23 Ekim 2015
Sayı: KB 2015/40

Düzenin seçim oyununda son hafta
Sokağa, eyleme, direnişe!
Hep aynı eşgal!
Kriz mücadele dinamiklerini güçlendiriyor
Seçimler, HDP ve sol hareket
Devrim mi reform mu?
İşçi sınıfı “anda yaşayan geçmiş”in tortularını sırtından atmalıdır!
Genel kurulda eleştiriye tahammülsüzlük
Birleşik Metal-İş Gebze Şubesi Genel Kurulu
Gürmak Amortisör'de direniş ve kıyım
B/S/H işçilerinden adliye önünde eylem
Ereğli OSB’de ‘infial’ yaşanıyor
Yeni dönem, devrimci sınıf hareketi ve devrimci parti
Dünyadan eylemler
Avrupa DGB 1. Genel Kurulu gerçekleştirildi
DGB Türkiye Meclisi Ankara’da toplandı
Sandıklar değil, çare SİZsiniz!
Siyasal tablo üzerine söyleşiler
Ankara Katliamı’nda yitirilenler uğurlandı
Ankara’da katledilenler anıldı
Sosyal-şovenizmin günümüzdeki adı - D. Yusuf
Hapishaneler ve devrimci mücadele
Hapishaneler’de hasta tutsaklar katlediliyor!
"Kanlı Pazar"dan Kanlı Cumartesi’ye...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Genel kurulda eleştiriye tahammülsüzlük

 

Birleşik Metal İş Sendikası Gebze Şubesi’nin 13. Olağan Genel Kurulu 18 Ekim’de Gebze Holiday Inn Oteli’nde saat 10.00’da yapılmaya başlandı.

Delegelerin ve katılımcıların selamlanması ile başlayan genel kurul sinevizyon gösterimi ile devam etti. Sinevizyon gösteriminin ardından Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın açılış konuşması gerçekleştirdi. Açılış konuşmasında sermayenin içinde bulunduğu krizden, Ortadoğu’da yaşanan direnişlerden, Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu emperyalist savaş sürecinden ve Ankara Katliamı'ndan bahsedildi. 29 Ocak grev sürecinden ve son yıllarda örgütlenen fabrikalardan bahsedilen konuşmada sarı sendikacılık teşhir edildi ve örgütlenme süreçlerinde patron sendikalarının yaptığı engellemeler anlatıldı.

Açılış konuşmasının ardından divan seçildi. Divan adına Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu konuşma yaptı. Serdaroğlu konuşmasına Ankara Katliamı ile başladı. DİSK’in güncel durumu üzerinden yapılan eleştirilere değinip sendikanın siyasetten bağımsız olduğunu öne süren Serdaroğlu, genel kurulda yarışacak iki listeye dikkat çekerek kazananın sendika olması gerektiğini vurguladı.

Serdaroğlu’nun konuşmasından sonra gündem oylaması yapıldı. Oylama tamamlandıktan sonra saygı duruşu gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından konuk konuşmaları yapıldı.

Eğitim Sen Gebze Şube Yönetimi adına yapılan konuşmada Ankara Katliamı ve arkasındaki güç odakları üzerine konuşuldu. İşçi ve emekçilerin yaşadıkları sorunlar ve bunun karşısında dünya genelinde ortaya çıkan hareketliliklerden bahsedilen konuşma, işçi ve emekçilerin kurtuluşu için enternasyonal dayanışmanın önemine vurgu yapılarak bitirildi.

EMEP ilçe yönetimi adına yapılan konuşmada ise sendikal bürokrasiye zemin hazırlayacak tehlikeli noktalar üzerinde duruldu. Ardından DİP adına yapılan konuşmada genel kurul selamlandı.

MİB temsilcisinin konuşması
kesilmeye çalışıldı

MİB adına yapılan konuşma Ankara ve diğer katliamların hesabını sorma çağrısıyla başladı. Krizin faturasının ödetilmeye çalışıldığı işçilerin saldırılara dünyanın birçok yerinden eylemlerle yanıt verdiği söylenen konuşmada, 29 Ocak grevi ve metal direnişinin de ortaya konan tepkiler olduğu ifade edildi. MİB temsilcisi, 29 Ocak grevi yasaklandığında ortaya bir irade konulamamış olduğunu belirterek irade konulsaydı grevin ardından daha farklı bir Birleşik Metal-İş Sendikası’nın ortaya çıkmış olacağını belirtti. Bu sırada Adnan Serdaroğlu ve Hami Baltacı tarafından konuşma kesilmeye çalışıldı. Bu anti-demokratik uygulamanın doğru olmadığı salondan da ifade edildi. Konuşmasına devam etmeye çalışılan MİB temsilcisinin mikrofonu müdahale eden kişiler tarafından kapatıldı. Bu sırada işçilerin bir kısmı kürsüye saldırgan bir şekilde müdahale etmeye çalışırken bir kısım delege ve temsilciler de araya girip engellemeye çalıştı. Delegelerin haricinde kimsenin eleştiri yapma hakkının olmadığı ifade edildi. Bunun üzerine MİB temsilcisi, sınıf savaşımının sert olduğunu belirtip eleştirilerin de sert olmasının kaçınılmazlığını vurguladı.

Konuşmayı engelleyen Serdaroğlu, sonrasında “demokrasi” üzerine konuşmalar gerçekleştirdi. Program delege konuşmaları ile devam etti. Sarkuysan’dan, Kroman’dan, Yücel Boru’dan birçok delege konuşma yaptı. Delege konuşmalarının ardından yemek arası verildi.

Delegelerden eleştiriler

Yemek arasının ardından devam eden genel kurul, liste halinde seçimlere gidilmesi önerisi sunularak başladı. Önerinin kabul edilmesinin ardından listelere ve adaylara saat 15.00’e kadar süre tanındı.

Çalışma ve denetim raporları üzerine yapılan konuşmalar çerçevesinde Cengiz Makine, ALSTOM, Sarkuysan’dan, Kroman Çelik, Makine Takım, Yücel Boru, Arpek gibi fabrikalardan bir çok işçi konuşmalar gerçekleştirdi. Konuşmalarda genellikle sendikadaki %35’lik büyümeyle övünülmemesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca metal fırtınasının ardından Birleşik Metal-İş’in işçileri kucaklayamadığı eleştirileri yöneltildi. 4 yıldan bu yana hiçbir olumlu gelişmenin olmadığı belirtildi. Muhalif kanadı destekleyen işçilerin vurguladığı yanlardan biri de Schneider Electric’te grev sonrası 60 işçinin işten atılmasına karşın yönetimin hiçbir şey yapmamış olmasıydı. Sendikanın 29 Ocak’taki grevin yasaklanması karşısında takındığı tutum işçiler tarafından eleştiri konusu edildi. Mayıs ayında başlayan fiili grev dalgasını kucaklayamamasından, sosyal tesislerin işçiler tarafından kullanamamasına kadar bir dizi sorun dile getirildi. Tüm muhalif söylemlerin yanı sıra mevcut yönetimi destekleyen ve sahip çıkan delege konuşmaları da yapıldı.

Konuşmalarda Ankara’da yaşanan katliama değinilerek kardeşlik çağrısı yükseltildi. Konuşmaların geçiş kısımlarında Adnan Serdaroğlu konuşan delegelerin eleştirilerinin bir kısmına açıklamalar getirdi.

Aday konuşmalarına geçilmeden önce Kroman temsilcileri söz aldı. Kroman işçilerinin baş ve üçüncü temsilcileri yönetimi 29 Ocak grevinde grev kırıcılık ile suçladı. Atılan adımların yetersizliğini dile getirerek şunları ifade etti: “Evet Birleşik Metal-İş büyüyor ama bir buğday kadar büyüyor. Çünkü bu anlayış bunu getiriyor. Bu yönetim işçinin iradesini temsil etmiyor. Metal fırtınasının yaşandığı dönem, Türk Metal’in dize getirilmesinin bizim sayemizde olduğu söyleniyor. Bu grevi kimse üstlenemez, biz yaptık diyemez. Üstlenmesi gereken işçilerdir. Muhalefet olarak grev yasaklarına boyun eğen bir anlayışı sendikada istemiyor. Kongrenin salonlarda değil fabrikalarda yapıldığı gün ceketimi alıp gideceğim. 10 yıl sonrasının hesabını yapanlara, hesap sormak için buradayız gerçek bir işçi sendikası olacağız.” Kendilerinin muhalif listeyi desteklediğini ilan eden temsilciler kendi yönetimlerinde “buğday tarlası gibi büyümeyi” vaat ettiler. Konuşma alkışlar ve sloganlar eşliğinde sona erdi.

Listeler arasında tartışma

Ve tekrar Kroman, Sarkuysan, Cavo Otomotiv, Bosal, Cengiz Makine, Alstom, Yücel Boru, Arfesan fabrikalarından konuşmalar yapıldı. Konuşmalarla beraber bu bölüm tamamlandı ve aday konuşmalarına geçildi. İlk olarak, muhalefetin adaylarından Değer Bayır konuşmasını yaptı. Kendini tanıtan, yaşamına ve anlayışına dair konuşmalar yapan Bayık, “Metal işçisi olarak iradeyi temsil etmeyen yönetime karşı adayım” diyerek konuşmasını tamamladı.

Mevcut yönetimde yer alan fakat muhalif tarafın listesinden aday olan Fehmi Elmacı kürsüye çıktı. İçinde bulunduğu süreçte sendika şube yönetiminin “ayak oyununu” dile getiren Elmacı örgütlenme süreçlerinde başarısız olan Eku, Armetal, Cengiz Makine deneyimlerine ve hakim bürokratik algıya işaret etti.

“Bir sendikayı dengelerle değil, ilkelerle yöneteceksin. Beceriksizlikle ihanet arasında ince bir çizgi vardır beceremezsen ihanet edersin” dedi ve Alstom delegelerinin sabah saatlerinde sıkıştırıldığını da belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Muhalif kanattan son olarak başkan adayı Selçuk Çiftçi söz aldı. Kurulu selamlayarak sözlerine başlayan Çiftçi, “kurulumuza içeriden ve dışarıdan müdahale olmasın” diyerek devam etti. Konuşmasında “Delegelerden attıkları oyun fotoğraflarını çekmelerini, atmadıkları oyları getirmeleri isteniyorsa kimse bize demokrasiden bahsetmesin. Birileri çıkıp sendikayı büyütüp artı bir yapmasınlar. Biz niye buradayız? Delegeler, yöneticiler neden burada. Bizim işimiz bu, sendikacılık. On binlerce metal işçisi sokağa çıkmışken kucaklamayanlar üç beş fabrika ile övünmesinler” dedi.

Bu anlayışı “eskiden sarıya yakın bir sendikacılık olarak tanımladığını” söyleyen Çiftçi, “fakat şimdi daha da netleşerek sapsarı bir sendikadır Gebze sendika şubesi” diye belirtti. Konuşmaya divan zaman problemini gerekçe göstererek müdahale etti. Divanın bu tutumu Çiftçi tarafından öfke ile karşılandı. Son olarak yapılan sendikacılığın hesaplı bir anlayış olduğunu belirten Çiftçi, “Biz bu anlayışa karşı dün de muhaliftik, bugün de muhalifiz. Bu anlayış değişmediği sürece ölene kadar muhalif olacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Mevcut yönetim ve adayları eleştirileri cevaplamak ve konuşma yapmak için söz aldı. Sırası ile Ali Gündüz, Hasan Gençay ve Necmettin Aydın konuşmalar gerçekleştirdi. Kendilerine yöneltilen eleştirilerin haksız olduğu ve yerinde olmadığı öne sürülerek eleştiriler reddedildi. Aydın, sırf kendilerinin aday gösterilmemesinden kaynaklı muhalif liste oluşturulduğunu belirtip, “üç ay öncesine kadar başkanlık adaylığı için çalışma yapanlar neden şimdi geri çekildi, altı ay önce başkan biz senden memnunuz deyip 3 ay sonra liste çıkarmanın doğru olmadığını söyleyenler neden şimdi adaylar. Biz sizden memnunuz diyenler, bir hafta öncesine kadar başkan bizim gizlimiz saklımız mı var listeniz hazır mı diye sonranlar neden bugün muhalif kanatta yer aldıklarını açıklasınlar” sözleri ile çıkış yaptı. Salonda hem beğeni hem de öfke ile karşılandı bu sözler.

Sonra kendi faaliyetlerini özetleyip yaptıkları tüm işlerin arkasında olduklarını belirten Aydın, toplu işten atmalar konusunda “neden sadece Schneider Electric’i gördüklerini, Kroman Çelik’te, Makine Takım’daki işten atmaları neden göremediklerini” sordu. Son olarak Can Yücel şiiri ile konuşmayı bitirdi.

Konuşmalar esnasında kısa süreli gerginlikler atışmalar yaşanırken seçimlere geçildi. 212 delegenin tamamının oy kullandığı seçimlerde 3 geçersiz oy çıkarken, Necmettin Aydın başkanlığındaki mevcut yönetim 119 oyla tekrar seçildi. Selçuk Çiftçi’nin listesi 90 oyda kaldı.

Kızıl Bayrak / Gebze

 

 

 

 

 

Gamak Motor’da grev başladı

 

İstanbul Dudullu OSB’de bulunan Gamak Motor Fabrikası’nda Çelik-İş ile Gamak yönetimi arasında Temmuz’dan bu yana süren TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 15 Ekim’de grev başladı.

Sabah fabrika önünde kısa bir basın açıklaması yapılmasının ardından “Bu işyerinde grev vardır!” pankartı asılarak greve başlandı. İşçilerin tepkisi ile zorla greve gittiği anlaşılan sendika sadece grev gözcülerinin fabrikada kalacağını ve tüm işçilerin evlerine gideceğini ifade etti. İşçiler, sendika bürokratları tarafından servislere bindirilerek evlerine gönderildi.

Grev kararı alındığından beri düzenli seslenmelerle Gamak işçilerinin mücadelesini sahiplenen ve kendi birliklerini kurmaya çağıran Metal İşçileri Birliği’ne yönelik tahammülsüzlüklerini gösteren sendika yöneticileri grevin ilk gününde de aynı tutumlarını sürdürdü.

İşçilerin verdiği bilgilere göre sendikanın taslağında %35 ücret zammı istenirken patron %8 zam ile kölece ücretlerin devam etmesini dayattı.

Çalışma koşullarının ağır olduğu Gamak’ta işçilerin en büyük sorunu ücret sınıflandırması.

Sendika bürokratları mücadelenin bundan sonraki seyrinin nasıl olacağına ilişkin soruları yanıtsız bıraktı.

Grevin 5. gününde (19 Ekim) grevci işçilere Kristal-İş Gebze Şube yöneticisi ve Metal İşçileri Birliği temsili ziyaret gerçekleştirerek süreç hakkında sohbet ettiler. İşçiler, Gamak’ta şu anda yıllardır yakalamadıkları birliklerinin olduğu ve hep birlikte hareket ettiklerini ifade ettiler. Aldıkları sefalet ücretinden kaynaklı mücadele etmekten başka çareleri kalmadığını söyleyen işçiler, karşılıklı restin çekildiğini ve Gamak işçilerinin geri dönüşü olmadığını belirtti. İşçiler, en büyük sorunun da ücret sınıflandırması olduğunu dile getirdiler.

MİB tarafından yapılan konuşmalarda ise diğer işçi bölüklerine Gamak işçilerinin sesinin taşındığı bildirildi. Ayrıca, patron tarafından gelebilecek olası engellere karşı Gamak işçilerinin tetikte olması gerektiği hatırlatıldı.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

 

 

 

 

MİB, Gamak grevinin sesini taşıyor

 

Gamak grevinin kazanması için sınıf dayanışmasının güçlü örülmesi gerektiğine vurgu yapan MİB, 15 Ekim’de afişlerle Ümraniye bölgesindeki işçileri, grevle dayanışmaya çağırdı.

MİB’liler, “Gamak’ta grev kazanacak! Sınıf dayanışmasını büyütelim! Metal İşçileri Birliği” yazılı ozalitleri, Dudullu OSB, Dudullu, Baraj Yolu ve Sarıgazi’deki birçok noktaya yapıştırdı. Gamak grevinin yanı sıra İzmir’de direnen Kocaer işçileri ile dayanışmayı yükseltme çağrısı yapan MİB, “Atılan işçiler geri alınsın!” yazılı ozalitler de kullandı.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

 

 

 

 

 

Senkromeç’te üretim durdu

 

İzmir AOSB’de bulunan Senkromeç fabrikasında ücretleri gasp edilen işçiler, 16 Ekim’de üretimi durdurdu. Üretimin durmasının ardından bir araya gelen işçiler, yönetimle toplantı yaptı. Yönetim işçilere 19 Ekim Pazartesi gününe kadar ücretlerin ödeneceği sözü verdi.

Daha sonra kendi aralarında da toplantı yapan Senkromeç işçileri, fabrika içine girdi. Ancak Senkromeç 2 fabrikasındaki işçiler, patronun sözüne inanmadıkları için üretime başlamadı.

Senkromeç 2’de üretim olmaması nedeniyle 1 ve 3’te de üretim olmadığı bilgisi verildi.

Senkromeç 2 fabrikasındaki tüm baskılara karşın üretime başlamayarak direnişlerini sürdürdü. 19 Ekim günü patronun maaşların tamamı yerine yüzde 75’ini yatırması direnişi sürdüren işçileri bir kez daha haklı çıkarırken Senkromeç 1 fabrikasındaki işçiler de üretimi durdurdu. Direniş sonucunda maaşların tamamının yatırılmasıyla eylem sonlandırıldı.

 
§