28 Kasım 2014
Sayı: KB 2014/47

Sermaye düzeninin zorbalığı sökmeyecek!
Tecrit ve sansüre karşı ortak mücadele
“Yayın yasağı yok hükmünde”
Rojava kantonları IŞİD tehdidi altında
Sağlıkta dönüşüm fiyaskosu!
İşçiye mezar, babasına lastik ayakkabı!
BirGün ve Evrensel’in turnusol kağıdı: Ülker reklamı - T. Kor
‘74 Ülker işgali yol gösteriyor!
Diplomalı işsizlik gerçeği!
MESS dayatmalarına karşı fabrika eylemleri
“Benim gibi isyan eden yüzlerce işçi var”
İzmir’de DEV TEKSTİL tanıtım toplantısı
Karayolu işçisinin iradesi sendikal bürokrasiyi aşmaya yetmedi
Fabrika ile barikat arasında
Devrim için devrimci parti, devrimci sınıf!
TKİP’nin 16. kuruluş yıldönümü etkinliği
16. yıl etkinliğine parti örgütlerinden mesajlar
Ferguson’da büyük öfke!
İntifada ruhu ezilmek isteniyor!
Gebze’de liseliler Oğuzhan Çalışkan için buluştu!
“Şiddete karşı mücadelede vardık, varız, varolacağız!”
EKK’dan 25 Kasım etkinlikleri
Burjuvazinin nüfusunu planlama değil, kökünü kurutma savaşı - Z. Eylül
“İnsan nasıl insan oldu” - Evrim Erdoğdu*
TKİP militanı Alaattin Karadağ mezarı başında anıldı
Basına sansür, tutsaklara tecrit!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ferguson’da büyük öfke!

 

ABD’nin Missouri eyaletine bağlı St. Louis kentindeki Ferguson Mahallesi’nde 18 yaşındaki siyahi genç Michael Brown’ı öldüren ırkçı polis Darren Wilson hakkında soruşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Irkçı polisin yargı tarafından korunması ülke genelinde büyük öfkeye sebep olurken eylemlere saldıran polis, silahla birçok eylemciyi yaraladı.

St. Louis Başsavcısı Robert McCullogh, jürinin günler öncesinden verdiği kararı açıkladı ve Darren Wilson’ın yargılanmayacağını duyurdu. McCulloch, detaylı bir sürecin ardından polis Wilson’ın “kendisine verilen yetkiler dahilinde hareket ettiği ve cezai yargılamaya gerek görülmediğine” karar verildiğini söyledi.

Karar üzerine Ferguson başta olmak üzere birçok kentte eylemler düzenlendi. Ferguson’da karakol önünde toplanan eylemciler, kararın açıklanmasının ardından polisle çatışmaya başladı. Sokaklardan silah sesleri gelirken bazı mağazalar ve araçların yanı sıra polis arabaları ateşe verildi. Kitle “Katil polis!” şeklinde slogan atarak kararı protesto ederken polis gaz ve ‘bean bag’ silahla eylemcilere saldırdı.

New York’ta Union Square’da toplanan bini aşkın kişi, ırkçı polise arka çıkılmasının ardından önlerindeki polis barikatını yardı ve Wall Street yönüne doğru yürüyüşe geçti. “Adalet yoksa barış da yok!” sloganını haykıran kitle Wall Street’e girmeleri engellenince Times Square’a yöneldi. Polis zaman zaman kitleye saldırılarda bulundu ve bazı eylemcileri gözaltına aldı.

California, Washington State, New York ve Chicago’da da eylemler düzenlendi.

Missouri eyaleti valisi Jay Nixon, emekçilere “barış, saygı ve itidal” çağrısında bulunmuştu. Nixon ayrıca polise destek vermesi için iki bin askerden oluşan Ulusal Muhafız birliklerini bölgeye sevk etti.

24 Kasım’daki eylemde Ferguson Polis Merkezi’nin önünde toplananlar yolları kesti. Polis bir kez daha eyleme saldırdı. Öfkeli eylemciler bir polis aracını ateşe verdi. Devreye giren ABD askerleri de polise yardım ederek birçok eylemciyi gözaltına aldı. Polis, 82 kişiyi gözaltına aldı.

170 kentte eylem

25 Kasım’da New York, Los Angeles, Washington, Atlanta ve San Francisco’nun yanı sıra ABD’nin 170’i aşkın kentinde eylemler düzenlendi. New York’ta Union Meydanı’nda toplanan yüzlerce kişi “Biz susmayacağız”, “Polis rozeti cinayet lisansı değildir” pankartlarıyla yürüdü. Kitlenin sayısı yürüyüş sırasında binleri buldu. Kitlenin bir kısmı Manhattan ve Brooklyn köprülerine yürürken diğer bir kısmı ise trafiğin kapandığı New York’un en büyük otoyolu FDR’ye yöneldi.

Times Meydanı ve ayrıca Lincoln Tüneli çevresinde polis eylemcilere saldırdı. Polise, döktükleri kanı temsilen kırmızı boya fırlatılırken bazı eylemciler gözaltına alındı.

Amacımız acıları güce dönüştürmek”

Washington’da ise yaklaşık 3 bin kişi Mount Vernon Meydanı’ndan Capitol’e yürüdü. Kitle bir WalMart mağazasını tahrip ederken “Eğer sessiz kalırsanız sizi de öldürürler”, “Irkçı polis terörüne son” pankartlarını açtı. Bir grup eylemci ise ABD bayrağını ateşe verdi.

Siyahilerin haklarını savunan Black Youth Project 100 (Siyahi Gençlik Projesi 100) da birçok kentte eylemler düzenledi. ABD’de her 28 saatte bir siyahinin polis ya da mahalle bekçisi tarafından öldürüldüğüne dikkat çeken gruplar, polise yaptırım yetkisi olan kurumlar önünde eylem yaptı. Eylemciler, her bir kurumun önünde, Michael Brown’ı sembolize etmek adına dört dakika süreyle yere yattı. Eylemciler “Siyahların yaşamı değerli”, “Mike Brown İçin adalet”, “Irkçılığa, polis şiddetine son” pankartları açarken eylemcilerden Jonathan Lykes, ABD’de sistematik bir ırkçılık yaşandığına işaret ederek, buna karşı mücadele etmeleri gerektiğini belirtti.

Lykes, şöyle konuştu: “Amacımız bu öfkeyi ve acıları güce dönüştürmek. Bu ülkedeki ırkçılık tarihine eklemlenmiş sistemleri nasıl değiştirebileceğimizi, bu ırkçılık tarihini nasıl tersine çevirebileceğimizi, Darren Wilson gibilerinin serbest kalabilmesine izin veren politikaları, polisin siyahların yaşadığı mahallelerdeki rutin uygulamalarını nasıl değiştirebileceğimizi konuşmalıyız.”

Jüri kararı öncesinde Ferguson’da OHAL ilan eden devlet ise karar üzerine ‘sükûnet’ çağrıları yaptı. ABD Başkanı Barack Obama “Her şeyden önce biz hukukun üstünlüğü ilkesi üzerinde yükselmiş bir ulusuz ve burada kararı büyük jürinin verecek olduğunu kabullenmek durumundayız” dedi. Obama, ‘olaylara’ karışanların yargı önünde hesap vereceğini söyledi. ABD Adalet Bakanı Eric Holder ise soruşturma kurulunun verdiği karara rağmen Brown’ın öldürülmesine ilişkin federal soruşturmanın devam ettiğini söyledi.

ABD medyası da Ferguson’daki eylemleri hedef alırken ABC televizyonu katil polis ile söyleşi gerçekleştirdi. Irkçı polis, Brown’u katletmesini meşru göstermeye çalıştı.

 

 

 

 

ABD polisi bir çocuğu katletti

 

ABD’nin Cleveland şehrinde 12 yaşında siyahi bir çocuk, oyun parkında elinde, sonradan gerçek olmadığı anlaşılan bir silah olduğu için polis tarafından vurularak katledildi.

Emniyetin açıklamasında çocuğun polisin “eller yukarı” çağrısına uymadıktan sonra iki kez vurulduğu söylendi. Emniyet müdür yardımcısı Ed Tomba, çocuğun belindeki silahı çekmesi ile vurulduğunu iddia etti. Çocuk hastanede hayatını kaybetti.

Tomba, çocuğun olay yerine giden iki polise yönelik herhangi bir tehdidinin olmadığını silahı da polislere doğrultmadığını söyledi.

 
§