Özelleştirmeye karşı Ankara’da eylem!
Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ve madenlerin özelleştirilmesine tepki olarak aylardır mücadele eden işçiler, yasak kararlarına rağmen Ankara’ya geldiler. İhale tarihinin ertelenmesinin ardından işçiler bugün gerçekleştirilecek yeni ihale görüşmesinde de özelleştirmeye geçit vermeyeceklerini haykıran Yatağan ve Zonguldak işçileri bugün Ankara Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na yürüdüler.
Ankara’ya gelirken polisin engellemeleriyle karşı karşıya kalan Zonguldak maden işçilerinin çok küçük bir kısmı Ankara’ya ulaşabilirken Yatağan işçileri ise özel araçları ve şehirlerarası otobüslerle geldiler. Toros Sokak’ta birarya gelen kitle saat 11.00’de yolu trafiğe kapatarak yürüyüşe geçtiler.
Greif işçilerine saldırı protesto edildi
“Ölmek var, dönmek yok!” diyen işçiler “Emeğe uzanan eller kırılsın!”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”, “Türk-İş göreve! Genel greve!” sloganlarıyla yürüyüşe başladı. Yürüyüş sırasında Greif işçilerine gerçekleştirilen polis saldırısı ses aracından teşhir edilirken, saldırı işçiler tarafından yuhlandı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önüne gelindiğinde işçilerin öfke ve çoşkusu daha da arttı. 5 TOMA, 2 akrep ve yüzlerce çevik kuvvet polisiyle devletin yoğun önlemleri ve korkusu alanda hissediliyordu.
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Türkiye Maden-İş) adına ortak basın metnini Tes-İş Genel Başkan Yardımcısı Hasan Tahsin Zengin gerçekleştirdi.
“Türk-İş göreve! Genel greve!”
Zengin açıklamada işçilerin daha önce Ankara’ya gelirken polisin engellemeleriyle karşı karşıya kaldığını, fakat herşeye rağmen yollarının kesilemeyeceğini vurguladı. Yatağan işçilerinin mücadelede kararlılığının sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada örnek olduğu belirtildi. Türkiye’yi yönetenlerin “Biz yaptık. Oldu.” mantığıyla hareket ettiğini, halkın taleplerine kulak vermediğini belirten Zengin, “Sahip olduğumuz hakların budanması için değil, genişletilmesini istiyoruz!” dedi. “Devletle savaşmayız, ama ekmeğimize, emeğimize sahip çıkıyoruz.” diyen Zengin’e işçiler “Türk-İş göreve! Genel greve!” sloganlarıyla karşılık verdi. Sesimizi duymak istemeyenler ayağımıza gelecekler diyen Zengin, yapılan ihalelerden alınan paraların kimin cebine girdiğini sordu. Hasan Tahsin Zengin sözlerini “Direne direne kazanacağız!” diyerek sonlandırdı.
Zengin’in açıklamasının ardından Türkiye Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Akçul konuşmasında Yatağan, Kemerköy, Çatalağız’dan gelen işçilerin ekmekleri ve emekleri için 208 gündür verdikleri mücadelenin yanında olduklarını, haklılıklarının gücüyle burada olduklarını belirtti. Teş-İş ve Maden-İş’in işçilerin yanlarında olduğunu ve mücadelelerini desteklediklerini ifade etti. Akçul sözlerini “Asla yalnız yürümeyeceksiniz!” diyerek sonandırdı.
Konuşmaların ardından işçiler Özelleştirme İdare Başkanlığı önünde Kurtuluş Parkı içerisinde bekleyişe geçtiler. Gelen kumanyalarını yiyen işçiler coşkulu halaylarıyla bekleyişlerini devam ettirdi.
Eyleme KESK, Yol-İş, TÜMTİS gibi sendika ve konfederasyonların yanı sıra BDSP, DİH, SDH gibi devrimci ve ilerici güçler de destek verdi. BDSP eyleme “İşgalci Greif işçileri onurumuzdur!” dövizleriyle katıldı. Ayrıca alanda Greif işçilerine bu sabah gerçekleştirilen polis saldırısını teşhir eden ve hesap sormaya çağıran “Greif işçilerine azgınca saldırdılar! Saldırının hesabını soralım!” başlıklı bildiri işçilere ulaştırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara
Ataşehir Belediyesi’nde işçi kıyımına protesto
Ataşehir Belediyesi’ndeki işçi kıyımı 9 Nisan’da belediye binası önünde yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.
İşten atılan basın emekçilerinden Tahir Bozkurt’un okuduğu basın açıklamasında “30 Mart seçimlerinde 126 bin 267 oy alarak ilçenin yeniden belediye başkanı olan Battal İlgezdi, 3 Nisan Perşembe günü mazbatasını aldıktan bir gün sonra, 4 Nisan Cuma günü Ataşehir Belediyesi’nde işten çıkarmalara başladı” ifadeleri kullanıldı.
Keyfi bir şekilde işten atıldıklarını belirten Bozkurt, kadın istihdamını arttıracağını söyleyen belediye başkanının kadın işçileri de işten çıkarttığını ifade etti.
İşten çıkarılan kadın basın emekçisi Seyhan Kalkan Vayiç ise konuşmasında geçtiğimiz günlerde birçok çalışanın işyerinde giriş kartının çalışmadığını, bu olayın basın danışmanına sorduklarında ise ‘haberim yok’, ‘Başkanın talimatı’ gibi cevaplar üretildiğini ifade etti. 1.5 yıldır çalıştığı işyerinde aniden kapı önüne konulduğunu belirten Vayiç, işçileri karalamak için ‘AKP’ye çalışıyorlar’ gibi söylentiler yayıldığını ve işçi kıyımının artarak süreceğini dile getirdi. Vayiç, işe girdiklerinde 40 gün boyunca sigortasız olarak çalıştırıldıklarını ve birkaç ayda bir işe giriş – çıkış işlemi yapılarak tazminat haklarının gaspedildiğini kaydetti.
Basın açıklamasının ardından işçiler ve emek dostları ellerindeki dövizleri yere yapıştırdılar. Bir sivil polis dövizlerin çıkarılmasını isteyerek, işçileri çevik kuvvet saldırısıyla tehdit etti. Polise gösterilen tepkinin ardından polis eylemcilerin arasından ayrıldı.
Daha sonra söz alan TGS Genel Sekreteri Arzu Demir, TGS olarak işçilerin taleplerinin karşılanması ve işten atılanların geri alınması için geldiklerini ifade etti.
Eyleme Genel-İş 1 No’lu Şube, Limter-İş, TGS ve DİH destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Çapa’da uyarı eylemi
İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’nde Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (TAŞ-İŞ-DER) üyesi işçiler, Monoblok binası önünde bir araya gelerek “Kadrolu olmak istiyoruz” pankartıyla yürüyüşe geçti. Eylemde “Yönetim istifa!” ve “Taşeron işçi olmak istemiyoruz!’” sloganları sıklıkla atıldı.
Eyleme Dev Sağlık-İş Sendikası, İstanbul Tabip Odası ve SES Aksaray Şubesi de destek verdi.
Yeniden Monoblok binası önüne gelinen yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı.
Sağlık emekçilerinden Çapa Tıp Fakültesi’nde doktor Çoşkun Canıvar, ilk sözü alarak hastane yönetimi tarafından taşeron işçilerin örgütlü mücadelesinin önünün kesilmeye çalışıldığını ifade etti.
Canıvar’ın ardından işçiler adına konuşan TAŞ-İŞ-DER’in Başkan Yardımcı Güneş Cengiz ise taşeron işçilerin Temmuz 2012 tarihinden itibaren maaşlarından kesintiler yapıldığını ve bu kesintinin yol ve yemek ücreti olarak açıklandığını ifade etti. Yönetimin uygulamasına dair Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’ne (TİK) şikâyete bulunduklarına değinen Cengiz, şikayetlerin haklı bulduğunu söyledi.
|