5 Aralık 2014
Sayı: KB 2014/48

Yatağan işçisi kavgayı büyütüyor
Yatağan kazanırsa işçi sınıfı kazanır!
Yatağan’dan izlenimler
Yatağan’da barikattan bir adım ileriye!
“Yatağan’daki mücadeleyi toplumsallaştırırsak başarı elde edilir”
2015 bütçesi açıklandı!
13 Aralık Ankara mitingi üzerine
Orta oyuncuları masada!
Greif’te taşeronluk nasıl kaldırıldı?
Yol-iş’in hava boşaltma eylemi ve görevler!
Ne servet ne değer; meşgale olsun diye sömürüyormuş(!)
İşten atıldılar, tazminatları iç edildi, ‘fırça’ yediler
İşçi katliamları sürüyor
DGB 1. Genel Kurulu başarıyla toplandı
‘Gençlik birliğe, devrime!’
‘Gençliğin devrimci birliği yolunda önemli bir adım’
Katliamların hesabını vereceksiniz!
CHP’nin Kürt sorununu çözme vaadi ve gerçekler!
İçerde, dışarda hücreleri parçalayalım!
Yeni ‘saldırı yasası’ meclisten geçti
Kobanê’de direniş çetelere kök söktürüyor
Kölelik ve sömürü koşullarına karşı işçi ve emekçi eylemleri
ABD’de öfke tekellere yöneldi
25 Kasım’ın gösterdikleri ve emekçi kadın çalışmamız
Kadınlar güvencesizliğe itiliyor
Çürüyen tükenir, tükenen çürür - D. Umut
Devrimci Gençlik Birliği'nin ilke ve işleyişi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ABD’de öfke tekellere yöneldi

 

ABD’de Missouri eyaletinde bulunan Ferguson’da 18 yaşındaki siyahi genç Michael Brown’ı katleden ırkçı polisin aklanmasının ardından başlayan protestolar, ‘Kara Cuma’ denilen ve tüketim çılgınlığına dönüşen günü de etkiledi. Başta metropoller olmak üzere sokaklara çıkan binlerce emekçi, 28 Ekim günü kapitalist tekelleri protesto etti.

Kapitalistlere tepki

Ferguson’da yüzlerce kişi, West Country Center Alışveriş Merkezi'ne girerek "Alışverişi durdurun" şeklinde sloganlar attı ve Brown cinayetine atıfta bulunarak koridorlarda 4 dakika boyunca hareketsiz olarak yattı.

New York’ta ülkenin en geniş satış ağına sahip mağazalarından biri olan Macy’s’in protesto edilmesi polisin saldırıya geçmesi için yeterli oldu. Polis, eylemcilerin bir kısmını gözaltına aldı.

Kaliforniya Eyaleti’nin birçok kentinde yapılan eylemlerde de öfke kapitalist tekellere ait mağazalara yöneldi. Bazı mağazaların kapıları zincirlerle kilitlenirken kimi kentlerde ise ulaşım bloke edildi.

Başkent Washington’da toplanan yüzlerce kişi işçi ve sendika düşmanlığı ile tanınan Walmart’a ait mağaza önünde kölece çalışma koşullarını protesto etti. Tam gün çalışan işçi için asgari ücretin saatlik en az 15 dolara çıkarılması çağrısı yapan eylemciler polis tarafından fişlendi.

Walmart’ın sözcüsü Amanda Henneberg, protestocuların sendika tarafından tutulmuş kişiler olduğunu ileri sürerek sendika düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

İstifa öfkeyi dindirmedi

Yaygın ve kitlesel eylemler, katil polisin istifasını getirdi. Polis Darren Wilson’ın istifa etmesi de emekçilerin öfkesini engellemedi. 29 Ekim günü bir kez daha Ferguson karakolu önünde toplanan emekçiler, ABD bayrağı yaktı. Polis, kitleye saldırarak bazı eylemcileri gözaltına aldı.

Siyahi Amerikalılar’ın haklarını savunan NAACP, 190 kilometre sürecek bir yürüyüş başlatarak polis şiddetinin son bulmasını talep etti.

1 Aralık’ta New York’ta düzenlenen eylemde ise bir kez daha polis terörü yaşandı. Manhattan’da yolun kesildiğini öne süren polis içlerinde gazetecilerin de olduğu birçok kişiyi gözaltına aldı.

ABD rejimi ise çeşitli adımlarla ırkçı şiddete karşı adım atıyormuş görüntüsü vermeye çalıştı. Obama, ‘Toplum Polisliği Girişimi’ üzerinde durduklarını ifade etti.

 

 

 

 

Siyonist vahşet sürüyor

 

Kudüs’te bulunan bir sinagogu hedef alan saldırının ardından terörü bir üst boyuta taşıyan siyonist devlet, Batı Şeria, Kudüs ve Gazze’de geçtiğimiz hafta baskın, infaz ve yaralamalara devam etti. Saldırılarda kadınlar ve çocuklar özel olarak hedef seçildi.

28 Ekim’de Filistin Halk Direniş Komiteleri’nin çağrısı üzerine ırkçı Apartheid duvarı ve Yahudi yerleşim birimlerinin kurulmasına karşı yasaklanması düşünülen Filistin bayrakları ile yürüyüş düzenlendi. Gaz ve ses bombaları ile yürüyüşe saldıran işgal güçleri çok sayıda kişiyi yaraladı.

El-İseviyye bölgesine 30 Kasım’da yapılan baskın sonucunda da işgal güçleri ile halk arasında çatışmalar yaşandı. Birçok kişiyi yaralayan askerler, 7 yaşındaki bir çocuğu dahi gözaltına aldı, ancak tepkiler üzerine çocuğu serbest bıraktı.

Kadınlar özel hedef

Filistinli kadınlar ise özel olarak hedef alındı. Çocuklarının direnişçi olmaları üzerine cezalandırılan aile üyelerinden biri sinagog eylemini gerçekleştiren FHKC’li Gassan Ebu Cemal’in eşi Nadya Ebu Cemal oldu. Genç kadının tüm sosyal hakları gasp edilirken Kudüs’ten sürülmesi yönünde karar alındı.

El-Halil kentinde ise 17 yaşındaki bir Filistinli kadın, askerler tarafından üstünün aranmasına tepki gösterdiği için gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi olarak ise ‘asker bıçaklamaya hazırlandığı’ iddia edildi.

22 yaşındaki Emel Fahri Takatka ise bir Yahudi’yi bıçakladığı iddiası ile ateş açılarak ağır yaralandı. İşgal güçleri genç kadının tedavisini engelleyerek vahşi bir infaz daha gerçekleştirmiş oldular.

Yükselen intifada bayrağına karşı öncü güçleri hedef alan İsrail, FHKC liderlerinden Abdülalim Dena’yı da gözaltına aldı. Tutsak alınan militanı hakkında açıklama yapan FHKC, “Tutuklanan hareket lideri Dena, Filistin halkının liderlik düzeyinde işgale karşı gösterdiği direniş örneğini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Siyonist rejimin zindanlarındaki tutsaklar ise keyfi uygulamalara karşı açlık grevi yaptı.

Çeteler okulu ateşe verdi

Saldırıların bir boyutunu da ırkçı siyonistlerin saldırıları oluşturdu. Çeteler, Arap ve Yahudi öğrencilerin birlikte eğitim gördüğü bir okulu kundakladı. Saldırı sonucunda bazı sınıflar kullanılamaz hale gelirken okul duvarlarına “Araplara ölüm” şeklinde ırkçı yazılamalar yapıldı. Okullara yönelik başka bir saldırıda askerler tarafından geldi. Okuldan taş atıldığını öne süren askerler çocukları okula almadı.

Siyonist devlet, sürekli çeşitli bahanelerle saldırı düzenlediği Gazze’de ise provokasyonlar yaratmaya çalıştı. Balık tutan Filistinlilere işgal donanması tarafından ateş açılırken bazı tarım arazileri ise tahrip edildi.

İsrail’de (48 toprakları) yaşayan Araplar ise sosyal medya üzerinden dinci-ırkçı ‘Yahudi ulus devleti’ tasarısına tepki gösterdi. ‘İkinci sınıf vatandaş’ ismiyle kampanya düzenleyen Araplar, profil fotoğraflarının üzerine bu şiar ile damga vurdu.

İsrailli demokratik kitle örgütleri de Netanyahu’nun evinin önünde eylem düzenleyerek tasarıya tepki gösterdi. Eyleme yüzlerce kişi katıldı.

 

 

 

 

İsrail’de hükümet krizi

 

Siyonist devletin ve Likud partisinin lideri Binyamin Netanyahu, “Yahudi ulus devleti” tasarısına muhalefet eden iki bakanı görevden alarak erken seçimlere gidileceğini duyurdu. Netanyahu, hükümetin 2 koalisyon ortağı Yesh Atid Partisi lideri Maliye Bakanı Yair Lapid ile Hattuna Partisi lideri ve Adalet Bakanı Tzipi Livni’yi görevden aldı.

Siyonist klikler arasındaki gerilimin ana kaynağını, “Yahudi ulus devleti” tasarısının yanı sıra ekonomik ve mali konularda yaşanan anlaşmazlıklar oluşturdu. Kamuoyu desteğini koruyan Netanyahu, 17 Mart’ta yapılacak erken seçimler ile aşırı sağ koalisyon kurmak ve Filistin topraklarına yapılacak saldırlar için önündeki pürüzler temizlemeye çalışıyor.

 
§