.00 vardiyası çalışmaya geliyor, sendika sesini çıkarmıyor. Mesai yasak olduğu halde posta başlarını Pazartesi akşamı saat 20.00’de mesaiye çağırıyorlar” diyerek Türk Metal’in tutumuna tepki gösterdi.

 

 

 

 

Başbakan Yardımcısı işçilerle alay etti

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu AKP Bursa il binasında Hak-İş yönetici ve üyeleriyle buluşmasında asgari ücretle ilgili açıklamasında işçilerle adeta alay etti.

Konuşması sırasında asgari ücretin ne kadar olduğunu bile unutup, yanındakilerden destek alarak bin 603 lira olduğunu dile getirdikten sonra, üç kişilik bir aile için bu rakamın bin 709 liraya çıktığını söyleyerek; “Bu rakam yüzde 14 küsürlük bir artış oranına tekabül ediyor. Türkiye’de geçtiğimiz yıl gerçekleşen enflasyon rakamlarının da üzerinde olan bir orandır. Bugün itibariyle asgari ücret 2002 yılına oranla 9 kat artmış oluyor. O zaman 184 lira olan asgari ücret bugün bin 603 lira. Örnek olması bakımından söylemek istiyorum, 2002 yılında asgari ücret 184 lirayken dolar karşılığı 114 dolarmış, bugün asgari ücret bin 603 lira dolar karşılığı ise 422 dolar. 2002 yılında 184 liralık asgari ücretle 575 litre süt alınabiliyormuş bugün ise asgari ücretle bin 324 litre süt alabiliyoruz” diye konuştu.

Çavuşoğlu, 2002 yılında 184 lira olan asgari ücretle çalışan bir kişinin 90 maaşıyla 1.4 motor gücüne sahip bir sıfır araç alabildiğini söyledikten sonra demagojiyi sürdürerek “Aynı aracı asgari ücretle çalışan işçi bugün 42 maaşıyla alabiliyor. 2002 yılında 184 liralık asgari ücretli çalışan 20.6 kilogram et alırken bugünkü asgari ücretle ise 51.7 kilogram et alabiliyor. 2002 yılında 184 lira olan asgari ücretle litresi 1.26 liradan 146 litre motorin alınırken bugün litresi 5.3 liradan 318 litre alınabiliyor. Böylece daha fazla geziliyor, daha çok seyahat ediliyor” dedi.


 
§