01 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/01

Düzenin açmazları derinleşiyor
İstikrar arayışına yeni model: “Başkanlık”
Örgütlü bir halk!
Kürdistan’da imha savaşına karşı direniş sürüyor
Düzenin AKP’si, AKP’nin düzeni!
Dincisi milliyetçi, milliyetçisi dincidir
İşçinin cebi hep delik!
Tek çıkar yol mücadele!
Otomotiv sektörü 2015’te rekor kırmış
Yol-İş Kayseri 1 No'lu Şube Genel Kurulu…
TKİP V. Kongresi toplandı!
Suudi rejiminin savaş kundakçılığı
Emperyalizmin kirli silahı: Mezhep savaşları
ABD’den İran’a yaptırım hazırlığı
Yalan tarihin yalancı aktarıcıları
Avrupa Devrimci Gençlik Birliği Kampı başarıyla gerçekleştirildi
Berkin’den Kürt illerine katleden devlettir!
Devrimci basın taraf olmayı sürdürecek
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tek çıkar yol mücadele!

 

Asgari ücret birkaç ay süren yoğun tartışmaların sonucunda “AGİ dahil” net 1300 TL oldu. Fakat başta elektrik olmak üzere birçok temel tüketim mallarına gelen zamlarla birlikte sermaye, verdiklerini fazlasıyla geri almaya başladı. Asgari ücrete yapılacak olan zamma karşı sermaye sınıfının günlerdir oynadığı mağdur rolü sonucunda zam oranının büyük bir kısmı işçi ve emekçilerin sırtına atılmış durumda. Yapılan zammın çok yüksekmiş gibi sunulması ve kriz bahanesiyle işçilerde yanılsama yaratılarak ekonomik ve sosyal yıkım programları bir bir hayata geçirilmeye çalışılıyor. “Kaşıkla verdiğini kepçeyle almanın” yolunu düzleyen burjuvazi, kıdem tazminatı gibi sınıfın temel kazanımlarına göz dikmiş bulunuyor.

Diğer bir yandan asgari ücrete % 30’luk zam yapılması birçok işyerinde Ocak zamlarına aynı oranda zam olup olmayacağı tartışmalarını da beraberinde getirmiş bulunuyor. Geçmiş yıllarda patronlar asgari ücrete yapılan sefalet zamlarını örnek göstererek işçilere aynı oranda zamları dayatıyorlardı. Bugün ise nasıl davranacakları merak konusu. Birçok işyerinde tartışmalar sürmekte. Her durumu fırsata çevirmekte usta olan patronlar, bu durumu da kendi lehlerine çevirmeye çalışıyorlar. Sermaye devletinin açıkladığı “reform paketine” göre genç işçilerin maaşlarını 1 yıl, sigorta primlerini de 5 yıl boyunca devlet karşılayacak. Aynı zamanda Çalışma Bakanı’nın açıklamasına göre Mart ayında kıdem tazminatının fona devredilmesi planı gündemde. Bütün bunlar gösteriyor ki Ocak zamları birçok işyerinde işçilerin beklentisi düzeyinde olmayacak, ücretler asgari ücret düzeyinde kalacak. Ses çıkartan işçileri ise işten atılma bekliyor. Bu dönem birçok işçi işten atılma tehlikesi ile karşı karşıya. Ayrıca birçok sendikalı işyerinde yapılan sözleşmeler gereği ücretlere yapılacak zam bu ay TÜFE (% 8) oranında olacak. Yani burjuva hukuk çerçevesinde bakıldığında, mevcut geliri asgari ücretin altında kalanlar, asgari ücrete tamamlanacak, diğer ücretler ise biraz üstünde olacak. Yani sendikalı olmak ya da sendikasızlık arasındaki fark da büyük oranda kalkmış olacak. Yıllardır işçiler arasında bölünmeye yol açan ücret makası büyük oranda kapanmış olacak ama bu ücretlerin asgari ücrete eşitlenmesi yoluyla gerçekleşecek.

Sermaye cephesi zam artışlarının maliyetini yaklaşık olarak 16 Milyar TL olarak hesapladı ve bu maliyeti tek başlarına karşılayamayacaklarını her fırsatta ifade ediyorlar. Yeni yıkım saldırılarının ve işten atmaların artacağını söylüyorlar. Oysa ki bugün Türkiye’de 86 bin zenginin sadece banka hesaplarında 550 Milyar TL bulunmakta. Bu bile ne kadar ikiyüzlü olduklarını göstermekte. Yıllardır uygulanan azgın sömürü koşulları hesapların bu kadar şişmesine neden oldu ve şimdi de daha fazla kâr elde etmenin peşindeler.

İşçi ve emekçilerin bu sömürü düzenine son verebilmesi için tek çıkar yol, örgütlü birliğini sağlamak ve fiili meşru mücadele yöntemlerini hayata geçirmektir. Bu süreçte işten atılmalara karşı işçiler birbirine kenetlenmeli ve “İşgal, Grev, Direniş” silahını kullanmak için hazırlanmalıdır. Zira önümüzdeki günlerde başta kıdem tazminatının gaspı olmak üzere birçok sosyal yıkım saldırısı işçi ve emekçileri beklemektedir.

Bu nedenle, kapsamlı yıkım saldırılarına karşı “Sınıfa karşı sınıf” tutumuyla hareket etmek, fabrika fabrika, bölge bölge işçi birlikleri kurularak sendikaları tabandan zorlamak ve “Genel Grev, Genel Direniş” çağrısını yükseltmek büyük bir önem taşıyor.

 

 

 

 

Metal işçileri ek zam istiyor!

 

Asgari ücretin 1300 TL'ye çıkarılmasının ardından metal işçileri de asgari ücret farkı olarak ücretlerine ek zam yapılmasını istiyorlar. Asgari ücret zammının diğer ücret gruplarına yansıtılmasını isteyen işçiler, fabrikalarında ses çıkarmaya başladılar. Zamla birlikte, işe yeni başlayan işçilerin saat ücretinin 5-10 yıl arasında çalışmış işçilerinkiyle denkleştiğini belirten işçiler, yılların emeğinin göz ardı edilmesine tepkililer.

Renault işçileri ilk kaşığı vurdu

Asgari ücrete zam yapılmasının ardından ilk ses Renault işçilerinden geldi. 5 Ocak akşam vardiyasından alkışlar ve sloganlarla çıkan Renault işçileri, yuhalamalarla da tepkilerini gösterdiler. İşçiler, asgari ücrete yapılan zammın diğer ücret gruplarına da yapılması gerektiğini belirttiler.

10 yıllık işçilerin ücretlerinin dahi asgari ücret seviyesinde kaldığına dikkat çeken işçiler, fabrika yönetiminin “asgari ücrete zammı devletin yaptığını ve devletin teşviki olursa kendilerinin de bunu yansıtacaklarını” söylediğini belirtiyorlar.

Metal fabrikaları kaynıyor

Renault işçilerinin yanında, diğer fabrikalardan işçiler de bu duruma tepkililer. Özellikle yıllardır çalışan işçiler, saat ücretlerinin aynı kalmasına tepkili. Asgari Geçim İndirimi’nin asgari ücretin içinde olması da tepki çekerken, işçiler saat ücretleri üzerinden hesaplamalar yapıyorlar.

Aka Otomotiv, Noksel Çelik Boru, Delphi ve bir dizi fabrikada işçiler konuyu tartışırken, bir Delphi işçisi tartışmalarla ilgili görüşlerini şöyle dile getiriyor:

“Asgari ücrete zam geldi, eski işçiler tepkililer. Ortada bir haksızlık varsa eylem olmalı. Bizler fabrikalarımızda eylem yapmalıyız. Bütün fabrikalar alttan alta ısıtılmalı. Diğer fabrikadaki arkadaşlarımızla da iletişimde olmalı, ne yapılacağına karar vermeliyiz.”

İşçiler ayrışmamaya özen gösteriyorlar

Bu arada, ücretlerine zam talebinde bulunan işçiler, asgari ücrete yapılan zamla birlikte işe yeni başlayan işçilerin daha yüksek ücret alacak olmalarına tepki göstermediklerinin, isteklerinin yıllarca çalışmış olmalarının karşılığını almak olduğunun altını özellikle çiziyorlar.

Zammın işe yeni başlayanlar için az bile olduğunu vurgulayan işçiler, “Yeni iş başı yapan kişi bu rakamları alacaktır, hakkıdır, helali hoş olsun. Ama şu anda çalışanlar ne olacak?” diye ekliyorlar.

 
§