7 Ağustos 2015
Sayı: KB 2015/30

Sermaye düzeni faşist devlet terörünü ve kirli savaşı tırmandırıyor!
Topyekûn savaşa karşı topyekûn direniş!
Birleşik devrim: Köklü ve kalıcı çözümün adresi
TSK Kandil’de köylüleri katletti
İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Kürt halkı 10 gün Habur’da tutulan cenazelerini uğurladı
Düzen siyasetinde koalisyon belirsizliği
AKP-CHP koalisyonu üzerine
Devlet terörü resmi kılıfına büründü
Sermaye devletinin yeni sivil çetesi!
İhracat rakamları çok yönlü bunalımı ortaya koyuyor
Sağlıkta piyasalaşma İÜ hastanelerini vurdu
AKP şefleri 13 yıla yayılan riyakarlık ve saldırganlığın suç dosyalarının açılmasını engellemek için savaş başlattılar
Kamuda TİS süreci: Ankara’da KESK mitingi
İş cinayetleri sürüyor
Temmuz ayında 166 işçi katledildi
TOMİS: Kıyımı durdurmak için birlik olalım
Hema’da protokolün uygulanması için eylem
ABD, sermaye deveti ve Barzani
Emperyalizmin Mısır’ı: İçte ‘istikrar’, dışta bekçilik
Rusya’dan IŞİD’e karşı koalisyon önerisi
Wuppertal’da Engels’i anma etkinliği
Emperyalist savaşa, baskılara, geleceksizliğe Kayıtsız kalma!
“Başarılı bir kamp gerçekleştirmiş olduk”
Emekçi Kadın Komisyonları yaz kampında buluştu!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Temmuz ayında
166 işçi katledildi

 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2015 Temmuz ayı iş cinayetleri raporunu açıkladı. Rapora göre, Temmuz ayında 166 işçi yaşamını yitirirken, 2015 yılının ilk yedi ayında en az 971 işçi iş cinayetlerine kurban gitti.

Yedi ayda 971 işçi katledildi

Raporda yılın ilk yedi ayında yaşanan iş cinayetlerinin aylık bilançosu şöyle açıklandı: Ocak ayında en az 127 işçi, Şubat ayında en az 85 işçi, Mart ayında en az 139 işçi, Nisan ayında en az 134 işçi, Mayıs ayında ise en az 167 işçi, Haziran ayında ise en az 153 işçi, Temmuz ayında ise en az 166 işçi yaşamını yitirdi. Böylece 2015 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinde en az 971 işçi can vermiş oldu.

2012 yılından bugüne Temmuz ayında yaşanan iş cinayetlerine baktığımızda hiçbir önlem alınmadığı gerçeğini görüyoruz” ifadelerine yer verilen raporda, son dört yılın Temmuz ayı rakamları da yer aldı: 2012 yılının Temmuz ayında en az 110 işçi, 2013 yılının Temmuz ayında en az 120 işçi, 2014 yılının Temmuz ayında en az 130 işçi, 2015 yılının Temmuz ayında ise en az 166 işçi yaşamını yitirdi...

Raporda en çok iş cinayetinin yaşandığı sektörlerin tarım, inşaat ve taşımacılık olduğu belirtilirken bu üç sektörde Temmuz ayında en az 121 işçinin katledildiği belirtildi.

En fazla tarım sektöründe iş cinayeti yaşandı

Temmuz ayındaki iş cinayetlerinin sektörel dağılımı ise şu şekilde açıklandı: Tarım, Orman işkolunda 60 emekçi; İnşaat, Yol işkolunda 37 işçi; Taşımacılık işkolunda 24 işçi; Madencilik işkolunda 8 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 8 emekçi; Gıda, Şeker işkolunda 4 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 4 işçi; Enerji işkolunda 4 işçi; Metal işkolunda 3 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 3 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 2 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 2 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 2 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 2 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; Çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz/öğrenemediğimiz 1 işçi can verdi.”

Kadın işçi ölümleri yükseldi

Temmuz ayındaki iş cinayetlerinin en çok trafik-servis kazalarında, ezilme-göçük, düşme nedenlerinden dolayı yaşandığına dikkat çekildi. Ölen işçilerin 24’ünün kadın 142’sinin erkek olduğu belirtildi. Önceki aylara nazaran Temmuz ayında katledilen kadın işçilerin sayısındaki artış dikkat çekerken ölen kadın işçilerin genelde tarım sektöründe çalıştığı ve servis kazalarında yaşamını yitirdiği de rapora yansıdı.

Raporda çocuk işçilerin de iş cinayetlerinde katledilmeye devam ettiği yer aldı. Temmuz ayında 14 yaş altında 3 işçi, 15-17 yaş aralığında ise 5 işçi katledildi. En çok yaşamını yitirenler ise ilerleyen yaşlarına rağmen çalışmak zorunda kalan işçiler oldu. Temmuz ayında 51 yaş ve üstünde olan en az 45 işçi yaşamını yitirdi.

Yine ucuz işgücü olarak kuralsız bir şekilde çalıştırılan göçmen işçiler de iş cinayetlerinden nasibini alırken 4 göçmen işçi de yaşamını yitirdi.

En çok iş cinayetinin İzmir, İstanbul, Adana ve Antalya’da yaşandığı belirtildi.

 

 

 

 

Ermenek katliamı davasında
3. duruşma

 

Karaman’ın Ermenek İlçesi’nde 28 Ekim 2014’te 18 işçinin katledildiği maden katliamıyla ilgili 3’ü tutuklu 16 sanıklı davanın üçüncü duruşması 3-4 Ağustos’ta görüldü. Aralarında katliamdan kurtulan işçilerin de bulunduğu tanıkların dinlendiği duruşmada çavuş Mustafa Elibol, “Suyun patladığı yerde 15 metrelik bir baca vardı. O baca haritaya işlenmemiş. Kaza, eski bir ocağa çok yaklaşıldığından meydana geldi” dedi.

15 Haziran günü başlayan ve 3 gün süren ilk duruşmada hakkında tutuklama kararı çıkan Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin daimi nezaretçisi maden mühendisi Yavuz Özsoy’un hala tutuklanmadığı ortaya çıktı.

Kömür hep ıslaktı’

Kömürün hep ıslak olduğunu, çavuş ve mühendislerin de bunu bildiğini ileri süren Mesut Öner ifadesinde, “Su, galerilere gelirdi. Son galerilerde sızıntı hep vardı. Çavuşlar da, mühendislerde bunları görüyordu, biliyordu” diye konuştu.

Avukatların, üretim haritası dışına çıkılıp açılan kaçak galerilerin, müfettişler tarafından denetim yapılmadan önce duvarla örülüp örülmediğini sorması üzerine Mesut Öner, “Evet her zaman örüyorduk” dedi.

Kaza, eski ocağı yaklaşıldığından
meydana geldi’

Katliam anında kurtulan çavuş Mustafa Elibol, kazanın eski ocağı çok yaklaşıldığından dolayı meydana geldiğini ileri sürdü. Elibol, “Suyun patladığı yerde 15 metrelik bir baca vardı. O baca haritaya işlenmemiş. Kaza, eski bir ocağa çok yaklaşıldığından meydana geldi” diye konuştu.

Elibol, katliamdan yarım saat önce suyun patladığı yeri şefi ile konuştuklarını anlatırken, ‘Bir şey yoktu. Mühendisimiz Yavuz bey bana ‘Suyun geldiği yerden numune aldık, Karaman’a gönderdik, su içilebilir raporu geldi. Çalışmaya devam edebilirsiniz’ demişti. Tahkimatların kırıldığı yerlerden nerdeyse 15 ton kömür alırdık. 15 direğin arkasında da 80 ton kömür vardı. Sondaj yoktu. 3 metrelik sondaj vardı. O da taşlar için kullanılıyordu” diye konuştu.

Diğer işçilerin ifadelerinde de aynı gerekçeler yer aldı.

4 Ağustos’ta da devam eden duruşmada dinlenen Mehmet Öndür, katliamda yaşamını yitiren şef Recep Çiloğlu’nu kömürü çıkarttıkları yerde gevşeme olduğu konusunda uyardığını ancak onun "Ohh ohh bol bol kömür geliyor, çalışın çalışın" diye talimat verdiğini belirtti. Ayrıca tanık ifadelerinde kaçış bacalarının da olmadığı ortaya çıktı.

 
§