20 Ekim 2017
Sayı: KB 2017/40

Krizlerin ve kirli ilişkilerin bedelini emekçilere ödetiyorlar
Efendinin attığı tokat ve uşakların çürümüşlüğü
Yol arkadaşlarını tasfiyeye devam!
Patronları dava yükünden kurtar, işçiyi süründür!
Şişecam işçisi: Onurluyuz, gururluyuz!
Arçelik’te baskılar durmak bilmiyor!
KESK ve Şubeler Platformu üzerine
KÇB’den “KHK’lar, direnişler ve sendikalar” paneli
Rem Spor’un Hummel mağazasında işçi düşmanlığı
Sermaye çocuk işçilerin kanı ve emeği üzerinde yükseliyor
Ekim Devrimi sürecinde siyasal akımlar
Güney Kürdistan’da referandum ve sonrası
Irak ordusu ve Haşdi Şabi emperyalistlerin silahıyla Kerkük’ü ele geçirdi
Emperyalizmin ürettiği açlık
DGB, DLB ve MLB’den mücadele çağrısı
Bu yasa dikiş tutmaz!
Esenyurt’ta “Ekim Devrimi ve kadın” semineri
“Kazanmak için bedel ödemeyi göze almalı”
Halkı gibi acılı şair: Cigerxwin
“Herkes hakkı olanı eşit olarak paylaşsın diye!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Irak ordusu ve Haşdi Şabi emperyalistlerin silahıyla Kerkük’ü ele geçirdi

 

Güney Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumunun ardından baskı ve yaptırımları devreye sokan merkezi Irak hükümeti, 15 Ekim gecesinden itibaren başlattığı saldırının sonucunda 16 Ekim’de Kerkük’ü ele geçirdi.

Petrol zengini kente Haşdi Şabi milisleriyle saldırıya geçen Irak ordusuna karşı peşmergelerin yanı sıra gerillalar da karşılık verdi.

Uzun süre yaşanan çatışmaların ardından peşmergelerin çekilmeye başlamasıyla Haşdi Şabi milisleri ve Irak güçleri başta Kuzey Petrol şirketinin yanı sıra peşmergenin denetimindeki K1 askeri üssünü ele geçirdi. Ardından ise kentteki diğer noktaların yanı sıra valilik binası da ele geçirilirken Haydar el İbadi’nin talimatı doğrultusunda IKBY bayrakları indirilerek Irak bayrakları asıldı.

KDP’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw, 16 Ekim’deki haberinde Kerkük’ün kaybedilmesine ilişkin “Irak Ordusu ve Şii Heşdi Şabi birlikleri bugün Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (KYB) bağlı bazı birliklerin çatışmadan geri çekilmesi sonucu Kerkük’te denetimi sağladı” dedi. Haberde; peşmergenin KYB yetkilileri Pavel Talabani, Lahur Talabani ve Aras Şeyh Cengi’nin talimatıyla çekildiği iddia edildi.

Kentin ele geçirilmesinin ardından İbadi, Vali Necmeddin Kerim’in yardımcısı, Arap asıllı Rakan Said Ali Cuburi’yi vekaleten Kerkük Valiliği’ne atadı.

Haşdi Şabi’nin kontrolü peşmergeden aldığı Tuz Hurmatu’da ise Kürt kaymakam Şelal Abdül’ün görevden alınarak yerine Arap bir yetkilinin atandığı belirtildi.

Peşmerge Komutanlığı: Saldırı ABD tankları ve silahlarıyla yapıldı

Peşmerge Genel Komutanlığı açıklamasında, bazı birliklerin Irak ordusu karşısında çekilmesinden KYB yetkililerini sorumlu tuttuğu açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Maalesef Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) bazı yetkilileri de Kürdistan halkına yönelik bu planın destekçisi olmuş, KYB bayrağı altında Kürdistan için canlarını feda eden Kürdistan’a ve şehitlere tarihi ve büyük bir ihanet etmişlerdir. Bu birkaç yetkili, bazı hassas bölgeleri çatışmadan, Heşdi Şabi ve İran Pasdaran Ordusuna teslim ederek (IKBY’nin KYB’li Başkan Yardımcısı) Kosret Resul’ü yalnız bırakmışlardır.”

Açıklamada “Bütün taraflara, bu saldırının, Heşdi Şabi ve Iraklı güçlerin ABD yapımı Abrams tankları, zırhlıları ve silahları ile koalisyonun verdiği silahlarla yaptığını duyuruyoruz” denildi.

Reuters da ABD eğitimli elit güçlerin yaklaşık on Humvee ile gelerek Kerkük Valiliği’ni işgal ettiğini yazdı.

Emperyalist koalisyon: Tarafsızız!

Saldırıların ilk saatlerinde ABD liderliğindeki emperyalistlerin oluşturduğu IŞİD’le Mücadelede Uluslararası Koalisyon Güçleri Komutanlığı; “Koalisyon, Kerkük çevresindeki askeri araç ve insani hareketliliği takip ediyor. Askeri araç hareketliliği şimdiye kadar koordinasyon halinde olmuştur ve hiçbir saldırı yaşanmamıştır” açıklaması yaparken “tarafsız” olduğunu savundu.

Goran, KDP ve KYB’yi suçladı

Irak güçleri ile Heşdi Şabi’nin Kerkük’ü terk etmesi çağrısında bulunan Değişim Hareketi (Goran), “diyalog” ile sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi. Goran’ın açıklamasında yaşananların sorumlusunun KDP ve KYB olduğu belirtilerek “Zamansız referandumun yapılması sonucu KYB ve KDP, Kürdistan halkının kazanımlarını bu denli tehlike altına aldı” denildi. Ayrıca IKBY yönetiminin sorumluluktan uzak davrandığı söylendi.

HPG Basın İrtibat Merkezi ise daha sonra açıklamanın yapılacağını belirtti.

 

 

 

 

Haşdi Şabi milisleri Şengal’e girdi

 

Irak Kürdistan’ına yönelik merkezi hükümetin 16 Ekim’de başlattığı operasyon 17 Ekim’de Şengal’e kadar uzandı. Peşmergenin çekildiği kente giren Haşdi Şabi milislerinin, Rojava sınırındaki kontrolü ele geçirmeye çalıştığı bildirildi.

ANF’de yer alan habere göre; peşmergenin Maxmur kasabası, Bakırme, Guwer ve Şengal’i 16 Ekim gecesinden itibaren boşalttığı bildirildi.

Merkezi hükümete bağlı kolluk güçlerinin Şengal kent merkezine girmediği ifade edilirken Haşdi Şabi milislerinin 500-600 kişilik bir grupla kente girdiği belirtildi. Rûdaw bir Haşdi Şabi birliğinin de Rabia ve Ewene’ye doğru hareket ettiğini ve Rojava sınırını kontrol etmeye çalıştığını kaydetti.

Peşmergenin çekildiği noktalar Şengal şehir merkezi, Şebabît, Solax, Til Qesep, Hemedan, Tilbenat, Çimento Fabrikası civarı, Qinê, Sinûn, Cidalê, Heyalê, Domîz, Werdiya, Golat, Niyêniyat, Herdan, Zorava ve Şerfeddin olarak sıralandı.

Merkezi hükümetin başlattığı harekatın ardından IKBY yönetimine bağlı güçlerin, Kerkük ve Maxmur’da 2014 sınırlarına, Şengal’de ise 2003 sınırlarına çekildiği belirtiliyor.

 

 

 

 

QSD: Rakka IŞİD’den tamamen temizlendi

 

Demokratik Suriye Güçleri (QSD), IŞİD’in elindeki Rakka’yı tamamen geri aldı. QSD’nin 6 Haziran’da başlattığı “Rakka’yı Özgürleştirme Hamlesi”nde 17 Ekim’de kentin tamamen QSD’nin kontrolüne geçtiği ifade edildi. IŞİD çetecilerinin bir kısmının QSD’ye teslim olduğu ifade edilirken, direnç gösteren tüm çetecilerin de öldürüldüğü belirtildi.

Hamlenin son aşaması 15 Ekim’de başlatılmış, 14 Ekim’de ise aşiret liderleri aracılığıyla Suriyeli 275 çeteci QSD’ye teslim olmuştu.

QSD sözcüsü Talal Silo kentteki mayınların temizlenmeye ve IŞİD hücrelerinin aranmaya başlanacağını söyledi. QSD’nin konuyla ilgili daha sonra açıklama yapacağı duyuruldu.

Son olarak, QSD Basın Sorumlusu Mustafa Bali, IŞİD ile çatışmaların stadyum çevresinde hâlâ devam ettiğini dile getirmişti.


 
§