23 Aralık 2016
Sayı: SİKB 2016/01 (48)

Sermaye iktidarı dinci-mezhepçi-şoven histeriyi körüklüyor
“Kanlı da olsa, kansız da olsa” kazanan hep sermaye!
HDP’ye yönelik saldırılar sürüyor
Kayseri’de yaşanan faşist saldırılar üzerine
En büyük tekeller; en yoğun sömürü ve kölelik dayatanlar!
Kapitalizmin “fıtratında” ölüm ve yolsuzluk var!
Toplu Sözleşme Sempozyumu Sonuç Bildirgesi
Metal fabrikalarında TİS süreçleri devam ediyor!
“Süreci sonuna kadar götüreceğiz!”
Kamu Emekçileri Forumu’ndan Kamu Çalışanları Birliği’ne...
Burjuva diktatörlüğünün yönetim biçimleri
2016’nın aynasından geleceğe bakmak-1
Tetikçinin ölümü ve Paris katliamının sorumluları
Krizden “stratejik işbirliğine” Türkiye-Rusya ilişkileri
Suriye topraklarına gömülecek olan hayaller ve gerçekler
FARC: '80’li yılların tekrarı mı? - 1
Fidel ya da tarihte bireyin rolü
Kadın işçi grevlerinin gösterdikleri-2
Üniversitelerde gericilik tırmandırılıyor
19 Aralık Direnişi yol gösteriyor!
Bu düzende kimin yaşamı kutsal?
“Neşelen biraz, asla ölümden bahsetme, başaracağız!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kayseri’de yaşanan faşist saldırılar üzerine

 

Kayseri’de 13 askerin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı bombalı eylemin ardından bir grup faşist, HDP ve EMEP il binaları ile DİSK Bölge Başkanlığı’na saldırdı.

Saldırılar tek merkezli ve planlıydı

Saldırılar öncesinde faşistler Facebook üzerinden karanlık planları için provokatif mesajlar yayınladılar. Bu mesajlarda; “Son aldığım bilgiye göre HDP’den 300-400 kişi pasajlara saklanmışlar. Biz naptıysak onlar da yapacakmış millet. Hadi bütün Kayserili Türkler meydana”, “Arkadaşlar görünen köy kılavuz istemez, harekete geçelim”, “Buradan ahkam kesenler düşüncelerinizi kendinize saklayın, Kayseri’de PKK’nin siyasal uzantısına çok yardımı olduğunu biliyoruz” deniliyordu.

Taş ve sopalarla parti binasını tahrip eden faşistler içerideki eşyaları da camdan aşağıya attı. Binanın çatısına çıkarak MHP bayrağı asan faşistler binanın çatı katını ateşe verdi. Faşist saldırı sürerken, itfaiye ekiplerinin HDP tabelasını söktüğü görüldü. HDP bürosunun olduğu binaya MHP bayrağı asan faşistler, “Dişe diş, kana kan, intikam intikam” sloganları ile bekleyişini sürdürüyordu.

Faşist saldırılar başta Kürt illeri olmak üzere Türkiye genelinde uzun süredir devam eden siyasal soykırımın parçasıdır. Kayseri’de de HDP, EMEP, DİSK binaları talan edildi. Faşistlerin bahanesi hazırdı. Asker taşıyan belediye otobüsüne yönelik eylem, saldırı yapmak için kullanıldı.

Faşist saldırılarının ardından Kürt legal siyaseti içinde yer alan, doğrudan HDP ile bağı olmayan birçok kişi ulusal kimliğinden dolayı gözaltına alındı. Facebook’ta yer alan beğeniler bile suç unsuru olarak tanımlandı. Öte yandan ilerici devrimci siyasi yapılara ve DİSK’e yönelik kundaklama suçuna ilişkin olarak tek bir kişi bile gözaltına alınmadı.

Devletliler ve faşistler görevlerinin başındaydılar

Kolluk güçleri, faşist sürüleri onaylayan ve yönlendiren bir tutum sergiledi. “Olayların ve sonuçlarının öngörülemediğini, mutat önlemlerin dışında başka önlem almadıklarını” ifade ettiler. Kısacası yaptıkları açıklamalarla faşistlerin sırtlarını sıvazladılar.

Kayseri’de faşistler internette açıkça saldırı içeren paylaşımlarla sokağa çıkma çağrıları yaptılar. Faşist MHP il örgütü işi daha da ileri götürerek “Burası Kayseri, teröristler bizden korksun” diyerek saldırının sivil ayağını örmek için mesai yaptı. Anons yapan belediye araçlarıyla eyleme katılım çalışması yapıldı. Toplanma çağrısına kolluk da tam destek verdi. İtfaiye, HDP il binası yakılırken kılını bile kıpırdatmadı.

Saldırıya uğrayan HDP, EMEP ve DİSK önünde devletliler hiçbir önlem almadılar. Kolluk güçleri sayısı hızla artan ve saldırı için hazır olan faşist güruha müdahale etmedikleri gibi, kol kanat bile gerdiler. Saldırıların tamamında kolluk ve faşistler eş güdüm içinde ve planlı olarak çalıştılar.

Polis talancı faşistleri değil, Kürtleri hedef aldı

Faşist saldırılar sırasında görüntüyü kurtarmak için de olsa polis herhangi bir müdahalede bulunmadı. HDP kundaklanırken, EMEP saldırı altındayken, DİSK binası faşistlerin işgali altındayken, kolluk ortalıkta gözükmedi. Oysa aynı kolluk sosyal medya üzerinden Denizleri, Mahirleri, İbrahimleri beğenen emekçileri kovalamakta, Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirel paylaşımlar yapan kişileri hızla bulup, yargı önüne çıkarıp tutuklanmalarını sağlama konusunda son derece mahirdi.

Faşistler ortalığı yakıp yıkarken kılını kıpırdatmayan kolluk, faşist saldırıların hemen ardından gözaltı terörünü devreye soktu. HDP’de siyaset yapmış veya yapmakta olan emekçilerden 38 kişi gözaltı terörüne maruz kaldı.

Kayseri’de yaşananlar, günlerdir şehirlerde Kürt halkına, ilerici devrimci kurumlara, bireylere yönelik saldırganlıkta ve terörde sınır tanımayan faşistleri kollayan, yargıyı adeta giyotin gibi kullanan sermaye düzeni gerçeğinin parçasıdır.

Faşist saldırıları durdurmak için…

Faşist saldırıların asıl hedefi “işçilerin birliği, halkların kardeşliği” mücadelesini baltalamaktır. İşçi ve emekçileri milliyet ve mezhep temelinde bölmektir. Milliyet denilince Türklüğün, mezhep denilince Sünni inancın öne çıktığı tekçi anlayışı toplumsal düzeyde örgütlemektir. Halkları birbirine düşürmek, Alevi-Sunni çatışmasını büyütmektir. İşçilerin ve emekçilerin birleşik mücadelesinin önünü kesmektir.

Her türlü faşist saldırının panzehiri emek-sermaye çatışmasını temel alan “işçilerin birliği, halkların kardeşliği” mücadelesidir. Faşist saldırıların panzehiri faşistlerin elini soğutmayan bozuk düzene karşı işçi sınıfının kızıl bayrağı altında birleşerek sosyalizm mücadelesini büyütmektir. Bu nedenle faşist saldırıların arttığı bu dönemde “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarını yükseltmek, yaratılmak istenen her türlü etnik-mezhepsel çatışmanın karşısında birleştirici olan sınıf kimliği ile durabilmek, her zamankine göre çok daha özel bir anlam taşımaktadır.

 

 

 

 

Katliamın yıldönümünde Maraş’ta yasak

 

OHAL bahanesiyle her türlü eylem ve etkinlik yasaklanmaya çalışılırken bir yasak haberi de Maraş Katliamı’nın yıldönümünde Maraş Valiliği tarafından getirildi.

Maraş Valiliği 18 Aralık-18 Ocak tarihleri arasında kentteki tüm eylem ve etkinlikleri yasakladığını duyurdu. Valilik yaptığı açıklamada yasağa gerekçe olarak “milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması” ile “hak ve özgürlüklerin korunmasını” gösterdi. Yasağın 18 Aralık-18 Ocak arasını kapsadığını belirten Maraş Valiliği’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Kahramanmaraş ili sınırları içerisinde tesis olan huzur ve güven ortamı ile milli güvenlik ve kamu düzeninin bozulmaması, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. Maddesi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi, 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 11. maddesi (m) bendi doğrultusunda İl genelinde her türlü toplantı, gösteri yürüyüşü, miting, anma etkinliği, çadır kurma, stant açma, basın açıklaması ve benzeri etkinlikler 18/12/2016 günü saat 08.00’den 18/01/2017 günü saat 17.00’ye kadar yasaklanmıştır.”

Katliamla ilgili Maraş’ta yapılmak istenen eylem ve etkinlikler önceki senelerde de keyfi bir şekilde yasaklanırken son olarak geçen sene de tam bir ablukayla eylemler engellenmeye çalışılmıştı.

 
§