3 Temmuz 2015
Sayı: KB 2015/26

Seçeneksiz düzene ve gerici savaş çığırtkanlığına karşı devrimci sınıf mücadelesini yükseltelim!
AKP güdümündeki sermaye iktidarı savaş tamtamları çalıyor
AKP Suriye Kürdistanı'nı boğmak için savaşa hazırlanıyor! - H.Yağmur
Siyasal krizin ortasında savaş tamtamları
Kürt halkıyla dayanışmaya!
Sendikal bürokrasinin ‘yeni sendika’ hazımsızlığı!
Metal İşçileri Birliği’nden muhasebe
Opsan direnişinin gösterdikleri
Türk Metal çetesi işçi kanı dökmeye devam ediyor!
MİB’den Arçelik LG işçilerine çağrı
“En büyük koalisyonu biz kurduk!”
Kamuda TİS süreci ve icazetçi-bürokratik çizginin ruhsuzluğu
SES MTK'sının gösterdikleri
İşçilerin Birliği Derneği'ne saldırılar ve kapatma davası süreci
DEV TEKSTİL genel kurula hazırlanıyor
BYUAŞ işçileri: Yurdakul’dan hesap soracağız!
Kapitalizmin aynasında Yunanistan bataklığı - A. Engin Yılmaz
Düzen-devrim arafında reformistler: Ya düzene hizmet ya yok oluş!
Ermenistan'da 'Haziran' günleri - M. Ak
Kobanê katliamına protesto
İstanbul'da 2 Temmuz mitingi
Adana, Mersin ve İstanbul'da kamp çağrısı
"Şirretin merkezi AKP'nin medyası"
Kamp Armen için eylemler
"Cezasızlık son bulmalı"
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

"Cezasızlık son bulmalı"

 

İstanbul’da Cumartesi Anneleri, İzmir’de ise İHD üyeleri 21 Haziran 1995’te kaçırılarak katledilen Selahattin Akbulut’un faillerinin cezalandırılmasını talep etti.

İstanbul

Cumartesi Anneleri, 27 Haziran’da Taksim’de 535.’sini yaptıkları eylemle Selahattin Akbulut’un akıbetini sorarak, kayıpların akıbetinin açıklanmasını talep ettiler. Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen aileler ve destekçileri kayıp fotoğrafı ve karanfiller taşıdılar. Eylemde HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan da yer aldı.

Ölüm yıldönümü nedeniyle kayıp Hasan Ocak’ın babası anılarak baba Ocak için oğlu Ali Ocak bir konuşma yaptı. 

Eyleme katılan HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, son günlerde Kobanê’ye yapılan saldırının Halepçe Katliamı’nın bir benzeri olduğunu ifade etti. Saldırılarda ‘Türkiye Saddamları’nın parmağının olduğunu dile getirerek, ‘barış ve müzakere’ sürecinin sürdürülmemesi, Abdullah Öcalan’a yönelik tecrite ve IŞİD çetelerine verilen desteğe vurgu yaparak Türkiye devletini ve AKP’yi teşhir etti. Ayrıca, Türk devleti ve AKP’ye seslenerek IŞİD’e verilen desteğin sonlandırılmasını, ‘barış ve müzakere’ sürecinin sürdürülmesini istedi.

Kaçırıldığında üç aylık bebeği vardı”

Selahattin Akbulut’un yeğeni Hatice Baran ise, amcasının kaçırılış sürecini aktararak, çocuğunun doğumundan üç ay sonra kaçırıldığını, zorla araca bindirilirken eşine götürüldüğünü ve bir daha getirilmeyeceği ifade edildiği için, kaçırılma sırasında araca tutunan yengesinin metrelerce araçla sürüklendiğini belirtti. Konuşmakta zorlanan Baran, o tarihten sonra da amcasından haber alınamadığını vurguladı.

İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını Aylin Hacaloğlu okudu. Diyarbakır Bismil’de yaşarken koruculuk teklifini reddettiği için sürekli baskı ve işkence gören Selahattin Akbulut’un 21 Haziran 1995’teki kaçırılma sürecini aktaran Hacaloğlu, 8 ay boyunca haber alınamayan Akbulut’un cesedinin Dicle Nehri’nin kenarında gömülü olarak bulunduğunu belirtti. Hacaloğlu, savcılığın “maktulün kaçırıldıktan 2 ay sonra ateşli silahla öldürüldüğünü” tespiti yaptığını belirtti. Akbulut’un gözaltına alınmadığını belirten Hacaloğlu, jandarma komutanlarının yargılanmadığını, aksine terfi edilerek ödüllendirildiğini anlattı. Açıklama, 20 yıllık Akbulut dosyasındaki cezasızlığın son bulması ve adaletin sağlanması talep edilerek sonlandırıldı.

İzmir

İHD İzmir Şubesi’nin 27 Haziran’da Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdiği eylemde basın metnini İHD yönetimi adına Ahmet Çiçek okudu. 60 yaşındaki Selahattin Akbulut’un Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kenhizirkan (Tatlıçayır) Köyü, Mehmetşirvan (Eriktepe) Mezrası’nda yaşadığını anlatan Çiçek, 21 Haziran 1995 günü askerlerin Mehmetşirvan mezrasına baskın düzenlediğini ve Akbulut’u gözaltına aldıktan sonra Akbulut’tan bir daha haber alınamadığını ifade etti. Daha sonra cesedinin bulunduğu ve Akbulut’u gözaltına alanların, vahşice öldürenlerin bilinmesine rağmen 20 yıldır gözaltına alındığının inkar edildiğini belirti. Çiçek, her faili meçhul olayında olduğu gibi Akbulut davasında da hukukun işletilmediği, faillerin cezasız kaldığına vurgu yaptı. Çiçek, kayıpların akıbetini soracaklarını söyleyerek açıklamayı bitirdi. Açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul - İzmir

 

 

 

 

 

Roboski’de operasyon

 

34 Kürt köylünün TSK’ya ait savaş uçakları tarafından bombalanarak katledildiği Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski Köyü’nde devlet ablukası sürüyor.

Sınır hattına askeri sevkiyata tepki gösteren köylüler geçtiğimiz günlerde asker saldırısının hedefi olurken bölgede katır katliamı da devam etti.

HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, 29 Haziran’da yaşanan asker saldırısının ardından askerlerin 30 Haziran sabaha karşı Roboski’de operasyon yaptığını ve çok sayıda katırı öldürdüğünü söyledi.

Encü, Twitter hesabından paylaştığı mesajlarında askerin Roboski’de operasyon başlattığını duyurdu.

Çok sayıda katırın askerlerin ateşi ile öldürüldüğünü belirterek fotoğraflar paylaşan Encü, ev ve araçlara da kurşunların isabet ettiğini bildirdi.

Encü Twitter hesabında şunları yazdı:

Roboskî’de dün ve bu sabahki vahşeti görmezden gelemesiniz. Devlet Roboskî’ye savaş ilan etmiştir.”

Bu açık bir katliam girişidir. katırların, araçların ve evlerin taranması kabul edilir bir durum değildir.”

Bizim artık Roboskî’de can güvenliğimiz kalmadı. insanlar ölümle burun buruna.”

insanlar uykuda iken evler taraniyor. katırlar katlediliyor. Araçlar taraniyor”

Bu olaylar Türkiyenin başka bir yerinde olsaydı şuan herkes ayakta olurdu fakat Roboskî için rutinleşmiş, kabullenmiş bir durum.”

 
§